9 Ekim 2024 - 6 Rebiü'l-Ahir 1446 Çarşamba

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tevbe Suresi 70. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Elem ye/tihim nebeu-lleżîne min kablihim kavmi nûhin ve’âdin veśemûde vekavmi ibrâhîme veashâbi medyene velmu/tefikât(i)(c) etet-hum rusuluhum bilbeyyinât(i)(s) femâ kâna(A)llâhu liyazlimehum velâkin kânû enfusehum yazlimûn(e)

Sizden önce gelip geçen Nuh, Âd ve Semud kavimleriyle İbrahim'in kavmine, Medyen ve Mu'tefikeler ehline ait haberler gelmedi mi size? Peygamberleri, apaçık delillerle onlara geldiler de onlara Allah zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmettiler.

Mu'tefikeler, altı üstüne dönmüş şehirler, demektir. Hz. Lut kavmine ait üç şehir işaret edilmektedir.

Onlara (inkârcılara ve münafıklara), kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavminin, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan (diğer) şehirlerin haberi gelmedi mi? (Oysa) Onlara resulleri apaçık deliller getirmişlerdi (de buna rağmen itiraz ve inkâr etmişlerdi). Demek ki Allah, onlara zulmedici değildi, ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

O halde hiç göz önüne almazlar mı, kendilerinden öncekilerinin başlarına gelenleri, Nuh toplumunun başlarına gelenleri, Ad ve Semud toplumlarının başına gelenleri, İbrahim toplumunun, Medyen halkının altüst olmuş o şehirlerin başına gelenleri? Bunların hepsine kendi içlerinden çıkarılan elçiler, hakkı ortaya koyan apaçık delillerle gelmişlerdi. Fakat bu toplumlar onlara karşı çıktılar, dolayısıyla Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmederek, yaratılış gayelerine aykırı hareket etmişlerdi.

Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh kavminin, Âd'in ve Semûd'un, İbrâhim kavminin, Medyen halkının, altı üstüne gelen şehirlerin cezalandırılma haberleri ulaşmadı mı? Onların hepsine Rasulleri ayan beyan deliller, mûcizelerle gelmişlerdi. Demek ki, Allah onlara zulmedecek değildi. Fakat onlar Allah'ı inkâr ederek, rasullerini yalanlayarak, günah işleyerek kendilerine haksızlık etmeyi, birbirlerine zulmetmeyi alışkanlık haline getirdiler.

Onlara kendilerinden önce geçmiş olanların, Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve yerle bir edilmiş şehirlerin haberleri gelmedi mi? Onlara peygamberleri açık deliller getirmişlerdi. Allah onlara haksızlık etmiyordu, ama onlar kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.

Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavminin, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan şehirlerin haberi gelmedi mi? Onlara resulleri apaçık deliller getirmişlerdi. Demek ki Allah, onlara zulmediyor değildi, ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

Onlara, şu kendilerinden öncekilerin haberi gelmedi mi? Nûh kavminin Âd'ın, Semûd'un İbrahim kavminin, Medyen sahiblerinin ve Mu'tefikelerin (Lût kavminin)... Onlara, Peygamberleri mu'cizeler getirmişti (de inkârları yüzünden helâk olmuşlardı). Böylece Allah onlara zulmetmiş değildi. Fakat onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

Onlardan önce gelen Nuh, Ad, Semud kavimleri, İbrahim kavmi, Medyen ehli ve ters-yüz edilenlerin haberi onlara gelmedi mi? Peygamberlerimiz delil ve mucizelerle onlara geldi. (Onlar ise o peygamberleri yalanladılar) Allah onlara zulmeden değildir. Fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.

Onlara kendilerinden öncekilerin, Nûh, ‘Âd ve Semûd kavimlerinin, İbrâhim kavminin, Medyen halkının ve alt-üst olan şehirlerin haberi gelmedi mi? Peygamberleri onlara apaçık mûcizeler getirmişti. Demek ki Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.

