1 Mayıs 2024 - 22 Şevval 1445 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
En’âm Suresi 2. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Huve-lleżî ḣalekakum min tînin śümme kadâ ecelâ(en)(s) ve ecelun musemmen ‘indeh(u)(s) śümme entum temterûn(e)

O, öyle bir Tanrıdır ki sizi balçıktan yaratmıştır da ölüm vaktini takdir etmiştir ve kıyametin kopacağı zamana ait bilgi de ondadır, onun katındadır, sonra gene de şüphe edersiniz siz.

Sizi çamurdan (topraktan beslenen, nebati ve hayvani gıdalardan oluşan meni tohumlarından) yaratan, sonra bir ecel (süreci) belirleyip (yaşatan) O’dur. (Bu) Adı konulmuş (zamanı belli olmuş) ecel (bilgisi) O’nun katındadır. (Buna rağmen) Sonra siz (hâlâ, kitap ve hesap konusunda) kuşkuya kapılmaktasınız.

O sizi çamurdan yaratıp, dünyadaki yaşantınızı belli bir süre ile sınırlandırmıştır. Bir de yalnızca O'nun tarafından bilinip, tesbit edilen bir süre yani kıyamet vardır ki; siz ey kâfirler! Diriltileceğiniz o son süreden, hâlâ şüphe mi ediyorsunuz?

O sizi çamurdan yaratandır. Kendi katında kayıtlanmış olan belirlenmiş ecellerden vadesi dolan eceli sonuçlandırandır. Hâlâ Allah'ın kudreti ve diriltilme konusunda şüphe ediyorsunuz.

O sizi çamurdan yarattı, sonra bir ecel belirledi. Kendi katında da belirli bir ecel vardır. Sonra (buna rağmen) siz şüphe ediyorsunuz.

Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.

O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm ecelini (zamanını) takdir edendir. Bir de Allah'ın katında takdir edilen bir ecel kıyamet vakti vardır. Sonra da siz, (ey kâfirler dirileceğinize) daha şüphe ediyorsunuz!...

O’dur sizi çamurdan şekillendirip yaratan, sonra size bir ecel kılan. Ve asıl belli olan ecel, O’nun katındadır. Durum böyle olduğu halde siz yine de şüpheleniyorsunuz.

Sizi balçıktan yaratan ve sonra sizin için bir ömür tayin eden O'dur. Bir de O'nun katında belirli bir ömür/ecel vardır. Fakat siz hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.[114]

[114] İki ecel hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VI, 233-236; XX, 20-21.

Sizleri balçıktan yaratan odur, sonra da eceli ölçümleyen o, onun katında adanmış bir devre var, böyle iken şüphelenirsiz

Odur sizi çamurdan (balçıktan) yaratan ve sonra (sizin için) bir ecel (ömür) tayin eden. Bir de O'nun katında (sizin bilmediğiniz) muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Ama siz hâlâ şüphe içinde bocalayıp duruyorsunuz.

Ecel sınırlı bir süre demektir. Ayette ifade edilen birinci ecel, insan hayatı ile ölümü arasındaki sürenin sonunu, ikinci ecel ise dünyanın ömrünün d... Devamı..

Sizi çamurdan halk iden ve size ecel ta’yîn iden odur, Ecel ânın yed-i kudretindedir. Ey kâfirler! Siz hâlâ şübhe mi idiyorsınız?

O, sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel tayin edendir. Belirli bir ecel O'nun katındadır; sonra bir de şüphe edersiniz.

O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmış, sonra (her birinize) bir ecel tayin etmiştir. (Kıyametin kopması için) belirlenmiş bir ecel de O’nun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.

Sizi (özel) bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını (ecel) takdir eden ancak O’dur. O’nun katında bir ecel daha vardır. Siz hâlâ şüphe ediyorsunuz.

Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.

O ki sizi balçıktan yarattı ve sonra yaşam süresi belirledi. Belirlenmiş süre O'nun katındadır. Siz ise hâlâ kuşku duyuyorsunuz

Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O'nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.

O, o hâlıktır ki sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir eceli bitirdi bir ecel de nezdinde müsemmâ, sonra da siz daha şübhe ediyorsunuz

Sizi (n atanız olan Âdem’i) çamurdan yaratan ve sizin için bir ecel (ölüm vakti) belirleyen O’dur. O’nun nezdinde, takdir edilmiş bir ecel daha vardır. Fakat siz (ey kâfirler! Bunca hakikate rağmen,) hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.

Âyet-i kerîmede ifade edilen birinci ecel insanın ölümü, ikinci ecel ise kâinatın yok olması, yani kıyametin kopmasıdır.

O, sizi çamurdan yarattı. Sonra “ecel”i¹ tayin etti. Ve adı belirlenmiş ecel O'nun yanındadır.² Sonra da sizler hala kuşkulanıyorsunuz.

1- Ecel, bir şeyin belirlenmiş süresidir. Bir sürenin son anı demektir. 2- Belirlenen süre, sürenin son anına ait bilgi yalnızca Allah\ın bilgisinde... Devamı..

O, sizi bir çamırdan yaratan, sonra ölüm zamanını hükm-ü takdir edendir. Bir de Onun katında ma'lûm (başka) bir ecel vardır. (Ey kâfirler, bunu bilib durdukdan) sonra da haalâ (ba's hakkında) şübhe edersiniz ha!

O (Allah) ki sizi bir çamurdan yarattı, sonra (da size) bir ecel takdîr etti. Bir de O'nun katında belirli bir ecel (kıyâmet vakti) vardır; sonra siz (hâlâ) şübhe ediyorsunuz!

O Allah ki, sizi topraktan yaratan ve Allah’ın katında belirlenmiş vakte göre, yeryüzünde kalınacak zamanın hükmünü veren O’dur. Buna rağmen (O’nun ilahlığı konusunda) siz hala şüphe içindesiniz.

O Allah ki sizi balçıktan yarattı. Sonra da sizin yaşamınıza bir son biçti. Adı konmuş olan bu son ise Onun katındadır. Sonra siz yine de işkilleniyorsunuz.

Sizi ilk önce çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir kılan O/dur. Bir de O/nun yanında malûm bir ecel vardır [²]. Hakikat böyle iken yine siz şüpheye düşüyorsunuz.

[2] Bu ecel kıyamet kopmaya mahsus olan eceldir.

Sizi çamurdan [tîn] yaratan, sonra da bir süre [ecel] takdir eden O’dur. Ancak O’nun katında belirlenmiş bir ecel [ecelun musemmâ] vardır. Ama siz hâlâ şüphe edip duruyorsunuz.

Sizi çamurdan yaratan, sonra da size bir ecel takdir eden ancak O'dur. Belirli bir ecel de O'nun katındadır; sonra (ne diye) bir de şüphe edersiniz!

Sizi basit bir çamurdan yaratan, sonra da yeryüzünde bir süre yaşamanız için her birinize bir ömür tayin eden O’dur. Bu ömrün sona ermesiyle her şey bitmeyecek: Bir de O’nun katında, O’nun plân ve programına göre tüm insanlık için belirlenmiş bir süre, bir Kıyâmet Günü vardır. Fakat siz hâla şüphe içerisinde bocalıyorsunuz!
Ey inkârcılar! Kainatın her zerresine hükmeden Allah’ın, insanoğlunun hayatına müdâhale etmeyeceğini, bu konuda hüküm verme yetkisini başkalarına devredeceğini mi sanıyorsunuz? Hayır;

Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel takdir eden O’dur.
Belirlenmiş bir ecel O’nun katındadır; yine de siz şüphe ediyorsunuz.

Halbuki sizi çamurdan yaratan da o, size ömür veren, ömürlere vade biçen de. Ama hâlâ kuşku içindesiniz:

Bilin ki sizi çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden Allah’tır. Bütün insanlığın dünya yaşamından silinip hesaba çekileceği kıyamet vakti vardır ki; siz onun vaktini bilemezsiniz!

Sizi bir çamurdan yaratan, [*] sonra da bir süre belirleyen O’dur. (Bir de) O’nun katında belirlenmiş bir süre vardır. (Buna rağmen siz hâlâ) şüphe ediyorsunuz.

Benzer mesajlar: A‘râf 7:12; İsrâ 17:61; Mü’minûn 23:12; Secde 32:7; Sâffât 37:11; Sâd 38:71, 76.

Sizi çamurdan yaratan,¹ sonra size bir yaşama süresi takdir eden Odur. (Asıl kâinat için) belirlenen ömrün bilgisi ise Onun katındadır.² Sonra siz (kalkıp) bir de şüphe ediyorsunuz.

1 Bununla kastedilen öncelikle insanoğlunun babası olan Hz. Âdem’in çamurdan yaratılmasıdır. Bu ifâdeden bir de; çamurdan bitkilerin, bitkilerden meni... Devamı..

O’dur sizi balçıktan yaratan ve sonra [sizin için] bir ömür tayin eden, [yalnızca] O’nun bildiği bir ömür. ² Ama hâlâ şüphe edip durursunuz,

2 Lafzen, “ve O’nun katında bulunan bir ömür” -yani, yalnız O’nun bildiği (Menâr VII, 298). Bazı otoriteler, buradaki “ömür”ün dünyanın bitimine ve so... Devamı..

Sizi balçıktan yaratan, sonra da bir ecel/süre tayin eden Allah’tır. O’nun katında belirlenmiş bir ecel/süre. Sonra diriliş hakkında şüphe içinde bocalıyorsunuz. 7/34, 10/49, 15/5, 16/61, 40/67

O’dur sizi balçıktan yaratan, sonra bir ömür tayin eden; yalnızca O’nun bildiği bir ömür.[¹⁰¹⁴] Fakat hâlâ tereddüt içinde bocalıyorsunuz.

[1014] Âyetin başında insan soyunun yeryüzünde varoluşu dile getirildiği için, bu ecel’i insan tekinin değil, insan soyunun yeryüzünde varoluş süresi ... Devamı..

Sizi çamurdan (toprağın yetiştirdiği besin maddelerinden teşekkül eden ana-babanızın döl hücrelerinden) yaratan ve ölüm zamanım takdir eden O'dur. Bir de O'nun katında belirlenmiş bir ecel (kıyamet günü) vardır ki, siz ondan hâlâ kuşku içindesiniz.

O öyle bir Rab’dır ki, sizi çamurdan yaratmışır sonra da ecele hükmeder (Ecelin Kaza). Ve onun indinde bir de Ecelin Müsemmen/belirlenmiş son ecel vardır. Siz ise hâlâ şüphe ediyorsunuz.

O, o Halık-ı Azîm'dir ki, sizi bir çamurdan yarattı, sonra bir ecel takdir etti ve O'nun nezdinde mâlûm bir ecel de vardır. Sonra da siz şüphe ediyorsunuz.

O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra size bir ecel, bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O'nun nezdinde muayyen bir ecel vardır. Sonra, bir de kalkmış şüphe ediyorsunuz!

Cenab-ı Allah ilk insan Hz. Âdem (a.s.)’ı, çamurdan yarattığı gibi, her bir insanı da çamurdan süzülmüş bir hülasadan yaratır. Zira sperma ile yumurta... Devamı..

O, sizi çamurdan yaratıp, sonra (da hayatınıza) bir süre koymuştur. (Kafirlerin cezalandırılması için) Belirli bir süre de kendi katındadır. Böyle iken, siz hala kuşkulanıyorsunuz.

O Allâh ki sizi balçıkdan halk itdi [²] ve sonra eceli hükm iyledi. Ve ecel-i müsemmâ da onun 'indindedir. Bundan sonra da siz ba'sde şek idiyorsunuz. [³]

[2] Âdem'in toprakdan halki. [3] Hitâb mü'minlerin gayrinedir.

Sizi balçıktan yaratan O’dur. Sonra bir ecel[1] belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir ecel[1] de O’nun katındadır. Siz yine de tereddüt geçirirsiniz.

[1] Vücudun yaratılış sırasında belirlenen son kullanma tarihi, biyolojik ömrü [2] Belirlenmiş ecel (ecel-i müsemma): O vücut için Allah tarafından ay... Devamı..

Sizi çamurdan yaratan, sonra da bir ecel tayin eden O'dur. O'nun yanında ecel belirlidir. Ama siz şüphe ediyorsunuz.

Sizi topraktan yaratan, sonra da bir ecel belirleyen Odur. Kıyametin vakti de Onun katındadır. Siz ise hâlâ şüphe eder, durursunuz.

Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.

ol oldur kim yarattı sizi balçıķdan andan hükm eyledi bir müddef ya'nį dirlik zamānı. daħı bir müddet adanılmışdur anuñ ķatında siz gümānlenürsiz.

Ol Tañrı Ta‘ālā sizi yaratdı balçıḳdan, andan ṣoñra ḥükm eyledi, ‘ömrmüddeti ta‘yin eyledi öz ḳatında. Andan ṣoñra siz şek eylersiz.

Sizi palçıqdan yaradan, sonra da (sizin üçün) bir əcəl (ölüm vaxtı) müəyyən edən Odur. (Allahın) yanında mə’lum bir əcəl də (bütün ölülərin diriləcəyi qiyamət günü) vardır. (Bütün bunlardan) sonra siz yenə də şübhə edirsiniz!

He it is Who hath created you from clay, and hath decreed a term for you. A term is fixed with Him. Yet still ye doubt!

He it is created(836) you from clay, and then decreed a stated term(837) (for you). And there is in His presence another determined term; yet ye doubt within yourselves!

836 After the general argument, the argument comes to man personally. Can such a miserable creature, created from clay, put himself in opposition to h... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.