23 Mart 2025 - 23 Ramazan 1446
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ المجَادلة
/ Mücâdele Suresi
◄
٥٤٤
- 544
►
28. Cüz /
الجزء ٢٨
لَا تَجِدُ
görmezsin
قَوْماً
bir milletin
يُؤْمِنُونَ
inanan
بِاللّٰهِ
Allah'a
وَالْيَوْمِ
ve gününe
الْاٰخِرِ
ahiret
يُوَٓادُّونَ
dostluk ettiğini
مَنْ
olanlarla
حَٓادَّ
düşman
اللّٰهَ
Allah'a
وَرَسُولَهُ
ve Elçisine
وَلَوْ
şayet
كَانُٓوا
olsa bile
اٰبَٓاءَهُمْ
babaları
اَوْ
yahut
اَبْنَٓاءَهُمْ
oğulları
اَوْ
yahut
اِخْوَانَهُمْ
kardeşleri
اَوْ
yahut
عَش۪يرَتَهُمْۜ
akrabaları
اُو۬لٰٓئِكَ
işte
كَتَبَ
yazmıştır
ف۪ي قُلُوبِهِمُ
onların kalblerine
الْا۪يمَانَ
iman
وَاَيَّدَهُمْ
ve onları desteklemiştir
بِرُوحٍ
bir ruh ile
مِنْهُۜ
kendinden
وَيُدْخِلُهُمْ
onları sokacaktır
جَنَّاتٍ
cennetlere
تَجْر۪ي
akan
مِنْ تَحْتِهَا
altlarından
الْاَنْهَارُ
ırmaklar
خَالِد۪ينَ
ebedi kalacaklardır
ف۪يهَاۜ
orada
رَضِيَ
razı olmuştur
اللّٰهُ
Allah
عَنْهُمْ
onlardan
وَرَضُوا
onlar da razı olmuşlardır
عَنْهُۜ
O'ndan
اُو۬لٰٓئِكَ
işte onlar
حِزْبُ
hizbidir
اللّٰهِۜ
Allah'ın
اَلَٓا
dikkat edin
اِنَّ
muhakkak ki
حِزْبَ
hizbidir
اللّٰهِ
Allah'ın
هُمُ
onlar
الْمُفْلِحُونَ
başarıya ulaşacak olanlardır
﴿٢٢﴾
سُورَةُ الحَشر
مَدَنِيَّةٌ وَهِيَ
٢٤
ايَةً - الترتيب الوحي
١٠١
سَبَّحَ
tesbih eder
لِلّٰهِ
Allah'ı
مَا
bulunanlar
فِي السَّمٰوَاتِ
göklerde
وَمَا
ve bulunanlar
فِي الْاَرْضِۚ
yerde
وَهُوَ
ve O
الْعَز۪يزُ
üstündür
الْحَك۪يمُ
hüküm ve hikmet sahibidir
﴿١﴾
هُوَ
O'dur
الَّـذ۪ٓي اَخْرَجَ
çıkaran
الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
inkar edenleri
مِنْ اَهْلِ
sahiplerinden
الْكِتَابِ
kitap
مِنْ دِيَارِهِمْ
yurtlarından
لِاَوَّلِ
ilk
الْحَشْرِۜ
haşirde
مَا ظَنَنْتُمْ
siz sanmamıştınız
اَنْ يَخْرُجُوا
onların çıkacaklarını
وَظَنُّٓوا
onlar da sanmışlardı
اَنَّهُمْ
kendilerini
مَانِعَتُهُمْ
koruyacağını
حُصُونُهُمْ
kalelerinin
مِنَ اللّٰهِ
Allah'tan
فَاَتٰيهُمُ
onlara geldi
اللّٰهُ
Allah
مِنْ حَيْثُ
yerden
لَمْ يَحْتَسِبُوا
ummadıkları
وَقَذَفَ
ve saldı
ف۪ي قُلُوبِهِمُ
yüreklerine
الرُّعْبَ
korku
يُخْرِبُونَ
harap ediyorlardı
بُيُوتَهُمْ
evlerini
بِاَيْد۪يهِمْ
kendi elleriyle
وَاَيْدِي
ve elleriyle
الْمُؤْمِن۪ينَ
mü'minlerin
فَاعْتَبِرُوا
ibret alın
يَٓا
ey
اُو۬لِي
sahipleri
الْاَبْصَارِ
akıl
﴿٢﴾
وَلَوْلَٓا
eğer olmasaydı
اَنْ كَتَبَ
yazmış
اللّٰهُ
Allah
عَلَيْهِمُ
onlara
الْجَلَٓاءَ
sürgünü
لَعَذَّبَهُمْ
mutlaka onlara azabederdi
فِي الدُّنْيَاۜ
dünyada
وَلَهُمْ
onlar için vardır
فِي الْاٰخِرَةِ
ahirette de
عَذَابُ
azabı
النَّارِ
ateş
﴿٣﴾
◄
٥٤٤
- 544
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.