وَاَنْفِقُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَلَا تُلْقُوا بِاَيْد۪يكُمْ اِلَى التَّهْلُكَةِۚۛ وَاَحْسِنُواۚۛ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الْمُحْسِن۪ينَ
Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları sever. Âyette geçen «ihsan» kelimesi, bir işi tam ve noksansız yapmak, işin hakkını vermek ve dürüst olmak demektir.
Nitekim bir hadiste Resûlullah (s.a.)a «İhsan nedir?» diye sorulmuş. O da: «Allah’a, O’nu görüyormuş gibi kulluk etmendir, her ne kadar sen O’nu görmüyorsan da, O seni görüyor» buyurmuştur. Kulluk umumî bir davranıştır. Bu itibarla hadisteki manayı, özellikle ibadete yöneltmek doğru değildir. Esasen Arapça’da ihsan, işi doğru dürüst yapmaktır. Onun için işinin ehli olana «muhsin» denir. Tercüme bu anlayışa göre yapılmıştır. Sosyal yardımı ve adaleti de içine alan ihsan ve infakı, «tehlikeyi önleyen bir tedbir» olarak gösteren âyet, adaletin anarşiyi ve ihtilâli önlediğine de işaret etmektedir.