6 Ekim 2024 - 3 Rebiü'l-Ahir 1446
Pazar
ANA SAYFA
|
SURELER
|
AYET KARŞILAŞTIRMA
|
KUR'AN'DA ARA!
|
FİHRİST
|
DOWNLOAD
|
MOBİL
Kullanıcı :
Şifre :
Şifremi Unuttum
KAYDOL
Sure Seçiniz
Abese(80/42)
Âdiyât(100/11)
Ahkâf(46/35)
Ahzâb(33/73)
Âl-i İmrân(3/200)
Alak(96/19)
Ankebût(29/69)
Asr(103/3)
A’lâ(87/19)
A’râf(7/206)
Bakara(2/286)
Beled(90/20)
Beyyine(98/8)
Bürûc(85/22)
Câsiye(45/37)
Cin(72/28)
Cum’a(62/11)
Duhâ(93/11)
Duhân(44/59)
Enbiyâ(21/112)
Enfâl(8/75)
En’âm(6/165)
Fâtiha(1/7)
Fâtır(35/45)
Fecr(89/30)
Felâk(113/5)
Fetih(48/29)
Fil(105/5)
Furkân(25/77)
Fussilet(41/54)
Gâşiye(88/26)
Hac(22/78)
Hadîd(57/29)
Hâkka(69/52)
Haşr(59/24)
Hicr(15/99)
Hucurât(49/18)
Hûd(11/123)
Hümeze(104/9)
İbrahim(14/52)
İhlâs(112/4)
İnfitâr(82/19)
İnsan(76/31)
İnşikâk(84/25)
İnşirâh(94/8)
İsrâ(17/111)
Kadr(97/5)
Kâf(50/45)
Kâfirûn(109/6)
Kalem(68/52)
Kamer(54/55)
Kâri’a(101/11)
Kasas(28/88)
Kehf(18/110)
Kevser(108/3)
Kıyâme(75/40)
Kureyş(106/4)
Leyl(92/21)
Lokman(31/34)
Mâide(5/120)
Mâ’ûn(107/7)
Meryem(19/98)
Me’âric(70/44)
Mücâdele(58/22)
Müddessir(74/56)
Muhammed(47/38)
Mülk(67/30)
Mümtehine(60/13)
Münâfikûn(63/11)
Mürselât(77/50)
Mutaffifîn(83/36)
Müzzemmil(73/20)
Mü’min(40/85)
Mü’minûn(23/118)
Nahl(16/128)
Nâs(114/6)
Nasr(110/3)
Nâzi’ât(79/46)
Nebe’(78/40)
Necm(53/62)
Neml(27/93)
Nisâ(4/176)
Nûh(71/28)
Nûr(24/64)
Rahmân(55/78)
Ra’d(13/43)
Rûm(30/60)
Sâd(38/88)
Saff(61/14)
Sâffât(37/182)
Sebe’(34/54)
Secde(32/30)
Şems(91/15)
Şûrâ(42/53)
Şu’arâ(26/227)
Tâ-Hâ(20/135)
Tahrîm(66/12)
Talâk(65/12)
Târık(86/17)
Tebbet(111/5)
Teğâbun(64/18)
Tekâsür(102/8)
Tekvîr(81/29)
Tevbe(9/129)
Tîn(95/8)
Tûr(52/49)
Vâkı’a(56/96)
Yâsîn(36/83)
Yûnus(10/109)
Yûsuf(12/111)
Zâriyât(51/60)
Zilzâl(99/8)
Zuhruf(43/89)
Zümer(39/75)
Cüz Seçiniz
1. Cüz
2. Cüz
3. Cüz
4. Cüz
5. Cüz
6. Cüz
7. Cüz
8. Cüz
9. Cüz
10. Cüz
11. Cüz
12. Cüz
13. Cüz
14. Cüz
15. Cüz
16. Cüz
17. Cüz
18. Cüz
19. Cüz
20. Cüz
21. Cüz
22. Cüz
23. Cüz
24. Cüz
25. Cüz
26. Cüz
27. Cüz
28. Cüz
29. Cüz
30. Cüz
Sayfa Düzeni
سُورَةُ البَقَرَة
/ Bakara Suresi
◄
٢٠
- 20
►
1. Cüz /
الجزء ١
وَقَالُوا
dediler
كُونُوا
olun ki
هُوداً
Yahudi
اَوْ
veya
نَصَارٰى
hıristiyan
تَهْتَدُواۜ
doğru yolu bulasınız
قُلْ
De ki
بَلْ
bilakis (uyarız)
مِلَّةَ
milletine (dinine)
اِبْرٰه۪يمَ
İbrahim'in
حَن۪يفاًۜ
hanif
وَمَا كَانَ
O değildi
مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ
ortak koşanlardan
﴿١٣٥﴾
قُولُٓوا
deyin
اٰمَنَّا
inandık
بِاللّٰهِ
Allah'a
وَمَٓا اُنْزِلَ
ve indirilene
اِلَيْنَا
bize
وَمَٓا اُنْزِلَ
ve indirilene
اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ
İbrahim'e
وَاِسْمٰع۪يلَ
ve İsma'il'e
وَاِسْحٰقَ
ve İshak'a
وَيَعْقُوبَ
ve Ya'kub'a
وَالْاَسْبَاطِ
ve torunlarına
وَمَٓا اُو۫تِيَ
verilene
مُوسٰى
Musa
وَع۪يسٰى
ve Îsa'ya
وَمَٓا اُو۫تِيَ
ve verilene
النَّبِيُّونَ
peygamberlere
مِنْ رَبِّهِمْۚ
rablerinden
لَا نُفَرِّقُ
ayırım yapmayız
بَيْنَ
arasında
اَحَدٍ
hiçbiri
مِنْهُمْۘ
onların
وَنَحْنُ
ve biz
لَهُ
O'na
مُسْلِمُونَ
teslim olanlarız
﴿١٣٦﴾
فَاِنْ
eğer
اٰمَنُوا
iman ederlerse
بِمِثْلِ
gibi
مَٓا اٰمَنْتُمْ
sizin iman ettiğiniz
بِه۪
ona
فَقَدِ
elbette
اهْتَدَوْاۚ
doğru yolu bulmuş olurlar
وَاِنْ
eğer
تَوَلَّوْا
dönerlerse
فَاِنَّمَا
mutlaka
هُمْ
onlar
ف۪ي شِقَاقٍۚ
anlaşmazlık içine düşerler
فَسَيَكْف۪يكَهُمُ
onlara karşı sana yeter
اللّٰهُۚ
Allah
وَهُوَ
O
السَّم۪يعُ
işitendir
الْعَل۪يمُۜ
bilendir
﴿١٣٧﴾
صِبْغَةَ
boyası (ile boyan)
اللّٰهِۚ
Allah'ın
وَمَنْ
kimdir
اَحْسَنُ
daha güzeli
مِنَ اللّٰهِ
Allah'tan
صِبْغَةًۘ
boyası
وَنَحْنُ
Biz ancak
لَهُ
O'na
عَابِدُونَ
kulluk ederiz
﴿١٣٨﴾
قُلْ
söyle (onlara)
اَتُحَٓاجُّونَنَا
bizimle tartışıyor musunuz?
فِي اللّٰهِ
Allah hakkında
وَهُوَ
O iken
رَبُّنَا
bizim de Rabbimiz
وَرَبُّكُمْۚ
sizin de Rabbiniz
وَلَـنَٓا
bizimdir
اَعْمَالُنَا
bizim yaptıklarımız
وَلَكُمْ
sizindir
اَعْمَالُكُمْۚ
sizin yaptıklarınız
وَنَحْنُ
biz
لَهُ
O'na
مُخْلِصُونَۙ
gönülden bağlananlarız
﴿١٣٩﴾
اَمْ
yoksa
تَقُولُونَ
söylüyorsunuz
اِنَّ
şüphesiz
اِبْرٰه۪يمَ
İbrahim
وَاِسْمٰع۪يلَ
İsma'il
وَاِسْحٰقَ
İshak
وَيَعْقُوبَ
Ya'kub
وَالْاَسْبَاطَ
ve torunlarının
كَانُوا
olduklarını mı
هُوداً
yahudi
اَوْ
yahut
نَصَارٰىۜ
hıristiyan
قُلْ
De ki
ءَاَنْتُمْ
Siz mi
اَعْلَمُ
daha iyi bilirsiniz
اَمِ
yoksa
اللّٰهُۜ
Allah mı
وَمَنْ
kimdir
اَظْلَمُ
daha zalim
مِمَّنْ
kimseden
كَتَمَ
gizleyen
شَهَادَةً
şahitliği
عِنْدَهُ
yanında bulunan
مِنَ اللّٰهِۜ
Allah tarafından
وَمَا
değildir
اللّٰهُ
Allah
بِغَافِلٍ
gafil
عَمَّا تَعْمَلُونَ
yaptıklarınızdan
﴿١٤٠﴾
تِلْكَ
İşte onlar
اُمَّةٌ
bir ümmetti
قَدْ خَلَتْۚ
gelip geçti
لَهَا
onlarındır
مَا كَسَبَتْ
onların kazandıkları
وَلَكُمْ
sizindir
مَا كَسَبْتُمْۚ
sizin kazandıklarınız
وَلَا تُسْـَٔلُونَ
sorulmazsınız
عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ۟
onların yaptıklarından
﴿١٤١﴾
◄
٢٠
- 20
►
Designed by
ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.