1 Mayıs 2024 - 22 Şevval 1445 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Nisâ Suresi 97. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

İnne-lleżîne teveffâhumu-lmelâ-iketu zâlimî enfusihim kâlû fîme kuntum(s) kâlû kunnâ mustad’afîne fî-l-ard(i)(c) kâlû elem tekun ardu(A)llâhi vâsi’aten fetuhâcirû fîhâ(c) feulâ-ike me/vâhum cehennem(u)(s) vesâet masîrâ(n)

Melekler, nefislerine zulmedenlerin canlarını alırken ne haldeydiniz derler. Onlar da, yeryüzünde derler, aciz kişilerdik biz. Melekler, Allah'ın yeri geniş değil miydi derler, siz de hicret edeydiniz. İşte onlardır yurtları cehennem olanlar ve orası, ne de kötü bir yurttur.

Melekler, (cihad görevini ve dini gayretini terk etmekle) kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: "Nerede (ne halde ve hangi meşguliyette) idiniz? (Niye cihadı terk ettiniz?)" Onlar ise: "Biz, yeryüzünde (aciz, fakir ve çaresiz kimselerdik, bu yüzden dini gayret gösteremedik, ibadet ve hizmet edemedik, çünkü) zayıf bırakılmışlar (müstaz’aflar) idik" derler. (Melekler de:) "Hicret etmeniz (haklı ve hayırlı kesimlerin yanına geçmeniz) için Allah’ın Arz’ı geniş değil miydi?" derler. İşte onların (Hakk yolunda gayret ve mesuliyetten kaytaranların) barınma yeri cehennemdir. O ne (zorlu bir dönüş mekânı ve ne) kötü yataktır.

Melekler, varlık sebebine aykırı davranarak hicret etmeyip, kâfir ve müşrikler arasında yaşamayı tercih eden kimselere, canlarını alırken soracaklar: “Ne işte bulundunuz?” Onlar: “Biz yeryüzünde çok güçsüzdük” diye cevap verecekler. Melekler: “Allah'ın arzı, sizin kötülük diyarını terketmenize yetecek kadar geniş değil miydi?” diyecekler. Böylelerinin varış yeri cehennemdir. Ne kötü bir gidiş yeridir orası.

Haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkmayarak, hicret etmeyerek, zâlim idareler altında yaşayanların, kendilerine zulmedilmesine aldırmayanların ruhlarını alarak ölümlerini gerçekleştirirken, melekler:
“Hangi milletin içinde, nasıl bir yerde idiniz?" diye sorarlar. Bunlar:
“Biz yeryüzünde temel hak ve hürriyetleri kısıtlanmış, baskıcı, zâlim idareler altında ezilen çaresizlerdik" diye cevap verirler. Melekler de:
“Allah'ın ülkesi geniş değil miydi? Hürriyetlerinize sahip çıksaydınız, devletinizin değerini bilip, baskılara boyun eğmeyerek özgürce Allah'a kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret etseydiniz ya!" derler. İşte onların mekânları cehennemdir. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihaî dönüş yeridir.

Melekler, kendilerine haksızlık edenlerin canlarını alırlarken: "Siz ne hal üzere idiniz?" derler. Onlar: "Biz yeryüzünde zayıf düşürülmüş kimseler idik" derler. Melekler de: "Allah'ın yeri geniş değil miydi ki orada hicret etseydiniz?" derler. Bunların varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü bir varış yeridir!

97.İbnu Ebi Hatim`in Abdullah bin Abbas (r.a.)`tan rivayet ettiğine göre Mekke`de bazı kimseler Müslüman oldular ama Resulullah (a.s.) hicret edince o... Devamı..

Melekler, kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: 'Nerde idiniz?' Onlar: 'Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz'aflar) idik.' derler. (Melekler de:) 'Hicret etmeniz için Allah'ın arzı geniş değil miydi?' derler. İşte onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o?

(Mekke'den hicret vâcib olduğu zaman oradan hicret etmeyip küfür diyarında kalıp) nefislerine zulmettikleri halde, meleklerin, canlarını aldığı kimselere (azarlama kasdı ile) melekler şöyle derler: “- Ne işte idiniz?” Onlar: “- Biz Mekke'de zayıf kimselerdendik, hicret etmekten acizdik.” derler. Melekler de: “-Allah'ın arzı geniş değil mi idi? Siz de oraya hicret edeydiniz ya!” derler. İşte onların yeri cehennemdir. O, ne kötü bir dönüş yeridir!...

Kendi nefislerine zulmedici olarak yakalanıp melekler tarafından canları alınanlara, melekler: “Durumunuz ne idi?” dediler. Onlar: “Biz yeryüzünde zayıf bırakılanlardandık” diye cevap verdiler. Melekler: “Allah’ın toprakları geniş değil miydi ki, hicret edeydiniz?” dediler. İşte onların sığınağı Cehennemdir. Orası ne kötü dönüş yeridir.

Melekler, kendilerine zulmedenlere, canlarını alırken, “Sizin neyiniz vardı?” diye soracaklar. Onlar, “Biz yeryüzünde çok güçsüzdük” şeklinde cevap verecekler. Melekler, “Allah'ın yeri sizin kötülük diyarını terk etmenize yetecek kadar geniş değil miydi?” diyecekler. İşte onların barınağı cehennemdir, orası ne kötü bir gidiş yeridir!

Kendi özlerine zulmeden kimselerin, melekler canlarını alırken: «Siz ne durumdaydınız?» diyerek soracaklar, onlar da: «Bizler orada zayıf kimselerdik» diyeceklerdir, «Allahın yeryüzü geniş değil mi? Orda göçmen olaydınız!» denilir, imdi onların durakları ateştir, o ne kolu uğraktır

Melekler, (inkârcıların dayatması altında zulme rıza göstererek ve tavizler vererek) kendilerine yazık edenlerin hayatlarına son verecekleri zaman şöyle derler: “Ne işte idiniz (Sizin neyiniz vardı)?” (Onlar): “Biz (bulunduğumuz) yerde (Allah'ın emirlerini yaşayamayan) acizdik” diye cevap verirler. Melekler de “Allah'ın yeri geniş değil miydi, hicret etseydiniz ya!” derler. İşte (dünya hayatının rahatını tercih edip dinden uzak kalarak sefil bir hayat yaşadıkları için) onların varacağı yer cehennemdir. Orası ne kötü bir varış yeridir.

Nefislerine zulm itmiş olanların [1] rûhını kabz ider iken melâike ânlara hangi tarafda idiniz diyu sordılar; "Biz arzın za’fâsı idik" cevâbını virdiler. Melekler "Allâh’ın arzı vâsi’ değil mi idi. Memleketinizi terk idüb de başka yerde melce bulamaz mı idiniz?" didiler. Binâenaleyh ânların mükâfâtları cehennem olacakdır. Ne fenâ yoldur.

[1] Hicret itmemiş olanların.

Kendilerine yazık edenlerin melekler canlarını aldıkları zaman onlara: "Ne yaptınız bakalım?" deyince, "Biz yeryüzünde zavallı kimselerdik" diyecekler, melekler de: "Allah'ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!" cevabını verecekler. Onlarınvaracakları yer cehennemdir. Orası ne kötü dönülecek yerdir!

Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: “Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)” Onlar da, “Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik” derler. Melekler, “Allah’ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!” derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir.[127]

Bu âyette, hicret emrinin gelmesi üzerine, mü’minlerle birlikte hicret etmeyip Mekke’de müşriklerle beraber kalan, onlarla içli dışlı olan bazı müslüm... Devamı..

Kendilerine yazık etmekte iken hayatlarını sona erdirdikleri kimselere melekler “Ne işte idiniz?” dediler, (onlar) “O yerde zayıf görülenlerden idik” cevabını verdiler. Melekler ise “Allah’ın arzı geniş değil miydi, hicret etseydiniz ya!” dediler. İşte onların barınağı cehennemdir ve orası gidilecek ne kötü bir yerdir!

Kendilerine yazık eden kimselere melekler, canlarını alırken: «Ne işde idiniz!» dediler. Bunlar: «Biz yeryüzünde çaresizdik» diye cevap verdiler. Melekler de: «Allah'ın yeri geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!» dediler. İşte onların barınağı cehennemdir; orası ne kötü bir gidiş yeridir.

Kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken melekler: "Ne halde idiniz," derler. "Bizler yeryüzünde ezilmiş kimselerdik," diye cevap verirler. "ALLAH'ın yeri geniş değil miydi ki oralara göç edeydiniz," derler. Onların yeri cehennem. O ne kötü bir dönüş noktası.

Melekler, kendilerine zulmeden kişilerin canlarını aldıklarında, onlara, "Ne işte idiniz?" derler. Onlar da: "Biz yer yüzünde zayıf kimselerdik." derler. Melekler: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi, siz de orada hicret etseydiniz ya?" derler. İşte bunların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü gidiş yeridir.

O kimseler ki nefislerine zulmetmekdelerken melekler canlarını aldılar, «ne işde idiniz» dediler, «biz dediler: Bu arzda zebun idik», «ya, dediler: Allahın arzı geniş değil mi idi oraya hicret etsenizdi ya?» İşte bunların me'vaları Cehennemdir, ona gidiş de ne fena şeydir

(İmkânları olduğu hâlde Mekke’de kalarak, hicreti terk eden) kendi (nefis) lerine zulmeden kimselere, melekler canlarını alırken, “(Dininiz ile alakalı olarak) ne hâldeydiniz?” derler. Onlar, “Biz yeryüzünde zayıf sayılan (din işlerimizi tatbikten âciz) kimselerdik” diye cevap verirler. (Melekler de) “Allah’ın arzı (yeryüzü) geniş değil miydi? (İslâm’ı yaşayamadığınız yerden, yaşayacağınız bir yere) hicret etseydiniz ya!” derler. İşte onların barınağı cehennemdir. Orası varılacak ne kötü bir yerdir.

Doğrusu, kendilerine haksızlık eden kimselere¹, melekler canlarını alırken: “Neden bu durumdaydınız?”² derler. Onlar: “Biz yeryüzünde mustaz'af³ kimselerdik” derler. Melekler: “Allah'ın arzı geniş değil miydi, hicret etseydiniz ya!” derler. İşte bunların yeri Cehennem'dir. Orası ne kötü bir yerdir.

1. Yapmaları gereken şeyleri yapmayanlar ve yapmamaları gereken şeyleri yapanlar. 2. Mevcut durumu neden kabullendiniz, küfre neden rıza gösterdiniz? ... Devamı..

Öz nefislerinin zaalimleri olarak canlarını alacağı kimselere melekler derler ki «Ne işde idiniz?». Onlar: «Biz yer (yüzün) de (dînin emirlerini tatbikden) âciz (kimse) lerdik» derler. Melekler de: «Allahın arzı (yeryüzü) geniş değil miydi? Siz de orada hicret edeydiniz ya» derler. İşte onlar (böyle). Onların barınakları cehennemdir. O ne kötü bir yerdir.

(Mekke'de müşriklerle berâber kalıp, hicret etmeyerek) nefislerine zulmedici oldukları hâlde iken, meleklerin canlarını aldığı kimselere (o melekler): “(Dîniniz hakkında)ne hâlde idiniz?” dediler. (Onlar:) “Yeryüzünde (dînimizi yaşamaktan) âciz bırakılmış kimselerdik!” dediler. (Melekler de:) “Allah'ın arzı geniş değil miydi? Öyle ise orada (küfür diyârından başka bir yere) hicret etseydiniz ya!” dediler. İşte onlar yok mu, varacakları yer Cehennemdir. Ve (o) ne kötü varılacak yerdir!(2)

(2)Bu âyet, hicret farz kılındıktan sonra hicret etmeyip Mekke’de kalan ve daha sonra Bedir Harbinde, müşriklerle berâberken öldürülen bazı kimseler h... Devamı..

Melekler, kendi nefislerine zulmedenlerin canlarını aldıklarına “Siz niçin Allah yolunda savaşmadınız” derler. Onlarda “Biz zayıf bırakılmış kimselerdik” derler. Meleklerde onlara “Allah’ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!” derler. İşte, böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Cehennem dönüş yeri olarak ne kadar kötüdür.

Gerçekten melekler kendilerine kıyıcılık edenlerin canlarını alırken onlara derler: " Siz yeryüzünde iken ne yapıyordunuz?"Onlar da derler: " Biz yeryüzünde iken düşkün kimselerdik." Melekler derler: "Allah’ın yarattığı yeryüzü geniş değil miydi? Siz de göç etseydiniz." İşte onlar durağı Cehennem olanlardır. Onların dönecekleri yer ne kötüdür.

Öz nefislerine zulüm ederek [³] canları melekler tarafından alınan kimseler yok mu, melekler onlara «ne halde idiniz» [⁴] diye soracaklar. Onlar. «Mekke toprağında birtakım aceze idik» cevabında bulunacaklar. Tekrar melekler «Allah/ın yeri geniş değil mi idi? Oraya hicret edeydiniz olmaz mı idi?» diyecekler. İşte onların yurtları Cehennemdir. O, ne kötü uğraktır.

[3] Hicret vâcip iken Mekke'den hicret etmeyip Mekke'de müşriklere muvafakat etmek suretiyle kendi kendilerine zulüm ederek.[4] Mü'min mi idiniz, yoks... Devamı..

Elbette melekler, nefislerine zulmedenlerin canlarını alırken, “Siz ne yapıyordunuz?” diye sorarlar. Onlar da “Biz yeryüzünde acizlerdendik/ezilenlerdendik” diye cevap verirler. Melekler de “Allah’ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz”³⁷ derler. İşte onların durağı cehennemdir. Varılacak ne kötü bir yerdir orası!

37 Hicret emrine rağmen hicret etmek istemeyen bazı münafıklar el altından Mekkeli Müşriklerle içli dışlı olmaya başlamaları üzerine bu ayet inmiştir.... Devamı..

Melekler kendilerine zulüm edenlerin canlarını aldıkları zaman onlara, “Ne işte idiniz?” deyince, “Biz yeryüzünde zayıf bırakılmış kimselerdik” derler. Melekler de “Allah'ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!” cevabını verirler. İşte onların varacakları yer cehennemdir. Orası pek de kötü dönülecek yerdir!

Melekler, Allah yolunda cihâdı ve hicreti terk ederek kendilerine zulmeden kimselerin canlarını alırken, onlara “Dünyada ne hâldeydiniz? Zulme karşı mücâdeleye katılmama konusunda mâzeretiniz neydi? diye soracaklar. Onlar, “Biz yeryüzünde zayıf bırakılmış ve küfre karşı açık ve net olarak tavır alma konusunda güç ve imkânlardan yoksun kalmış kimselerdik. Bu yüzden, çâresiz bir hâlde, küfrün egemenliğine mahkûm olduk. Zira, iman ateşten bir kor idi ve biz onu tutmaya cesaret edemedik!” diyecekler. Bunun üzerine melekler, “Peki Allah’ın arzı yeterince geniş değil miydi ki,inancınızı yaşayabileceğiniz bir yere veya müminlerle dayanışma içinde, zulme karşı mücâdele verebileceğiniz bir çevreye göç etmediniz!” diye karşılık verecekler.
İşte, onların varacağı yer cehennemdir! Ne korkunç bir son!

Kendi nefislerinin zulmedenleri olarak, Melekler’in vefat ettirdiği kimselere:
-“Ne durumdaydınız?” dediler.
-“Yeryüzü’nde / müstez’af / zayıflatılmışlar / ezilmişler’dik” dediler.
Melekler de: -“Allah’ın arzı / yeryüzü geniş değil miydi? Orada hicret etseydiniz ya!” dediler.
İşte onların barınağı Cehennem’dir.
Ne kötü bir varılacak yerdir!

Melekler, hicreti göze alamayarak kendilerine haksızlık edenlerin canlarını alırken Kendilerine: " Siz nerede idiniz? " diye soracak. Onlar: " Biz, kendi yerimizde miskin miskin oturup kaldık " diyecekler. Melekler yine soracak: " Peki Allah'ın toprağı hicret edecek kadar geniş değil miydi?" "…" Artık onların gidebilecekleri tek yer cehennemdir. Aman ne berbat bir yer!

İnanıyoruz dedikleri halde Allah’ın yasalarına göre yaşamayanlara, Allah’ın yasalarıyla yönetilmeyen düzenlerde insanların yasalarına göre yaşayanlara, üstelik Allah’ın yasalarıyla yaşamak için mücadele vermeyenlere, böylece kendilerine zulmedenlere; ölüm zamanı Melekler canlarını alırken şöyle der; "Ne durumdaydınız?" Onlar; "Biz yeryüzünde zayıf, güçsüz kimselerdik!" diyerek Allah’ın yasalarına göre yaşamayışlarına bahane uydururlar. Melekler, "Allah’ın arzı geniş değil miydi, oradan hicret etseydiniz ya!" derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. Cehennem ne kötü varış yeridir.

Melekler, canlarını alırken kendilerine yazık eden kişilere “Neredeydiniz?” derler. [*] Onlar “Biz yeryüzünde güçsüzdük.” derler. Onlar (melekler) “Allah’ın arzı (yeryüzü) geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!” derler. İşte onların barınağı cehennemdir. Ne kötü varış yeridir (orası)! [*]

Bu ve benzer ifadeler, insanların canını alan “melekler”den söz etmektedir. Ölüm melekleri içinde herkes için özel bir ölüm meleğinin varlığı da Secde... Devamı..

Melekler (hicret etmeyip) kendilerine zul-meden kişilerin canlarını alırken onlara: “Sizin dünyadaki durumunuz neydi?” deyince, onlar da: “Biz o beldenin zavallılarıydık.” diyecekler. Melekler de onlara: “Allahın yeryüzü hicret etmenize yetecek kadar geniş değil miydi?” diye cevap verecekler.¹ Onların barınma yerleri, varılacak yerlerin en kötüsü olan cehennemdir.²

1 Bu âyet, Mekke’de Müslüman olup da kendilerine hicret farz kılındığı halde hicret etmeyerek, kendi kendilerine zulmedenler hakkında indirilmiştir. B... Devamı..

Melekler, kendilerine zulmeden kimselere canlarını alırken soracaklar: “Neyiniz vardı sizin?” ¹²³ Onlar: “Biz, yeryüzünde çok güçsüzdük” diye cevap verecekler. [Melekler], “Allah’ın arzı sizin kötülük diyarını terketmenize yetecek kadar geniş değil miydi?” ¹²⁴ diyecekler. Böylelerinin varış yeri cehennemdir, ne kötü bir varış yeri!

123 Lafzen, “hangi [durum]daydınız?” -Yani, yaşadığınız sırada. Bu, hiçbir geçerli mazereti olmaksızın Allah yolunda her türlü mücadeleden kaçınan ins... Devamı..

Kendilerine zulmedip yazık edenlere gelince, Melekler onların canlarını alırken: “İmanınız uğruna ne yaptınız?” Onlar da derler ki: “Biz yeryüzünde güçsüz bırakılmış kimseler idik.” Melekler: “Allah’ın yeryüzü geniş değil miydi? Siz de Allah yolunda hicret etseydiniz ya!” derler. Onların yeri cehennemdir. O, ne kötü bir dönüş yeridir. 6/93, 8/50, 16/28, 23/99, 47/27

Melekler, kendi kendilerine zulmeden (yukarıdaki kimse)lere, canlarını alırken “Ne haldeydiniz de (böyle çakılıp kaldınız)?” diye soracak. Onlar, “Biz yeryüzünde güçsüzdük!” diye cevap verecekler. (Melekler) “Allah’ın arzı yeterince geniş değil miydi, hicret etseydiniz ya?” diyecekler. İşte bu tiplerin varacağı yer cehennemdir; orası ne kötü varış yeridir.[⁸²⁵]

[825] Zımnen: Gerçek imkânsızlık, imanı imkân olarak kullanmamaktır. İbn Abbas’tan: Allah Rasûlü döneminde müslümanlardan bazı kimseler müşriklerle be... Devamı..

(Özürsüz oldukları halde geride ve hicret etmeyerek küffar yurdunda kalanların durumlarına gelince) O kimseler ki (böyle davranarak) kendilerine yazık ettiler, melekler canlarını alırken onlara: (Geride kaldınız hicret etmediniz) "Ne işle meşgul oldunuz?" (din uğruna bir gayretiniz oldu mu?) diye sorduklarında onlar "Biz yeryüzünde çaresiz kalmış kimselerdik" (bu yüzden dînî görevlerimizi yerine getiremedik) diye özür beyan ederler, (fakat bu kez) melekler onları: "Allah’ın yeryüzü geniş değil miydi? (yeryüzünde dini görevlerinizi yerine getirecek münasip bir yere) Hicret etseydiniz ya" diyerek azarlarlar. İşte onların varacağı yer cehennemdir, orası ne feci bir son duraktır.

Kendilerine zulmeden kimseleri, çanlarını alırken melekler: "(Dünya da ) Ne işte idiniz (dininiz için ne yapıyordunuz)?" dediler. (Bunlar): "Biz yeryüzünde âciz düşürülmüştük. " diye cevap verdiler. Melekler dediler ki: "Allah’ın arzı geniş değil miydi? Başka yere göç etseydiniz ya!... " İşte onların durağı cehennemdir, ne kötü bir gidiş yeridir orası!

Muhakkak o kimseler ki, nefislerine zulmeder oldukları halde canlarını melekler alacaklardır, «Ne işte idiniz?» diyeceklerdir. «Biz yeryüzünde zayıf sayılır kimseler idik,» derler. Melekler de, «Allah'ın yeryüzü geniş değil mi idi ki, orada muhâceretedeydiniz» deyiverirler. İşte onların varacakları yer cehennemdir. Ne fena uğranacak yer?

İman edip de hicret etmeyerek kendi öz nefislerine zulmeder vaziyette olanların canlarını alırken melekler onlara diyorlardı ki: “Ne işte idiniz? ” Onlar da: “Biz bu ülkede, dinin emirlerini uygulayamayan, baskı altında yaşayan kimselerdik” deyince, melekler bu sefer şöyle dediler: “Peki Allah'ın dünyası geniş değil miydi? Siz de orada hicret etseydiniz ya? ” İşte onların durağı cehennemdir. Ne fena bir dönüş yeridir orası!

Nefislerine yazık eden kimselere, canlarını alırken melekler: "Ne işte idiniz (dininiz için ne yapıyordunuz)?" dediler. (Bunlar): "Biz yer yüzünde aciz düşürülmüştük." diye cevap verdiler. Melekler dediler ki: "Allah'ın yeri geniş değil miydi ki onda göç ed(ip gönlünüzce yaşayabileceğiniz bir yere gid)eydiniz?" İşte onların durağı cehennemdir, ne kötü bir gidiş yeridir orası!

Şunlar ki (ba'de'l İslâm hicret itmeyerek müşriklerle berâber kalub kuvvetu'z zahr olmakla) nefislerine zulüm ider oldukları halde melâike rûhlarını kabz itdi (fevt oldılar) Onlara melâike: Siz hangi tarafda idiniz? (Mü'minlerle mi müşriklerle mi idiniz?) dirler. Onlar da "Biz arzda zu'afâ ve 'aceze idik (za'fımız ve 'aczimiz cihetiyle ne hicret ne cihâd idebildik) cevâbını virirler. Melâike: "Allâh'ın arzı geniş değil mi id? Onda hicret ide idiniz" dirler. Onların (o, nefislerine zulüm idenlerin) gidecekleri yer cehennemdir. Cehennem de ne fenâ gidilecek yerdir.

