24 Eylül 2025 - 1 Rebiü'l-Ahir 1447 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 154. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Haydar Öztürk-Serkan Yılmaz Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sardorxon Jahongir
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Śumme âteynâ mûsâ-lkitâbe temâmen ‘alâ-lleżî ahsene vetafsîlen likulli şey-in vehuden verahmeten le’allehum bilikâ-i rabbihim yu/minûn(e)

Sonra, Rablerine kavuşacaklarına inansınlar diye iyilik edenlere, nimetimizi tamamlamak ve her şeyi ayırt edip açıklamak üzere doğru yolu gösteren ve rahmetten ibaret olan kitabı Musa'ya vermiştik.

Sonra Biz Musa’ya; en güzel şekilde ve titizlikle (ibadet ve amel) işleyenlerin (Dinde dikkat ve cihad ehlinin) üzerlerine (nimetimizi) tamamlamak, her şeyi (onlara) ayrı ayrı açıklamak (üzere) ve bir hidayet ve rahmet (vesilesi) olarak kitabı (Tevrat’ı) verdik. Umulur ki Rablerine kavuşacaklarına (ahiret hayatına ve Allah’ın huzuruna çıkacaklarına ve cennete ulaşacaklarına) inanırlar (diye bunları bildirmekteyiz).

Ve sonra iyilik edenlere, nimetimi tamamlamak ve herşeyi açıklamak ve doğru yolu göstermek ve aynı zamanda rahmet olmak üzere, Musa'ya Tevrat'ı verdik. Umulur ki, Rablerinin huzuruna varıp, O'na kavuşacaklarına iman ederler.

Bir de iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan mü'min idarecilere ve mü'minlere nimetimizi tamamlamak, her şeyi ayrıntılarıyla açıklamak için Mûsâ'ya kutsal kitabı, Allah'ın hidayet rehberi ile öğrettiği dini verdik ve rahmetimizi bağışladık. Umulur ki onlar diriltilerek Rablerinin huzurunda hesaba çekileceklerine, mükâfat ve cezaya iman ederler.

bk. Kur’ân-ı Kerim, 9/91-92; 28/48; 46/12; 71/45.

Sonra iyilik yapana nimetimizi tamamlamak, her şeyi etraflıca açıklamak üzere ve bir hidayet rehberi ve rahmet olarak Musa'ya Kitab'ı verdik. Umulur ki, Rabblerine kavuşacaklarına inanırlar!

Sonra Musa'ya, iyilik yapanların üzerinde (nimetimizi) tamamlamak, her şeyi ayrı ayrı açıklamak ve bir hidayet ve rahmet olarak Kitabı verdik. Umulur ki Rablerine kavuşacaklarına inanırlar.

Sonra biz, Musa'ya güzel tatbikçiye karşı nimetlerimizi tamamlamak, her şeyi açıklamak, bir hidayet ve rahmet olmak üzere o Kitabı (Tevrat'ı) verdik. Gerek ki onlar (İsrail Oğullar), Rablerine kavuşacaklarına iman ederler.

Sonra iyilik edenlere olan nimetimi tamamlama ve her şeyin açıklaması, hidayet ve rahmet olarak Musaya kitabı verdik. Ki insanlar Rableriyle karşılaşacaklarına inansınlar.

Sonra, güzel davrananlara nimetimizi tamamlamak, her şeyi açıklamak, bir kılavuz ve rahmet olmak üzere Mûsâ'ya kitabı verdik ki onlar Rablerine kavuşacaklarına inanabilsinler.

Yine biz, iyilik eden kimselere, nimetimizi tanılamak, her bir şeyi açıkçana göstermek, kılavuzluk eylemek, yarlığa olmak üzere, Musa'ya kitap verdik, olur ki inanırlar Tanrıya kavuşmaya

Sonra da (güzel davranışlar sergileyerek) iyilik edenlere yönelik nimetimiz tamamlamak, her şey ayrıntılı biçimde açıklamak ve bir yol haritası ve bir rahmet olmak üzere Musa'ya ilahi kelâmı (Tevrat'ı) verdik ki onlar (en sonunda) Rablerinin huzuruna çıkacaklarına iman inansınlar!

Mûsâ’ya tamam ve her şey hakkında tafsîlâtı hâvî bir kitâb virdik, bu kitâb a’mâl-i hasenede bulunanlar içün Allâh’ın rahmetinin bir delîlidir ve tarîk-i hidâyete sevk ider tâ ki rablerinin huzûruna çıkacaklarına inansınlar.

Sonra, iyilik işleyenlere nimeti tamamlamak, her şeyi uzun uzadıya açıklamak, doğruyu göstermek ve rahmet olmak üzere Musa'ya Kitap'ı verdik. Rablerine kavuşacaklarına belki artık inanırlar.*

Sonra iyilik yapanlara nimeti tamamlamak, her şeyi açıklamak, hidayet ve rahmete erdirmek için Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ki, Rablerinin huzuruna varacaklarına iman etsinler.

Sonra iyilik edenlere (nimetimizi) tamamlamak ve her şeyi açıklamak için, bir hidayet ve rahmet olmak üzere Mûsâ’ya kitabı indirdik ki rablerinin huzuruna varacaklarına inansınlar.

Sonra iyilik edenlere nimetimizi tamamlamak, her şeyi açıklamak, hidayete erdirmek ve rahmet etmek maksadıyla Musa'ya da Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik. Umulur ki, Rablerinin huzuruna varacaklarına iman ederler.

Nitekim, en güzel biçimde tamamlanmış, her şeyin detaylı açıklaması, hidayet ve rahmet olarak Musa'ya Kitabı verdik ki Rab'leriyle kavuşmaya inansınlar.

Sonra iyilik edenlere (nimetimizi) tamamlamak, her şeyi açıklamak ve doğru yola iletici ve rahmet olmak üzere Musa'ya Kitab'ı verdik ki, Rablerinin huzuruna varacaklarına inansınlar.

Sonra biz Musâya o kitâbı verdik ki güzel tatbık edene tamamlamak, ve her şeyi tafsıl etmek ve bir hidayet, bir rahmet olmak için, gerektir ki onlar rablarının likasına iyman etsinler

Yine biz, iyilik yapanlara (nimetimizi) tamamlamak, her şeyi genişçe açıklamak, doğru yola iletici ve rahmet olmak üzere Mûsâ’ya Kitâb’ı (Tevrât’ı) verdik ki bu sayede onlar (İsrâiloğulları), Rablerinin (manevi) huzuruna kavuşacaklarına inansınlar.

Sonra Musa'ya, iyi olanlara tamamlayıcı olarak her şeyi açıklayan, rahmet olan ve doğru yolu gösteren Kitap'ı verdik. Umulur ki Rabb'lerine kavuşacaklarına inanırlar.

Yine biz Musâya — (hükümlerini) iyi tatbıyk edenlere karşı (ni'metimizi) tamamlamak, (dînde ihtiyâç haasıl olan) her şey'i (içinde) ayrı ayrı açıklamak ve bir hidâyet, bir rahmet olmak üzere — o kitabı (Tevrâtı) verdik. Tâki onlar (İsrail oğulları) Rablerine kavuşacaklarına îman etsinler.

Sonra biz, iyilik yapanların üzerinde nimetimizi tamamlamak, her şeyi ayrıntılı olarak açıklamak üzere bir hidayet ve rahmet olarak Musa’ya kitabı verdik. Umulur ki Rablerine kavuşacaklarına inanırlar.

[21/48; 45/16-17]

Sonra iyilik edenlere (olan ni'metimizi) tamamlamak, herşeyi iyice açıklamak, bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere Mûsâ'ya Kitâb'ı (Tevrât'ı) verdik; tâ ki (İsrâiloğulları)Rablerine kavuşacaklarına îmân etsinler.

Biz, Rablerine kavuşacaklarına inansınlar diye iyi hareket eden(ler)e, (nimetimizi) tamamlamak ve her şeyi ayırt edip açıklamak üzere doğru yolu gösteren ve rahmetten ibâret olan kitabı Musa’ya da vermiştik.*

(*) Burada (ثم)’’sümme’’tertip ve tehiri zaman gözetmeksizin sadece mutlak atıf edatı olup ayette bulunan’’Musa’’kelimesinden sonra, (da) ifadesini ka... Devamı..

Biz Musa’ya bütün güzellikleriyle tamamlanmış, her şeyin ayrıntılı bir şekilde açıklandığı, doğru olan yola ileten ve Allah’dan rahmet olan bir kitap verdik. Belki onlar Rablerine kavuşmaya inanırlar.

Yine Biz Musa’ya iyilik işliyenler için bir bütün olarak Kitap’ı verdik. Bu Kitap her nesneyi bütün incelikleriyle anlatmak, doğru yolu göstermek, esirgemek içindir, çalaplarına kavuşacaklarına inansınlar diye.

Yine biz iyi işleyen kimseye [⁷] nimeti tamamlamak, her şeyi tafsil eylemek, hidayet ve rahmet olmak üzere Musa/ya Kitap verdik, ta ki onlar Rablerine kavuşacaklarına inansınlar.

[7] Tebliğ edenlere veya amel eyleyenlere.

Sonra, iyilik yapanlara nimeti tamamlamak, her şeyi ayrıntısıyla açıklamak, doğru yola ve rahmete erdirmek için Musa’ya Kitab’ı verdik ki, Rablerinin huzuruna varacaklarına inansınlar.

Sonra, iyilik işleyenlere nimeti tamamlamak, her şeyi uzun uzadıya açıklamak, hidayet ve rahmet olmak üzere Musa'ya kitabı verdik. Umulur ki Rablerine kavuşacaklarına inanırlar.

Sonra da, güzel davranışlar göstererek iyilik yapan kullarımıza lütuf ve nîmetlerimizi tamamlamak ve dünya ve âhirette kurtuluşa ulaşmak için ihtiyaç duydukları her şeyi açıklamak üzere, tam bir hidâyet ve rahmet kaynağı olan Kitab Tevratı Mûsâ’ya bağışladık ki, böylece müminler, hesap vermek üzere Rab’lerinin huzuruna çıkacaklarına şeksiz şüphesiz inansınlar ve bu iman sayesinde, vahyin egemen olduğu âdalet ve huzur dolu bir dünya düzeni kursunlar. İşte bunun için, kutsal kitaplar zincirinin son halkası olarak:

Sonra her şey için ayrı ayrı açıklamak üzere, iyileşenlere tamamlamak üzere, bir hidayet ve rahmet olarak Kitab’ı Musa’ya verdik. Umulur ki onlar, rabb’lerine kavuşacaklarına inanırlar.

Musa'ya Tevrat’ı, güzel işlerde diretsin diye, her şeyi ayrıntılasın, öncülük etsin, sevsin, herkes, Allah ile yüzleşmenin kesinkes olacağına inansın diye verdik.

Hatırla ki; geçmişte iyilik edenlere nimetimizi tamamlamak, her şeyi açıklamak, onları doğru yola iletmek, insanlara rahmetimizi anlatmak üzere Musa’ya kitabı verdik. Böyle yaptık ki, dünya hayatından sonra Rabbinin huzuruna hesap vermek için toplanacaklarına inansınlar.

Sonra iyilik edenlere (nimetimizi) tamamlamak ve her şeyi açıklamak için, [*] bir rehber ve rahmet olarak Musa’ya da Kitabı vermiştik. Umulur ki Rableriyle buluşmaya iman ederler.

Ayetlerin açıkça ortaya konulmasıyla ilgili bkz. En‘âm 6:55, 97, 98, 114, 119, 126; A‘râf 7:32, 52, 145, 174; Tevbe 9:11; Yûnus 10:5, 24, 37; Hûd 11:1... Devamı..

Sonra Mûsa’ya Kitabı, (Allah’ın istediği gibi) güzel yaşayanlara, tastamam ve her şeyi ayrıntılı bir biçimde açıklayıcı, doğru yola iletici ve rahmet olmak üzere, Rablerinin huzuruna varacaklarına iyice inansınlar diye verdik.

VE BİR KEZ DAHA: ¹⁵⁵ İyilik yapmada sebat edenlere [nimetlerimizin] devamı olarak Musa’ya, her şeyi ¹⁵⁶ tafsilatıyla bildiren, ve [böylece insanları] rahmet ve hidayet[e erdiren] bu ilahî kelâmı bağışladık ki Rableri ile [nihaî] buluşmaya inansınlar.

155 Bkz. bu surenin 38. ayetinin son paragrafı ile ilgili not 31. Bu örnekte, sümme’nin kullanılışıyla îma edilen vurgu, bu surenin 91. ayetine işaret... Devamı..

Sonra da iyi davrananlara nimetimizi tamamlamak ve (dini açıdan gerekli olan) her şeyi ayrıntılı olarak açıklamak, bir rehber ve rahmet olarak Musa’ya o kitabı verdik ki Rableriyle buluşacaklarına tam inansınlar. 14/5, 32/23, 45/16-17

(BİLİNEN sürecin) ardından, iyilikte sebat edenlere nimetimizi tamamlamak, (gereken) her şeyi iyice açıklamak ve bir yol haritası ve bir rahmet olmak üzere Musa’ya ilâhî kelâmı bağışladık ki, (en sonunda) Rableriyle karşılaşacaklarına inansınlar!

