24 Mart 2025 - 24 Ramazan 1446 Pazartesi

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Neml Suresi 44. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kîle lehâ-dḣulî-ssarh(a)(s) felemmâ raet-hu hasibet-hu lucceten vekeşefet ‘an sâkayhâ(c) kâle innehu sarhun mumerradun min kavârîr(a)(k) kâlet rabbi innî zalemtu nefsî veeslemtu me’a suleymâne li(A)llâhi rabbi-l’âlemîn(e)

Ona, saraya gir dendi. Billur döşemeyi görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleyman, bu dedi, billur döşenmiş düz bir saha. Bunun üzerine o da Rabbim dedi, ben kendime zulmettim ve teslim oldum Süleyman'la beraber alemlerin Rabbi Allah'a.

Bu kadın, Sebe ülkesinin padişahı olan Belkıys'tir. Ahd-i Atıyk'te, Süleyman Peygamberi ziyaretinden bahis vardır (Müluk-i Salis, 10).

Ona: "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan yapılma (mucizevi teknolojilerimizle düzeltilmiş ve özel üretilmiş) şeffaf kristalden bir köşk-zemindir." (Belkıs) Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben (şimdiye kadar Müslüman olmamakla) kendime zulmetmişim; (artık) ben Süleyman’la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" (deyip İslam’a girmişti.)

Sebe' melikesine “Saraya gir!” denildi. Sarayın selamlık kısmını görünce, önünde derin bir su var sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman: “Bu, zemini camla döşenmiş bir saraydır!” dedi. Bunun üzerine melike: “Rabbim, senden başkasına kulluk etmekle, ben kendime yazık etmişim; fakat şimdi Süleyman'la beraber, alemlerin Rabbi olan Allah'a yürekten boyun eğiyorum!” dedi.

Ona:
“Köşke, içeri buyur.” denildi. Kraliçe köşkün billur döşemesini görünce, derin bir su sanarak eteğini yukarı çekti, bacaklarını açtı. Süleyman:
“Bu, billurdan döşenmiş bir sahanlıktır” dedi.
Kraliçe:
“Rabbim, ben senden başkasına kulluk ve ibadet ederek kendime yazık etmişim. Süleyman'la beraber, bütün varlıkların, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim olarak hükmüne rıza gösterdim, müslüman oldum.” dedi.

Ona: "Köşke gir" denildi. (Hükümdar kadın) onu görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. (Süleyman): "O, camdan yapılmış dümdüz bir zemindir" dedi. (Hükümdar kadın): "Rabbim! Gerçekten ben kendime zulmetmişim. (Artık) Süleyman'la beraber alemlerin Rabbi Allah'a teslim oldum" dedi.

Ona: 'Köşke gir' denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: 'Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir.' Dedi ki: 'Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.'

Ona (Belkıs'a şöyle) denildi: “- Saray'a gir.” (Süleyman tarafından yaptırılan sarayın giriş yerine, daha önce cam konulmuş olup altından su akıtılmakta olduğundan Belkıs) bunu görünce derin bir su zannetti ve (ıslanmasın diye) elbiselerini kaldırarak bacaklarından (bir miktar) açtı. Süleyman dedi ki:(Ey Belkıs bacaklarını ört) o, camdan yapılmış şeffaf bir saraydır. (Belkıs şöyle) dedi: “- Ey Rabbim, gerçekten ben (önceden) nefsime zulmetmişim. Şimdi Süleyman'ın beraberliğinde âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim olup müslüman oldum.”

Ona: “Avluya gir” denildi. O, avluyu görünce, derin bir su sandı. Ve bacaklarını açtı. Süleyman. “O camdan yapılmış dümdüz bir zemindir” dedi. Bunun üzerine Kraliçe: “Şüphesiz ben kendime zulmettim. İşte Süleyman ile beraber Rabb-ül Âlemin olan Allah’a teslim oluyorum.” dedi.

Ona, “Köşke gir!” denildi. Melike köşkü görünce derin bir su sandı ve bacaklarını sıvadı. Süleyman, “O sırçadan cilalı, şeffaftır” dedi. Melike, “Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Artık Süleyman ile beraber âlemlerin Rabbi Allah'a teslim oldum” dedi.

«Saraya giresin!» denildi ona, sarayı görünce, bir derin su sanıp, hemen çemrendi, «Sırçadan yapılmış bir saraydır bu» dedi Süleyman; Belkıs dedi ki: «Ben kendime zulmetmişim, âlemlerin sahibi olan Allaha, Süleymanla bile, inan getirdim»

Ona: “köşke gir” denildi. Köşkü görünce onu(n zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona: “Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür” dedi. Belkıs: “Ey Rabbim! (Senden başkasına kulluk etmekle) ben kendime zulmettim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum!” dedi.

"Bu saraya gir" didiler, saraya girdiği vakit su var zannıyla paçalarını sıvadı. Süleymân "Bu billûr döşeli bir saraydır su yokdur paçalarını kapa [1]" didi.

[1] Rivâyet idildiği gibi ayaklarının keçi ayağı oldığını görmüşdi. Belkıs "Yâ rabbî ben nefsime zulm itmişdim şimdi rabbu’l ’âlemîn olan Allâh’ın irâ... Devamı..

Ona: "Köşke gir" dendi; salonu görünce, onu derin bir su zannetti, eteğini çekti. Süleyman: "Doğrusu bu camdan yapılmış mücella bir salondur" dedi. Melike: "Rabbim! Şüphesiz ben kendime yazık etmişim. Süleyman'la beraber, Alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" dedi.*

Ona “köşke gir” denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona “Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür” dedi. Belkıs, “Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi.

Ona, “Köşke gir” denildi. Kraliçe salonu görünce, onu oraya toplanmış su sandı ve eteğini topladı. Süleyman, “Bu, billûrdan yapılmış bir köşkün şeffaf zeminidir” diye uyardı. Kraliçe, “Rabbim, ben gerçekten kendime zulmetmişim! Artık Süleyman’la beraber âlemlerin rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi.

Ona: Köşke gir! dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini yukarı çekti. Süleyman: Bu, billûrdan yapılmış, şeffaf bir zemindir, dedi.  Melike dedi ki: Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmişim. Süleyman'la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.

 Rivayete göre, Hz. Süleyman Sebe’ Melikesi Belkıs gelmeden önce, bir köşk inşa ettirmişti. Bu köşkün avlusu billûrdan yapılmış, altından su akıtılmış... Devamı..

Ona, "Sarayın salonuna gir," dendi. Sarayın salonunu görünce, su havuzu sanarak bacaklarını sıvadı. (Süleyman) dedi ki, "Bu, kristalle döşenmiş bir salondur." (Kadın lider), "Rabbim, kendime haksızlık etmişim. Süleyman ile birlikte evrenlerin Rabbi ALLAH'a teslim oldum," dedi

Ona "köşke gir!" dendi. Melike onu görünce derin bir su sandı ve eteğini çekti. Süleyman "Bu billurdan yapılmış, şeffaf bir zemindir" dedi. Melike dedi ki: "Rabbim! Ben gerçekten kendime yazık etmiştim. Süleyman'ın maiyyetinde, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum."

Köşke gir denildi ona, derken onu görünce derin bir susandı ve paçalarından çemrendi, Süleyman, o dedi: mücellâ bir köşk, sırçadan, kadın ya rabb! Dedi: hakıkaten ben evvel nefsime zulmetmişim, şimdi Süleymanın maıyyetinde teslim oldum Allaha, o rabbül'âlemine

Ona, “Köşke gir” denildi. Köşkü görünce onu (n zeminini) derin bir su sandı ve (ıslanmasın diye) eteklerini topladı. Süleymân, ona, “Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür” dedi. (Sebe melikesi,) “Ey Rabbim! Şüphesiz ben, (güneşe taparak) nefsime zulmetmişim. Süleymân’ (ın peygamberliğini tasdik etmek) ile beraber, (İslâm dinini kabul ederek) âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi.

Ona, “Köşke gir!” denildi. Köşkü görünce, onu¹ derin su sanarak bacaklarını sıvadı. Süleyman, “Bu billurdan döşenmiş şeffaf bir zemindir.” dedi. Melike, “Rabb'im, ben kendime haksızlık ettim. Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.” dedi.

1- Zemindeki şeffaflığı.

Ona denildi ki: «Köşke gir». (Kadın) onu görünce, derin bir su sandı, iki ayağını aç (ıb sıva) dı. (Süleyman): «O, dedi, Hakıykaten sırçadan ma'mul, düzeltilmiş (ve şeffaf) bir açıklıkdır». (Kadın): «Ey Rabbim, hakıykat ben kendime yazık etmişim. Süleymanın maiyyetinde aalemlerin Rabbi olan Allaha teslîm oldum (müslüman oldum.)» dedi.

Ona: “Köşke gir!” denildi. Bunun üzerine (melîke) onu görünce, onu (o köşkün, altından su akıtılan ve üstü billûrla kaplanan zemînini) derin bir su zannetti ve (eteğini)inciklerinden açtı (yukarı çekti). (Süleymân ona:) “Doğrusu bu, billûrdan (yapılmış) şeffafbir köşktür!” dedi. (Melîke:) “Rabbim! Gerçekten ben nefsime zulmetmişim! ArtıkSüleymân'la berâber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslîm oldum!” dedi.

Ona (şöyle) denildi: “- Saraya gir.” (Süleyman tarafından yaptırılan sarayın giriş yerine, daha önce kırılmaz cam konulmuş olup altından su akıtılmakta olduğundan kraliçe) onu (o sarayı) görünce derin bir su sandı ve (ıslanmasın diye elbiselerini kaldırarak) bacaklarından (bir miktar) açtı. Süleyman dedi ki: (Ey kraliçe! Bacaklarını ört) o, “tabanı kristal kaplı sırçadan yapılmış bir saraydır.” (Kraliçe de) dedi ki: “Ey Rabbim, gerçekten ben (senden başkasına kulluk etmekle) nefsime haksızlık etmişim. Artık Süleyman ile beraber, âlemlerin Rabbi Allah’a (senin zatına gönülden inanarak) teslim olmuş bulunuyorum.” *

(*) Sonuç olarak, Süleyman kıssasının vermek istediği temel mesaj: Dünya hayatının geçiciliği, iktidarın her şey olmadığı; Allah’ın bir lütfü olup pay... Devamı..

Kraliçeye saraya girmesi söylendi. Sarayın içine girdiğinde, içinde su var zannedip, eteklerini topladı. Süleyman “(zemini) camla döşenip cilalanmış bir saray” dedi. Kraliçe “Rabbim! (şimdiye kadar) Nefsime zulmetmişim. Artık Süleyman la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi.

Ona, "Avluya gir" denildi. Kadın avluyu görünce büyük bir su gördüğünü sandı. Hemen ayak kaplarını çıkardı. Süleyman dedi: "Burası sırça döşeli bir avludur." Kadın dedi: "Çalabım! Şimdiye kadar ben kendime yazık etmişim. Artık ben kendimi Süleyman ile birlikte bütün varlıkların çalabı olan Allah’a veriyorum."

Ona «— Köşke gir» denildi, Belkıs onun meydanını görünce onu derin su sandı, baldırlarını açtı. Süleyman ona «— Bu billûrla döşenmiş, düz bir köşktür, su değildir» dedi. Belkıs dedi ki: Yâ Rab ben güneşe tapmakla [⁸] nefsime zulmetmiştim. Süleyman vasıtasıyle âlemlerin Rabbi olan Tanrı/ya münkat olup imana girdim [⁹].

[8] Veya Süleyman hakkında su-i zannetmekle.[9] Kıssa burada tamam oluyor. Bu kıssaya «Cevdeti fehm için bir temsildir» diyenler de vardır.

Ona “Köşke gir!” dendi. Orayı görünce derin bir su sandı ve eteklerini yukarıya çekti. Bunun üzerine (Süleyman), “Muhakkak ki bu (zemini) camdan yapılmış bir köşktür” dedi. Melike de “Rabbim muhakkak ben kendime zulmettim. Süleyman’la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum” dedi.

Ona, “Köşke gir” denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman) Dedi ki: “Gerçekten bu (su değildir, etkilenip iman etmen için Şam topraklarına varmadan önce emrim üzere), sırçadan düzeltilmiş bir köşktür.” Dedi ki: “Rabbim! Gerçekten ben (daha önce güneşe secde ettiğim için) kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman'la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.”

Daha sonra ona, “Saraya girer misiniz?” dendi. Belkıs saraya girip onun ışıl ışıl parlayan saydam döşemesini görünce, orayı derin bir su zannederek, ıslanmasın diye eteğini topladı. Bunun üzerine Süleyman,Korkma!” dedi, “Bu, zemini şeffaf kristal ile döşenmiş ve her yanı cilâlanarak parlatılmış bir saraydır. Ama sen, onu ilk bakışta derin bir havuz zannettin. İşte, önyargılara kapılarak hakikati göremeyen insanın durumu da böyledir: Hak din, ona ilk bakışta sıkıntılı, meşakkatli bir yol gibi görünebilir. Ancak, insan ve cin şeytanlarının telkinleri sonucu zihninde oluşan batıl önyargıları aşarak hakka yöneldiği takdirde, ondaki güzelliği, parlaklığı açıkça görecektir.
Süleyman’ın hikmet dolu sözlerinden etkilenen ve böyle büyük bir zenginlik ve kudrete sahip olmasına rağmen asla kibre kapılmadığını, aksine, derin bir tevazu ile dâimâ Rabb’ine yönelip O’na şükrettiğini gören Belkıs, “Ey Rabb’im!” diye yalvardı, “Doğrusu ben, şu ana kadar Sana kulluktan uzak durmakla kendime zulmetmişim fakat işte şimdi, Süleyman ile birlikte, bütün varlıkların gerçek sahibi, yöneticisi ve Efendisi olan Allah’a yürekten boyun eğiyorum!”
Ama insanlık tarihinde bütün saltanat sahipleri Belkıs gibi teslim olmadılar:

Ona:
“Köşk’e gir!” denildi. Orayı görünce onu derin bir su sandı. Islanmasın diye (eteğini, paçasını) kıvırıp sıvadı. (Süleyman):
“Bu, saydam camdan parlatılmış bir köşktür” dedi.(Melike):
“Rabbim! Ben, kendi nefsime zulmettim. Âlemler’in rabbi Allah’a Süleyman ile birlikte teslim oldum” dedi.

Süleyman kraliçeye: " Salona buyurun. " Kraliçe baktı, salonu su sanıp çemrendi: Süleyman: " Yoo. Salon sırçadan o kadar. " Kraliçe: " Rabb’im! Süleyman’ın yanında kainatı çekip çeviren Allah'a teslim olmak var iken ben, kendime yazık etmişim... "

Ona: "Köşke gir!" denildi. Kraliçe köşkün zeminini görünce su zannetti, eteklerini kaldırdı. Süleyman: "Su gibi gördüğün şey sırçadan yapılmış cilalı şeffaf bir zemindir." dedi. Kraliçe Süleyman’ın saltanatını, zenginliğini tanıdıkça şaşırıp kaldı. Süleyman’ın ihtişamı ve kudreti karşısında kendisini düşününce, kendisinin ve ülkesinin zenginliklerinin hiçbir anlamı olmadığını anladı. Süleyman’ın ülkesinde gördüğü gerçekler, Rabbini daha çok tanımasına yardımcı oldu. Dedi ki: "Rabbim! Ben nefsime zulmetmişim. Artık Süleyman’la birlikte âlemlerin Rabbine teslim oldum!"

(Belkıs’a) “Saraya gir!” denmişti. O, (zemini) görünce derin bir su var sanmış ve ayaklarını açmıştı (eteğinin ucunu sıvamıştı). (Süleyman) “Bu, billurdan yapılmış bir köşk (zemini)dir” [*] deyince, (Belkıs) şunu söylemişti: “Rabbim! Şüphesiz ki ben (güneşe tapmakla) kendime yazık etmişim. Süleyman’la birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.”

Bu ifade, Hz. Süleyman döneminde medeniyetin ne yüksek bir seviyede olduğunun apaçık bir delilidir.

O (melikeye): “Köşke gir!” denildi. O, o (köşkü) görünce (zeminini) su zannetti ve (ıslanmaması için)¹ eteğini yukarı çekti. (Bunun üzerine Süleyman): “(Eteğini indir) o, camdan yapılmış, şeffaf bir köşktür.” dedi. (Melike de): “Ey Rabbim! Ben gerçekten kendime zulmetmişim. Ben, Süleyman’la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum.” dedi.

1 Bu parantez bazı tefsirlerde Hz. Süleyman’ın melike ile ilgili bir kısım düşüncelerinden dolayı böyle bir şey yaptığı saçmalıklarına mahal bırakmama... Devamı..

[Az sonra] ona: “Girin bu saraya!” dendi. Fakat sarayı görünce, (önünde) engin-duru bir su (var) sandı ve eteğini yukarı çekti. ⁴¹ [Süleyman:] “Bu, zemini camla döşenmiş bir saraydır!” ⁴² dedi. [Sebe Melikesi:] “Rabbim!” dedi, “[Senden başkasına kulluk etmekle] ben kendime yazık etmişim; fakat [şimdi] Süleyman’la beraber âlemlerin Rabbi olan Allah’a yürekten boyun eğiyorum!”

41 Yani, böylece, dipsiz gibi görünen suda yürümeyi yahut belki de yüzmeyi göze alarak; bu derinlik motifinin, gerçeği arayan insanın sahip olduğu zih... Devamı..

Ona: “Buyurun köşkün salonuna girin!” denildi. Billur zemini görünce derin bir su zannetti ve eteklerini yukarı çekti. Süleyman: “Bu köşkün zemini billurdan yapılmıştır” dedi. Kadın da: – Rabbim, ben güneşe tapmakla gerçekten kendime zulmederek yazık etmişim. Şimdi artık ben Süleyman’la birlikte bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’a kayıtsız ve şartsız teslim oldum, dedi. 2/112, 3/16...20, 4/124- 125

(Sebe kraliçesine); “Saraya buyurun!” denildi. Fakat sarayı görünce, onun (önünde) derin bir su var sandı ve eteğini kaldırdı.[³³²¹] (Süleyman) dedi ki: “Bu, tabanı kristalle kaplı bir saraydır.” Kadın “Rabbim!” dedi, “Ben kendime kötülük etmişim! Artık ben de Süleyman’la beraber Âlemlerin Rabbine gönülden teslim oldum.”[³³²²]

[3321] Bu, Türkçedeki “paçaları sıvamak” gibi deyimsel bir ifadedir. Allah için kullanıldığı 68:42’de “harekete geçmek”, “bir işe girişmek” anlamındad... Devamı..

Bunun üzerine ona: "Köşke gir" denildi. Avlusunu görünce, onu derin bir su sandı ve (ıslanmasın diye) eteklerini çekiverdi. (Onun şaşkın halini gören Süleyman) "O, (derin su sandığın şey) billurdan döşenmiş bir meydandır" diyerek onu uyardı. O vakit Melike: "Ey Rabbim, kuşkusuz ben kendime yazık etmişim, şimdi ise, Süleyman’ın maiyyetinde, alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum!" dedi. (Böylece tevbe edip müslüman oldu)

(Bu arada tahtın getirilmesi konusunda biraz durmak istiyoruz. Çünkü zihinlere bazı sorular takılabilir: 1. Acaba tahtın getirilmesi neden bizzat on... Devamı..

Ona (Camdan olan) "köşke gir" denildi. Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi. Belkıs, "Ey Rabbim! Şüphesiz ben nefsime zulmetmiştim. Şimdi ise Süleyman ile birlikte âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim oldum" dedi.

Ona denildi ki: «Saraya gir.» Vaktâ ki onu gördü, onu derin bir su sandı, iki baldırını açıverdi. (Hazreti Süleyman) Dedi ki: «O hakikaten sırçalardan döşenmiş düz, açık bir yerdir.» (Kadın da) dedi ki: «Yarabbi! ben nefsime zulmettim ve Süleyman ile beraber âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum.»

Kraliçeye: “Buyurun, saraya girin” denildi. Sarayın eyvanını görünce, zemininde engin ve duru su olduğunu zannedip eteğini yukarı çekti. Süleyman: “Bu, sırçadan yapılmış şeffaf bir saraydır. ” Kraliçe: “Ya Rabbî, dedi, Ben (Sen'den başkasına ibadet etmekle) kendime zulmetmişim, şimdi ise Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbine teslim oluyorum. ”

Ona: "Köşke gir!" dendi. Köşkü görünce zemini su sandı ve bacaklarını sıvadı. (Süleyman) "O, cilalı, şeffaf sırçadandır" dedi. (Kraliçe): "Rabbim, ben kendime zulmetmişim. (Artık) Süleyman'la beraber alemlerin Rabbi Allah'a teslim oldum," dedi.

Rivâyete göre Hz. Süleyman, Belkis gelmezden önce, saray salonunun zeminini havuz yaptırmış, içine deniz hayvanları salmış, üstünü de beyaz kristalle ... Devamı..

Süleymân Belkıs'a "Havuza gir" didi. Belkıs onı su zan iylediğinden eteklerini yukarı kaldırub bacaklarını açdı. O zamân Süleymân: "O billurdan bir döşemedir" didi. [²] Belkıs: "Yâ Rabbî! Ben güneşe 'ibâdetle nefsime zulüm itdim. Şimdi Süleymân ile berâber 'âlemlerin rabbi olan Allâh'a İslâm oldum" didi.

