Ve lesevfe yu’tîke rabbuke feterdâ
Ve elbette yakında Rabbin, öyle şeyler verecek ki sana, sonucu razı olacaksın.
(Sabret) İleride Rabbin Sana (tüm umduklarını) mutlaka verecek ve Sen (fazlasıyla) memnun (ve mesrur kalıp) razı olacaksın!
Rabbin sana ahirette sevap, ikram, şefaat gibi şeyleri verdikçe verecek ve sen de razı olacaksın.
Rabbin sana nimetlerini ihsan etmeye devam edecek, sen de hoşnut olacaksın.
Elbette Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
Elbette Rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın.
İleride (kıyamet günü), Rabbin sana (şefaat makamını) verecek de hoşnud olacaksın.
Gelecekte Rabbin sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.
Tanrın sana verecek, sen de hoşnut olacaksın
Ve yakında Rabbin sana (istediklerini) verecek ve sen de hoşnut olacaksın!
Allâh sana ni’metler ihsân idecek ve sen memnûn olacaksın.
Rabbin şüphesiz sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.
Şüphesiz, Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.
Rabbin sana mutlaka lutuflarda bulunacak, sen de memnun olacaksın.
Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
Rabbin yakında sana verecek ve sen de beğeneceksin.
Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.
ve ileride rabbın sana atâ edecek öyle atâ edecek ki rızaya ereceksin
Rabbin sana ileride (âhirette, öyle bir şefaat izni) verecek (ki), sen hoşnut olacaksın.
Yakında Rabb'in sana verecek, sen de hoşnut olacaksın.
Muhakkak Rabbin sana verecek de hoşnuud olacaksın.
Ve Rabbin, elbette ileride (âhiret gününde) sana (ümmetinden dilediğine şefâat etme hakkı) verecek (sen) de hoşnûd olacaksın!
Rabbin sana mutlaka verecek ve sende verilenlerden memnun (razı) kalacaksın.
İşkilsiz çaalbın sana verecektir, senin gönlünü edecektir.
Elbette Rabbin sana ihsan edecek, sen de hoşnut olacaksın.
Rabbin sana yakında elbette (vereceğini) verecek ve sen de razı/hoşnut olacaksın.
Elbette Rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın.
Böylece, Rabb’in sana özlediğin o mutlu günleri bahşedecek ve sen deO’nun sınırsız lütuf ve ikramıyla hoşnut kalacaksın. Bunun ispatı olarak, geçmişine dönüp bir baksana:
Rabbin sana elbette verecektir; hoşnut olacaksın.
4,5. Resulüm! senin için sonuç, başlangıçtan elbet daha hayırlı olacaktır. Rabb’in sana daha neler neler verecek, sen de pek memnun olacaksın
Hiç şüphen olmasın! Rabbin sana hem dünyada, hem ahirette bolca nimetler verecektir. Verilen nimetler seni hoşnut edecektir. Sakın içinde bulunduğun duruma üzülme! Sakın kendini terk edilmiş sayma!
Rabbin, yakında sana (nimetler) verecek ve sen memnun olacaksın.
Rabbin sana (lütfundan) öyle verecek öyle verecek ki sen, (bunlardan) hoşnut olacaksın.
Ve zamanı geldiğinde Rabbin sana [kalbinden geçeni] bağışlayacak ve seni hoşnut kılacak.
Çünkü Rabbin sana birçok nimet verecek ve sen de hoşnut olacaksın. 21/101…103, 32/17, 39/73…75
ve zamanı gelince Rabbin sana bahşedecek, sen de (bundan) hoşnut ve memnun olacaksın.
Yakında Rabbin sana verecek, sen de hoşnûd olacaksın. (Ey Muhammed, senin için gelecek elbet daha hayırlıdır, nitekim)
Rabbin, sana verecek ve sen de böylece râzı olacaksın.
Ve muhakkak ki, sana Rabbin ihsan buyuracak, sen de hoşnut olacaksın.
Elbette Rabbin sana ileride öyle ihsan edecek, ta ki sen de O'ndan ve verdiğinden razı olacaksın.
Rabbin, sana verecek ve sen razı olacaksın.
Ve rabbin sana şu şeyleri virecek ki sen de razı olacaksın
Rabbin ilerisinde sana verecek ve memnun kalacaksın.
Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.
Rabbin sana öylesine verecek ki, sen hoşnut olacaksın.
Rabbin sana verecek de sen hoşnut olacaksın!
daħı tįz vire saña çalabuñ pes ħoşnūd olasın.
Daḫı saña şefā‘ati virecekdür senüñ Tañrıñ. Pes rāżī olsañ gerek.
Həqiqətən, Rəbbin sənə (qiyamət günü ən uca şəfaət məqamı, Cənnətdə tükənməz ne’mətlər) bəxş edəcək və sən (Ondan) razı qalacaqsan!
And verily thy Lord will give unto thee so that thou wilt be content.
And soon will thy Guardian-Lord give thee (that wherewith) thou shalt be well-pleased.(6180)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |