2 Mayıs 2024 - 23 Şevval 1445 Perşembe

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Mülk Suresi 23. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kul huve-lleżî enşe-ekum ve ce’ale lekumu-ssem’a vel-ebsâra vel-ef-ide(te)(s) kalîlen mâ teşkurûn(e)

O, öyle bir mabuttur ki sizi meydana getirmiştir ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller halketmiştir, ne de az şükredersiniz.

(Ey Nebim!) De ki: "Sizi (hiç yoktan) inşa edip yaratan (cansız cisimlerden, nebatat ve hayvanat cinsinden değil, insan olarak) size (duyu organlarını, işitecek) kulakları, (bakıp görecek) gözleri ve (düşünüp değerlendirecek) gönülleri bağışlayan (ve bu organların dinleyip, seyredip, hissedip zevkleneceği bütün nimetleri ve güzellikleri var edip ortaya koyan) O’dur. (Bütün bunlara rağmen) Ne kadar az şükrediyorsunuz! (Farkında mısınız?)"

De ki: “Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler, gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.”

“O, sizi yaratandır, size kulaklar, gözler, kalpler ve akıllar verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz.” de.

De ki: "Sizi yaratan size kulaklar, gözler ve kalpler veren O'dur. Çok az şükrediyorsunuz!"

De ki: 'Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?'

(Ey Rasûlüm), de ki: “- Sizi yaratan, size işitecek kulak, görecek gözler ve duyacak kalbler veren O'dur. Siz, pek az şükrediyorsunuz.”

De ki: “Yalnız ve yalnız O’dur, sizi inşa eden, size işitme, gözler ve duyular (kalpler) kılan. Fakat çok az şükrediyorsunuz.”

De ki: “Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren Allah'tır. Ne az şükrediyorsunuz!”

Diyesin ki: «Sizi yaratan, kulak veren, göz veren, gönül veren de O'dur»; yine az şükredersiniz

De ki: “O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”

Di ki: "Sizi halk iden size kuvve-i sâmi’a ve bâsırayı ve kalbi ihsân iyleyen odur, az âdem müteşekkir oluyor.

De ki: "Sizi yaratan sizin için kulaklar, gözler ve kalbler var eden O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!"

De ki: “O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”

De ki: “Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne az şükrediyorsunuz!”

(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!

De ki, "Sizi yaratan, size duyma, görme duyuları ve beyinler veren O'dur. Ne kadar seyrek şükredersiniz!"

De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!"

de ki, odur ancak sizi inşa eyleyen ve size dinleyecek kulak, görecek gözler, duyacak gönüller veren, fakat sizler pek az şükr ediyorsunuz

De ki: “Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!”

De ki: “Sizi biçimlendiren; size işitme, görme ve idrak etme gücü veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?¹

1- Sahip olduğunuz nimetlerin karşılığını ne kadar az veriyorsunuz! Şükür, karşılık vermek demektir. Allah\a şükretmek demek; Allah\ın verdiği nimetle... Devamı..

(Habîbim) de ki: «O, sizi yaratan, size kulak (lar), gözler gönüller verendir. Siz ne az şükredersiniz».

(Ey Resûlüm!) De ki: “Sizi yaratan ve size kulak(lar), gözler ve kalbler veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!”

Deki “Sizi ilk defa yaratan, size kulak, göz ve kalp veren O dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.”

De ki: "Sizi var eden, size işitme, görme, duyma gücünü veren Odur. Böyleyken ne kadar az şükrediyorsunuz!"

Onlara de ki sizi yoktan var eden, size kulak, göz, yürek veren, O/dur. Siz yine pek az şükrediyorsunuz [⁴].

[4] Veya kâfirlere göre «hiç şükretmiyorsunuz».

(Ey Peygamber!) De ki: “Sizi inşa eden ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller [ef’ide] veren O’dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!”

De ki: “Sizi inşa edip yaratan, size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?”

Ey Müslüman! Allah’ın hükmüne itaat etmekten kaçınan nankörlere de ki: “Sizi yoktan var eden ve size işitmeniz için kulaklar, görmeniz içingözler ve düşünmeniz için gönüller bahşeden O’dur! Ne anneniz, ne babanız, ne toplumunuz ne de Allah’tan başka hayatınıza program yapmaya yetki verdiğiniz, her dediğini dinlediğiniz, kulu kölesi olduğunuz varlıklar! Size bunları armağan eden; yalnızca ve yalnızca Allah’tır! Fakat siz ne kadar da az şükrediyorsunuz!”

De ki: -“Sizi yaratan, size İşitme Duyusu, Görme Duyuları ve Gönüller kılan O’dur.
Ne kadar az şükrediyorsunuz!

Resulüm de ki: " sizi yaratan, size gözler kulaklar ve duyarlı kalpler veren, Allah olduğu halde teşekkürünüz çok az.

De ki: "O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler, kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"

De ki: “Sizi yaratan, sizin için işitme (duyusu), gözler ve kalpler var eden O’dur.” Ne kadar da azınız şükrediyor!

(Ey Muhammed! İnsanlara): “Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve gönüller veren O (Allah)’a, ne kadar da az şükrediyorsunuz.” de.

DE Kİ: “O, sizi hayata getiren, size kulaklar, gözler ve kalpler bağışlayandır: ²⁰ [yine de] ne kadar az şükrediyorsunuz!”

20 Yani, hissetme ve rasyonel düşünme melekesi veren.

De ki: – Sizi yoktan var eden ve size, hakikati duymak için kulak, görmek için göz ve anlamak için de gönüller veren Allah’tır. Bu nimetlerin hakkını ne kadar da az veriyorsunuz. 23/78, 46/26

DE Kİ: “O’dur sizi inşâ eden; size işitme duyusu, gözler ve (akleden) kalpler bahşeden: Ne kadar da azınız şükrediyor!”

(Ey Muhammed) De ki: (Ey insanlar) Sizleri yaratan, size (hayvanlarda olmayan manevî) işitme duygusu, görme yeteneği -basiretler- ve gönüller veren O'dur. (Buna rağmen Rabbinizin bu nimetlerine) ne az şükrediyorsunuz. (İçinizden bu yeteneklerinizi kullanmayıp doğru yoldan sapanlar bulunuyor)

De ki: "O, sizi inşa eden ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"

De ki: «O, o zâttır ki, sizi yarattı ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller var kıldı. Pek az şükrediverirsiniz.»

De ki: Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve gönüller veren O'dur. Sizin şükrünüz ne de az!

De ki: "Sizi yaratan, size işitme (duyusu), gözler ve gönüller veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz?

(Yâ Muhammed) Di ki: "Sizi yaradan ve sizde kulaklar, gözler ve kalbler halk iden O'dur. Bu ni'metlere ne kadar az şükür idersiniz."

De ki “Sizi var eden; size dinleme, ileri görüşlü olma (basiret) özelliği veren ve gönüllerinizi[*] oluşturan O’dur. Görevlerinizi ne kadar az yapıyorsunuz!”

[*] Günümüz ilminde İnsan, düşünen veya konuşan canlı diye tarif edilir. Hâlbuki Kur'ân'da kuşların ve karıncaların konuşmalarına ve akıllarını kullan... Devamı..

De ki:-Sizi yaratan, size kulaklar, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz.

De ki: Sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler veren Odur. Fakat çok az şükrediyorsunuz.

De ki: "Sizi oluşturan O'dur. O size, işitme gücü, gözler ve gönüller verdi. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!"

eyit “ol oldur kim yarattı sizi daħı ķıldı sizüñ-içūn ķulaġı daħı gözleri daħı göñülleri. az şükr eylersiz!”

Eyit yā Muḥammed: Ol Allāhdur sizi yaradan ve size yaradan ḳulaḳları,gözleri ve yürekleri. Az şükr de eylemezsiz.

(Ya Peyğəmbər!) De: “Sizi yoxdan yaradan, sizə qulaq, göz və qəlb verən Odur. (Allahın ne’mətlərinə) nə az şükür edirsiniz!”

Say (unto them, O Muhammad): He it is Who gave you being, and hath assigned unto you ears and eyes and hearts. Small thanks give ye!

Say: "It is He Who(5582) has created you (and made(5583) you grow), and made for you the faculties of hearing, seeing, feeling and understanding: little thanks it is ye give.

5582 The Teacher is asked to draw constant attention to Allah, the source of all growth and development, the Giver of the faculties by which we can ju... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.