[2] Sabâ melîkesi Belkıs'ın vâlidesi tâife-i cinden oldığı cihetle ayakları ve bacakları hayvân ayağı gibi oldığı hakkında bir rivâyet vardı. Süleymân... Devamı..

Ona, “Avluya girer misin” denildi. Avluya girince derince bir su sandı. Eteklerini topladı. Süleyman; “Burası billur döşeli bir avludur” dedi. Kadın (kendi kendine); “Ya Sahip, ben kendime kötülük etmişim. Süleyman ile birlikte varlıkların Sahibine teslim oldum” dedi.

Ona, “köşke gir!” denildi. Orayı görünce derin su sandı ve eteğini topladı. Süleyman:-Bu camdan yapılmış bir köşktür, dedi. Kadın da:-Rabbim, ben kendime zulmetmişim. Süleyman'la beraber evrenin sahibi Allah'a teslim oldum, dedi.

Kendisine “Saraya gir” dendi. Sarayın zeminini görünce, onu duru bir su zannetti ve eteklerini topladı. Süleyman “Bu billurdan yapılmış saydam bir saraydır” dedi. Belkıs “Rabbim, ben gerçekten kendime yazık etmişim,” dedi. “Şimdi Süleyman ile beraber Âlemlerin Rabbine teslim oldum.”

Ona denildi: "Köşke gir!" Melike onu görünce su sandı ve baldırlarını açtı. Süleyman dedi ki: "O, cilalı sırçadan yapılmış bir parlak avlu/zemindir." Melike dedi: "Rabbim, doğrusu ben öz benliğime zulmetmişim. Artık Süleyman'la birlikte, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oluyorum."

eyidildi aña “gir köşke!” pes ol vaķt kim gördi anı śandı anı ulu śu daħı açdı iki incikin. eyitti süleymān “bayıķ ol köşkdür düzülmiş śırçalardan.” [203b] eyitti belķıs “iy çalabum! bayıķ ben žulm eyledüm gendüzüme. daħı müsülmān oldum süleymān- ıla Tañrı-çun 'ālemler çalabı’sı.”

Belḳīsa eyidildi: Gir ṣırça ḳaṣr içine. Pes ḳaçan ki anı gördi, ṣırçayı ṣu ṣandıve iki baldırın ṣıġayup içdi. Süleymān eyitdi: Ol girgen ṣu degüldür, ṣırça‐lardan düzülmiş köşkdür, didi. Belḳīs eyitdi: Yā Rabbī, ben nefsüme ẓulmeyledüm, imdi īmān getürüp Müselmān oldum Süleymāna. Ol Tañrı ki ‘ālem‐leri yaradupdur, didi.

(Bəlqəsin əqlini, zəkasını yoxlamaq məqsədilə) ona belə deyildi: “Saraya daxil ol!” (Süleymanın sarayı büllurdan tikildiyi və altına su buraxıldığı üçün Bəlqis) sarayı gördükdə onu dərin bir gölməçə hesab etdi və (paltarı islanmasın deyə) atəyini qaldırdı (baldırlarını açdı). O (Süleyman): “Bu (su deyil) büllurdan tikilmiş (şəffaf) bir saraydır!” – dedi. (Bəlqis) dedi: “Ey Rəbbim! Mən (günəşə sitayiş etməklə) özümə zülm etmişdim. Mən artıq Süleymanla (Süleymanın sayəsində) aləmlərin Rəbbi olan Allaha təslim oldum!”

It was said unto her: Enter the hall. And when she saw it she deemed it a pool and bared her legs. (Solomon) said: Lo! it is a hall, made smooth, of glass. She said: My Lord! Lo! I have wronged myself, and I surrender with Solomon unto Allah, the Lord of the Worlds.

She was asked to enter(3281) the lofty Palace: but when she saw it, she thought it was a lake of water, and she (tucked up her skirts), uncovering her legs. He said: "This is but a palace paved smooth with slabs of glass." She said: "O my Lord! I have indeed wronged(3282) my soul: I do (now) submit (in Islam), with Solomon, to the Lord of the Worlds."

3281 Bilqis, having been received with honour on her arrival, and having accepted the transformation of her throne, placed presumably in an outer buil... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.