Musa'ya da, -ümmetinden iyilik edenlere nimetimizi tamamlamak- her- şeyi açıklamak, hidayet ve rahmet olmak üzere- (İsrailoğulları) Rablerinin huzuruna varacaklarına iman etsinler diye, Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik, (ne yazık ki, bir çokları bu hidayet yolunu takip etmemişlerdir)

Sonra Biz Mûsa'ya, ahkâmına güzelce riâyet edene, kitabı tamam bir veçh üzere ve herşeyi mufassalan bildirmek ve bir hidâyet ve rahmet olmak için verdik. Tâ ki Rablerinin huzuruna varacaklarına imân etsinler.

Yine Biz, iyi hareket edenlere nimetimizi tamamlamak ve her şeyi iyice açıklamak, bir hidâyet ve rehber olmak üzere Mûsâ'ya kitabı verdik ki Rab'lerine kavuşacaklarına iman etsinler. [46, 12; 9, 91-92; 28, 48; 71, 45]

Sonra iyilik edenlere (ni'metimizi) tamamlamak, her şeyi açıklamak ve yola iletici ve rahmet olmak üzere Musa'ya Kitabı verdik ki, Rablerinin huzuruna varacaklarına inansınlar.

Sonra (akvâm-ı sâlifeye oldığı gibi Benî İsrâîl'e de bu emirleri vridikden sonra) ahsen ve mükemmel sûretde tâbi' olanlara ni'metimizin itmâmı ve her şeyin tafsîl ve îzâhı içün rehber-i hidâyet ve rahmet olarak Mûsâ'ya kitâb virdik, tâ ki rablerine mülâkî olacaklarına îmân ideler.

Zaten Musa'ya o Kitabı; iyi davranana iyiliklerimizi tamamlasın, her şeyi açıklasın, bir rehber ve bir ikram olsun diye vermiştik. Belki Sahipleriyle yüzleşeceklerine inanırlar.

Yine, Musa'ya da, iyi uygulayanlara (nimetlerimizi) tamamlamak, her şeyi ayrı ayrı açıklamak ve bir rehber, rahmet olmak üzere o kitabı -Tevrat'ı- verdik ki Rab'lerine kavuşacaklarına inansınlar.

Biz Musa'ya da, iyi davranışta bulunanlar üzerindeki nimetimizi tamamlamak ve herşeyi iyice açıklamak üzere, bir hidayet rehberi ve bir rahmet olarak kitabı verdik—tâ ki, Rablerine kavuşacaklarına iman etsinler.

Sonra, güzel davrananlara nimetimizi tamamlamak, her şeyi ayrıntılı kılmak, bir kılavuz ve rahmet olmak üzere Mûsa'ya o Kitap'ı verdik ki onlar Rablerine kavuşacaklarına inanabilsinler.

So‘‎ngra bani Isroil avlodlaridan yaxshilik qilganlarga ne’matimizni batamom berish, har bir narsani batafsil bayon qilish uchun hidoyat va rahmat qilib Muso payg‘‎ambarga Tavrot kitobni berdik. Shoyad, ular Robbilariga ro‘‎baro‘‎ kelishga iymon keltirsalar.

andan virdük mūsā’yā tevrįt’i tamāmlıġ-ıçun anuñ üzere kim eylük eyledi daħı beyān eylemek içün. her neseneyi daħı ŧoġru yol içün daħı raḥmet içün anuñ-içün kim anları çalabı’ların görmege inanalar.

Andan ṣoñra virdük Mūsāya kitābı. Tamām eylemeg‐içün ni‘meti anuñüstine kim eylük eyledi, daḫı ayırmaġ‐ıçun her nesneyi ve doġru yol gös‐termeg‐içün. Ola kim liḳāsına Tañrılarınuñ īmān getüreler.

Sonra Biz yaxşı işlər görən kimsəyə - Musaya (bəxş etdiyimiz ne’məti) tamamlamaq, hər şeyi ətraflı izah etmək üçün ona bir hidayət və (ilahi) mərhəmət olaraq kitabı (Tövratı) verdik ki, bəlkə, yəhudilər (bununla) öz Rəbbinə qovuşacaqlarına (Onun hüzuruna gedəcəklərinə) inansınlar!

Again, We gave the Scripture unto Moses, complete for him who would do good, an explanation of all things, a guidance and a mercy, that they might believe in the meeting with their Lord.

Moreover, We gave Moses the Book, completing (Our favour) to those who would do right, and explaining all things(980) in detail,- and a guide and a mercy, that they might believe in the meeting with their Lord.

980 The revelation to Moses went into the details of people's lives, and thus served as a practical guide to the Jews and after them to the Christians... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.