13 Ocak 2025 - 13 Receb 1446
Pazartesi
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Neml Suresi
◄
379
►
Cüz 19
(Diyanet Vakfı Meali)
36.
(Elçiler, hediyelerle) Süleyman'a gelince şöyle dedi: Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Hediyenizle (ben değil) siz sevinirsiniz.
37.
(Ey elçi!) Onlara dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamıyacakları ordularla gelir, onları muhakkak surette hor ve hakir halde oradan çıkarırız!
38.
(Sonra Süleyman müşavirlerine) dedi ki: Ey ulular! Onlar teslimiyet gösterip bana gelmeden önce, hanginiz o melikenin tahtını bana getirebilir?
39.
Cinlerden bir ifrit: Sen makamından kalkmadan ben onu sana getiririm. Gerçekten bu işe gücüm yeter ve bana güvenebilirsiniz, dedi.
40.
Kitaptan (Allah tarafından verilmiş) bir ilmi olan kimse ise: Gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm, dedi. (Süleyman) onu (melikenin tahtını) yanıbaşına yerleşmiş olarak görünce: Bu, dedi, şükür mü edeceğim, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiği) lütfundandır. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir.
İlim sahibi zâtın, Süleyman (a.s.)ın veziri Âsâf bin Berhiyâ, yahut da Hızır olduğu rivayet edilmektedir.
41.
(Süleyman devamla) dedi ki: Onun tahtını bilemeyeceği bir hale getirin; bakalım tanıyacak mı, yoksa tanıyamayanlar arasında mı olacak.
42.
Melike gelince: Senin tahtın da böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi: Tıpkı o! (Süleyman şöyle dedi): Bize daha önce (Allah'tan) bilgi verilmiş ve biz müslüman olmuştuk.
43.
Onu, Allah'tan başka taptığı şeyler (o zamana kadar tevhid dinine girmekten) alıkoymuştu. Çünkü kendisi inkârcı bir kavimdendi.
44.
Ona: Köşke gir! dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman: Bu, billûrdan yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi. Melike dedi ki: Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.
Rivayete göre, Hz. Süleyman Sebe’ Melikesi Belkıs gelmeden önce, bir köşk inşa ettirmişti. Bu köşkün avlusu billûrdan yapılmış, altından su akıtılmış
...
Devamı..
سُورَةُ النَّمل
◄
٣٧٩
►
الجزء١٩
فَلَمَّا
جَٓاءَ
سُلَيْمٰنَ
قَالَ
اَتُمِدُّونَنِ
بِمَالٍۘ
فَمَٓا
اٰتٰينِيَ
اللّٰهُ
خَيْرٌ
مِمَّٓا
اٰتٰيكُمْۚ
بَلْ
اَنْتُمْ
بِهَدِيَّتِكُمْ
تَفْرَحُونَ
﴿٣٦﴾
اِرْجِعْ
اِلَيْهِمْ
فَلَنَأْتِيَنَّهُمْ
بِجُنُودٍ
لَا
قِبَلَ
لَهُمْ
بِهَا
وَلَنُخْرِجَنَّهُمْ
مِنْهَٓا
اَذِلَّةً
وَهُمْ
صَاغِرُونَ
﴿٣٧﴾
قَالَ
يَٓا
اَيُّهَا
الْمَلَؤُ۬ا
اَيُّكُمْ
يَأْت۪ين۪ي
بِعَرْشِهَا
قَبْلَ
اَنْ
يَأْتُون۪ي
مُسْلِم۪ينَ
﴿٣٨﴾
قَالَ
عِفْر۪يتٌ
مِنَ
الْجِنِّ
اَنَا۬
اٰت۪يكَ
بِه۪
قَبْلَ
اَنْ
تَقُومَ
مِنْ
مَقَامِكَۚ
وَاِنّ۪ي
عَلَيْهِ
لَقَوِيٌّ
اَم۪ينٌ
﴿٣٩﴾
قَالَ
الَّذ۪ي
عِنْدَهُ
عِلْمٌ
مِنَ
الْكِتَابِ
اَنَا۬
اٰت۪يكَ
بِه۪
قَبْلَ
اَنْ
يَرْتَدَّ
اِلَيْكَ
طَرْفُكَۜ
فَلَمَّا
رَاٰهُ
مُسْتَقِرًّا
عِنْدَهُ
قَالَ
هٰذَا
مِنْ
فَضْلِ
رَبّ۪ي۠
لِيَبْلُوَن۪ٓي
ءَاَشْكُرُ
اَمْ
اَكْفُرُۜ
وَمَنْ
شَكَرَ
فَاِنَّمَا
يَشْكُرُ
لِنَفْسِه۪ۚ
وَمَنْ
كَفَرَ
فَاِنَّ
رَبّ۪ي
غَنِيٌّ
كَر۪يمٌ
﴿٤٠﴾
قَالَ
نَكِّرُوا
لَهَا
عَرْشَهَا
نَنْظُرْ
اَتَهْتَد۪ٓي
اَمْ
تَكُونُ
مِنَ
الَّذ۪ينَ
لَا
يَهْتَدُونَ
﴿٤١﴾
فَلَمَّا
جَٓاءَتْ
ق۪يلَ
اَهٰكَذَا
عَرْشُكِۜ
قَالَتْ
كَاَنَّهُ
هُوَۚ
وَاُو۫ت۪ينَا
الْعِلْمَ
مِنْ
قَبْلِهَا
وَكُنَّا
مُسْلِم۪ينَ
﴿٤٢﴾
وَصَدَّهَا
مَا
كَانَتْ
تَعْبُدُ
مِنْ
دُونِ
اللّٰهِۜ
اِنَّهَا
كَانَتْ
مِنْ
قَوْمٍ
كَافِر۪ينَ
﴿٤٣﴾
ق۪يلَ
لَهَا
ادْخُلِي
الصَّرْحَۚ
فَلَمَّا
رَاَتْهُ
حَسِبَتْهُ
لُجَّةً
وَكَشَفَتْ
عَنْ
سَاقَيْهَاۜ
قَالَ
اِنَّهُ
صَرْحٌ
مُمَرَّدٌ
مِنْ
قَوَار۪يرَۜ
قَالَتْ
رَبِّ
اِنّ۪ي
ظَلَمْتُ
نَفْس۪ي
وَاَسْلَمْتُ
مَعَ
سُلَيْمٰنَ
لِلّٰهِ
رَبِّ
الْعَالَم۪ينَ۟
﴿٤٤﴾
◄
٣٧٩
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.