Keżżebet śemûdu bitaġvâhâ
Semud, azgınlığıyle yalanlamıştı.
(Hatırlayınız ki) Semud (halkı) azgınlığı dolayısıyla (Hakkı) yalanlamıştı;
Semûd kavmi de benliklerini inkâr ve isyanla kirleterek peygamberlerini yalanlamışlardı.
Semûd, azgınlığından, taşkınlığından dolayı hakkı yalanladı.
Semud (kavmi) azgınlığı yüzünden (peygamberi) yalanladı.
Semud (halkı) azgınlığı dolayısıyla yalanladı;
Semûd kavmi, inkâr etti azgınlığından.
Semud kavmi, nefsin azgınlığını inkâr etti.
Semud azdı, onu yalanladı
Hani (Salih'in kavmi olan) Semûd azgınlığı yüzünden elçilerini yalanlamıştı.
Semûd kavmi ’isyân idüb peygamberini tekzîb iyledi.
11,12. Semud milleti, içlerinden en azgını ileri atılınca, azgınlığı yüzünden peygamberleri yalanladı.
Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı.
Semûd kavmi, hak tanımazlığı yüzünden (peygamberini) yalanladı.
11, 12, 13, 14, 15. Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah'ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah'ın Resûlü onlara: «Allah'ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!
Semud (halkı), azgınlığı yüzünden yalanladı.
Semud, azgınlığıyla Hakk'ı yalanladı,
Semûd inanmadı azgınlığından
Semûd (kavmi), azgınlığı yüzünden (kendilerine gönderilen Sâlih peygamberi) yalanladı.
Semûd halkı tağutluğu¹ nedeniyle yalanladı.
Semuud (kavmî), azgınlığı yüzünden (peygamberlerini) tekzibetdi,
Semûd (kavmi), azgınlığı yüzünden (peygamberini) yalanladı!
(Hani) Semûd (halkı), azgınlığı sebebiyle (elçiyi ve tebliğ ettiği hakikatleri) yalanlamıştı.*
Bütün azgınlığıyla Semud kavmi (elçiyi) yalanladılar.
Semut ulusu azgınlığından ötürü elçileri yalan saydı.
Semud kavmi azgınlıkları sebebiyle peygamberlerini yalancı saydılardı,
Semûd, azgınlığı yüzünden yalanladı.
Semud (halkı) azgınlığı dolayısıyla yalanladı.
Örneğin; Semud kavmi azgınlık ederek ayetlerimi yalanlamıştı.
Semûd, azgınlığı sebebiyle yalanladı.
Semûd’lar azıp inkar ettiler.
Geçmişteki topluluklardan Semud kavimi de aynı şeyi yapmıştı. Onlarda dünya işlerimize Allah karışamaz demişlerdi. İnsanlar arasında bozgunculuk yaptılar.
Semûd (kavmi) azgınlığı yüzünden (gerçeği) yalanlamıştı.
Hani Semud kavmi azgınlığı yüzünden elçilerini yalanlamıştı. 7/73-74, 41/17
HADDİNİ AŞTIĞI için Semud (bu) hakikati yalanladı;
Semûd kavmi o kadar azdı ki (peygamberleri Sâlih a.s.'i de) yalancı saydı.
Semûd kavmi, azgınlığı sebebiyle yalanladı.
Semûd kavmi azgınlığı sebebiyle (Peygamberlerini) tekzîp etmişti.
Azgınlığı yüzünden Semûd milletiResullerinin bildirdiği gerçekleri yalan saydı.
Semud (kavmi), azgınlığı yüzünden (Hakk'ı) yalanladı.
Semûd kavmi tuğyânları ile tekzîb itdiler.
Semûd halkı azgınlık ettiği için yalana dalmıştı.
Semud azgınlığı sebebiyle yalanladı.
Semud kavmi, azgınlığı yüzünden peygamberini yalanladı.
Semûd kavmi, azgınlığı yüzünden yalanladı.
yalan duttı ŝemūd azġunlıġı-la;
Yalanladı ẞemūd ḳavmi azġunluḳları‐y‐la.
Səmud (qövmü) azğınlığı üzündən (Saleh peyğəmbəri) təkzib etmişdi.
(The tribe of) Thamud denied (the truth) in their rebellious pride.
The Thamud (people) rejected (their prophet) through their inordinate wrongdoing,(6154)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |