7 Mart 2021 - 23 Receb 1442
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Diğer Mealler...
Türkçe Transcript
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1962)
Cemal Külünkoğlu Meali
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmail Hakkı İzmirli
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Satırarası Meal
Yûsuf Suresi
◄
247
►
Cüz13
(Diyanet Vakfı Meali)
104.
Halbuki sen bunun için (peygamberlik görevini îfa için) onlardan bir ücret istemiyorsun. Kur'an, âlemler için ancak bir öğüttür.
105.
Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler.
*
106.
Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah'a iman ederler.
*
107.
Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler?
108.
(Resûlüm!) De ki: «İşte bu, benim yolumdur. Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz. Allah'ı (ortaklardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim.»
109.
Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
*
110.
Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalana çıkarıldıklarını sandıkları sırada onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir. (Fakat) suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez.
111.
Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır. (Bu Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir.
سُورَةُ يُوسُفَ
◄
٢٤٧
►
الجزء١٣
وَمَا
تَسْـَٔلُهُمْ
عَلَيْهِ
مِنْ
اَجْرٍۜ
اِنْ
هُوَ
اِلَّا
ذِكْرٌ
لِلْعَالَم۪ينَ۟
﴿١٠٤﴾
وَكَاَيِّنْ
مِنْ
اٰيَةٍ
فِي
السَّمٰوَاتِ
وَالْاَرْضِ
يَمُرُّونَ
عَلَيْهَا
وَهُمْ
عَنْهَا
مُعْرِضُونَ
﴿١٠٥﴾
وَمَا
يُؤْمِنُ
اَكْثَرُهُمْ
بِاللّٰهِ
اِلَّا
وَهُمْ
مُشْرِكُونَ
﴿١٠٦﴾
اَفَاَمِنُٓوا
اَنْ
تَأْتِيَهُمْ
غَاشِيَةٌ
مِنْ
عَذَابِ
اللّٰهِ
اَوْ
تَأْتِيَهُمُ
السَّاعَةُ
بَغْتَةً
وَهُمْ
لَا
يَشْعُرُونَ
﴿١٠٧﴾
قُلْ
هٰذِه۪
سَب۪يل۪ٓي
اَدْعُٓوا
اِلَى
اللّٰهِ
عَلٰى
بَص۪يرَةٍ
اَنَا۬
وَمَنِ
اتَّبَعَن۪يۜ
وَسُبْحَانَ
اللّٰهِ
وَمَٓا
اَنَا۬
مِنَ
الْمُشْرِك۪ينَ
﴿١٠٨﴾
وَمَٓا
اَرْسَلْنَا
مِنْ
قَبْلِكَ
اِلَّا
رِجَالًا
نُوح۪ٓي
اِلَيْهِمْ
مِنْ
اَهْلِ
الْقُرٰىۜ
اَفَلَمْ
يَس۪يرُوا
فِي
الْاَرْضِ
فَيَنْظُرُوا
كَيْفَ
كَانَ
عَاقِبَةُ
الَّذ۪ينَ
مِنْ
قَبْلِهِمْۜ
وَلَدَارُ
الْاٰخِرَةِ
خَيْرٌ
لِلَّذ۪ينَ
اتَّقَوْاۜ
اَفَلَا
تَعْقِلُونَ
﴿١٠٩﴾
حَتّٰٓى
اِذَا
اسْتَيْـَٔسَ
الرُّسُلُ
وَظَنُّٓوا
اَنَّهُمْ
قَدْ
كُذِبُوا
جَٓاءَهُمْ
نَصْرُنَاۙ
فَنُجِّيَ
مَنْ
نَشَٓاءُۜ
وَلَا
يُرَدُّ
بَأْسُنَا
عَنِ
الْقَوْمِ
الْمُجْرِم۪ينَ
﴿١١٠﴾
لَقَدْ
كَانَ
ف۪ي
قَصَصِهِمْ
عِبْرَةٌ
لِاُو۬لِي
الْاَلْبَابِۜ
مَا
كَانَ
حَد۪يثًا
يُفْتَرٰى
وَلٰكِنْ
تَصْد۪يقَ
الَّذ۪ي
بَيْنَ
يَدَيْهِ
وَتَفْص۪يلَ
كُلِّ
شَيْءٍ
وَهُدًى
وَرَحْمَةً
لِقَوْمٍ
يُؤْمِنُونَ
﴿١١١﴾
◄
٢٤٧
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.