11 Nisan 2021 - 28 Şaban 1442
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1962)
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli (1926)
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Fâtır Suresi
◄
438
►
Cüz22
(Diyanet Vakfı Meali)
39.
Sizi yeryüzünde halifeler yapan O'dur. Onun için kim inkâr ederse, inkârı kendi zararınadır. Kâfirlerin küfrü, Rableri katında kendileri için ancak gazabı arttırır. Kâfirlerin küfrü, kendilerine ziyandan başka bir şey getirmez.
40.
De ki: Allah'ı bırakıp da taptığınız, ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana! Onlar yerdeki hangi şeyi yarattılar! Yoksa onların göklerde mi bir ortaklıkları var! Yahut biz onlara, (bu hususta) bir kitap mı verdik de onlar, o kitaptaki bir delile dayanıyorlar? Hayır! O zalimler birbirlerine, aldatmadan başka bir şey vâdetmiyorlar.
41.
Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.
42.
Kendilerine bir uyarıcı (peygamber) gelirse, herhangi bir milletten daha çok doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı (Muhammed) gelince, bu, onların haktan uzaklaşmalarından başka bir şeyi arttırmadı.
43.
Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.
44.
Bunlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah'ı âciz bırakacak bir güç vardır. O, bilendir, güçlüdür.
سُورَةُ فَاطِر
◄
٤٣٨
►
الجزء٢٢
هُوَ
الَّذ۪ي
جَعَلَكُمْ
خَلَٓائِفَ
فِي
الْاَرْضِۜ
فَمَنْ
كَفَرَ
فَعَلَيْهِ
كُفْرُهُۜ
وَلَا
يَز۪يدُ
الْكَافِر۪ينَ
كُفْرُهُمْ
عِنْدَ
رَبِّهِمْ
اِلَّا
مَقْتًاۚ
وَلَا
يَز۪يدُ
الْكَافِر۪ينَ
كُفْرُهُمْ
اِلَّا
خَسَارًا
﴿٣٩﴾
قُلْ
اَرَاَيْتُمْ
شُرَكَٓاءَكُمُ
الَّذ۪ينَ
تَدْعُونَ
مِنْ
دُونِ
اللّٰهِۜ
اَرُون۪ي
مَاذَا
خَلَقُوا
مِنَ
الْاَرْضِ
اَمْ
لَهُمْ
شِرْكٌ
فِي
السَّمٰوَاتِۚ
اَمْ
اٰتَيْنَاهُمْ
كِتَابًا
فَهُمْ
عَلٰى
بَيِّنَتٍ
مِنْهُۚ
بَلْ
اِنْ
يَعِدُ
الظَّالِمُونَ
بَعْضُهُمْ
بَعْضًا
اِلَّا
غُرُورًا
﴿٤٠﴾
اِنَّ
اللّٰهَ
يُمْسِكُ
السَّمٰوَاتِ
وَالْاَرْضَ
اَنْ
تَزُولَاۚ
وَلَئِنْ
زَالَتَٓا
اِنْ
اَمْسَكَهُمَا
مِنْ
اَحَدٍ
مِنْ
بَعْدِه۪ۜ
اِنَّهُ
كَانَ
حَل۪يمًا
غَفُورًا
﴿٤١﴾
وَاَقْسَمُوا
بِاللّٰهِ
جَهْدَ
اَيْمَانِهِمْ
لَئِنْ
جَٓاءَهُمْ
نَذ۪يرٌ
لَيَكُونُنَّ
اَهْدٰى
مِنْ
اِحْدَى
الْاُمَمِۚ
فَلَمَّا
جَٓاءَهُمْ
نَذ۪يرٌ
مَا
زَادَهُمْ
اِلَّا
نُفُورًاۙ
﴿٤٢﴾
اِسْتِكْبَارًا
فِي
الْاَرْضِ
وَمَكْرَ
السَّيِّئِۜ
وَلَا
يَح۪يقُ
الْمَكْرُ
السَّيِّئُ
اِلَّا
بِاَهْلِه۪ۜ
فَهَلْ
يَنْظُرُونَ
اِلَّا
سُنَّتَ
الْاَوَّل۪ينَۚ
فَلَنْ
تَجِدَ
لِسُنَّتِ
اللّٰهِ
تَبْد۪يلًاۚ
وَلَنْ
تَجِدَ
لِسُنَّتِ
اللّٰهِ
تَحْو۪يلًا
﴿٤٣﴾
اَوَلَمْ
يَس۪يرُوا
فِي
الْاَرْضِ
فَيَنْظُرُوا
كَيْفَ
كَانَ
عَاقِبَةُ
الَّذ۪ينَ
مِنْ
قَبْلِهِمْ
وَكَانُٓوا
اَشَدَّ
مِنْهُمْ
قُوَّةًۜ
وَمَا
كَانَ
اللّٰهُ
لِيُعْجِزَهُ
مِنْ
شَيْءٍ
فِي
السَّمٰوَاتِ
وَلَا
فِي
الْاَرْضِۜ
اِنَّهُ
كَانَ
عَل۪يمًا
قَد۪يرًا
﴿٤٤﴾
◄
٤٣٨
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.