Ve lesevfe yerdâ
Ve o da, razı olacaktır ondan.
Muhakkak o, ileride (Allah’ın kendisine ihsan edeceği cennet nimetlerinden ötürü) razı olacaktır.
İşte böyleleri de zamanı geldiğinde, Allah'ın vereceği nimet ve ikramlara razı olacaklardır veya Rabbi de ondan razı olacaktır.
Elbette yakında kendisi de hoşnut olacaktır.
Yakında kendisi de muhakkak razı olacaktır.
Muhakkak kendisi de ileride razı olacaktır.
Muhakkak o, ileride (Allah'ın kendisine ihsan edeceği cennet nimetlerinden ötürü) razı olacaktır. (Bu ayeti-i kerimeler, Hz. Ebu Bekir efendimizin Hz. Bilâl'i satın alarak kölelikten kurtarması üzerine, kendileri hakkında nazil olmuşlardır).
İşte (bu amel ile) Rabbi ondan razı olacaktır. (Ve o da, Rabbinin mükâfatını görecek O’ndan razı olacaktır.)
19,20,21. Verdiği bir nimete, hiç kimseden karşılık da beklemez, ancak, yüce Tanrının, hoşnutluğunu ister, hoşnut da olacaktır
17-21. Allâh’dan korkan ve ’ind(A)llâh daha pâk olmak içün servetini hayrâta sarf iden ve mükâfâta lâyık bir iyiliği mahzâ bir kaç kişiye gösteriş olarak yapmayub, rabbi Allâh te’âlânın rızâsına mazhar olmak içün yapan âteş ’azâbından kurtılacak ve göreceği mükâfâtdan memnûn olacakdır. (*)
Elbette kendisi de hoşnut (razı) olacaktır.*
Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.
Ve sonunda hoşnut da olacaktır.
19, 20, 21. Yüce Rabbinin rızasını istemekten başka onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.
Kendisi de yakında mutlu olacaktır.
Elbette yakında kendisi de hoşnut olacaktır.
Ve elbette o rızaya erecektir
Elbette o, yakında (âhirette, Allah’ın vereceği nimetlerle) hoşnut olacaktır.
Yakında mutlaka hoşnut olacaktır.
Her halde kendisi de ileride hoşnuud olacakdır.
Elbette ileride de (bu amelinden) hoşnûd olacaktır.
İşte o da ileride (göreceği karşılıktan) elbette hoşnut olacaktır. *
O da (gördüğü karşılıktan) elbette razı olacak.
İleride kendisini gönlü edilmiş olacaktır.
O hoşnut olacaktır.
Muhakkak kendisi de ileride razı olacaktır.
Kendisi de yakında Rabb’inin bağışlayacağı sonsuz nîmetlerle hoşnut olacaktır!
Elbette hoşnut olacaktır.
Allah ondan, tabi ki razı olacaktır.
İşte Rabbin böylelerinden razı olur. Çünkü onların yaptıklarında bir art niyet, bir çıkar yoktur. Onlar sadece arınarak temizlenmek istemişlerdir. Ey insanlar! Rabbiniz için karşılıksız verin ki temizlenesiniz! Rabbiniz de sizi arındırarak tertemiz yapsın! Sizi katına kabul etsin!
Kendisi de ileride memnun olacaktır.
Elbette o, yakında (Allah’ın vereceği nîmetle) hoşnut olacaktır.
işte böyleleri de, zamanı geldiğinde sevinci tadacaklar.
İşte bundan dolayı ileride kendisi de hoşnut olacaktır. 3/15, 58/22, 98/8
İşte böyle biri, kesinlikle, zamanı gelince (gördüğü karşılıktan) fazlasıyla memnun olacaktır.
Andolsun ki (Rabbi de ondan) razı olacaktır!..
Ve elbette kendisi de hoşnut olacaktır.
Ve andolsun herhalde razı olacaktır.
Kendisi de ukbada elbet hoşnut olur.
Yakında kendisi de (Allah'ın vereceği ni'metle) razı olacaktır.
O karîben maksadının husûliyle râzı ve mesrûr olacakdır.
İlerisinde aradığı iltifatı bulacaktır.
Elbette o da hoşnut olacaktır.
Ve sonunda hoşnut olur.
Yakında mutlaka hoşnut olacaktır.
19-21. daħı yoķdur kimsenüñ anuñ ķatında hįç ni'met kim yanud virinilür illā istemek içün [316b] çalabı’sı rıżāsını yüce. daħı bayıķ tįz ħoşnūd ola.
Özi de rāżī olsa gerek.
And olsun ki, o (öz Rəbbindən Cənnətdə ona verəcəyi ne’mətlərə görə) razı olacaqdır!
He verily will be content.
And soon will they attain (complete) satisfaction.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |