اِلَّا
illâ
ancak
Except
أداة حصر
Hasr Edatı
إِلَّا
|
مَنْ
men
kimseler
(one) who
اسم موصول
İsm-i Mevsul (İlgi Zamiri)
مَنْ
|
تَابَ
tâbe
tevbe eden
repented
فعل
Fi'l-i Mazi
Fiil
Müfred Müzekker Gaib
ت و ب
|
وَاٰمَنَ
ve âmene
ve inananlar
and believed
حرف عطف + فعل
Fi'l-i Mazi
Bağlaç + Fiil
Müfred Müzekker Gaib
İf'âl Bâbı
أ م ن
|
وَعَمِلَ
ve ’amile
ve yapanlar
and did
حرف عطف + فعل
Fi'l-i Mazi
Bağlaç + Fiil
Müfred Müzekker Gaib
ع م ل
|
صَالِحًا
sâlihan
iyi işler
good (deeds)
اسم
İsim
ص ل ح
|
فَاُو۬لٰٓئِكَ
fe-ulâike
işte onlar
Then those
حرف استئنافية + اسم اشارة
İsti'nafiye Edatı + İşaret Zamiri
أُولَٰئِكَ
|
يَدْخُلُونَ
yedḣulûne
girecekler
will enter
فعل + ضمير
Fi'l-i Muzari
Fiil + Zamir
Cem\i Müzekker Gaib
د خ ل
|
الْجَنَّةَ
l-cennete
cennete
Paradise
اسم علم
Özel İsim
ج ن ن
|
وَلَا
velâ
ve
and not
حرف عطف + حرف نفي
Bağlaç + Harf-i Nefi
لَا
|
يُظْلَمُونَ
yuzlemûne
haksızlığa uğratılmayacaklardır
they will be wronged
فعل + ضمير
Fi'l-i Muzari
Fiil + Zamir
Pasif
Cem\i Müzekker Gaib
ظ ل م
|
شَيْـًٔاۙ
şey-â(n)
hiç
(in) anything
اسم
İsim
ش ي أ
|
60, 61. Ancak tevbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetlerine girecekler. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır. 