İn neşe/ nunezzil ‘aleyhim mine-ssemâ-i âyeten fezallet e’nâkuhum lehâ ḣâdi’în(e)
Dileseydik gökten bir delil indirirdik onlara, onun karşısında başlarını eğerlerdi, kalakalırlardı.
(Oysa) Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, (mecburen) ona boyunları eğilmiş (olarak) kalıverirlerdi.
Eğer biz dileseydik, gökten onları zorla imana getirecek bir ayet ve alamet indirirdik de, onun karşısında hemen ona baş eğerler ve inanırlardı.
Bizim sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olursa, onların üzerlerine gökten bir âyet, bir mûcize indiririz. Bu mûcizeden dolayı toplu olarak boyun eğmek mecburiyetinde kalırlar.
Dilersek onların üzerlerine gökten bir mucize indiririz de boyunları ona eğilir kalır.
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilmiş kalıverir.
Biz eğer dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (iman etmelerini gerektirecek bir delâlet) indiriveririz de ona boyunları eğile kalır (artık hiç biri isyan etmez).
Dilersek onlara gökten bir mucize indiririz de mecbur kalıp boyun eğerler.
İsteseydik onlara gökten belge indirirdik, ona başeğerlerdi
Biz (onların zorla iman etmesini) murad etseydik, onlara gökten (dehşet verici) bir mucize indirirdik de ona (toptan) boyun eğmek zorunda kalırlardı (ama buna gerek duymadık).
Eğer istese idik gökden bir mu’cize gönderir idik ki ânın önünde zelîl başlarını eğerler idi.
Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar.
Biz istesek onlara gökten bir mûcize indiririz de derhal ona boyun eğerler.
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
Dilesek onların üzerine gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar.
Biz dilersek onların üzerlerine gökten bir âyet (mucize) indiririz de, ona boyunları eğilekalır.
Dilersek üzerlerine Semadan bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğile kalır
Eğer (onları zorla îmâna getirmeyi) dileseydik, üzerlerine gökten (öyle) bir mu‘cize gönderirdik ki, (mecburen, Allah’ın hükmüne) boyun eğerlerdi (de, derhal îmân ederlerdi).
Eğer dilersek biz onların tepesine gökden bir âyet indiriveririz de ona boyunları eğilekalır.
Dilesek, onlara gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilip kalanlar (olarak inanmaya mecbûr) olurlar.
Biz istersek gökten onlara bir mucize (ayet) indirirdik, sonra onlar indirdiğimiz ayetlere boyun bükmüş olurlardı.
Biz dilersek onların üzerine gökten öyle bir belge indiriveririz ki, onlar buna boyun eğiverirler.
Eğer Biz dilesek onlara gökten bir mucize [âyet] indiririz de onun karşısında boyun eğip kalırlar.²
Dilersek, onların üzerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de ona boyunları eğilmiş kalıverirler.
Eğer onları zorla imana getirmeyi dileseydik, üzerlerine gökten öyle dehşet verici bir mûcize indirirdik ki, bunun karşısında derhal Allah’ın hükmüne boyun eğip ister istemez iman ederlerdi. O hâlde, iman etmiyorlar diye üzülme.
Dilersek, onlara Gök’ten bir âyet indiririz; derken ona hep birlikte boyunları eğile kalır.
Biz istesek onlara gökten mucize indirebiliriz. Ama o zaman ona, buyun eğmek zorunda kalırlar.
Biz dilersek onların üzerine bir ayet göndeririz. Hiçbir şey yapamazlar. Etraflarındaki ayetleri görmüyorlar mı? Bilseler; gökyüzündeki ay, güneş, yıldızlar da ayetlerimizdir. Fırtına, şimşek, yıldırım, sel felaketleri, depremler, yanardağ patlamaları, kıtlıklar, yokluklar, bolluklar da ayetlerimizdir. Göktaşlarını görmüyorlar mı? Onlardan birini üzerlerine düşürmüş olsaydık ne yapabilirlerdi? Veya ayı, güneşi dünyaya yakınlaştırsaydık, engellemeye güçleri yeter miydi? Hesaplayabilirler mi? Güneş onlara birazcık yaklaştırılsa veya birazcık uzaklaştırılsa halleri nice olur?
Dilesek, üzerlerine gökten bir ayet (mucize) indiririz de ona boyunları eğik kalır.
Eğer Biz dileseydik, o (müşriklerin) üzerine gökten bir mûcize indirirdik, onlar da o (mûcizeye) toptan boyun eğerlerdi.
Eğer dileseydik, onlara gökten öyle bir alamet indirirdik ki, onun karşısında boyunları bükülür, hemen baş eğerlerdi. ⁴
Şayet biz dileseydik gökten onlara öyle bir mucize indirirdik ki hepsi ona boyun eğip inanmak zorunda kalırdı. 10/99, 17/59
Eğer tercih etseydik onlara semadan öyle bir kudret delili indirirdik ki, onun karşısında (mecburen) boyun büker, baş eğerlerdi.[³¹⁷¹]
Dileseydik; onlara gökten bir ayet (mucize)indirirdik de, (o mucizenin dehşetinden korkup, Rablerinin emirlerine) boyun eğerlerdi. (Tümü hak davetini kabul etmek zorunda kalırlardı, imana gelirlerdi. Bunu yapmayız, çünkü o, zorlama bir iman olurdu, onun için Biz onların öğütle yola gelmesini diliyoruz... Fakat ne yazık ki)
Biz dilesek, onlara gökten bir mucize indiririz de, ona boyun eğmek zorunda kalırlar.
Eğer dileyecek olsak üzerlerine gökten bir âyet indiririz de artık ona boyunları eğili kalmış olurlar.
Eğer dileseydik onlara gökten öyle bir mûcize indirirdik ki, onun karşısında ister istemez boyun bükerlerdi.
Dilesek onların üzerine gökten bir mu'cize indiririz de boyunları ona eğilir (inanırlar).
Eğer murâd itsen onlara gökden bir mu'cize indirirdik ki ona boyunlarını eğer ve inkıyâd iderlerdi.
Farklı bir tercihte bulunsaydık gökten üzerlerine öyle bir belge indirirdik ki, karşısında başları öne eğilirdi.
Dilersek, üzerlerine gökten bir işaret indiririz de boyunları öne eğilip kalır.
Eğer dileseydik, onlara gökyüzünden bir âyet indirirdik de ister istemez ona boyun eğerlerdi.
Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır.
eger dilersevüz indürevüz anlaruñ üzere gökden nişān ola-dı boyunları yā cema'atları aña aşaķlıķ eyleyiciler.
Eger biz dilesevüz indürür‐biz anlar üstine gökden āyetler. Pes ol vaḳtda anla‐ruñ boynı öñe münḳād olurdı.
Əgər istəsək, göydən onlara bir ayə (dəlil) göndərərik, onlar da ona (səssiz-səmirsiz) boyun əyib durarlar.
If We will, We can send down on them from the sky a portent so that their necks would remain bowed before it.
If (such) were Our Will,(3140) We could send down to them from the sky a Sign, to which they would bend their necks in humility.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |