Velâ yeḣâfu ‘ukbâhâ
(Allah, asla) Bunun (gibi intikamlarının) sonucundan korkmazdı (ve hiçbir güç O’nu durduramazdı.)
Bu işin sonundan korkmazdı ki.
Çünkü Allah bu işin sonundan korkmazdı ki.
Azılı şakî yaptığının bir bedeli olacağından korkmuyor; Sâlih de bunun ümmetine, mü'minlere bir zararı dokunacağı endişesini taşımıyordu.
Bunun sonundan da korkmamaktadır.
(Allah, asla) Bunun sonucundan korkmaz.
Allah (yaptığı bu azabın) akıbetinden korkacak değildir, (hiç bir sorumluluğu yoktur).
Allah, bu işi böyle bitirdiğinden korkmaz. (O adaletle hükmettiği için, her şeyi yerli yerinde ve güzeldir. İmtihan gereği üstünlerin, iyilerin oluşması için, bazılarının kaybetmesi lazım. Ve kimsenin, neden ben böyle oldum? Diye şikâyet hakkı yoktur. Çünkü kendisi isteyerek yanlışı tercih etmiştir.)
Çünkü onların hiçbiri, başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu.[765]*
Korkmaz Tanrı sonucundan
Allah (yaptığı bir işin) sonucundan asla çekinmez (O'nun yaptıklarından dolayı hiç kimseye verecek bir hesabı yoktur).
Bu işin sonundan O'nun korkusu yoktur.*
Allah, bunun sonucundan çekinmez de!
11, 12, 13, 14, 15. Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah'ın Resûlü onlara: «Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!*
Ne var ki hâlâ onların sonlarından ders alınmıyor
Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya.
Âlemlerin rabbı da günahlarını başlarına geçiri geçiriverdi de o yeri düzleyiverdi. Öyle ya o sonundan korkacak değil ki
O cezalandırmasının sonucundan çekinmez.
bunun sonundan (hiç bir vech ile) korkmayarak!
Ve (O,) bunun (bu yaptığı işin) âkıbetinden korkmaz!(1)*
(Deveyi kesmenin) Sonucundan korkuları yoktu.
Allah bunun sonundan korkmaz [³].*
(Allah, asla) Bunun sonucundan da korkmaz.
Hem de, bu işin sonucundan zerrece korkmadan! Çünkü O’nun üstünde O’nu sorumlu tutacak, O’na zarar verebilecek hiçbir kuvvet ve kudret yoktur.
O, (Allah) yaptığı işin sonucundan korkmaz.1 *
çünkü [onlardan] hiç biri başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu. 10
Oysa onlar böyle bir cezalandırılma korkusu taşımıyorlardı. 16/36, 20/128, 30/9
oysa ki o (kavim) kendi akıbetinden zerrece endişe etmezdi.[5758]*
Ve Allah Teâlâ onların bu ihlak-i akibetinden korkacak değildir.
Bunun sonucundan da asla endişe etmedi.
(Rab) Bu işin sonundan korkmaz.
Hâlbuki o hayırsız[*], bu işin böyle biteceğini hiç beklemiyordu.*
Bunun sonucundan Allah'ın bir endişesi yoktur.
Allah bunun sonucundan korkacak değil ya!
Allah, işin sonundan korkacak değil ya!
daħı ķorķmaz ya'nį Tañrı śoñından.
(Allah) bu işin aqibətindən qorxmaz! (Allah Səmud qövmünə cəza vermək istəmirdi. Onlar öz cinayətkar əməlləri ilə bu cəzaya layiq oldular. Allah dünyadakı padşahlar, hökmdarlar kimi bu və ya digər əməlinə görə qorxan deyildir. Çünki O etdiyi hər hansı əməl barəsində sorğu-sual olunmaz. Allah mütləq ədalət sahibidir!)
He dreadeth not the sequel (of events).
And for Him(6158) is no fear of its consequences.*
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |