Ve’ada(A)llâhu-lmu/minîne velmu/minâti cennâtin tecrî min tahtihâ-l-enhâru ḣâlidîne fîhâ vemesâkine tayyibeten fî cennâti ‘adn(in)(c) veridvânun mina(A)llâhi ekber(u)(c) żâlike huve-lfevzu-l’azîm(u)
Allah, inanan erkek ve kadınlara, kıyılarından ırmaklar akan cennetler, içlerinde tertemiz zevk ve sefalar edilecek olan ebedi Adn cennetlerinde bulunan meskenler vaadetmiştir. Allah'ın razılığıysa daha da büyüktür. İşte budur en büyük kurtuluş ve murada eriş.
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler (ve çok özel ve mükemmel malikâneler) va’ad etmiştir. Allah’tan olan hoşnutluk (O’nun rıdvanı ve rızası) ise en büyük (derecedir). İşte bu, büyük kurtuluş ve mutluluk (saadetidir).
Allah inanan erkeklere ve kadınlara içinde yerleşip kalacakları, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı cennetleri vaadetmiştir. Ayrıca Adn cennetlerinde güzel, gönül çekici konaklar da vaadetmiştir. O gün orada Allah'ın razı olması ise hepsinden büyük bir nimet. İşte budur en büyük ve en yüce bahtiyarlık.
Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, altlarından ırmaklar akan Cennet konakları va'detti. Orada ebedî yaşarlar. Adn Cennet'inde güzel köşkler va'detti. Allah'ın rızası, rızasına ulaşma mertebesi ise hepsinden daha büyük bir lütuftur. İşte asıl büyük mutluluk da budur.
Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içlerinde sonsuza kadar kalacakları cennetler ve Adn cennetinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'ın hoşnutluğuysa hepsinden daha büyüktür. Büyük kurtuluş işte budur.
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
Allah, müminlerin erkeğine ve dişisine, ağaçları altından ırmaklar akar cennetler vaad buyurdu, içlerinde ebedî olarak kalacaklar; hem Adn cennetlerinde güzel meskenler... Allah'ın bir rızası ise daha büyüktür. İşte bu, en büyük saadettir.
Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, altlarında nehirler akan, içlerinde ebedî kalacakları Cennetler ve o ebedî ikamet Cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah’ın (onlardan) razı olması ise, bunlardan daha büyüktür. İşte en büyük kazanç budur.
Allah inanmış erkeklere ve inanmış kadınlara, içlerinden ırmaklar akan, içinde süreli kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde hoş meskenler söz vermiştir. Allah'ın rızası hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş budur.[178]
Erkek, kadın, Allah inananlara altından ırmaklar akan cennetler vadediyor, orda sonsuz kalırlar, Aden cennetleri var, tertemiz konaklar var, Allahın hoşnutluğun bunlardan daha büyük, işte budur ulu onunç
Allah mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içinde kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde tertemiz barınaklar vaat etmiştir. (Ancak) Allah'ın rızası (hoşnutluğu) ise bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu, en büyük kurtuluştur ve en yüce bahtiyarlıktır.
Allâh erkek ve kadın mü’minlere nehirler ile iskâ idilmiş cennetler va’d itdi. Orada ilelebed kalırlar ’Adn bağçelerinde güzel meskenlere ve Allâh’ın rızâsına nâil olacaklardır, bu ’azîm bir sa’âdetdir.
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vadetmiştir. Allah'ın hoşnut olması en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur.*
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, ebedî olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler va’detti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde güzel meskenler vaad etmiştir. Allah’ın rızâsı ise hepsinden büyüktür, işte büyük bahtiyarlık da odur.
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.
ALLAH, inanan erkeklere ve inanan kadınlara içinden ırmaklar akan ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel evler söz vermiştir. ALLAH'ın hoşnud olması ise hepsinden daha büyük bir şeydir. İşte en büyük kurtuluş budur.
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.
Allah, mü'minlerin erkeğine, dişisine altından ırmaklar akar Cennetler va'd buyurdu, içlerinde muhalled kalacaklar hem Adin Cennetlerinde hoş hoş meskenler, Allahın bir rıdvanı ise hepsinden büyük, işte asıl fevzi azîm de budur
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vadetmiştir. Allah’ın rızası ise hepsinden daha büyük bir nimettir.
Allah, mü'min erkeklere de, mü'min kadınlara da — kendileri içinde ebedî kalıcı olmak üzere — altından ırmaklar akan Adn cennetlerini ve çok güzel meskenler va'detdi. Allahın bir rıdvaanı (rızaası) ise daha büyükdür. İşte bu, asıl bu, en büyük seadetdir.
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî olarak kalıcı oldukları Cennetler ve Adn Cennetlerinde güzel meskenler va'd etti.(2)Allah'ın rıdvânı (râzı olması) ise daha büyüktür! İşte büyük kurtuluş budur!
Allah, inanan erkeklere ve inanan kadınlara içinde yerleşip kalacakları ve altlarından (içlerinden) ırmaklar akan cennetleri ve (ebedi huzur ve mutluluk diyarı olan) Adn cennettlerinde tertemiz barınaklar vaat etmiştir. (Ancak) Allah’ın rızası (hoşnutluğu) ise bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu, büyük başarıdır.
Allah, inanan erkeklerle inanan kadınlara, içlerinde sürekli kalacakları, altlarından ırmakların aktığı bahçeleri vaat etmiş, o bahçeler içerisinde tertemiz evler, nimet bahçeleri ve hepsinden daha büyüğü, Allah’ın onlardan hoşnutluğu var. İşte en büyük kurtuluş odur.
Allah inanan erkeklere de, inanan kadınlara da içinden ırmaklar akan cennetler, Adin cennetlerindeki güzel barınaklar için söz verdi. Onlar hep orada kalacaklardır. Allah’ın dileği daha büyüktür. Ulu erim işte budur.
Allah, mü/min erkekler ile mü/min kadınlara ağaçları altından ırmaklar akar uçmakları, orada daim kalmak üzere vaadetmiştir. Aden [²] uçmaklarında, temiz, pâk meskenler de vaad buyurmuştur. Allah tarafından bir hoşnutluk her şeyden büyüktür. İşte büyük fevz ve necat budur.
Allah inanan erkeklere ve inanan kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları [hâlidîn] cennetler ve Adn cennetlerinde tertemiz meskenler vaat etmiştir. Allah’ın onlardan razı olması hepsinden daha büyüktür. İşte büyük kurtuluş/mutluluk [fevz] budur.
Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde temelli kalıcılar oldukları, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaat etmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise (bütün bu nimetlerden) daha büyüktür. İşte büyük kurtuluş budur.
Allah, iman edenerkeklere ve iman eden kadınlara, ağaçlarının altından ırmaklar çağlayan ve içinde sonsuza dek yaşayacakları cennet bahçeleri ve sınırsızmutluluk ve huzur kaynağı olan Adn bahçelerinde göz kamaştıran köşkler vaad etmiştir. Fakat bütün bunların ötesinde, öyle muhteşem bir nîmet var ki: Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak ve O’nun cemalini görmek, akla hayale gelebilecek tüm nîmetlerin en güzeli, en büyüğüdür! İşte büyük kurtuluş budur!
Buraya kadar, ikiyüzlüleri tanımanızı sağlayacak ipuçları verilerek, yüzlerindeki maske düşürüldü ve gerçek müminlerin özellikleri ortaya kondu. O hâlde:
Allah erkek Müminler’e ve kadın Müminler’e, içinde sürekli kalacakları, altından Irmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde temiz meskenler vaad etti. Allah’tan bir rıza / hoşnutluk daha büyüktür. Bu, gerçekten Çok Büyük Başarı’dır / Kurtuluş’tur.
Allah, bay bayan inanan herkese çağlayanlı ve içinde sonsuza kadar kalacakları bahçeler sözü vermiştir. Güzelim köşkler, hem de Adin bahçelerinde. En önemlisi ise, Allah'ın beğeni ifadesi. İşte, zafer dediğin budur.
Allah Mümin erkek ve Mümin kadınlara ebedi kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler vadetti. Allah’ın rızası bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde [ebedî] kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennetler ve durmaya değer cennetlerde [*] güzel meskenler vadetmiştir. Allah’ın rızası ise (hepsinden) büyüktür. Asıl büyük kurtuluş işte budur.
Allah erkek ve kadın bütün mü’min-lere; içerisinde ebedî olarak kalacakları, zemîninden ırmaklar akan cennetleri, Adn cennetlerindeki güzel konakları ve hepsinden daha da büyüğü olan Allah’ın rızasını vâdetmiştir.¹ İşte, en büyük kurtuluş da budur.
İnanan erkeklere ve kadınlara, içinde yerleşip kalacakları, içlerinde derelerin, ırmakların çağıldadığı hasbahçeler vaad etmiştir O; ve o esenlik dolu ebedî bahçelerde güzel ve ferah evler: ¹⁰⁰ Ve hepsinden daha üstünü de: Allah’ın hoşnutluğu, hoşça kabulü, işte budur, en büyük/en yüce bahtiyarlık!
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, tabanından ırmakların çağladığı ve içinde kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde de hoş ve güzel meskenler vaat etmiştir. Allah’ın hoşnutluğu ise her şeyden daha büyüktür. İşte muhteşem zafer budur. 2/5, 3/195, 4/57, 5/119, 11/108, 58/22, 98/8
Allah, inanan erkeklere ve inanan kadınlara zemininden ırmaklar akan cennetler vaad etti; orada daimî kalıcıdırlar; dahası, o mutluluk diyarı olan cennetlerde göz kamaştırıcı konutlar vardır; hele[¹⁴⁸⁸] bir de Allah’tan gelen tarifi imkânsız hoşnutluk, bu (mutlulukların) en büyüğü olacaktır; bu, işte budur muhteşem başarı.
Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, -içinde sonsuza dek kalacakları- (ağaçlarının) altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel eşsiz meskenler vadetti. Allah katından bir rıdvan (Onun kulundan razı olması) ise, elbetteki (cennet nimetlerinin hapsinden de) büyüktür. İşte asıl murada ermek -bu nimeti- elde etmektir.
Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, devamlı olarak kalacakları altından ırmaklar akan cennetler va’detti. Ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler de. Ve Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.
Allah Teâlâ imân sahibi olan erkeklere ve kadınlara içinde ebedîyen kalıcılar olmak üzere altlarından ırmaklar akar cennetler ve Adn cennetlerinde pâk ikâmetgâhlar vaad buyurmuştur. Ve Allah Teâlâ tarafından olan bir rıza ise, daha büyüktür. İşte en büyük necât da budur.
Allah mümin erkeklere de, mümin kadınlara da, ebedî kalmak üzere girecekleri, içinden ırmaklar akan cennetler vaad etti. Hem Adn cennetlerinde hoş hoş konaklar! Hepsinden âlâsı ise Allah'ın kendilerinden razı olmasıdır. İşte en büyük mutluluk, en büyük başarı budur. [10, 26; 48, 5; 57, 12] {KM, I Pier 3, 7; Tekvin 2, 8-10}
Allah inanan erkeklere ve inanan kadınlara, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler va'detmiştir. Allah'ın (onlardan) razı olması ise hepsinden büyüktür. İşte büyük başarı budur.
Allâh erkek ve kadın mü'minlere orada ebedî kalmak üzere ağaçları altından nehirler akan cennetleri, cennât-ı 'adnden de güzel meskenleri va'd itdi. Allâh'ın rızâsına mazhar olmak ni'meti daha büyükdür ve bu da 'azîm fevz ve felâhdır.
Allah mümin erkeklerle mümin kadınlara söz vermiştir; içinden ırmaklar akan cennetler, kalıcı cennetlerdeki güzel konaklar onlarındır. Orada ölümsüz olacaklardır. Hepsinden önemlisi Allah’ın rızasıdır. Büyük kurtuluş işte budur.
Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, temelli kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vaat etmiştir. Allah'ın hoşnutluğu ise en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur.
Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, içlerinde ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetler ile Adn Cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyük bir ödüldür. En büyük bahtiyarlık da işte budur.
Allah, mümin erkeklerle mümin kadınlara, altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. Sürekli kalacaklardır orada. Adn cennetlerinde de tertemiz barınaklar vaat etmiştir. Allah'ın bir hoşnutluğu ise hepsinden büyüktür. İşte budur o büyük başarı/o büyük kurtuluş.
daħı va'de eyledi Tañrı mü’minlere daħı mü’min ne 'avratlara uçmaķlar aķar altından ırmaķlar ebed ķalıcılar-iken anlaruñ içinde daħı ŧaraķ yirleri aru 'adn uçmaķları içinde. daħı ħoşnūdlıķ Tañrı’dan uluraķdur şol oldur žafer bulmaķ
Va‘de eyledi Tañrı Ta‘ālā mü’min erlere, daḫı mü’min ‘avratlara uçmaḳlar ki aḳar altlarından dürlü ırmaḳlar. Ebedī ḳalurlar anda, daḫı yaḫşı güzel köşk‐ler bostānlar içinde ‘Adn cennetinüñ. Daḫı Tañrı Ta‘ālā rāżılıġı andan ulumenzildür. Ol ulu sa‘ādete yitişmekdür.
Allah mö’min kişilərə və qadınlara (ağacları) altından çaylar axan cənnətlər və Ədn cənnətlərində gözəl məskənlər və’d buyurmuşdur. Onlar orada əbədi qalacaqlar. Allahdan olan bir razılıq isə (bunların hamısından) daha böyükdür. Bu, böyük qurtuluşdur (uğurdur)!
Allah promiseth to the believers, men and women, Gardens underneath which rivers flow, wherein they will abide blessed dwellings in Gardens of Eden. And greater (far)! acceptance from Allah. That is the supreme triumph.
Allah hath promised to Believers, men and women, gardens under which rivers flow, to dwell therein, and beautiful mansions in gardens of everlasting bliss. But the greatest bliss is the good pleasure of Allah. that is the supreme felicity.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |