14 Kasım 2025 - 23 Cemaziye'l-Evvel 1447
Cuma
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ المَائدة
/ Mâide Suresi
◄
١٢٣
- 123
►
7. Cüz /
الجزء ٧
اُحِلَّ
helal kılındı
لَكُمْ
size
صَيْدُ
avı
الْبَحْرِ
deniz
وَطَعَامُهُ
ve yiyeceği
مَتَاعاً
geçimlik olarak
لَكُمْ
size
وَلِلسَّيَّارَةِۚ
ve yolculara
وَحُرِّمَ
ve yasaklandı
عَلَيْكُمْ
size
صَيْدُ
avı
الْبَرِّ
kara
مَا دُمْتُمْ
olduğunuz sürece
حُرُماًۜ
ihramda
وَاتَّقُوا
korkun
اللّٰهَ
Allah'tan
الَّـذ۪ٓي اِلَيْهِ
huzuruna
تُحْشَرُونَ
toplanacağınız
﴿٩٦﴾
جَعَلَ
kıldı
اللّٰهُ
Allah
الْكَعْبَةَ
Ka'be'yi
الْبَيْتَ الْحَرَامَ
Beyt-i Haram'ı
قِيَاماً
durak
لِلنَّاسِ
insanlar için
وَالشَّهْرَ
ve ayı
الْحَرَامَ
haram
وَالْهَدْيَ
ve kurbanı
وَالْقَلَٓائِدَۜ
ve tasmalı kurbanlıkları
ذٰلِكَ
böylece
لِتَعْلَمُٓوا
anlayasınız
اَنَّ
şüphesiz
اللّٰهَ
Allah'ın
يَعْلَمُ
bildiğini
مَا
olanları
فِي السَّمٰوَاتِ
göklerde
وَمَا
ve olanları
فِي الْاَرْضِ
yerde
وَاَنَّ
ve şüphesiz
اللّٰهَ
Allah'ın
بِكُلِّ شَيْءٍ
herşeyi
عَل۪يمٌ
bilici olduğunu
﴿٩٧﴾
اِعْلَمُٓوا
iyi bilin ki
اَنَّ
şüphesiz
اللّٰهَ
Allah'ın
شَد۪يدُ
çetindir
الْعِقَابِ
cezası
وَاَنَّ
ve şüphesiz
اللّٰهَ
Allah
غَفُورٌ
bağışlayandır
رَح۪يمٌۜ
esirgeyendir
﴿٩٨﴾
مَا عَلَى
düşen
الرَّسُولِ
Elçi'ye
اِلَّا
sadece
الْبَلَاغُۜ
duyurmaktır
وَاللّٰهُ
Allah
يَعْلَمُ
bilir
مَا
şeyleri
تُبْدُونَ
açığa vurduğunuz
وَمَا تَكْتُمُونَ
ve gizlediğiniz
﴿٩٩﴾
قُلْ
de ki
لَا يَسْتَوِي
bir olmaz
الْخَب۪يثُ
murdarla
وَالطَّيِّبُ
temiz
وَلَوْ
şayet
اَعْجَبَكَ
hoşuna gitse de
كَـثْرَةُ
çokluğu
الْخَب۪يثِۚ
murdarın
فَاتَّقُوا
o halde korkun
اللّٰهَ
Allah'tan
يَٓا
ey
اُو۬لِي
sahipleri
الْاَلْبَابِ
sağduyu
لَعَلَّكُمْ
umulur ki
تُفْلِحُونَ۟
kurtuluşa erersiniz
﴿١٠٠﴾
يَٓا اَيُّهَا
Ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananlar
لَا تَسْـَٔلُوا
sormayın
عَنْ اَشْيَٓاءَ
şeyleri
اِنْ تُبْدَ
açıklandığında
لَكُمْ
size
تَسُؤْكُمْۚ
hoşunuza gitmeyecek
وَاِنْ
eğer
تَسْـَٔلُوا
sorarsanız
عَنْهَا
onları
ح۪ينَ
vakit
يُنَزَّلُ
indirildiği
الْقُرْاٰنُ
Kur'an
تُبْدَ
açıklanır
لَكُمْۜ
size
عَفَا
halbuki geçmiştir
اللّٰهُ
Allah
عَنْهَاۜ
onlardan
وَاللّٰهُ
Allah
غَفُورٌ
bağışlayandır
حَل۪يمٌ
halimdir
﴿١٠١﴾
قَدْ
muhakkak
سَاَلَهَا
onları sormuştu da
قَوْمٌ
bir toplum da
مِنْ قَبْلِكُمْ
sizden önce gelen
ثُمَّ
sonra
اَصْبَحُوا
olmuşlardı
بِهَا
onları
كَافِر۪ينَ
inkar eden
﴿١٠٢﴾
مَا جَعَلَ
yapmamıştır
اللّٰهُ
Allah
مِنْ بَح۪يرَةٍ
bahire
وَلَا سَٓائِبَةٍ
saibe
وَلَا وَص۪يلَةٍ
vasile
وَلَا حَامٍۙ
ve ham
وَلٰكِنَّ
fakat
الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
inkar edenler
يَفْتَرُونَ
uyduruyorlar
عَلَى اللّٰهِ
Allah'a
الْكَذِبَۜ
yalan
وَاَكْثَرُهُمْ
ve çokları da
لَا يَعْقِلُونَ
akıl erdiremiyorlar
﴿١٠٣﴾
◄
١٢٣
- 123
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.