Kâlû le-in lem tentehi yâ lûtu letekûnenne mine-lmuḣracîn(e)
Ey Lut dediler, bu işten vazgeçmezsen seni mutlaka şehrimizden çıkarırız.
Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın."
“Ey Lût!” dediler. “Eğer bu sözlerinden vazgeçmezsen, bu şehirden mutlaka kovulacaksın!”
Dediler ki: "Ey Lut! Eğer sen (bu işe) son vermezsen muhakkak ki (buradan) çıkarılanlardan olacaksın."
Dediler ki: 'Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.'
Onlar şöyle dediler: “- Ey Lût, eğer söylediklerinden vaz geçmezsen, yemin olsun ki, muhakkak (memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın.”
Onlar: “Ey Lut! Eğer bu yaptıklarına son vermezsen, şüphesiz sürgün edilenlerden olursun.” dediler.
Onlar şöyle dediler: “Ey Lût! Bizi kınamaya bir son vermezsen, kesinlikle sürgün edilenlerden olacaksın.”
Dediler ki: «Ey Lût! Vazgeçmezsen buradan sen çıkarılırsın»
Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen (bu şehirden) mutlaka kovulacaksın!”
"Bu nasîhatlerinden vaz geçmez isen Ey Lût seni diyârımızdan ihrâc ideriz" didiler.
"Ey Lut! Bu sözlerinden vazgeçmezsen, mutlaka kovulacaksın" dediler.
Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!”
“Ey Lût!” dediler, “Bu tutumundan vazgeçmezsen iyi bil ki sen de kovulacaksın!”
Onlar şöyle dediler: Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bil ki, sürgün edilmişlerden olacaksın!
Dediler, "Bak Lut, bu tavrına son vermezsen sürülenlerden olacaksın."
Onlar şöyle dediler: "Ey Lût! (Bu davadan) vazgeçmezsen, iyi bilki, sürülenlerden olacaksın."
And ederiz ki dediler vazgeçmezsen ya Lût, mutlak ve muhakkak çıkarılanlardan olacaksın
Dediler ki: “Ey Lût! Eğer (işimize karışmaya) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buralardan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın!”
Dediler: «Ey Luut, sen (bu davadan) vaz geçmezsen, andolsun, mutlak (memleketimizden koğulub) çıkarılanlardan olacaksın».
(Onlar:) “Ey Lût! Eğer (bundan) hakikaten vazgeçmezsen, mutlaka(memleketimizden) çıkarılanlardan olacaksın!” dediler.
Dediler ki: “Ey Lût! (İşimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan (kovulanlardan) olacaksın!”
Kavmi “ Ey Lut! Eğer bizim arzularımızı engellemekten vaz geçmezsen, sen (yaşadığın topraklardan) çıkarılanlardan olursun.
Dediler: «Ey Lut! Sen bu işten vazgeçmezsen, ne olursa olsun, bu ülkeden çıkarılacaksın.»
Onlar dediler ki: Lût! Sen bundan vazgeçmezsen aramızdan çıkarılacaklar takımından olursun.
Dediler ki: “Ey Lût! Bu işe bir son vermezsen/işimize karışmaya devam edersen, sen mutlaka kovulanlardan olacaksın.”
Dediler ki: “Ey Lut! Eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (buradan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.”
Buna karşılık onlar, “Ey Lut!” dediler, “Eğer bu can sıkıcı vaazlarına son vermeyecek olursan, kesinlikle şehrimizden kovulacaksın!”
Dediler ki: -“Eğer son vermezsen, ey Lût, Dışlananlar’dan olursun!”
Halk: " Sevgili Lût! Eğer bu işe bir son vermez isen, sürgün edileceksin. "
Dediler ki; "Ey Lut! Eğer bu söylediklerinden vazgeçmezsen mutlaka seni aramızdan kovacağız. Bir daha bizim ülkemizde yaşayamayacaksın!"
(Kavmi), “Ey Lut! (Bu davandan) vazgeçmezsen mutlaka (kovulup) çıkartılanlardan olacaksın!” demişti. [*]
(Onlar da): “Ey Lût! Eğer sen (bu davadan) vazgeçmezsen, (şunu iyi bil ki) kovulanlardan olacaksın!” dediler.
“Ey Lût!” dediler, “Eğer [bu sözlerinden] vazgeçmezsen [bu şehirden] mutlaka kovulacaksın!”
– Onlar: Ey Lut eğer buna bir son vermezsen, kesinlikle buradan sürülüp çıkarılacaksın. Dediler. 27/56
“Eğer buna bir son vermezsen Ey Lût” dediler, “kesinlikle sürgün edilmiş biri olup çıkacaksın!
Onlar ise: "Ey Lut bilmiş ol ki; eğer bundan (bizi engellemekten) vazgeçmezsen, elbette sen yurdundan çıkarılanlardan olursun" diyerek onu tehdit ettiler.
Dediler: "Ey Lût, eğer (bundan) vazgeçmezsen, mutlaka sürülenlerden olacaksın. "
Dediler ki: «Ey Lût! Andolsun ki, eğer sen nihâyet vermezsen elbette çıkarılmışlardan olacaksın.»
“Bizi dinle Lût! ” dediler, “Bu söylediklerine son vermezsen mutlaka yurt dışına sürüleceksin. [7, 82]
Dediler: "Ey Lut, andolsun, eğer (bundan) vazgeçmezsen, mutlaka sürülenlerden olacaksın.
Onlar: "Ey Lût! Bu sözlerinden ve bizi men' ve nehy itmekden fâriğ olmaz isen elbette bu diyârdan ihrâc olunursun" didiler.
“Bak Lut! Bu işin peşini bırakmazsan mutlaka sürgün edilenlere katılırsın” dediler.
-Ey Lut eğer son vermezsen, elbette sürgün edileceklerden olacaksın, dediler.
“Ey Lût,” dediler. “Eğer bu işten vazgeçmezsen ülkeden sürülürsün.”
Dediler: "Eğer bu tavrını sona erdirmezsen, ey Lût, yemin olsun bu topraktan sürülenlerden olacaksın."
eyittiler “eger yıġlınmazsañ iy lūŧ olasın çıķarılmışlardan.” ya'nį ilden.
Eyitdiler: Eger sen ḳayıtmasañ yā Lūṭ, sürülmişlerden olursın, didiler.
Onlar dedilər: “Ey Lut! Əgər (bu sözlərinə, bizi danlamağa) son qoymasan, (öz yurdundan) mütləq qovulacaqsan!”
They said: If thou cease not, O Lot, thou wilt soon be of the outcast.
They said: "If thou desist not, O Lut! thou wilt assuredly be cast out!"(3210)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |