Eni-’mel sâbiġâtin vekaddir fî-sserd(i)(s) va’melû sâlihâ(an)(s) innî bimâ ta’melûne basîr(un)
Zırhlar yap dedik ve onları ne ince, ne kalın, tam münasip bir metanette ör ve iyi işlerde bulunun; şüphe yok ki ben ne yaparsanız hepsini görürüm.
"(Ey Davud!) Geniş zırhlar imal et; (onları) düzenli bir biçime sok (ölçülü şekilde üret) ve hepiniz böyle salih (hayırlı ve yararlı) ameller işleyin. Gerçekten Ben, sizin yaptıklarınızı Görenim" (diye vahyettik).
Geniş zırhlar yap dedik. Zırh örerken halkaları ölçülü biçimde kullan. Ey Davud hanedanı! İyi işler yapın, çünkü ben bütün yaptıklarınızı görürüm.
“Bütün bedeni koruyacak geniş ve uzun zırhlar imal et. Zırh parçalarını ve halkalarını üretirken, birbirine eklerken, plana, ölçüye, hesaba riayet et, zırh imalâtındaki çalışma süreni de belirleyecek bir program yap” dedik.
“Siz de ey Muhammed ümmeti, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayın, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olun, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyin. Ben sizin yaptıklarınızı biliyor, görüyor, takip ediyorum.”
"Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü biçimde yap ve (hepiniz) salih ameller işleyin. Şüphesiz ben sizin yaptıklarınızı görmekteyim" diye (bildirdik).
'Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, yaptıklarınızı görenim' (diye vahyettik).
Geniş zırhlar yap ve dokuma hususunda ölçü kullan diye, kendisine emrettik. Siz de ey Davud ailesi! Salih amel işleyin; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görürüm.
10, 11. Andolsun! Biz Davud’a, kendimizden bir üstünlük verdik. “Ey dağlar ve ey kuşlar!! Onunla beraber tesbihatlarını tekrar edin!” dedik. Ona: “Geniş zırhlar yap, ölçülü doku!” Ve ordusuna: “(Bunlarla) yararlı işler yapın! Şüphesiz Ben, yaptıklarınızı görmekteyim..” diye onun için demiri yumuşattık. (O, demirden, çok ince silahlar ve sanayiler yaptı ve yaptırdı.)
“Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap! Ey Dâvûd hanedanı, iyi işler yapınız. Şüphesiz ben yaptıklarınızı görmekteyim” dedik.
«Uzun zırhlar yapasın, kalkanları ölçesin, yararlı iş göresin, ben görürüm yaptığınız bir şeyi»
10,11. Biz Dâvud’a kendimizden bir hâssa virdik (güzel ses) "Ey dağlar ve kuşlar tegannîde Dâvud ile hem-âhenk olunuz" didik. Ânın altında demiri yumuşatdık ve "Bundan zırh gömleği yap halkalarının tenâsübüne dikkat it, ma’iyyetin ile berâber ’amel-i sâlih işle ben sizin yapdıklarınızı göriyorum" didik.
10,11. "Ey dağlar ve kuşlar! Davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık. Yararlı iş işleyin; doğrusu Ben yaptıklarınızı görenim.
10,11. Andolsun, Davud’a tarafımızdan bir lütuf verdik. “Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tespih edin” dedik ve “(Bütün vücudu örtecek) zırhlar yap, işçilikte de ölçüyü tuttur diye demiri ona yumuşattık. “Salih amel işleyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görürüm” diye vahyettik.
(Ona şöyle buyurduk:) “Geniş zırhlar imal et, örgüsünü ölçülü yap.” Siz de (ey müminler) dünya ve âhirete faydalı işler yapın; şüphesiz ben yaptıklarınızı ¬görmekteyim.
Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).
"Ölçüsü ve dokumasıyla kusursuz zırhlar yap. Erdemli davranın. Ben, yaptığınız her şeyi Görenim."
Bol bol zırhlar yap ve biçimlemede ölçüyü gözet dedik. Siz de iyi işler yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum.
Bol bol zırhlar yap ve iyi biçime yatır diye. Siz de salâh ile çalışın, daha iyi işler yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum
(Ona buyurduk ki:) “Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap!” (Yine,) “(Ey Dâvûd ailesi!) Sâlih ameller işleyin, şüphesiz ben yaptıklarınızı hakkıyla görmekteyim” (diye vahyettik).
«(Bütün bedeni örtecek) uzun zırhlar yap, (onları) dokumada intizaamı gözet» diye (buyurduk). «(Ey Dâvuud haanedânı) iyi amel (ve hareketler) de bulunun. Çünkü hakıykat ben, ne yaparsanız tastamam görenim».
10,11. Şânım hakkı için, Dâvûd'a tarafımızdan bir üstünlük verdik. “Ey dağlar ve kuşlar! Onunla berâber tesbîh edin!” (dedik). Ve “Geniş zırhlar yap!” diye demiri ona yumuşattık.(1) “Hem dokumasında ölçüyü gözet (güzel ve yeteri kadar yap) ve (ehlinle birlikte) sâlih amel işleyin! Çünki ben ne yaparsanız hakkıyla görenim” (diye vahyettik).
Yaptıklarını süreklilik (devamlı) içinde yap ve düzenli bir şekilde planla. Doğru ve yararlı işler yapın. Elbetteki ben, yaptıklarınızı her zaman görenim.
"Geniş etekli zırhlar yap, baklalarını iyice düzenle. İyilik işleyin. Çünkü Ben yaptıklarınızı görücüyüm."
Dedik ki geniş etekli zırhlı yap, halkalarını da bir düzüye getir. Ey Davut ailesi! İyi amel işleyin, çünkü ben işlediklerinizi görür, ona göre ceza veririm.
“Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü kıl ve hepiniz salih amellerde bulunun. Gerçekten ben, sizin yapmakta olduklarınızı görenim.”
“Ey Davud!” demiştik, “Demiri özenle, ilmek ilmek dokuyarak sizi savaşta koruyacak sapasağlam zırhlar imal et! Ve siz, ey inananlar, güzel ve yararlı işler yapın! Unutmayın ki Ben, yaptığınız her şeyi görmekteyim.”
Şöyle ki; “Geniş zırhlar yap, Dokuma’da ölçülü ol, salih amel işle!”
Ben, işleyeceğiniz şeyleri görmekteyim.
" demirden koruyucu gömlekler yap, beden ölçülerini de güzel ayarla " dedik. Sizler de işinizi sağlam yapın, çünkü ben, yaptıklarınızı görüyorum...
Sonra; “Geniş zırhlar imal et! Dokumasını ölçülü yap! İyi işler yapın! Kuşkusuz ben yaptıklarınızı görmekteyim!” diye vahyettik.
10,11. Yemin olsun Biz, Dâvût’a tarafımızdan, “ey dağlar ve kuşlar, onunla birlikte (Beni anmak için) çınlayın” diyerek, lütufta¹ bulunduk.² Ve: “Zırhlar yap ve (onları) düzenli bir biçime sok.” diyerek, demiri de (Dâvût’un) emrine verdik.³ (Ey îman edenler!) Hepiniz, (îman ettiğiniz) iyi işleri yapın. Gerçekten Ben bütün yaptıklarınızı hakkıyla görürüm.
[ve o’na şu telkinde bulunduk:] “Güzel işleri çokça, hiçbir sınır gözetmeden yap ve onların düzenli akışına derin bir anlam kazandır”. ¹³ Ve [böylece ey müminler, hepiniz] doğru ve yararlı işler yapınız: çünkü Ben bütün yaptıklarınızı görürüm!
Böylece “O demirden ne ince ne kalın vücut yapısına uygun zırhlar yap ve ey Davud ailesi siz de iyi ve güzel işler yapmak için çalışın!” Diye emrettik. Zira ben yaptıklarınızı görmekteyim. 21/80, 23/51
“işleri en güzel, en ideal bir şekilde hakkını vererek yap ve onlar arasındaki ölçü ve uyumu gözet!”[³⁸¹⁸] Bakın, hepiniz ıslah edici iyilikler yapın! Çünkü Ben, yaptığınız her işi görmekteyim.
(Ey Davut) Bol ve uzun zırhlar yap ve (onları) dokumada özen göster! (Ey Davud hanedanı) "Salih ameller işleyin, ben, yaptıklarınızı elbette görenim" diye vahyettik.
(Vücudu kaplayacak) Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve salih amel işleyin. Çünkü ben yaptıklarınızı görmekteyim.
Geniş, uzun zırhlar yap ve zırh halkalarını güzelce tanzim et ve iyi amel işleyin. Şüphe yok ki, Ben ne yapar olduklarınızı görücüyüm.
10, 11. Biz Davud'a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: “Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah'ın yüceliğini terennüm edin. ” dedik. Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şekillendirme kudreti verdik) “Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum. ” buyurduk. [21, 80] {KM, Mezmurlar 96, 11-12; 97, 5; 114, 4}
Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi işler yapın. Çünkü ben yaptıklarınızı görmekteyim. diye (vahyettik).
10,11. Biz taraf-ı ilâhiyemizden Dâvûd'a fazl ve rüchân virdik. Ve: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla berâber tesbîh idin" didik ve ona demiri balmumı gibi yumuşak itdik. "Geniş ve uzun etekli zırhlar i'mâl it, işler iken takdîr iyle (halkaları kıt'ada, kalınlık ve incelikde müsâvî ve münâsib olsun)" buyurduk. Ey Dâvûd ve hânedanı! A'mâl-i sâliha işleyin, ben sizin işlediğiniz şeyleri göririm diye emr itdik.
"Vücudu tümüyle örten zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" dedik. Ey insanlar! Siz de iyi işler yapın. Ben ne yaptığınızı görürüm.
Geniş zırhlar yap, dokumasını da sağlam tut; diye. İyi çalışın, çünkü ben yaptıklarınızı görürüm.
“Dokusu düzenli, bol zırhlar yap,” dedik. “Güzel işler yapmaya bakın; çünkü Ben sizin yaptıklarınızı görüyorum.”(3)
Geniş ve uzun zırhlar yap! Dokumasında titiz davran! Siz de hayra ve barışa yönelik iş yapın. Kuşkusuz, ben, yaptıklarınızı görüyorum.
10-11. daħı bayıķ virdük dāvud’a bizden fażl “iy ŧaġlar dönüñ anuñ-ile” “daħı iy ķuşlar!” daħı yumşaķ eyledük aña demüri kim “eyle giñ zırıḥlar daħı endāze eyle zırıḥ ulandurmaķda.” “daħı işleñ eyü iş bayıķ ben anı kim işlersiz göriciven.”
ki zırhlar işle didük. Daḫı endāz‐ıla biri birine geçürmekde ve ‘amel‐i ṣāliḥişleñ, didük. Ben siz işlegeni görici‐men.
(Biz Davuda belə buyurduq: ) “Geniş, uzun (insanın bədənini örtən) zirehlər düzəlt, (onları) toxuduğun zaman ölçüyə riayət et! (Zirehin həlqələri bir-birinə uyğun gəlsin, biri böyük, biri kiçik olmasın!) Və (siz də ey Davud ailəsi!) yaxşı işlər görün. Həqiqətən, Mən sizin etdiyiniz əməlləri görürəm!”
Saying: Make thou long coats of mail and measure the links (thereof). And do ye right. Lo! I am Seer of what ye do.
(Commanding), "Make thou coast of mail, balancing well(3801) the rings of chain armour, and work ye righteousness;(3802) for be sure I see (clearly) all that ye do."
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |