وَقَالَ
ve kâle
ve dedi ki
And said
حرف عطف + فعل
Fi'l-i Mazi
Bağlaç + Fiil
Müfred Müzekker Gaib
ق و ل
manage_search
search
speaker_notes
|
الَّذ۪ٓي
lleżî
(adam)
(he) who
اسم موصول
İsm-i Mevsul (İlgi Zamiri)
ٱلَّذِى
manage_search
search
|
اٰمَنَ
âmene
inanan
believed
فعل
Fi'l-i Mazi
Fiil
Müfred Müzekker Gaib
İf'âl Bâbı
أ م ن
manage_search
search
speaker_notes
|
يَا
yâ
ey
O!
حرف نداء
Nida Edatı
يَا
manage_search
search
|
قَوْمِ
kavmi
kavmim
O my people
اسم + ضمير
İsim + Zamir
ق و م
manage_search
search
speaker_notes
|
اِنّ۪ٓي
innî
elbette ben
Indeed I
حرف نصب + ضمير
Harf-i Nasb + Zamir
إِنَّ
manage_search
search
speaker_notes
|
اَخَافُ
eḣâfu
korkuyorum
[I] fear
فعل
Fi'l-i Muzari
Fiil
Nefs-i Mütekellim Vahde
خ و ف
manage_search
search
speaker_notes
|
عَلَيْكُمْ
‘aleykum
üzerinize
for you
حرف جر + ضمير
Harf-i Cer + Zamir
عَلَىٰ
manage_search
search
|
30, 31. İman etmiş olan dedi ki: «Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için, Nuh kavminin, Âd, Semûd ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, (peygamberleri yalanlayan) toplulukların başlarına gelen bir âkıbetten korkuyorum. Allah, kullarına bir zulüm dileyecek değildir.» 