28 Şubat 2021 - 16 Receb 1442
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Enbiyâ Suresi
◄
327
►
Cüz17
(Diyanet Vakfı Meali)
73.
Onları, emrimiz uyarınca doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar, daima bize ibadet eden kimselerdi.
74.
Lût'a gelince, ona da hüküm (hakimlik, peygamberlik, hükümdarlık) ve ilim verdik; onu, çirkin işler yapmakta olan memleketten kurtardık. Zira onlar (o memleketin halkı), gerçekten fena işler yapan kötü bir kavimdi.
75.
Onu (Lût'u) rahmetimize kabul ettik; çünkü o, sâlihlerden idi.
76.
Nuh'u da (hatırla). Hani o dua etmiş, biz onun duasını kabul etmiştik. Böylece, kendisini ve (iman eden) yakınlarını büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.
77.
Onu, âyetlerimizi inkâr eden kavimden koruduk. Gerçekten onlar, fena bir kavim idi; bu yüzden topunu birden (suya) gömdük.
*
78.
Davud ve Süleyman'ı da (an). Bir zaman, bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı: bir gurup insanın koyun sürüsü, geceleyin başıboş bir vaziyette bu ekinin içine dağılıp ziyan vermişti. Biz onların hükmünü görüp bilmekte idik.
*
79.
Böylece bunu (bu fetvayı) Süleyman'a biz anlatmıştık. Biz, onların her birine hüküm (hükümdarlık, peygamberlik) ve ilim verdik. Kuşları ve tesbih eden dağları da Davud'a boyun eğdirdik. (Bunları) biz yapmaktayız.
*
80.
Ona, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz?
81.
Süleyman'ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.
سُورَةُ الْاَنْبِيَاءِ
◄
٣٢٧
►
الجزء١٧
وَجَعَلْنَاهُمْ
اَئِمَّةً
يَهْدُونَ
بِاَمْرِنَا
وَاَوْحَيْنَٓا
اِلَيْهِمْ
فِعْلَ
الْخَيْرَاتِ
وَاِقَامَ
الصَّلٰوةِ
وَا۪يتَٓاءَ
الزَّكٰوةِۚ
وَكَانُوا
لَنَا
عَابِد۪ينَۙ
﴿٧٣﴾
وَلُوطًا
اٰتَيْنَاهُ
حُكْمًا
وَعِلْمًا
وَنَجَّيْنَاهُ
مِنَ
الْقَرْيَةِ
الَّت۪ي
كَانَتْ
تَعْمَلُ
الْخَبَٓائِثَۜ
اِنَّهُمْ
كَانُوا
قَوْمَ
سَوْءٍ
فَاسِق۪ينَۙ
﴿٧٤﴾
وَاَدْخَلْنَاهُ
ف۪ي
رَحْمَتِنَاۜ
اِنَّهُ
مِنَ
الصَّالِح۪ينَ۟
﴿٧٥﴾
وَنُوحًا
اِذْ
نَادٰى
مِنْ
قَبْلُ
فَاسْتَجَبْنَا
لَهُ
فَنَجَّيْنَاهُ
وَاَهْلَهُ
مِنَ
الْكَرْبِ
الْعَظ۪يمِۚ
﴿٧٦﴾
وَنَصَرْنَاهُ
مِنَ
الْقَوْمِ
الَّذ۪ينَ
كَذَّبُوا
بِاٰيَاتِنَاۜ
اِنَّهُمْ
كَانُوا
قَوْمَ
سَوْءٍ
فَاَغْرَقْنَاهُمْ
اَجْمَع۪ينَ
﴿٧٧﴾
وَدَاوُ۫دَ
وَسُلَيْمٰنَ
اِذْ
يَحْكُمَانِ
فِي
الْحَرْثِ
اِذْ
نَفَشَتْ
ف۪يهِ
غَنَمُ
الْقَوْمِۚ
وَكُنَّا
لِحُكْمِهِمْ
شَاهِد۪ينَۙ
﴿٧٨﴾
فَفَهَّمْنَاهَا
سُلَيْمٰنَۚ
وَكُلًّا
اٰتَيْنَا
حُكْمًا
وَعِلْمًاۘ
وَسَخَّرْنَا
مَعَ
دَاوُ۫دَ
الْجِبَالَ
يُسَبِّحْنَ
وَالطَّيْرَۜ
وَكُنَّا
فَاعِل۪ينَ
﴿٧٩﴾
وَعَلَّمْنَاهُ
صَنْعَةَ
لَبُوسٍ
لَكُمْ
لِتُحْصِنَكُمْ
مِنْ
بَأْسِكُمْۚ
فَهَلْ
اَنْتُمْ
شَاكِرُونَ
﴿٨٠﴾
وَلِسُلَيْمٰنَ
الرّ۪يحَ
عَاصِفَةً
تَجْر۪ي
بِاَمْرِه۪ٓ
اِلَى
الْاَرْضِ
الَّت۪ي
بَارَكْنَا
ف۪يهَاۜ
وَكُنَّا
بِكُلِّ
شَيْءٍ
عَالِم۪ينَ
﴿٨١﴾
◄
٣٢٧
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.