Kullemâ erâdû en yaḣrucû minhâ min ġammin u’îdû fîhâ veżûkû ‘ażâbe-lharîk(i)
Ne zaman elemlerinden, oradan çıkmak isteseler gene oraya gönderilirler de tadın yakıp kavuran azabı denir.
Her ne vakit, sarsıcı ızdıraptan dolayı oradan (cehennem zindanından) çıkmak isterlerse, oraya tekrar geri çevrilirler ve (onlara denir ki;) “Bu yakıcı azabı tadın” (kaçıp kurtulamazsınız).
Onlar, uğradıkları beladan, acı ve ızdıraplardan dolayı, kurtulmak için, oradan çıkmak istediklerinde, yine oraya çevrilirler ve bu yakıcı azabı sonuna kadar tadın! denir.
Istıraptan dolayı, cehennemden her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler.
“Tadın, bu harlı ateş azâbını” denilir.
Her ne zaman oradan çıkmak isteseler oraya geri döndürülürler. "Tadın yakıcı ateşin azabını."
Ne zaman oradan, sarsıcı-üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) 'Yakıcı azabı tadın' (denir).
Her ne zaman ateşten, onun ızdırabından çıkmak isterlerse, yine içine döndürülürler: ve onlara: “- Haydi tadın yangın azabını.” denir.
Istıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve onlara, “Tadın yakıcı azabı!” denir.
Onlar ordan, kaygıdan kurtulmak istedikçe, oraya geri döndürülürler, «Yakıcı azabı tadın» denilir
Her ne zaman ıstıraptan dolayı cehennemden çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara: “Tadın yangın azabını” denilir.
Acının te’sîriyle kaçmak istedikleri vakit tekrâr içeri sokulacaklar ve kendilerine "Ateş ’azâbını çekiniz" diyu hitâb idilecekdir.
Orada, uğradıkları gamdan ne zaman çıkmak isteseler her defasında oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın" denir.*
Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, “Tadın yangın azabını” denilir.
Istıraptan ötürü oradan çıkmaya her teşebbüs ettiklerinde oraya geri döndürülecekler ve onlara, “Tadın bakalım bu yakıcı azabı!” denilecek.
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve: «Tadın bu yakıcı azabı!» (denilir).
Her ne vakit oradaki sıkıntıdan çıkmak isteseler oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın."
Uğradıkları gamdan (dolayı) oradan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın" denir.
Her ne zaman ateşten, onun bir gamından çıkmak isterlerse yine içine iade olunurlar, haydi tadın yangın azâbını
Onlar her ne zaman çektikleri ıstıraptan dolayı oradan (cehennemden) çıkmak isteseler, (demir kamçılar ile) oraya geri döndürülürler ve (onlara, cehennemde görevli olan melekler şöyle nida ederler): “Tadın bu yakıcı azabı!”
Azaptan kurtulmak için ne zaman oradan çıkmak isteyecek olurlarsa, yakıcı azabı tatmaları için oraya geri döndürülürler.
Ne zaman oradan, (çektiği) ıztırabdan (dolayı) çıkmak isterlerse yine içerisine iade olunurlar (ve kendilerine): «Tadın (bu) yangın azabını» (denilir).
Gamdan (keder ve ıstıraptan) dolayı, ne zaman oradan çıkmayı isteseler, (Allah’ın dilediği vakit hariç) tekrar onun içine döndürülürler ve (onlara) yakıcı azabı tadın! (denir).
Çektikleri acıdan dolayı, ne zaman o cehennemden çıkmayı isteseler, tekrar o azabın içine döndürülcekler ve yakıcı azabı tadın denilecek.
Onlar acıya dayanamayıp da oradan çıkmak istediler mi her seferinde gerisin geriye gönderileceklerdir. " Tadın bakalım ateşin azabını."
Onlar gam ve elemden dolayı ateşten kurtulmak istedikçe yine oraya iade olunacaklar, onlara yakıcı ateş azabını tadın denecek.
Her ne zaman oranın ıstırabından dolayı oradan çıkmak isteseler oraya geri döndürülürler: “Yakıcı azabı tadınız!” (denilir).
Istıraptan dolayı oradan (ateşten) her çıkmak istediklerinde, oraya geri çevrilirler ve (onlara,) “Yakıcı azabı tadın” (denir).
Yüreklerine işleyen acı ve ıstıraptan dolayı, ne zaman oradan çıkmaya davransalar, her defasında, azap kırbaçlarıyla, demir kamçılarla tekrar oraya gönderilecekler ve kendilerine, “Tadın bakalım, zulüm ve haksızlığınızın cezası olan yakıcı azâbı!” denilecek. Öte yandan:
Her ne zaman oradan, gamdan / kederden kurtulmayı istedilerse, “Harîk’ın / Yakıcı Ateş’in azabını tadın!” diye oraya iade edildiler.
işkenceden kurtulmak için çıkmaya kalkışanları geri kovalarken " yakma cezası neymiş tadın " diyecekler...
Ne zaman cehennemdeki ıstıraptan çıkmak isteyen olursa; onlara engel olunarak: "Tadın yangın azabını!" denilir.
(Ve) ıstıraptan dolayı ne zaman oradan çıkmak isterlerse: “Şu cehennem azabını tadın bakalım.” (denilerek) oraya geri çevrilirler.
ve kendi boğuntuları içinde (kıvranıp dururken) bu durumdan ne zaman kurtulmaya çalışsalar her seferinde yeniden (aynı boğuntuya) sokulacaklar ve [onlara:] “Tadın (bu) yakıcı azabı [sonuna kadar]!” [denecek].
Her ne zaman onlar acı ve ıstıraptan bunalıp oradan çıkmaya yeltenseler, kendilerine “Bu yakıcı azabı çekmeye mahkûmsunuz” denilerek oraya geri döndürülecekler. 5/37, 32/20, 40/47...50, 43/74
gam ve kederden (bunalıp) da ne zaman oradan çıkmak isteseler, hemen oraya geri döndürülecekler ve (onlara şöyle denilecek): “Yakıp kavurucu azabı tadın bakalım!”
Çektikleri azaptan kurtulmak için her çaba gösterdiklerinde onlara; (kaçamazsınız) "Tadın bakalım bu yangın azabını" denilir.
Her ne zaman ondan, gamdan çıkmak isterlerse onun içine iade edilirler ve yangın azabını tadın denilir.
Bunalmaları sebebiyle, her ne vakit cehennemden çıkmak isterlerse, gerisin geriye oraya itilirler ve kendilerine: “Çıkmak yok! İster istemez, bu yakıcı azabı tadacaksınız! ” denir.
Oradan, (o) gamdan her çıkmak istediklerinde (demir kamçılarla vurularak) oraya geri çevrilirler ve : "Yangın azabını tadın!" (denilir).
Cehennemden ve onun gam ve cefâsından her def'a çıkub kurtulmak isteseler tekrâr oraya i'âde olunurlar. Onlara "Yakıcı 'azâbı tadınız" denilür.
İyice bunalıp oradan çıkmak isterlerse her defasında geri getirilecek ve onlara: “Şu yanma azabının zevkine varın” denecektir.
Her ne zaman oradaki kavurucu ateşten çıkmak isteseler yine oraya döndürülür ve:-Yakıcı azabı tadın, denir.
Ne zaman Cehennemin ıztırabından kurtulmak isteseler, “Tadın yakıcı azabı” diye geri çevrilirler.
Istırap yüzünden oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler: "Tadın şu yangın azabını!"
Har safar ular do‘zax g‘amidan qochib chiqmoqchi bo‘lsalar, qamchilar bilan urilib yana unga qaytariladilar va ularga: “Yong‘in azobini totinglar”, – deyiladi.
her nice kim dileyeler kim çıķalar andan ķayġudan döndürineler anuñ içine “daħı daduñn göyündürici 'aźābı!”
Nice ki ṭamudan çıḳmaḳ isteseler, hemden ve ġamdan girü ḳaytarınılurṭamuya gine. Daḫı anlara göyündürici ṭamunuñ ‘aẕābını daduñuz, dinile.
(Kafirlər) oradan – (Cəhənnəmdə düşdükləri) qəmdən qurtarmaq istədikcə, yenidən ora qaytarılar və (onlara:) “Dadın atəşin əzabını!” (deyilər).
Whenever, in their anguish, they would go forth from thence they are driven back therein and (it is said unto them): Taste the doom of burning.
Every time they wish to get away therefrom, from anguish, they will be forced back therein, and (it will be said), "Taste ye the Penalty of Burning!"
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |