İżâ zulzileti-l-ardu zilzâlehâ
Yeryüzü, şiddetli bir depremle sarsılınca.
Yer (Dünya), o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı,
Yeryüzü şiddetli bir depremle sarsılınca
Yer şiddetli bir depremle sarsıldığı zaman, haberlerini anlatır.
Yer şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı zaman,
Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı,
Arz, şiddetli sarsıntısı ile sarsıldığı;
Yer, büyük bir deprem ile sarsıldığı
1,2,3. Yerküre o korkunç sarsıntı ile sarsıldığı; yer, ağırlıklarını çıkardığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman! [790][791]
Büyük bir depremle yer sarsılınca
Yeryüzü, şiddetli sarsıntı ile sarsıldığı,
1-3. Şiddetli bir zelzele ile arz sarsılub da içinde ne var ise atdığı zamân insân arza ne oldı diyu suâl idecekdir.
1,2,3. Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman;
1,2,3. Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, “Ona ne oluyor?” dediği zaman,
Yer o dehşetli sarsıntısıyla sarsıldığında;
1, 2, 3, 4, 5. Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan «Ne oluyor buna!» dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır.
Yerin korkunç bir depremle sarsıldığı,
Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
Arz o sarsıntısiyle sarsıldığı
Yeryüzü şiddetli bir sarsıntı ile sarsıldığında,
Yeryüzü şiddetli sarsıntı ile sarsıldığı zaman,
Yer, kendisine âid şiddetli bir sarsıntı ile zelzeleye uğratıldığı zaman,
1,2,3. Yer, (o şiddetli) zilzâl'iyle (sarsıntısıyla) sarsıldığı; yeryüzü, ağırlıklarını(dışarıya) çıkardığı ve insan: “Buna ne oluyor?” dediği zaman!
Yerküre (şiddetli depremler ve volkanik patlamalarla) sarsıldıkça sarsıldığı (kıyamet süreci başladığı) zaman,
Yer sarsıldıkça sarsıldığı zaman.
Yeryüzü kendiliğinden bir sarsıntıya uğratılınca,
Yer, o şiddetli sarsıntıyla sarsıldığı.
Yeryüzü, müthiş bir depremle arka arkaya sarsıldığı;
Arz / Yer, ZİLZÂL’i ile / Sarsıntısı ile sarsıldığı zaman,
Yer zangır zangır sallanacak,
Yeryüzü şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığı zaman
Yer, şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığında,
1,2. Yeryüzü, bütün şiddetiyle sarsıldığı¹ ve yeryüzünün ağırlıklarını² çıkarıp attığı zaman.
YER, o [son] müthiş sarsıntı ile sarsıldığında,
Yeryüzü müthiş bir sarsıntı ile sarsıldığı zaman. 22/1-2, 73/17
YERYÜZÜ (ânîden) korkunç[⁵⁸⁴⁸] bir depremle sarsıldığı[⁵⁸⁴⁹] zaman,[⁵⁸⁵⁰]
Yerküre bütünüyle şiddetle sarsıldığı,
Yer müthiş bir sarsıntı ile sarsıldığı zaman,
Vaktâ ki, yer kendisine ait şiddetli bir zelzele ile sarsılır.
Yer o müthiş depremiyle sarsıldığı zaman. . .
Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
Arz şiddetle sarsılub sallandıkda
Yer, bütün şiddetiyle sarsılınca[*]
Yer, tam bir sarsıntı ile sarsıldığı zaman.
Yer o müthiş sarsıntısıyla sarsıldığında,
Yerküre, o sarsıntıyla sarsıldığı zaman,
ķaçan depredinildi yir depretmegi.
Ḳaçan yir deprense, ol deprenmegi ki ‘ālemi ḫarāb ider,
Yer özünə məxsus bir şiddətlə lərzəyə gəlib titrəyəcəyi zaman;
When Earth is shaken with her (final) earthquake
When the earth is shaken to her (utmost) convulsion,(6235)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |