26 Nisan 2025 - 28 Şevval 1446
Cumartesi
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ المجَادلة
/ Mücâdele Suresi
◄
٥٤٢
- 542
►
28. Cüz /
الجزء ٢٨
اَلَمْ تَرَ
görmedin mi?
اَنَّ
şüphesiz
اللّٰهَ
Allah
يَعْلَمُ
bilir
مَا
olanı
فِي السَّمٰوَاتِ
göklerde
وَمَا
ve olanı
فِي الْاَرْضِۜ
yerde
مَا يَكُونُ
olmaz ki
مِنْ نَجْوٰى
gizli konuşan
ثَلٰثَةٍ
üç kişi
اِلَّا
mutlaka
هُوَ
O'dur
رَابِعُهُمْ
dördüncüleri
وَلَا
ve olmasa
خَمْسَةٍ
beş kişi
اِلَّا
mutlaka
هُوَ
O'dur
سَادِسُهُمْ
altıncıları
وَلَٓا
ve olmasa
اَدْنٰى
daha az
مِنْ ذٰلِكَ
bundan
وَلَٓا
ve olmasa
اَكْثَرَ
daha çok
اِلَّا
mutlaka
هُوَ
O
مَعَهُمْ
onlarla beraberdir
اَيْنَ
nerede
مَا كَانُواۚ
bulunsalar
ثُمَّ
sonra
يُنَبِّئُهُمْ
onlara haber verir
بِمَا عَمِلُوا
yaptıklarını
يَوْمَ
günü
الْقِيٰمَةِۜ
kıyamet
اِنَّ
çünkü
اللّٰهَ
Allah
بِكُلِّ شَيْءٍ
her şeyi
عَل۪يمٌ
bilendir
﴿٧﴾
اَلَمْ تَرَ
görmedin mi?
اِلَى الَّذ۪ينَ نُهُوا
menedilenleri
عَنِ النَّجْوٰى
gizli gizli konuşmaktan
ثُمَّ
sonra yine
يَعُودُونَ
dönüyorlar
لِمَا نُهُوا
menedildikleri işe
عَنْهُ
ondan
وَيَتَنَاجَوْنَ
ve gizli gizli konuşuyorlar
بِالْاِثْمِ
günah hususunda
وَالْعُدْوَانِ
ve düşmanlık
وَمَعْصِيَتِ
ve isyan
الرَّسُولِۘ
Elçiye
وَاِذَا
zaman
جَٓاؤُ۫كَ
sana geldikleri
حَيَّوْكَ
seni selamlıyorlar
بِمَا
bir tarzda
لَمْ يُحَيِّكَ
selamlamadığı
بِهِ
onu
اللّٰهُۙ
Allah'ın
وَيَقُولُونَ
ve diyorlar
ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ
kendi içlerinde
لَوْلَا
değil miydi?
يُعَذِّبُنَا
bize azab etmeli
اللّٰهُ
Allah
بِمَا
ötürü
نَقُولُۜ
dediğimizden
حَسْبُهُمْ
onlara yeter
جَهَنَّمُۚ
cehennem
يَصْلَوْنَهَاۚ
oraya gireceklerdir
فَبِئْسَ
ne kötü
الْمَص۪يرُ
gidilecek yerdir
﴿٨﴾
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا
inananlar
اِذَا
zaman
تَنَاجَيْتُمْ
aranızda gizli konuştuğunuz
فَلَا تَتَنَاجَوْا
konuşmayın
بِالْاِثْمِ
günah üzerinde
وَالْعُدْوَانِ
ve düşmanlık
وَمَعْصِيَتِ
ve karşı gelme
الرَّسُولِ
Elçiye
وَتَنَاجَوْا
konuşun
بِالْبِرِّ
iyilik üzerinde
وَالتَّقْوٰىۜ
ve takva
وَاتَّقُوا
ve korkun
اللّٰهَ
Allah'tan
الَّـذ۪ٓي اِلَيْهِ
huzuruna
تُحْشَرُونَ
toplanacağınız
﴿٩﴾
اِنَّمَا
şüphesiz
النَّجْوٰى
gizli konuşma
مِنَ الشَّيْطَانِ
şeytandandır
لِيَحْزُنَ
üzülsünler diye
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananlar
وَلَيْسَ
değildir
بِضَٓارِّهِمْ
onlara zarar verecek
شَيْـٔاً
hiçbir
اِلَّا
olmadıkça
بِـاِذْنِ
izni
اللّٰهِۜ
Allah'ın
وَعَلَى اللّٰهِ
Allah'a
فَلْيَتَوَكَّلِ
dayansınlar
الْمُؤْمِنُونَ
mü'minler
﴿١٠﴾
يَٓا اَيُّهَا
ey
الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا
inananlar
اِذَا
zaman
ق۪يلَ
dendiği
لَكُمْ
size
تَفَسَّحُوا
yer açın
فِي الْمَجَالِسِ
meclislerde
فَافْسَحُوا
yer açın ki
يَفْسَحِ
genişlik versin
اللّٰهُ
Allah
لَكُمْۚ
size
وَاِذَا
zaman da
ق۪يلَ
dendiği
انْشُزُوا
kalkın
فَانْشُزُوا
kalkın ki
يَرْفَعِ
yükseltsin
اللّٰهُ
Allah
الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا
inananları
مِنْكُمْۙ
sizden
وَالَّذ۪ينَ اُو۫تُوا
ve kendilerine verilenleri
الْعِلْمَ
ilim
دَرَجَاتٍۜ
derecelerle
وَاللّٰهُ
Allah
بِمَا تَعْمَلُونَ
yaptıklarınızı
خَب۪يرٌ
haberalmaktadır
﴿١١﴾
◄
٥٤٢
- 542
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.