3 Aralık 2023 - 20 Cemaziye'l-Evvel 1445
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Şu’arâ Suresi
◄
373
►
Cüz 19
(Diyanet Vakfı Meali)
160.
Lût kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladı.
161.
Kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?
162.
Bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
163.
Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
164.
Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
165, 166.
Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz!
167.
Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!
168.
Lût: Doğrusu, dedi, ben sizin bu işinizden tiksinmekteyim!
169.
Rabbim! Beni ve ailemi, onların yapageldiklerinden (vebalinden) kurtar.
170.
Bunun üzerine onu ve bütün ailesini kurtardık.
171.
Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan (oldu).
Burada Hz. Lût’un karısına işaret edilmektedir. Tahrîm sûresi’nin 10. âyetine ve 12. âyetindeki açıklamaya bakınız.
172.
Sonra diğerlerini helâk ettik.
173.
Üzerlerine öyle bir yağmur yağdırdık ki... Uyarılanların (fakat yola gelmeyenlerin) yağmuru ne de kötü!
174.
Elbet bunda büyük bir ibret vardır; fakat çokları iman etmezler.
175.
Şüphesiz Rabbin, işte O, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
176.
Eyke halkı da peygamberleri yalancılıkla suçladı.
Eyke, bir orman türünün adıdır. Rivayete göre, Medyen yakınlarında bulunan bir bölge de bu isimle anılmaktaydı. Şuayb (a.s.) Eykeli olmadığından, 106
...
Devamı..
177.
Şuayb onlara şöyle demişti: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?
178.
Bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.
179.
Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
180.
Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
181.
Ölçüyü tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın.
182.
Doğru terazi ile tartın.
183.
İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
سُورَةُ الشُّعَرَاء
◄
٣٧٣
►
الجزء١٩
كَذَّبَتْ
قَوْمُ
لُوطٍۨ
الْمُرْسَل۪ينَۚ
﴿١٦٠﴾
اِذْ
قَالَ
لَهُمْ
اَخُوهُمْ
لُوطٌ
اَلَا
تَتَّقُونَۚ
﴿١٦١﴾
اِنّ۪ي
لَكُمْ
رَسُولٌ
اَم۪ينٌۙ
﴿١٦٢﴾
فَاتَّقُوا
اللّٰهَ
وَاَط۪يعُونِۚ
﴿١٦٣﴾
وَمَٓا
اَسْـَٔلُكُمْ
عَلَيْهِ
مِنْ
اَجْرٍۚ
اِنْ
اَجْرِيَ
اِلَّا
عَلٰى
رَبِّ
الْعَالَم۪ينَۜ
﴿١٦٤﴾
اَتَأْتُونَ
الذُّكْرَانَ
مِنَ
الْعَالَم۪ينَۙ
﴿١٦٥﴾
وَتَذَرُونَ
مَا
خَلَقَ
لَكُمْ
رَبُّكُمْ
مِنْ
اَزْوَاجِكُمْۜ
بَلْ
اَنْتُمْ
قَوْمٌ
عَادُونَ
﴿١٦٦﴾
قَالُوا
لَئِنْ
لَمْ
تَنْتَهِ
يَا
لُوطُ
لَتَكُونَنَّ
مِنَ
الْمُخْرَج۪ينَ
﴿١٦٧﴾
قَالَ
اِنّ۪ي
لِعَمَلِكُمْ
مِنَ
الْقَال۪ينَۜ
﴿١٦٨﴾
رَبِّ
نَجِّن۪ي
وَاَهْل۪ي
مِمَّا
يَعْمَلُونَ
﴿١٦٩﴾
فَنَجَّيْنَاهُ
وَاَهْلَهُٓ
اَجْمَع۪ينَۙ
﴿١٧٠﴾
اِلَّا
عَجُوزًا
فِي
الْغَابِر۪ينَۚ
﴿١٧١﴾
ثُمَّ
دَمَّرْنَا
الْاٰخَر۪ينَۚ
﴿١٧٢﴾
وَاَمْطَرْنَا
عَلَيْهِمْ
مَطَرًاۚ
فَسَٓاءَ
مَطَرُ
الْمُنْذَر۪ينَ
﴿١٧٣﴾
اِنَّ
ف۪ي
ذٰلِكَ
لَاٰيَةًۜ
وَمَا
كَانَ
اَكْثَرُهُمْ
مُؤْمِن۪ينَ
﴿١٧٤﴾
وَاِنَّ
رَبَّكَ
لَهُوَ
الْعَز۪يزُ
الرَّح۪يمُ۟
﴿١٧٥﴾
كَذَّبَ
اَصْحَابُ
لْـَٔيْكَةِ
الْمُرْسَل۪ينَۚ
﴿١٧٦﴾
اِذْ
قَالَ
لَهُمْ
شُعَيْبٌ
اَلَا
تَتَّقُونَۚ
﴿١٧٧﴾
اِنّ۪ي
لَكُمْ
رَسُولٌ
اَم۪ينٌۙ
﴿١٧٨﴾
فَاتَّقُوا
اللّٰهَ
وَاَط۪يعُونِۚ
﴿١٧٩﴾
وَمَٓا
اَسْـَٔلُكُمْ
عَلَيْهِ
مِنْ
اَجْرٍۚ
اِنْ
اَجْرِيَ
اِلَّا
عَلٰى
رَبِّ
الْعَالَم۪ينَۜ
﴿١٨٠﴾
اَوْفُوا
الْكَيْلَ
وَلَا
تَكُونُوا
مِنَ
الْمُخْسِر۪ينَۚ
﴿١٨١﴾
وَزِنُوا
بِالْقِسْطَاسِ
الْمُسْتَق۪يمِۚ
﴿١٨٢﴾
وَلَا
تَبْخَسُوا
النَّاسَ
اَشْيَٓاءَهُمْ
وَلَا
تَعْثَوْا
فِي
الْاَرْضِ
مُفْسِد۪ينَۚ
﴿١٨٣﴾
◄
٣٧٣
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.