Velâ tu’cibke emvâluhum veevlâduhum(c) innemâ yurîdu(A)llâhu en yu’ażżibehum bihâ fî-ddunyâ vetezheka enfusuhum vehum kâfirûn(e)
Onların malları, evlatları, seni şaşırtıp imrendirmesin. Şüphe yok ki Allah, onları o malla, o evlatla dünyada azaplandırmayı diler ve kafir olarak da güçlükle can vermelerini murad eder.
(Sakın münafıkların ve marazlı takımının) Onların malları ve evlatları Seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada (boşuna uğraştırıp) azaplandırmak (diliyor) ve onlar inkâr içindeyken canlarının da zorluk içinde çıkmasını istiyor (diye onları mal ve makamla oyalamaktadır).
Onların dünyevî zenginlikleri ve çocuklarının çokluğundan umdukları bahtiyarlık, seni imrendirmesin. Allah bütün bunlarla dünyada onları, azaba uğratmayı ve kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Onların malları, paraları ve evlâtları seni imrendirmesin. Allah bunlarla dünyada onları cezalandırmayı, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir olarak onların canlarının çıkmasını istiyor.
Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünyada azab etmeği ve canlarının kâfir olarak çıkmasını diliyor.
Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada azablandırmak ve canlarının onlar inkâr içindeyken zorluk içinde çıkmasını istiyor.
Onların ne malları, ne de evladları senin gözüne batmasın (bunlar hiç bir şey değil), Ancak Allah, onları dünyada bunlarla azablandırmayı ve kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını murad ediyor.
Onların mal ve evlatları senin gözünü kamaştırmasın. Allah, o mal ve evlatları ile dünya hayatında onları ancak cezalandırmak ve kâfir olarak gebermelerini istiyor.
Onların mal ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla, onlara dünyada azap etmek ve canlarının inkârcı olarak çıkmasını ister.
Onların malları da, oğulları da seni imrendirmeye, Allah diler dünyada —bu yüzden— onlara azap vere, kâfir oldukları halde canları çıka
Ânların emvâline ve çocuklarına ta’accüb itme, Allâh ânları bu yüzden dünyâda da tecziye idecekdir. Rûhlarını kâfir olarak teslîm idecekler.
Malları ve çocukları seni hayrete düşürmesin; Allah bunlarla onlara dünyada azabetmek ve canlarının inkarcı olarak çıkmasını ister.
Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin. Allah, bunlarla ancak, dünyada kendilerine azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
Onların malları ve evlâtları seni imrendirmesin; çünkü Allah onlara dünyada bütün bunlarla eziyet vermeyi ve canlarının da inkârcı olarak çıkmasını murat ediyor.
Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Çünkü Allah, bunlarla ancak dünyada onların azaplarını çoğaltmayı ve onların kâfir olarak canlarının güçlükle çıkmasını istiyor.
Paraları ve çocukları seni etkilemesin. ALLAH bunlarla, onları dünyada cezalandırmayı ve canlarının inkarcılar olarak çıkmasını ister.
Onların ne malları, ne de evlatları seni imrendirmesin. Allah, onları dünyada bunlarla cezalandırmayı ve canlarının kâfir olarak çıkmasını murad ediyor, başka değil.
Hem onların ne malları, ne evlâdları gözüne batmasin, o hiç bir şey değil, ancak Allah onları Dünyada bunlarla muazzep kılmayı ve kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını murad buyuruyor
*Onların, malları (nın) ve evlatları (nın çokluğu) seni hayrete düşürmesin. Allah bunlarla (o munâfıklara lütufta bulunmuş değildir; bilakis, Allah, ısrarla hakkı inkâr ettikleri ve nifakta bulundukları için) bu dünya hayatında onları cezalandırmak ve onlar küfür üzereyken canlarını almayı diler.
Öyleyse, onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. Doğrusu, Allah, bunlarla, onlara dünya hayatında azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
Onların ne malları, ne evlâdları seni imrendirmesin. Allah bunlar (bu varlıkları) sebebiyle ancak kendilerini dünyâda azaba çarpdırmayı ve canlarının, onlar kâfir oldukları halde, güçlükle çıkmasını diler...
Onların malları ve evlâdları seni imrendirmesin! Allah bunlarla ancak (bu ısrarlı inkârları sebebiyle) onlara hem dünyada azâb etmeyi hem de (affa lâyık olmadıklarından)onların kâfir kimseler olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Onların (tüm insani ve ahlâki değerleri ayaklar altına alarak yığıp biriktirdikleri) servetleri (ekonomik yapıları) ve evlatları (sosyal imkânları), sakın seni imrendirmesin (etkilemesin). Allah, ancak (onların münafık olmaları sebebiyle) bunlarla dünya hayatında onlara (mal ve evlat hususunda başlarına gelecek musibet, keder ve sıkıntılarla) azap vermek ve inkârcı iken (ölüm anında) canlarının güçlükle çıkmasını murad ediyor. *
Onların mallarının ve evlatlarının çokluğu senin hoşuna gitmesin. Allah dünyada onlara azap etmeyi ve canlarının inkâr etmiş olarak yok olmasını diliyor.
Onların ne malları, ne de çocukları sakın seni imrendirmesin. Çünkü Allah onları dünyada bunlarla azaba uğratmak, onların canlarını tanımaz olarak almak diler.
Onların malları, çocukları hoşuna gitmesin. Allah ancak dünyada onlara bununla azap etmeyi, kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını istiyor.
Onların malları ve çocukları(nın çokluğu) seni hayrete düşürmesin [tu’cibke]. Allah onlara dünya hayatında bunlarla azap etmeyi ister ve onların canları da inkârcılar olarak güçlükle çıkar.
Malları ve çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünyada azap etmek ve canlarının kâfir olarak çıkmasını ister.
Onların tüm insânî ve ahlâkî değerleri ayaklar altına alarak yığıp biriktirdikleri o göz alıcı servetleri ekonomik yapıları ve etraflarında pervane gibi dönen güçlü kuvvetli adamları ve çocukları, sosyal imkanları sakın seni imrendirmesin. Çünkü Allah, ilk bakışta güzel gibi görünen bu nîmet ve imkânlarla, aslında onları daha bu dünyada cezalandırmayı ve kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor. Çünkü hatırlayın, hani onlar güçlü ve sağlıklı iken:
Seni, onların malları da, çocukları da hayrete düşürmesin! Doğrusu Allah, onlara Dünya’da bunlarla azap etmeyi ve onlar kâfir iken canlarının çıkmasını istiyor.
Onların malı mülkü, çoluk çocuğu seni cezbetmesin. Çünkü Allah, dünya malını onlara zehir edecektir. Hepsinin canını inkarcı olarak alacaktır...
Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin! Allah bunlarla dünyada azap etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor. Çünkü onlar mallarına ve evlatlarına güvenerek Allah’a isyan ediyorlar. Allah’ın yasalarına karşı çıkıyorlar. Müminlerin aleyhine davranıyorlardı.
(Ey Muhammed!) Onların malları da çocukları da sakın seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla sadece onlara dünya hayatında azap etmeyi ve onların, kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
(O halde) onların dünyevî zenginlikleri ve çocukları[nın çokluğundan umdukları bahtiyarlık] seni imrendirmesin: Allah bütün bunlarla bu dünya [hayatın]da onlara azap etmek ve canlarının hakkı inkar tutumu içinde çıkmasını [sağlamak] istiyor. ¹¹⁸
Onların ne mallarının ne de çocuklarının çokluğu seni imrendirmesin. Allah onları dünyada bunlarla cezalandırmak ve onlar küfre gömülüp gitmişken canlarını almak istiyor. 2/126, 3/178, 9/55, 19/75
Ve onların malları da, çocukları da seni hayrete düşürmesin:[¹⁵⁰²] şu kesin ki Allah, bu şeyleri dünyada onlar için bir azaba dönüştürmek ve canlarını inkâra gömülüp gitmişken çekip almak istiyor.[¹⁵⁰³]
(Ey iman ehli) Onların mal ve servetleri (nin fazla olması) sakın sizi imrendirmesin. (Helal haram demeden edinilen o mallar ve kendileri gibi küfre meyyal evlatlar, imrenilecek şeyler değildir.) Çünkü Allah onları bunlarla (böyle mal ve evlatlarla) dünyada azaba uğratmayı, (Rablerini unutarak, batıl bataklığına düşüp saplanmalarını) ve canlarının -birer kafir olarak- güçlükle çıkmasını diliyor! (Onlar, münafıklar bu azabı çoktan hak etmişlerdir, zira dünyada zevk ve sefalarının, huzurlarının bozulmasını katiyen istemezler, nitekim)
Onların malları ve evlâdları seni imrendirmesin; Allâh onlara dünyâda, bunlarla azâbetmeyi ve kâfir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Onların malları ve evladları seni imrendirmesin. Allah Teâlâ diliyor ki, onları bunlar sebebiyle dünyada azaba uğratsın ve onların canlarını kâfirler oldukları halde gidersin.
Onların ne malları ne de evlatları seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla onlara dünyada sıkıntı ve azap çektirmek istemekte ve canlarının kâfir olarak çıkmasını dilemektedir. [9, 55]
Onların malları ve evladları seni imrendirmesin; Allah onlara dünyada, bunlarla azabetmeyi ve kafir olarak canlarının çıkmasını istiyor.
Onların (münâfıkların) malları ve evlâdları seni i'câb itmesün. Allâh Te'âlâ emvâl ve evlâd ile onları 'azâb itmek murâd ider ve kâfir oldukları halde canlarının çıkmasını irâde iyler.
Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin. Allah ister ki yaşadıkları bu hayatta bunlar sebebiyle onlara azap etsin ve ruhları, üzüntü içinde kâfir olarak çıksın.
Malları ve evlatları seni imrendirmesin, Allah bunlarla onları dünyada cezalandırmak istiyor. Onların canı kafir olarak zorlukla çıkar.
Onların malları ve evlâtları seni imrendirmesin. Allah onlara daha dünyada iken bunlarla sıkıntı vermeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
Malları da evlatları da seni imrendirmesin. Allah bunlarla, dünyada onlara azap etmek istiyor. Kâfir olarak çıkacaktır canları.
daħı ŧañlatmasuñ seni malları anlaruñ daħı oġlanları anlaruñ bayıķ diler Tañrı kim 'aźāb eyleye anlara anlaruñ-ıla dünyede daħı. çıķa canları anlar kāfirler iken.
Daḫı ‘acebletmesün seni anlaruñ mālları, daḫı oġlı ḳızları. Dilemez TañrıTa‘ālā illā anlara ‘aẕāb eylemegi anuñ bile dünyāda. Daḫı cānları çıḳar anlar kāfirler‐iken.
Onların nə mal-dövləti, nə də oğul-uşağı səni heyrətə salmasın. Allah bununla onlara (münafiqlərə) ancaq dünyada əzab vermək və kafir olduqları halda, canlarının (çətinliklə) çıxmasını istər.
Let not their wealth nor their children please thee! Allah purposeth only to punish them thereby in the world, and that their souls shall pass away while they are disbelievers.
Nor let their wealth nor their (following in) sons dazzle thee: Allah.s plan is to punish them with these things in this world, and that their souls may perish in their (very) denial of Allah.(1338)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |