4 Mart 2021 - 20 Receb 1442
Perşembe
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Kehf Suresi
◄
301
►
Cüz16
(Diyanet Vakfı Meali)
75.
(Hızır:) Ben sana, benimle beraber (olacaklara) sabredemezsin, demedim mi? dedi.
76.
Musa: Eğer, dedi, bundan sonra sana bir şey sorarsam artık bana arkadaşlık etme. Hakikaten benim tarafımdan (ileri sürebilecek) mazeretin sonuna ulaştın.
*
77.
Yine yürüdüler. Nihayet bir köy halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Ancak köy halkı onları misafir etmekten kaçındılar. Derken orada yıkılmak üzere bulunan bir duvarla karşılaştılar. (Hızır) hemen onu doğrulttu. Musa: Dileseydin, elbet buna karşı bir ücret alırdın, dedi.
78.
(Hızır) şöyle dedi: «İşte bu, benimle senin aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana, sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim.»
79.
«Gemi var ya, o, denizde çalışan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu kılmak istedim. (Çünkü) onların arkasında, her (sağlam) gemiyi gasbetmekte olan bir kral vardı.»
*
80.
«Erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. Bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk.»
*
81.
(Devam etti:) «Böylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin.»
82.
«Duvara gelince, şehirde iki yetim çocuğun idi; altında da onlara ait bir hazine vardı; babaları ise iyi bir kimse idi. Rabbin istedi ki, o iki çocuk güçlü çağlarına erişsinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ben bunu da kendiliğimden yapmadım. İşte, hakkında sabredemediğin şeylerin iç yüzü budur.»
83.
(Resûlüm!) Sana Zülkarneyn hakkında soru sorarlar. De ki: Size ondan bir hatıra okuyacağım.
*
سُورَةُ الْكَهْفِ
◄
٣٠١
►
الجزء١٦
قَالَ
اَلَمْ
اَقُلْ
لَكَ
اِنَّكَ
لَنْ
تَسْتَط۪يعَ
مَعِيَ
صَبْرًا
﴿٧٥﴾
قَالَ
اِنْ
سَاَلْتُكَ
عَنْ
شَيْءٍ
بَعْدَهَا
فَلَا
تُصَاحِبْن۪يۚ
قَدْ
بَلَغْتَ
مِنْ
لَدُنّ۪ي
عُذْرًا
﴿٧٦﴾
فَانْطَلَقَا۠
حَتّٰٓى
اِذَٓا
اَتَيَٓا
اَهْلَ
قَرْيَةٍۨ
اسْتَطْعَمَٓا
اَهْلَهَا
فَاَبَوْا
اَنْ
يُضَيِّفُوهُمَا
فَوَجَدَا
ف۪يهَا
جِدَارًا
يُر۪يدُ
اَنْ
يَنْقَضَّ
فَاَقَامَهُۜ
قَالَ
لَوْ
شِئْتَ
لَتَّخَذْتَ
عَلَيْهِ
اَجْرًا
﴿٧٧﴾
قَالَ
هٰذَا
فِرَاقُ
بَيْن۪ي
وَبَيْنِكَۚ
سَاُنَبِّئُكَ
بِتَأْو۪يلِ
مَا
لَمْ
تَسْتَطِعْ
عَلَيْهِ
صَبْرًا
﴿٧٨﴾
اَمَّا
السَّف۪ينَةُ
فَكَانَتْ
لِمَسَاك۪ينَ
يَعْمَلُونَ
فِي
الْبَحْرِ
فَاَرَدْتُ
اَنْ
اَع۪يبَهَا
وَكَانَ
وَرَٓاءَهُمْ
مَلِكٌ
يَأْخُذُ
كُلَّ
سَف۪ينَةٍ
غَصْبًا
﴿٧٩﴾
وَاَمَّا
الْغُلَامُ
فَكَانَ
اَبَوَاهُ
مُؤْمِنَيْنِ
فَخَش۪ينَٓا
اَنْ
يُرْهِقَهُمَا
طُغْيَانًا
وَكُفْرًاۚ
﴿٨٠﴾
فَاَرَدْنَٓا
اَنْ
يُبْدِلَهُمَا
رَبُّهُمَا
خَيْرًا
مِنْهُ
زَكٰوةً
وَاَقْرَبَ
رُحْمًا
﴿٨١﴾
وَاَمَّا
الْجِدَارُ
فَكَانَ
لِغُلَامَيْنِ
يَت۪يمَيْنِ
فِي
الْمَد۪ينَةِ
وَكَانَ
تَحْتَهُ
كَنْزٌ
لَهُمَا
وَكَانَ
اَبُوهُمَا
صَالِحًاۚ
فَاَرَادَ
رَبُّكَ
اَنْ
يَبْلُغَٓا
اَشُدَّهُمَا
وَيَسْتَخْرِجَا
كَنْزَهُمَاۗ
رَحْمَةً
مِنْ
رَبِّكَۚ
وَمَا
فَعَلْتُهُ
عَنْ
اَمْر۪يۜ
ذٰلِكَ
تَأْو۪يلُ
مَا
لَمْ
تَسْطِعْ
عَلَيْهِ
صَبْرًاۜ۟
﴿٨٢﴾
وَيَسْـَٔلُونَكَ
عَنْ
ذِي
الْقَرْنَيْنِۜ
قُلْ
سَاَتْلُوا
عَلَيْكُمْ
مِنْهُ
ذِكْرًاۜ
﴿٨٣﴾
◄
٣٠١
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.