Melekler, yanlışlar içindeyken canlarını aldıkları kimselere "Ne haldeydiniz?[1]" diye soracaklar, onlar: "Biz dünyada güçsüz hale getirildik" diyecekler, Melekler de "Allah'ın toprağı yeterince geniş değil miydi, hicret etseydiniz ya!" diyeceklerdir. Onların varıp kalacakları yer cehennemdir. Ne kötü yere düşmedir o[2]!

[1] Müminûn 23/100 kabir suali ile ilgili olabilir mi? [2] Müslümanın da cehenneme gideceğinin delilidir. Allah'ın yasakladığı bir durumda olmayı sürd... Devamı..

Melekler nefislerine zulmedenlerin canlarını alırken:-Ne haldeydiniz? derler. Onlar da derler ki:-Biz yeryüzünde sömürülmüş kimseler idik. Melekler:-Allah'ın arzı geniş değil miydi? Siz de oraya hicret etseydiniz ya! derler. Onların yeri cehennemdir. O, ne kötü bir dönüş yeridir.

Melekler, kendilerine yazık etmiş olanların canlarını alırken, onlara “Ne halde idiniz?” diye sorarlar. Onlar, “Biz bu ülkede güçsüz kimselerdik” derler. Melekler ise “Allah'ın arzı geniş değil miydi?” derler. “Siz de hicret ediverseydiniz ya!” Onların varacakları yer Cehennemdir. Varılacak ne kötü bir yerdir orası!

Melekler, öz benliklerine zulmetmiş olanların canlarını alırken, onlara şöyle dediler: "Neredeydiniz siz?" Cevap verdiler: "Yeryüzünde ezilip horlananlardandık biz." Melekler dediler ki: "Allah'ın yeryüzü geniş değil miydi ki orada bir yerden bir yere göçesiniz?" İşte böylelerinin varacağı yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir o!

bayıķ anlar kim cānların aldı anlaruñ firişteler, žulm eyleyicilerken gendüzilerine ne nesede olduñuz. eyittiler: olduķ ža'įf sayılmışlar 'āciz ler yirde” ya'nį mekke yiri. eyittiler ya'nį firişteler degül-midi Tañrı yiri giñ pes ayrıladuñuz anuñ içinden pes şunlar, ŧuraġı yiri anlaruñ ŧamudur daħı ne yavuzdur dönecek yir.

Taḥḳīḳ ol kişiler ki feriştehler cānların ḳabż eyler ẓālimler‐iken nefslerine,eyideler anlara: Ne iş üstine‐y‐idüñüz? Eyideler ki: Biz ża‘īf olmış‐ıduḳ yiryüzinde. Eyideler: Degül mi‐di Tañrı Ta‘ālānuñ yirleri geñişlik? Pesġazālıġ‐ıçun sefer eyleye‐y‐düñüz anda. Anlaruñ duracaḳ yirleri ṭamudur, neḳatı yaman varacaḳ yirdür ol.

Mələklər öz nəfslərinə zülm edənlərin (Məkkədə kafirlər içərisində qalıb hicrət etməyənlərin) canlarını alarkən (onlara) deyəcəklər: “Siz (hicrət zamanı) nə işdə idiniz?” Onlar söyləyəcəklər: “Biz yer üzərində zəif (aciz) kəslər idik.” (Mələklər də onlara: ) “Allahın torpağı geniş deyildimi ki, siz də hicrət edəydiniz?” – deyəcəklər. Onların sığınacaqları yer Cəhənnəmdir. O necə də pis yerdir!

Lo! as for those whom the angels take (in death) while they wrong themselves, (the angels) will ask: In what were ye engaged? They will say : We were oppressed in the land. (The angels) will say: Was not Allah's earth spacious that ye could have migrated therein? As for such, their habitation will be hell, an evil journey's end;

When angels take the souls of those who die in sin against their souls,(615) they say: "In what (plight) Were ye?" They reply: "Weak and oppressed Were we in the earth." They say: "Was not the earth of Allah spacious enough for you to move yourselves away (From evil)?" Such men will find their abode in Hell,- What an evil refuge! -

615 The immediate occasion for this passage was the question of migration (hijrah) from places where Islam was being persecuted and suppressed. Obviou... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.