Elleżî enkada zahrak(e)
Öylesine yük ki çökertmişti belini.
Ki o (risaletle ve ümmetinle ilgili; sorumluluk duygusu ve görev kaygusu) Senin belini bükmüştü (sırtını çatırdatmıştı);
Öyle bir yük ki, çökertmişti belini.
Sırtındaki çok ağır, seni ezen yükü almadık mı?
Ki o senin belini bükmüştü.
Ki o, senin belini bükmüştü;
Öyle ki, (o yük) sırtını çatırdatıb bükmüştü.
2, 3. Belini kıran o ağır yükünü senden aldık (değil mi?)
1,2,3. Biz senin için göğsünü açmadık mı? Senin sırtını çatırdatan yükünü atmadık mı?[773][774]
Bükmüştü belini
O yük belini çatırdatıp bükmüştü.
1-4. Biz senin kalbini açarak omuzlarına yüklenmiş olan bârı tahfîf itmedik mi? Senin nâmını a’lâ itmedik mi?
2,3. Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?
2,3. Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?
2-3. Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?
2, 3. Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı?
Ki belini bükmüştü.
O senin sırtını ezen yükü.
Ki zâr etmişti bütün zahrını?
O yük ki, senin belini bükmüştü.
(Öyle yükdü ki o) senin sırtına ağır gelmiş, (kemiklerini gıcırdatmış) dı.
2,3. Ve sırtına çok ağır gelen yükünü, senden indirmedik mi?
2, 3. Ve senin üzerinden, (sorumluluğunun, sıkıntılarının, insanların geleceği ile ilgili endişenin) ağır yükünü (hafifletip) almadık mı? Ki o, (sorumluluk duygusu) senin belini bükmüştü; *
O, sana çok ağır gelen (belini büken) yükü kaldırdık.
O yük ki senin sırtını çökertiyordu.
O senin belini büken yükü.
Belini büken ve tek başına asla altından kalkamayacağın o ağır yükünü.
Belini bükmüş olan (yükünü)!
2,3. Üstünden ambargoyu kaldırmadık mı // belini büken?
Elbette her zorluğun yanında kolaylık vardır. Sana kolay olanı tavsiye etmedik mi?
2,3. Belini büken yükünü senden atmıştık.
2,3. O, senin (Peygamberlik görevinin) belini büken yükünü, üzerinden kaldırmadık mı?
o belini büken (yükü)? ²
Ki o yük, belini iki büklüm etmişti 11/12, 17/90...94
Ki o yük belini iki büklüm etmişti!
O (yük ki) belini bükendi
Öyle ki, senin sırtına pek ağırlık vermişti.
2, 3. Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?
Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı!
2,3. Ve senden belini büken yüki indirdik.
O yük, senin belini bükmüştü.
Ki o belini bükmüştü.
Bir yük ki belini büküyordu.
Ki o, belini çatırdatmıştı senin.
ol kim aġır eyledi arķanı?
Ol yük ki arḳañı aġırlamış‐ıdı.
(Elə bir yük ki) sənin belini bükürdü.
Which weighed down thy back;
The which did gall thy back?-
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |