17 Ocak 2021 - 3 Cemaziye'l-Ahir 1442
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Yûnus Suresi
◄
210
►
Cüz11
(Diyanet Vakfı Meali)
21.
Kendilerine dokunan (kıtlık ve hastalık gibi) bir sıkıntıdan sonra insanlara bir rahmet (esenlik) tattırdığımız zaman, bir de bakarsın ki âyetlerimiz hakkında onların bir tuzağı vardır. De ki: Allah’ın tuzağı daha süratlidir. Şüphesiz elçilerimiz kurduğunuz tuzakları yazıyorlar.
*
22.
Sizi karada ve denizde gezdiren O’dur. Hatta siz gemilerde bulunduğunuz, o gemiler de içindekileri tatlı bir rüzgârla alıp götürdükleri ve (yolcular) bu yüzden neşelendikleri zaman, o gemiye şiddetli bir fırtına gelip çatar, her yerden onlara dalgalar hücum eder ve onlar çepeçevre kuşatıldıklarını anlarlar da dini yalnız Allah’a halis kılarak: «Andolsun eğer bizi bundan kurtarırsan mutlaka şükredenlerden olacağız» diye Allah’a yalvarırlar.
23.
Fakat Allah onları kurtarınca bir de bakarsın ki onlar, yine haksız yere taşkınlık ediyorlar. Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bununla) sadece fâni dünya hayatının menfaatini elde edersiniz; sonunda dönüşünüz yine bizedir. O zaman yapmakta olduklarınızı size haber vereceğiz.
24.
Dünya hayatının durumu, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyeceklerinden olan yeryüzü bitkileri o su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü zinetini takınıp, (rengârenk) süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret sahibi olduklarını sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz ona emrimiz (âfetimiz) gelir de onu sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak biçilmiş bir hale getiririz. İşte iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.
25.
Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor ve O, dilediğini doğru yola iletir.
*
سُورَةُ يُونُسَ
◄
٢١٠
►
الجزء١١
وَاِذَٓا
اَذَقْنَا
النَّاسَ
رَحْمَةً
مِنْ
بَعْدِ
ضَرَّٓاءَ
مَسَّتْهُمْ
اِذَا
لَهُمْ
مَكْرٌ
ف۪ٓي
اٰيَاتِنَاۜ
قُلِ
اللّٰهُ
اَسْرَعُ
مَكْرًاۜ
اِنَّ
رُسُلَنَا
يَكْتُبُونَ
مَا
تَمْكُرُونَ
﴿٢١﴾
هُوَ
الَّذ۪ي
يُسَيِّرُكُمْ
فِي
الْبَرِّ
وَالْبَحْرِۜ
حَتّٰٓى
اِذَا
كُنْتُمْ
فِي
الْفُلْكِۚ
وَجَرَيْنَ
بِهِمْ
بِر۪يحٍ
طَيِّبَةٍ
وَفَرِحُوا
بِهَا
جَٓاءَتْهَا
ر۪يحٌ
عَاصِفٌ
وَجَٓاءَهُمُ
الْمَوْجُ
مِنْ
كُلِّ
مَكَانٍ
وَظَنُّٓوا
اَنَّهُمْ
اُح۪يطَ
بِهِمْۙ
دَعَوُا
اللّٰهَ
مُخْلِص۪ينَ
لَهُ
الدّ۪ينَۚ
لَئِنْ
اَنْجَيْتَنَا
مِنْ
هٰذِه۪
لَنَكُونَنَّ
مِنَ
الشَّاكِر۪ينَ
﴿٢٢﴾
فَلَمَّٓا
اَنْجٰيهُمْ
اِذَا
هُمْ
يَبْغُونَ
فِي
الْاَرْضِ
بِغَيْرِ
الْحَقِّۜ
يَٓا
اَيُّهَا
النَّاسُ
اِنَّمَا
بَغْيُكُمْ
عَلٰٓى
اَنْفُسِكُمْۙ
مَتَاعَ
الْحَيٰوةِ
الدُّنْيَا
ثُمَّ
اِلَيْنَا
مَرْجِعُكُمْ
فَنُنَبِّئُكُمْ
بِمَا
كُنْتُمْ
تَعْمَلُونَ
﴿٢٣﴾
اِنَّمَا
مَثَلُ
الْحَيٰوةِ
الدُّنْيَا
كَمَٓاءٍ
اَنْزَلْنَاهُ
مِنَ
السَّمَٓاءِ
فَاخْتَلَطَ
بِه۪
نَبَاتُ
الْاَرْضِ
مِمَّا
يَأْكُلُ
النَّاسُ
وَالْاَنْعَامُۜ
حَتّٰٓى
اِذَٓا
اَخَذَتِ
الْاَرْضُ
زُخْرُفَهَا
وَازَّيَّنَتْ
وَظَنَّ
اَهْلُهَٓا
اَنَّهُمْ
قَادِرُونَ
عَلَيْهَٓاۙ
اَتٰيهَٓا
اَمْرُنَا
لَيْلًا
اَوْ
نَهَارًا
فَجَعَلْنَاهَا
حَص۪يدًا
كَاَنْ
لَمْ
تَغْنَ
بِالْاَمْسِۜ
كَذٰلِكَ
نُفَصِّلُ
الْاٰيَاتِ
لِقَوْمٍ
يَتَفَكَّرُونَ
﴿٢٤﴾
وَاللّٰهُ
يَدْعُٓوا
اِلٰى
دَارِ
السَّلَامِۜ
وَيَهْد۪ي
مَنْ
يَشَٓاءُ
اِلٰى
صِرَاطٍ
مُسْتَق۪يمٍ
﴿٢٥﴾
◄
٢١٠
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.