20 Nisan 2025 - 22 Şevval 1446
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
İnsan Suresi
◄
578
►
Cüz 29
(Diyanet Vakfı Meali)
6.
(Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.
7.
O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.
8.
Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Âyetin «alâ hubbihî» kısmına, «kendi canları çekmesine rağmen» yerine «Allah sevgisiyle» manası da verilebilir.
9.
«Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.»
10.
«Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O'nun azabına uğramaktan) korkarız» (derler).
11.
İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
12.
Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cenetteki) ipekleri lütfeder.
13.
Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.
14.
(Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
15, 16.
Yanlarında, gümüş kaplar ve billûr kâselerle, gümüş beyazlığında (billûr gibi) şeffaf kupalarla dolaşılır ki, sâkiler bunu (cennet şarabını) ölçüsünce tayin ve takdir ederler.
Müfessirler, cennet kapları, kupaları ve kâselerinin gümüş ve billûrla tanıtılmasının, sadece bilinmeyeni bilinenle anlatmak maksadıyla yapılmış bir
...
Devamı..
17.
Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın) karışımında zencefil vardır.
18.
(Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
19.
O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.
20.
Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
21.
Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir.
22.
(Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.
23.
(Resûlüm!) Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik.
24.
Artık Rabbinin hükmüne (boyun eğip) sabret; onlardan hiçbir günahkâra, yahut hiçbir nanköre boyun eğme.
25.
Sabah akşam Rabbinin ismini yâdet.
سُورَةُ دهر / الإنسَان
◄
٥٧٨
►
الجزء٢٩
عَيْنًا
يَشْرَبُ
بِهَا
عِبَادُ
اللّٰهِ
يُفَجِّرُونَهَا
تَفْج۪يرًا
﴿٦﴾
يُوفُونَ
بِالنَّذْرِ
وَيَخَافُونَ
يَوْمًا
كَانَ
شَرُّهُ
مُسْتَط۪يرًا
﴿٧﴾
وَيُطْعِمُونَ
الطَّعَامَ
عَلٰى
حُبِّه۪
مِسْك۪ينًا
وَيَت۪يمًا
وَاَس۪يرًا
﴿٨﴾
اِنَّمَا
نُطْعِمُكُمْ
لِوَجْهِ
اللّٰهِ
لَا
نُر۪يدُ
مِنْكُمْ
جَزَٓاءً
وَلَا
شُكُورًا
﴿٩﴾
اِنَّا
نَخَافُ
مِنْ
رَبِّنَا
يَوْمًا
عَبُوسًا
قَمْطَر۪يرًا
﴿١٠﴾
فَوَقٰيهُمُ
اللّٰهُ
شَرَّ
ذٰلِكَ
الْيَوْمِ
وَلَقّٰيهُمْ
نَضْرَةً
وَسُرُورًاۚ
﴿١١﴾
وَجَزٰيهُمْ
بِمَا
صَبَرُوا
جَنَّةً
وَحَر۪يرًاۙ
﴿١٢﴾
مُتَّكِـ۪ٔينَ
ف۪يهَا
عَلَى
الْاَرَٓائِكِۚ
لَا
يَرَوْنَ
ف۪يهَا
شَمْسًا
وَلَا
زَمْهَر۪يرًاۚ
﴿١٣﴾
وَدَانِيَةً
عَلَيْهِمْ
ظِلَالُهَا
وَذُلِّلَتْ
قُطُوفُهَا
تَذْل۪يلًا
﴿١٤﴾
وَيُطَافُ
عَلَيْهِمْ
بِاٰنِيَةٍ
مِنْ
فِضَّةٍ
وَاَكْوَابٍ
كَانَتْ
قَوَار۪يرَاۙ
﴿١٥﴾
قَوَار۪يرَ
مِنْ
فِضَّةٍ
قَدَّرُوهَا
تَقْد۪يرًا
﴿١٦﴾
وَيُسْقَوْنَ
ف۪يهَا
كَأْسًا
كَانَ
مِزَاجُهَا
زَنْجَب۪يلًاۚ
﴿١٧﴾
عَيْنًا
ف۪يهَا
تُسَمّٰى
سَلْسَب۪يلًا
﴿١٨﴾
وَيَطُوفُ
عَلَيْهِمْ
وِلْدَانٌ
مُخَلَّدُونَۚ
اِذَا
رَاَيْتَهُمْ
حَسِبْتَهُمْ
لُؤْلُؤً۬ا
مَنْثُورًا
﴿١٩﴾
وَاِذَا
رَاَيْتَ
ثَمَّ
رَاَيْتَ
نَع۪يمًا
وَمُلْكًا
كَب۪يرًا
﴿٢٠﴾
عَالِيَهُمْ
ثِيَابُ
سُنْدُسٍ
خُضْرٌ
وَاِسْتَبْرَقٌۘ
وَحُلُّٓوا
اَسَاوِرَ
مِنْ
فِضَّةٍۚ
وَسَقٰيهُمْ
رَبُّهُمْ
شَرَابًا
طَهُورًا
﴿٢١﴾
اِنَّ
هٰذَا
كَانَ
لَكُمْ
جَزَٓاءً
وَكَانَ
سَعْيُكُمْ
مَشْكُورًا۟
﴿٢٢﴾
اِنَّا
نَحْنُ
نَزَّلْنَا
عَلَيْكَ
الْقُرْاٰنَ
تَنْز۪يلًاۚ
﴿٢٣﴾
فَاصْبِرْ
لِحُكْمِ
رَبِّكَ
وَلَا
تُطِعْ
مِنْهُمْ
اٰثِمًا
اَوْ
كَفُورًاۚ
﴿٢٤﴾
وَاذْكُرِ
اسْمَ
رَبِّكَ
بُكْرَةً
وَاَص۪يلًاۚ
﴿٢٥﴾
◄
٥٧٨
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.