19 Nisan 2021 - 7 Ramazan 1442
Pazartesi
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ الاٴنعَام
/ En’âm Suresi
◄
١٣٢
- 132
►
7. Cüz /
الجزء ٧
فَقُطِـعَ
böylece kesildi
دَابِرُ
ardı
الْقَوْمِ
milletin
الَّذ۪ينَ ظَلَمُواۜ
haksızlık eden
وَالْحَمْدُ
hamdolsun
لِلّٰهِ
Allah'a
رَبِّ
Rabbi
الْعَالَم۪ينَ
alemlerin
﴿٤٥﴾
قُلْ
de ki
اَرَاَيْتُمْ
söyleyin bana
اِنْ
eğer
اَخَذَ
alsa
اللّٰهُ
Allah
سَمْعَكُمْ
işitme(duyu)nuzu
وَاَبْصَارَكُمْ
ve gözlerinizi
وَخَتَمَ
ve mühür vursa
عَلٰى
üstüne de
قُلُوبِكُمْ
kalblerinizin
مَنْ
kimdir?
اِلٰهٌ
tanrı
غَيْرُ
başka
اللّٰهِ
Allah'tan
يَأْت۪يكُمْ
size getirecek
بِهِۜ
bun(lar)ı
اُنْظُرْ
bak
كَيْفَ
nasıl
نُصَرِّفُ
türlü türlü açıklıyoruz
الْاٰيَاتِ
ayetleri
ثُمَّ
sonra yine
هُمْ
onlar
يَصْدِفُونَ
yüz çeviriyorlar
﴿٤٦﴾
قُلْ
de ki
اَرَاَيْتَكُمْ
söyleyin bana
اِنْ
eğer
اَتٰيكُمْ
size gelse
عَذَابُ
azabı
اللّٰهِ
Allah'ın
بَغْتَةً
ansızın
اَوْ
ya da
جَهْرَةً
açıkça
هَلْ يُهْلَكُ
helak edilir mi?
اِلَّا
başkası
الْقَوْمُ
toplumdan
الظَّالِمُونَ
zalim
﴿٤٧﴾
وَمَا نُرْسِلُ
biz göndeririz
الْمُرْسَل۪ينَ
elçileri
اِلَّا
sadece
مُبَشِّر۪ينَ
müjdeciler
وَمُنْذِر۪ينَۚ
ve uyarıcılar olarak
فَمَنْ
kim
اٰمَنَ
inanır
وَاَصْلَحَ
ve uslanırsa
فَلَا
yoktur
خَوْفٌ
korku
عَلَيْهِمْ
onlara
وَلَا هُمْ
ve onlar değildir
يَحْزَنُونَ
üzülecek de
﴿٤٨﴾
وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا
yalanlayanlara da
بِاٰيَاتِنَا
ayetlerimizi
يَمَسُّهُمُ
dokunacaktır
الْعَذَابُ
azab
بِمَا
yüzünden
كَانُوا
yaptıkları
يَفْسُقُونَ
fenalık
﴿٤٩﴾
قُلْ
de ki
لَٓا اَقُولُ
ben demiyorum
لَكُمْ
size
عِنْد۪ي
yanımdadır
خَزَٓائِنُ
hazineleri
اللّٰهِ
Allah'ın
وَلَٓا اَعْلَمُ
bilmem
الْغَيْبَ
gaybı da
وَلَٓا اَقُولُ
demiyorum
لَكُمْ
size
اِنّ۪ي
ben
مَلَكٌۚ
meleğim
اِنْ اَتَّبِعُ
ben uyuyorum
اِلَّا
sadece
مَا يُوحٰٓى
vahyolunana
اِلَيَّۜ
bana
قُلْ
de ki
هَلْ يَسْتَوِي
bir olur mu?
الْاَعْمٰى
kör ile
وَالْبَص۪يرُۜ
gören
اَفَلَا تَتَفَكَّرُونَ۟
Düşünmüyor musunuz?
﴿٥٠﴾
وَاَنْذِرْ
uyar
بِهِ
onunla
الَّذ۪ينَ يَخَافُونَ
korkanları
اَنْ يُحْشَرُٓوا
toplanacaklarından
اِلٰى رَبِّهِمْ
Rablerin(in huzuru)na
لَيْسَ
yoktur
لَهُمْ
kendilerinin
مِنْ دُونِه۪
O'ndan başka
وَلِيٌّ
ne dostları
وَلَا شَف۪يعٌ
ne de destekçileri
لَعَلَّهُمْ
belki
يَتَّقُونَ
korunurlar
﴿٥١﴾
وَلَا تَطْرُدِ
kovma
الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ
yalvaranları
رَبَّهُمْ
Rablerine
بِالْغَدٰوةِ
sabah
وَالْعَشِيِّ
akşam
يُر۪يدُونَ
isteyerek
وَجْهَهُۜ
O'nun rızasını
مَا
yoktur
عَلَيْكَ
sana
مِنْ حِسَابِهِمْ
onların hesabından
مِنْ شَيْءٍ
bir sorumluluk
وَمَا
ve yoktur ki
مِنْ حِسَابِكَ
senin hesabından da
عَلَيْهِمْ
onlara
مِنْ شَيْءٍ
bir sorumluk
فَتَطْرُدَهُمْ
onları kovup da
فَتَكُونَ
olasın
مِنَ الظَّالِم۪ينَ
zalimlerden
﴿٥٢﴾
◄
١٣٢
- 132
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.