9 Mart 2021 - 25 Receb 1442
Salı
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ القَمَر
/ Kamer Suresi
◄
٥٢٩
- 529
►
27. Cüz /
الجزء ٢٧
وَنَبِّئْهُمْ
onlara haber ver
اَنَّ
muhakkak
الْمَٓاءَ
suyun
قِسْمَةٌ
paylaştırılacağını
بَيْنَهُمْۚ
aralarında
كُلُّ شِرْبٍ
her içme sırası (gelen)
مُحْتَضَرٌ
hazır bulunsun (suyunu alsın)
﴿٢٨﴾
فَنَادَوْا
çağırdılar
صَاحِبَهُمْ
bir arkadaşlarını
فَتَعَاطٰى
o da bıçağı çekti
فَعَقَرَ
(deveyi) kesti
﴿٢٩﴾
فَـكَيْفَ
ama nasıl?
كَانَ
oldu
عَذَاب۪ي
azabım
وَنُذُرِ
ve uyarılarım
﴿٣٠﴾
اِنَّٓا
biz
اَرْسَلْنَا
gönderdik
عَلَيْهِمْ
onların üzerine
صَيْحَةً
sayha (korkunç bir ses)
وَاحِدَةً
tek
فَـكَانُوا
oldular
كَـهَش۪يمِ
kuru ot gibi
الْمُحْتَظِرِ
ağıldaki
﴿٣١﴾
وَلَقَدْ
andolsun
يَسَّرْنَا
biz kolaylaştırdık
الْقُرْاٰنَ
Kur'an'ı
لِلذِّكْرِ
öğüt almak için
فَهَلْ
yok mudur?
مِنْ مُدَّكِرٍ
öğüt alan
﴿٣٢﴾
كَذَّبَتْ
yalanladı
قَوْمُ
kavmi
لُوطٍ
Lut'un
بِالنُّذُرِ
uyarıları
﴿٣٣﴾
اِنَّٓا
biz
اَرْسَلْنَا
gönderdik
عَلَيْهِمْ
üstlerine
حَاصِباً
bir fırtına
اِلَّٓا
yalnız hariç
اٰلَ
ailesi
لُوطٍۜ
Lut
نَجَّيْنَاهُمْ
onları kurtardık
بِسَحَرٍۙ
seher vakti
﴿٣٤﴾
نِعْمَةً
bir ni'met olarak
مِنْ عِنْدِنَاۜ
katımızdan
كَذٰلِكَ
böyle
نَجْز۪ي
biz mükafatlandırırız
مَنْ شَكَرَ
şükredeni
﴿٣٥﴾
وَلَقَدْ
andolsun
اَنْذَرَهُمْ
onları uyarmıştı
بَطْشَتَنَا
bizim yakalamamıza karşı
فَتَمَارَوْا
fakat kuşku duydular
بِالنُّذُرِ
uyarılara karşı
﴿٣٦﴾
وَلَقَدْ
ve andolsun
رَاوَدُوهُ
murad almağa kalkıştılar
عَنْ ضَيْفِه۪
onun konuklarından
فَطَمَسْنَٓا
biz de siliverdik
اَعْيُنَهُمْ
gözlerini
فَذُوقُوا
haydi tadın
عَذَاب۪ي
azabımı
وَنُذُرِ
ve uyarılarımı
﴿٣٧﴾
وَلَقَدْ
ve andolsun
صَبَّحَهُمْ
sabah onları yakaladı
بُكْرَةً
erken
عَذَابٌ
bir azab
مُسْتَقِرٌّۚ
kararlı
﴿٣٨﴾
فَذُوقُوا
tadın
عَذَاب۪ي
azabımı
وَنُذُرِ
ve uyarılarımı
﴿٣٩﴾
وَلَقَدْ
ve andolsun
يَسَّرْنَا
biz kolaylaştırdık
الْقُرْاٰنَ
Kur'an'ı
لِلذِّكْرِ
öğüt almak için
فَهَلْ
yok mudur?
مِنْ مُدَّكِرٍ۟
öğüt alan
﴿٤٠﴾
وَلَقَدْ
ve andolsun
جَٓاءَ
gelmiştir
اٰلَ
kavmine
فِرْعَوْنَ
Fir'avn'ın
النُّذُرُۚ
uyarılar
﴿٤١﴾
كَذَّبُوا
yalanladılar
بِاٰيَاتِنَا
ayetlerimizi
كُلِّهَا
bütün
فَاَخَذْنَاهُمْ
biz de onları yakaladık
اَخْذَ
yakalaması gibi
عَز۪يزٍ
aziz olanın
مُقْتَدِرٍ
ve güçlü olanın
﴿٤٢﴾
اَكُفَّارُكُمْ
sizin kafirleriniz mi?
خَيْرٌ
hayırlı
مِنْ اُو۬لٰٓئِكُمْ
ötekilerinizden
اَمْ
yoksa var mı?
لَـكُمْ
sizin için
بَرَٓاءَةٌ
bir beraet
فِي الزُّبُرِۚ
Kitaplarda
﴿٤٣﴾
اَمْ يَقُولُونَ
yoksa diyorlar mı?
نَحْنُ
biz
جَم۪يعٌ
bir topluluğuz
مُنْتَصِرٌ
muzaffer (yenilmez)
﴿٤٤﴾
سَيُهْزَمُ
bozulacak
الْجَمْعُ
o topluluk
وَيُوَلُّونَ
ve dönüp kaçacaklardır
الدُّبُرَ
geriye
﴿٤٥﴾
بَلِ
hayır
السَّاعَةُ
o sa'attir
مَوْعِدُهُمْ
buluşma zamanları
وَالسَّاعَةُ
ve o sa'at
اَدْهٰى
cidden çok fecidir
وَاَمَرُّ
ve acıdır
﴿٤٦﴾
اِنَّ
şüphesiz
الْمُجْرِم۪ينَ
suçlular
ف۪ي
içindedir
ضَلَالٍ
bir sapıklık
وَسُعُرٍۢ
ve çılgınlık
﴿٤٧﴾
يَوْمَ
o gün
يُسْحَبُونَ
sürüklenecekler
فِي النَّارِ
ateşe
عَلٰى وُجُوهِهِمْۜ
yüzükoyun
ذُوقُوا
tadın
مَسَّ
dokunuşunu
سَقَرَ
cehennemin
﴿٤٨﴾
اِنَّا
biz
كُلَّ
her
شَيْءٍ
şeyi
خَلَقْنَاهُ
yarattık
بِقَدَرٍ
bir kadere göre
﴿٤٩﴾
◄
٥٢٩
- 529
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.