16 Ocak 2025 - 16 Receb 1446
Perşembe
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ الْاَنْبِيَاءِ
/ Enbiyâ Suresi
◄
٣٢٥
- 325
►
17. Cüz /
الجزء ١٧
قُلْ
de ki
اِنَّـمَٓا
ben ancak
اُنْذِرُكُمْ
sizi uyarıyorum
بِالْوَحْيِۘ
vahiyle
وَلَا يَسْمَعُ
ama işitmez(ler)
الصُّمُّ
sağır(lar)
الدُّعَٓاءَ
çağırıyı
اِذَا
zaman
مَا يُنْذَرُونَ
uyarıldıkları
﴿٤٥﴾
وَلَئِنْ
ve eğer
مَسَّتْهُمْ
onlara dokunsa
نَفْحَةٌ
bir esinti
مِنْ عَذَابِ
azabından
رَبِّكَ
Rabbinin
لَيَقُولُنَّ
derler
يَا وَيْلَنَٓا
eyvah bize
اِنَّا
biz gerçekten
كُنَّا
olmuşuz
ظَالِم۪ينَ
zalimler
﴿٤٦﴾
وَنَضَعُ
kurarız
الْمَوَاز۪ينَ
terazileri
الْقِسْطَ
adalet
لِيَوْمِ
günü için
الْقِيٰمَةِ
kıyamet
فَلَا تُظْلَمُ
bir haksızlık edilmez
نَفْسٌ
kimseye
شَيْـٔاًۜ
hiçbir
وَاِنْ كَانَ
olsa
مِثْقَالَ
ağırlığınca da
حَبَّةٍ
danesi
مِنْ خَرْدَلٍ
bir hardal
اَتَيْنَا
getiririz
بِهَاۜ
onu
وَكَفٰى بِنَا
biz yeteriz
حَاسِب۪ينَ
hesab gören olarak
﴿٤٧﴾
وَلَقَدْ
andolsun
اٰتَيْنَا
biz verdik
مُوسٰى
Musa'ya
وَهٰرُونَ
ve Harun'a
الْفُرْقَانَ
Furkan'ı (hak ve batılı ayırdeden kitabı)
وَضِيَٓاءً
ve bir ışık olan
وَذِكْراً
ve öğüt olan
لِلْمُتَّق۪ينَۙ
muttakiler (korunanlar) için
﴿٤٨﴾
الَّذ۪ينَ
onlar
يَخْشَوْنَ
korkarlar
رَبَّهُمْ
Rablerinden
بِالْغَيْبِ
görmeden
وَهُمْ
ve onlar
مِنَ السَّاعَةِ
(Duruşma) saatinden
مُشْفِقُونَ
titrerler
﴿٤٩﴾
وَهٰذَا
bu (Kur'an)
ذِكْرٌ
bir öğüttür
مُبَارَكٌ
mübarek
اَنْزَلْنَاهُۜ
ona indirdiğimiz
اَفَاَنْتُمْ
şimdi siz ediyor musunuz?
لَهُ
onu
مُنْكِرُونَ۟
inkar
﴿٥٠﴾
وَلَقَدْ
andolsun
اٰتَيْنَٓا
biz vermiştik
اِبْرٰه۪يمَ
İbrahim'e
رُشْدَهُ
doğru yolu bulma yeteneğini
مِنْ قَبْلُ
daha önceden
وَكُنَّا
biz idik
بِه۪
onu
عَالِم۪ينَۚ
biliyor
﴿٥١﴾
اِذْ
hani
قَالَ
demişti ki
لِاَب۪يهِ
babasına
وَقَوْمِه۪
ve kavmine
مَا
nedir?
هٰذِهِ
şu
التَّمَاث۪يلُ
heykeller
الَّت۪ٓي اَنْتُمْ
sizin
لَهَا
kendisine
عَاكِفُونَ
taptığınız
﴿٥٢﴾
قَالُوا
dediler ki
وَجَدْنَٓا
bulduk
اٰبَٓاءَنَا
babalarımızı
لَهَا
onlara
عَابِد۪ينَ
tapar
﴿٥٣﴾
قَالَ
dedi
لَقَدْ كُنْتُمْ
doğrusu
اَنْتُمْ
siz
وَاٰبَٓاؤُ۬كُمْ
ve babalarınız
ف۪ي
içindesiniz
ضَلَالٍ
bir sapıklık
مُب۪ينٍ
açık
﴿٥٤﴾
قَالُٓوا
dediler ki
اَجِئْتَنَا
bize getirdin mi?
بِالْحَقِّ
gerçeği
اَمْ
yoksa
اَنْتَ
sen
مِنَ اللَّاعِب۪ينَ
şaka mı yapıyorsun?
﴿٥٥﴾
قَالَ
dedi
بَلْ
hayır
رَبُّكُمْ
Rabbiniz
رَبُّ
Rabbidir
السَّمٰوَاتِ
göklerin
وَالْاَرْضِ
ve yerin
الَّذ۪ي فَطَرَهُنَّۘ
onları yaratmıştır
وَاَنَا۬
ve ben de
عَلٰى ذٰلِكُمْ
buna
مِنَ الشَّاهِد۪ينَ
şahidlik edenlerdenim
﴿٥٦﴾
وَتَاللّٰهِ
Allah'a and olsun ki
لَاَك۪يدَنَّ
bir tuzak kuracağım
اَصْنَامَكُمْ
putlarınıza
بَعْدَ
sonra
اَنْ تُوَلُّوا
siz gittikten
مُدْبِر۪ينَ
dönüp
﴿٥٧﴾
◄
٣٢٥
- 325
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.