7 Kasım 2024 - 5 Cemaziye'l-Evvel 1446 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Enbiyâ Suresi 78. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Vedâvûde vesuleymâne iż yahkumâni fî-lharśi iż nefeşet fîhi ġanemu-lkavmi vekunnâ lihukmihim şâhidîn(e)

Davud'la Süleyman da, hani bir topluluğun koyunları, geceleyin birisinin tarlasına yayılmış, harap etmişti de bu hususta hüküm vermişlerdi ve biz de hükümlerine tanık olmuştuk.

Davud ve Süleyman’a da (yardımımız ulaşmıştı); hani (bir) kavmin hayvanlarının, içine girip yayıldığı ekin-tarlaları(nın zararının karşılanması) konusunda hüküm yürütüyorlardı. Biz de onların hükmüne şahit idik.

Davûd ve Süleyman'ı da hatırla, hani bir vakit bir kavmin koyunlarının yayıldığı ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı ve biz de onların hükmüne şahitler idik.

Dâvûd ve Süleyman'ı da hatırlayarak insanlara anlat. Hani onlar ziyan verilmiş ekili bir tarla konusunda muhakemeler yaparak hükümler veriyorlardı. Bir kavmin davar sürüsü birilerinin ekinine girip yayılmıştı. Biz de onların, bu tür görevler yapan hakimlerin hükümlerini, idarecilerin tasarruflarını denetlemeye, tesbite devam ediyoruz.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 7/190.

Davud ve Süleyman da; hani halkın koyunlarının içine yayıldığı bir ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Biz onların hükümlerine şahittik.

Davud ve Süleyman da; hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin-tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı. Biz onların hükmüne şahid idik.

Davud'u ve Süleyman'ı da hatırla. Hani onlar, ekin hakkında hüküm veriyorlardı. O vakit geceleyin, bir kavmin davarı ekin tarlasına yayılmıştı (zarar vermişti). Biz de onların verdiği hükme şahitler idik.

(Rivayet edildiğine göre, bir adamın koyunları, gece vakti bir çiftçinin ekin tarlasına girmişler ve ekinleri ile bağlarını helâk etmişler. Nihayet, ç... Devamı..

Davud ve Süleyman’ı da an: Milletin koyunları tarlaya daldı diye, onun hakkında hükmettikleri zamanı (düşün.) Biz onların hükmüne şahit olduk.

Dâvûd ve Süleymân'ı da hatırla! Bir zaman bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı. Bir grup insanın koyun sürüsü, geceleyin başıboş bir durumda bu ekinin içine dağılıp ziyan vermişti. Biz onların hükmünü görüp bilmekte idik.

Dâvut ile Süleyman da, bir oymağın koyunlarının bozduğu ekin için, hüküm vermişlerdi, biz dahi tanıktık hükümlerine

Davut ve Süleyman'ı da hatırla! Hani bir vakit bir kavmin koyunlarının yayıldığı ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı ve biz de onların hükmüne şahittik.

Hz. Davut ve Hz. Süleyman zamanında koyun sürüsü sahibi ile ekin sahibi arasında çıkan davada her ikisi de hakemlik yapmıştı. Fakat bu hakemlikte orta... Devamı..

Dâvûd ve Süleymân’ın bir ’âilenin sürilerinin bir tarlada husûle getürdiği tahrîbât hakkındaki hükmi i’tâ itdikleri zamânı yâd it. Biz o hükümde hâzır idik.

Davud ve Süleyman da milletin koyunlarının yayıldığı bir ekin hakkında hüküm veriyorlarken, Biz onların hükmüne şahiddik.

Dâvûd ile Süleyman’ı da hatırla. Hani bir ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı. Çünkü halkın koyunları o ekine girmişti. Biz de hükümlerine şahit olmuştuk.[367]

Tefsir kaynaklarında belirtildiğine göre; bu olayda Hz.Davud, koyunların ekin sahibine verilerek zararın tazmin edilmesine hükmetmiş, Hz.Süleyman ise ... Devamı..

Dâvûd’u ve Süleyman’ı da an. Bir zamanlar, (zarar görmüş) bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı. Bir topluluğun koyun sürüsü, geceleyin başı boş bir vaziyette bu ekinin içine dağılıp ziyan vermişti. Biz de onların hükmüne tanık idik.

Davud ve Süleyman'ı da (an). Bir zaman, bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı: bir gurup insanın koyun sürüsü, geceleyin başıboş bir vaziyette bu ekinin içine dağılıp ziyan vermişti. Biz onların hükmünü görüp bilmekte idik.  

 Tefsirlerde anlatıldığına göre, ekin sahibi ile koyun sürüsü sahipleri arasındaki davada hakimlik yapan Davud ile Süleyman, farklı hükümler vermişler... Devamı..

Davut ve Süleyman da... Bir defasında, halkın koyunlarının yayıldığı birilerinin ekini hakkında hüküm veriyorlardı. Biz onların kararına tanık olduk.

Davud ve Süleyman'ı da (hatırla). Hani onlar ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Hani milletin koyunları (geceleyin) içinde yayılmıştı, biz onların hükmüne şahittik.

Davud ile Süleymanı da, o vakit ki ikisi de hars hakkında huküm veriyorlardı, o vakıt ki ekinde geceleyin kavmin davarı yayılmıştı, biz de hukümlerine şâhid idik

(Resûlüm, Kur’ân’da bildirdiğimiz gibi) Dâvûd ve Süleymân’ı da (an). Hani, bir topluluğun koyunları, geceleyin (başlarında çoban olmaksızın) birisinin ekinine girerek, (ekini) harap etmişti de bu hususta (davalılar arasında) hüküm veriyorlardı. Biz onların hükmüne şahit idik.

Bir veya birkaç kişinin davarı, geceleyin bir çiftçinin ekinine girmişti. Kendisine başvurulan Hz. Dâvûd [aleyhisselâm], ekine verilen zararın kıymeti... Devamı..

Hani Dâvud ve Süleymân, halkın koyunlarının yayıldıkları ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Biz, onların hükümlerine tanıktık.

Dâvudu ve Süleymanı da (hatırla). Hani onlar ekin (yahud bağ mes'elesi) hakkında hüküm veriyorlardı. Hani kavmin davarı (geceleyin çobansız olarak ekinin, yahud bağın) içinde yayılmış (zarar yapmış) di. Onların (verdikleri) hükmün biz şâhidleri idik.

(Ey Resûlüm!) Dâvûd'u ve Süleymân'ı da (yâd et)! Bir vakit ekin hakkında hükümveriyorlardı; hani o kavmin koyunları onun (o ekinin) içine (geceleyin) yayılmışlardı. (Biz de) onların hükmüne şâhidler idik.(1)

(1)Hz. Dâvûd (as)’ın yanına, aralarında hüküm vermesi için iki kişi geldi. Bunlardan biri, geceleyin tarlasına diğer şahsın koyunlarının girerek zarar... Devamı..

Davud ve Süleyman’a da (hikmet ve ilim vermiştik). Hani bir defasında ikisi birlikte telef edilen bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı. Geceleyin bir grup insanın koyun sürüsü bir başkasının tarlasına dalıp, ekinleri telef etmişti. Biz de onların hükmünü görüp bilmekte idik.*

(*) Rivayet edildiğine göre, bir adamın koyunları, gece vakti bir çiftçinin ekin tarlasına girmişler ve ekinleri ile bağlarını helâk etmişler. Nihayet... Devamı..

Davut ve Süleyman, bir vakitler bir tarlayı tarumar eden koyunlar hakkında hüküm vermeye çalışıyorlardı. Bizde onların verecekleri hükmü gözetliyorduk (şahitlik ediyorduk).

Davut ile Süleyman’ı da öyle. O gün birtakımlarının davarları içine girip otladıkları ekin tarlası için yargılarını veriyorlardı. Biz de onların yargılarına tanık olmuştuk.

Davut ile Süleyman/ı da yâd et, hani onlar, bir kavmin koyunları tarafından tahrip olunan ekin tarlası [³] hakkında bir hükümde bulunmuşlardı. Onların hükümlerine biz de şahittik [⁴].

[3] Veya bir bağ hakkında.[4] Bir kimsenin koyunları diğer bir kimsenin tarlasına veya bağına gece vakti girip tarlayı veya bağı tahrip etmişti. Sahib... Devamı..

Davut ve Süleyman’ı da (an). Hani bir ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı. Çünkü kavmin koyunları ekine girmişti.²⁴ Biz de hükümlerine şahit olmuştuk.

24 Kıssaya göre, bir koyun sürüsü geceleyin bir ekin tarlasına girer ve hayli zarar verir. Davaya Hz. Davut bakmaktadır. Zararın koyun sahibinin ihmal... Devamı..

Davud ve Süleyman'ı da (hatırla). Hani kavmin hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin tarlaları konusunda hüküm yürütüyorlardı. Biz onların hükmüne şahitler idik.

Davud’a ve oğlu Süleyman’a da ilim ve hikmet vermiştik. Hani onlar, bir topluluğa ait koyun sürüsünün geceleyin girip ürünlerini harap ettiğibir ekin tarlası hakkında hüküm vermişlerdi ve Biz, onların hüküm verirken, doğru ve âdilane yargıya varabilmek için ne büyük çaba harcadıklarını, insanların haklarını korumak için ne kadar özen gösterdiklerini görüyorduk.
Bir adamın koyunları, geceleyin yanlışlıkla komşu tarlaya girip bütün ürünleri tahrip etmişti. Davud, tahrip edilen ürünlerin değerine eşit miktarda hayvanın tarla sahibine tazminat olarak verilmesine hükmetti.

Davud’u ve Süleyman’ı da (önder yaptık). Hani, Kavim’in koyunları ekin içinde yayılmıştı; o vakit ekin hakkında ikisi hüküm veriyorlardı. Onların verdiği hükme şahid olmaktaydık.

Dâvud ve Sülayman’ı hatırla. Hani ikisi birden bir ekin hakkında bilirkişi olmuşlardı. Koyunlar tarlayı talan ettiklerinde, biz bu ikilinin kararlarını izliyorduk.

Davud ile Süleyman’ı da hatırla! Hani bir ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı. Halkın koyunları ekine girmişti. Biz de hükümlerine şahit olmuştuk.

Davud’u ve Süleyman’ı da (an)! Hani içinde halkın koyunlarının yayıldığı bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı. Biz onların hükmüne şahittik. [*]

Benzer mesaj: Sâd 38:22-23.

Dâvûd ve Süleyman, bir toplumun hayvanlarının içine girip yayıldığı ekin tarlaları hakkında hüküm¹ verirlerken de onların verdikleri bu hükümleri Biz, görüp duruyorduk.

1 Bu olayla ilgili olarak Yahûdî kaynaklarında bir bilgi mevcut değildir. Zâten olsa da itibar etmeye değmez. Müslüman müfessirler de bu konuda “Hz. D... Devamı..

VE DAVUD ile Süleyman[ı da an]: Hani bu ikisi, bir topluluğa ait koyun sürüsünün geceleyin girip otladığı bir ekin hakkında hüküm vereceklerdi ve Biz de o’nların bu hükümlerine tanık idik; ⁷⁰

70 Yukarıdaki ayette temas edilen kıssanın -ya da, daha doğru bir deyimle, menkıbenin- izahı için dayandığımız tek kaynak Hz. Peygamber’in Sahâbîlerid... Devamı..

Davud’u ve Süleyman’ı da an! Hani ikisi otlaklarda yayılan koyun sürüsü gibi dağılmış bir toplumu nizam ve intizam içinde toplayıp yönetiyorlardı. Biz de onların yönetimine şahit idik. 3/103, 42/13, 38/26

Dâvud ve Süleyman’ı da (gündeme taşı)![²⁷⁴⁹] Hani o ikisi, bir topluluğa ait çobansız ve dağınık koyun sürüsünün gece yayıldığı tarla konusunda karar vereceklerdi; ve Biz de onların kararına şahit idik;[²⁷⁵⁰]

[2749] Bu isimlerin ardından “gündeme taşı” ilavesi, sözgeliminden doğan bir gerekliliktir. Dâvud ve Süleyman, nübüvvet, hikmet ve devlet gibi üç değe... Devamı..

Davud'u ve Süleyman'ı da an. Hani onlar, bir kavmin (geceleyin çobansız kalan) koyunları tarafından telef olunan ekin tarlası hakkında bir hüküm veriyorlardı; onların hükümlerine biz de şahittik.

Ve Dâvûd ile Süleyman... Hani bir ekin tarlası hakkında hüküm veriyorlardı. Halkın yayılan koyunları o ekine girmişti. Biz de hükümlerine şahit olmuştuk.

Ve Dâvud ile Süleyman'ı da zikret ki, onlar ekin hakkında hüküm veriyorlardı. O vakit ki, onun için kavmin koyunları yayılmıştı. Ve Biz de onların hükümlerine şahitler olduk.

Davud ile Süleyman'ı da. . . Hani bir defasında onlar bir ekin konusunda hüküm veriyorlardı. Şöyle ki: Geceleyin bir grup insanın koyun sürüsü ekin tarlasına yayılmış, zarar vermişti. Biz de onların bu hükümlerine tanık oluyorduk.

Davud (a.s.) davarın kıymeti, zararın miktarına eşit olduğu için, onun tazminat olarak tarla sahibine verilmesine hükmetmiş, oğlu Süleyman (a.s.) ise,... Devamı..

Davud ile Süleyman'ı da (an); hani onlar, toplumun davarının yayıldığı bir ekin hakkında hükmediyorlardı, biz de onların hükümlerine tanık idik.

Bir adamın ekinine, toplumdan birinin veya birkaç kişinin davarı düşmüştü. Dâvûd, tazminat olarak davarın, ekin sâhibine verilmesine karar verdi. Henü... Devamı..

Bir kavmin koyunları girüb yedikleri ekin işinde Dâvud ve Süleymân'ın hüküm itdikleri zamân biz onların hükmüne şâhid iyledik. [²]

[2] Dâvud 'aleyhisselâm zamânında bir gün bir sürü koyun bir tarlaya girüb ekinlerini telef iyledi. Bunun üzerine tarla sâhibi ile koyunların sâhibi m... Devamı..

Davut ile Süleyman da bir gün bir ekin tarlası ile ilgili karar veriyorlardı. Bir topluluğun davarları orada yayılmışlardı. Biz de onların kararlarının şahidi idik.

Davud ve Süleyman'ı da hatırla.. Hani onlar, bir grup insanın koyun sürüsünün içine girip yayıldığı ekin hakkında hüküm veriyorlardı. Biz, onların verdiği hükme de şahittik.

Davud ile Süleyman'a gelince, onlar da, birgün, birilerinin koyunlarından zarar görmüş bir tarla hakkında hüküm veriyorlardı. Biz de onların hükmüne şahit idik.

Ve Dâvûd ile Süleyman... Hani, halkın davarının yayıldığı ekinler hakkında hüküm veriyorlardı da biz hükümlerine tanıklar olmuştuk.

daħı dāvud’ı ya'nį añġıl süleymān’ı. ol vaķt kim hükm eylerdi ekin ekinde ol vaķt kim otladı gice ol ekin içinde ķoyun bir ķavumuñ. daħı olduķ biz anlaruñ hükmine ḥāżırlar.

Ve Dāvūd daḫı Süleymān ḥükm itdükleri vaḳt ekinde, ol vaḳt ki ḫarābladıanı bir ḳavmüñ ḳoyunı, biz anlaruñ ḥükmlerini bilürdük.

(Ya Rəsulum!) Davudu və Süleymanı da (yad et)! O zaman ki, onlar bir tayfanın qoyunlarının girib xarab etdiyi bir əkin sahəsi haqqında hökm verirdilər və Biz də onların hökmünə şahid idik.

And David and Solomon, when they gave judgment concerning the field, when people's sheep had strayed and browsed therein by night; and We were witnesses to their judgment.

And remember David and Solomon, when they gave judgment in the matter of the field into which the sheep of certain people had strayed by night: We did witness their judgment.


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.