19 Ocak 2021 - 5 Cemaziye'l-Ahir 1442
Salı
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Nahl Suresi
◄
278
►
Cüz14
(Diyanet Vakfı Meali)
103.
Şüphesiz biz onların: «Kur'an'ı ona ancak bir insan öğretiyor» dediklerini biliyoruz. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur'an) apaçık bir Arapçadır.
*
104.
Allah'ın âyetlerine inanmayanlar yok mu, kuşkusuz Allah onları doğru yola iletmez ve onlar için elem verici bir azap vardır.
105.
Allah'ın âyetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir.
106.
Kim iman ettikten sonra Allah'ı inkâr ederse -kalbi iman ile dolu olduğu halde (inkâra) zorlanan başka- fakat kim kalbini kâfirliğe açarsa, işte Allah'ın gazabı bunlaradır; onlar için büyük bir azap vardır.
*
107.
Bu (azap), onların dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah'ın kâfirler topluluğunu hidayete erdirmemesinden ötürüdür.
108.
İşte onlar Allah'ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir.
109.
Hiç şüphesiz onlar ahirette ziyana uğrayanların ta kendileridir.
110.
Sonra şüphesiz Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret edip, ardından da sabrederek cihad edenlerin yardımcısıdır. Bütün bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayan, pek esirgeyendir.
سُورَةُ النّحل
◄
٢٧٨
►
الجزء١٤
وَلَقَدْ
نَعْلَمُ
اَنَّهُمْ
يَقُولُونَ
اِنَّمَا
يُعَلِّمُهُ
بَشَرٌۜ
لِسَانُ
الَّذ۪ي
يُلْحِدُونَ
اِلَيْهِ
اَعْجَمِيٌّ
وَهٰذَا
لِسَانٌ
عَرَبِيٌّ
مُب۪ينٌ
﴿١٠٣﴾
اِنَّ
الَّذ۪ينَ
لَا
يُؤْمِنُونَ
بِاٰيَاتِ
اللّٰهِۙ
لَا
يَهْد۪يهِمُ
اللّٰهُ
وَلَهُمْ
عَذَابٌ
اَل۪يمٌ
﴿١٠٤﴾
اِنَّمَا
يَفْتَرِي
الْكَذِبَ
الَّذ۪ينَ
لَا
يُؤْمِنُونَ
بِاٰيَاتِ
اللّٰهِۚ
وَاُو۬لٰٓئِكَ
هُمُ
الْكَاذِبُونَ
﴿١٠٥﴾
مَنْ
كَفَرَ
بِاللّٰهِ
مِنْ
بَعْدِ
ا۪يمَانِه۪ٓ
اِلَّا
مَنْ
اُكْرِهَ
وَقَلْبُهُ
مُطْمَئِنٌّ
بِالْا۪يمَانِ
وَلٰكِنْ
مَنْ
شَرَحَ
بِالْكُفْرِ
صَدْرًا
فَعَلَيْهِمْ
غَضَبٌ
مِنَ
اللّٰهِۚ
وَلَهُمْ
عَذَابٌ
عَظ۪يمٌ
﴿١٠٦﴾
ذٰلِكَ
بِاَنَّهُمُ
اسْتَحَبُّوا
الْحَيٰوةَ
الدُّنْيَا
عَلَى
الْاٰخِرَةِۙ
وَاَنَّ
اللّٰهَ
لَا
يَهْدِي
الْقَوْمَ
الْكَافِر۪ينَ
﴿١٠٧﴾
اُو۬لٰٓئِكَ
الَّذ۪ينَ
طَبَعَ
اللّٰهُ
عَلٰى
قُلُوبِهِمْ
وَسَمْعِهِمْ
وَاَبْصَارِهِمْۚ
وَاُو۬لٰٓئِكَ
هُمُ
الْغَافِلُونَ
﴿١٠٨﴾
لَا
جَرَمَ
اَنَّهُمْ
فِي
الْاٰخِرَةِ
هُمُ
الْخَاسِرُونَ
﴿١٠٩﴾
ثُمَّ
اِنَّ
رَبَّكَ
لِلَّذ۪ينَ
هَاجَرُوا
مِنْ
بَعْدِ
مَا
فُتِنُوا
ثُمَّ
جَاهَدُوا
وَصَبَرُٓواۙ
اِنَّ
رَبَّكَ
مِنْ
بَعْدِهَا
لَغَفُورٌ
رَح۪يمٌ۟
﴿١١٠﴾
◄
٢٧٨
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.