4 Ekim 2024 - 30 Rebiü'l-Evvel 1446
Cuma
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ نُوحٍ
/ Nûh Suresi
◄
٥٧٠
- 570
►
29. Cüz /
الجزء ٢٩
يُرْسِلِ
göndersin diye
السَّمَٓاءَ
gökten
عَلَيْكُمْ
üzerinize
مِدْرَاراًۙ
bol yağmur
﴿١١﴾
وَيُمْدِدْكُمْ
ve size yardım etsin
بِاَمْوَالٍ
mallarla
وَبَن۪ينَ
ve oğullarla
وَيَجْعَلْ
ve versin
لَكُمْ
size
جَنَّاتٍ
bahçeler
وَيَجْعَلْ
ve versin
لَكُمْ
size
اَنْهَاراًۜ
ırmaklar
﴿١٢﴾
مَا لَكُمْ
size ne oluyor ki?
لَا تَرْجُونَ
ummuyorsunuz
لِلّٰهِ
Allah için
وَقَاراًۚ
saygı
﴿١٣﴾
وَقَدْ
oysa
خَلَقَكُمْ
O sizi yarattı
اَطْوَاراً
aşama aşama
﴿١٤﴾
اَلَمْ تَرَوْا
görmediniz mi?
كَيْفَ
nasıl
خَلَقَ
yarattı
اللّٰهُ
Allah
سَبْعَ
yedi
سَمٰوَاتٍ
göğü
طِبَاقاًۙ
tabaka tabaka
﴿١٥﴾
وَجَعَلَ
ve yaptı
الْقَمَرَ
Ay'ı
ف۪يهِنَّ
bunların içinde
نُوراً
nur
وَجَعَلَ
ve yaptı
الشَّمْسَ
güneşi
سِرَاجاً
bir lamba
﴿١٦﴾
وَاللّٰهُ
Allah
اَنْبَتَكُمْ
sizi bitirdi
مِنَ الْاَرْضِ
yerden
نَبَاتاًۙ
bir bitki olarak
﴿١٧﴾
ثُمَّ
sonra
يُع۪يدُكُمْ
geri çevirecektir
ف۪يهَا
oraya
وَيُخْرِجُكُمْ
ve tekrar çıkaracaktır
اِخْرَاجاً
mükemmel çıkarışla
﴿١٨﴾
وَاللّٰهُ
Allah
جَعَلَ
yaptı
لَـكُمُ
sizin için
الْاَرْضَ
yeri
بِسَاطاًۙ
bir sergi
﴿١٩﴾
لِتَسْلُكُوا
gidesiniz diye
مِنْهَا
ondaki
سُبُلاً
yollarda
فِجَاجاً۟
geniş geniş
﴿٢٠﴾
قَالَ
dedi
نُوحٌ
Nuh
رَبِّ
Rabbim
اِنَّهُمْ
onlar
عَصَوْن۪ي
bana karşı geldiler
وَاتَّبَعُوا
ve uydular
مَنْ
bir adama
لَمْ يَزِدْهُ
artırmayan
مَالُهُ
malı
وَوَلَدُهُٓ
ve çocuğu
اِلَّا
ancak (artıran)
خَسَاراًۚ
ziyanını
﴿٢١﴾
وَمَكَرُوا
tuzaklar kurdular
مَكْراً
tuzaklarla
كُبَّاراًۚ
büyük büyük
﴿٢٢﴾
وَقَالُوا
dediler ki
لَا تَذَرُنَّ
bırakmayın
اٰلِهَتَكُمْ
tanrılarınızı
وَلَا تَذَرُنَّ
ve bırakmayın
وَداًّ
Vedd'i
وَلَا سُوَاعاًۙ
ve Suva'ı
وَلَا يَغُوثَ
ve Yeğus'u
وَيَعُوقَ
ve Ye'uk'u
وَنَسْراًۚ
ve ve Nesr'i
﴿٢٣﴾
وَقَدْ
andolsun
اَضَلُّوا
yoldan çıkardılar
كَث۪يراًۚ
çoklarını
وَلَا تَزِدِ
sen de artırma
الظَّالِم۪ينَ
o zalimlere
اِلَّا
başka bir şey
ضَلَالاً
şaşkınlıktan
﴿٢٤﴾
مِمَّا
dolayı
خَط۪ٓيـَٔاتِهِمْ
hatalarından
اُغْرِقُوا
boğuldular
فَاُدْخِلُوا
sokuldular
نَاراً
ateşe
فَلَمْ يَجِدُوا
ve bulamadılar
لَهُمْ
kendilerine
مِنْ دُونِ
başka
اللّٰهِ
Allah'tan
اَنْصَاراً
yardımcılar
﴿٢٥﴾
وَقَالَ
dedi ki
نُوحٌ
Nuh
رَبِّ
Rabbim
لَا تَذَرْ
bırakma
عَلَى الْاَرْضِ
yeryüzünde
مِنَ الْكَافِر۪ينَ
kafirlerden
دَيَّاراً
tek kişi
﴿٢٦﴾
اِنَّكَ
çünkü sen
اِنْ
eğer
تَذَرْهُمْ
onları bırakırsan
يُضِلُّوا
şaşırtırlar
عِبَادَكَ
kullarını
وَلَا يَلِدُٓوا
ve doğurmazlar
اِلَّا
(olandan) başkasını
فَاجِراً
ahlaksız
كَفَّاراً
inkarcı
﴿٢٧﴾
رَبِّ
Rabbim
اغْفِرْ
bağışla
ل۪ي
beni
وَلِوَالِدَيَّ
ve babamı-anamı
وَلِمَنْ
ve kimseyi
دَخَلَ
giren
بَيْتِيَ
evime
مُؤْمِناً
inanarak
وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ
ve inanan erkekleri
وَالْمُؤْمِنَاتِۜ
ve inanan kadınları
وَلَا تَزِدِ
ve artırma
الظَّالِم۪ينَ
zalimlerin
اِلَّا
başka bir şey
تَبَاراً
helakinden
﴿٢٨﴾
◄
٥٧٠
- 570
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.