Onlardan önce geçen Nuh, Ad, Semud, İbrahim, Medyen ulusuyla, yıkılmış olan kentlerin uluslarının haberi, onlara gelmemiş miydi? Onlara peygamberler hüccetlerle gelmişti, zulmetmedi Allah o uluslara, onlarsa zulmetti kendilerine

Onlara kendilerinden önceki toplumların (yani) Nuh, Ad, Semud ve İbrahim kavminin, Medyen halkının ve yurtları altüst edilenlerin bilgileri gelmedi mi? Bu toplumlara, resulleri açık ve anlamlı mesajlar getirmişlerdi. Allah'ın (durup dururken) onlara zulmetmesi düşünülemezdi fakat onlar kendilerine zulmettiler.

Bkz. 3/117, 10/44 ve dipnotu 16/33, 29/40Kur’an’da birçok kez tekrarlanan bu ve bunun gibi geçmiş peygamberlerin kıssaları ders almamız için vahiy yol... Devamı..

Ashâb-ı Medyen’den [1] ve harâb olan şehirler ahâlîsinden kendilerinden evvel gelenlerin ve Nûh, ’Âd, ve Semûd kavimlerinin ve İbrâhîm kavminin hikâyelerini işitmediler mi? Mu’cizeler ile rasûller gönderildi Allâh ânlara zulüm itmedi, ânlar kendi nefislerine zulüm itdiler.

[1] Şu’ayb kavmidir.

Kendilerinden önce olan Nuh, Ad, Semud milletlerinin, İbrahim milletinin, Medyen ve altüst olmuş şehirler halkının haberleri onlara gelmedi mi? Peygamberleri onlara belgeler getirmişlerdi. Allah onlara zulmetmemiş, onlar kendilerine yazık etmişlerdir.

Onlara kendilerinden öncekilerin; Nûh, Âd ve Semûd kavimlerinin; İbrahim’in kavminin; Medyen halkının ve yerle bir olan şehirlerin haberleri ulaşmadı mı? Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getirmişti. (Ama inanmadılar, Allah da onları cezalandırdı.) Demek ki Allah onlara zulmediyor değildi, ama onlar kendilerine zulmediyorlardı.

Bunlara kendilerinden öncekilerin, Nûh, Âd ve Semûd toplumlarının, İbrâhim’in kavminin, Medyen halkının ve yıkılıp giden beldeler ahalisinin haberleri gelmemiş miydi? Onlara peygamberleri apaçık delillerle geldiler. Demek ki Allah onlara zulmetmiş değildi, asıl onlar kendilerine zulmetmişlerdi.

Onlara kendilerinden evvelkilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altüst olan şehirlerin haberi ulaşmadı mı? Peygamberi onlara apaçık mucizeler getirmişti. Demek ki, Allah onlara zulmedecek değildi, fakat onlar kendi kendilerine zulmetmekte idiler.  

 Âyette zikredilen kavimlere peygamberler mucizelerle geldiler. Fakat, bu kavimler peygamberlerini yalanladılar. Allah Teâlâ da her birini bir felâket... Devamı..

Nuh'un halkı, Ad, Semud, İbrahim'in halkı, Medyen sakinleri ve altüst olmuş ülkelerin (Sadom ve Gomore) halkları gibi kendilerinden öncekilerin haberleri onlara ulaşmadı mı? Elçileri kendilerine apaçık belgelerle gitmişlerdi. ALLAH onlara zulmediyor değildi, aksine onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh Kavmi'nin, Âd'in, Semûd'un, İbrahim Kavmi'nin, Medyen Ashabı'nın ve o mü'tefikelerin haberi gelmedi mi? Onların hepsine peygamberleri delillerle gelmişlerdi. Demek ki Allah, onlara zulmetmiş değildi, lâkin onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Bunlara o kendilerinden evvelkilerin: kavmı Nuhun, Âdın, Semudün, kavmı İbrahimin, Eshabı medyenin, Mü'tefikelerin haberi gelmedi mi? Hep bunlara Peygamberleri beyyinelerle gelmişlerdi, demek ki Allah onlara zulmetmiş değil idi ve lâkin kendileri kendilerine zulmediyorlardı

(Resûlüm!) Onlara, kendilerinden önce geçmiş olanların; Nûh, Âd ve Semûd kavimlerinin, İbrâhîm kavminin, Medyen halkının ve yerle bir edilmiş şehirlerin haberleri gelmedi mi? Peygamberleri onlara apaçık mu‘cizeler ile gelmişti (fakat onlar hakkı inkâr ettiler, Allah da onları helâk etti). Allah onlara zulmetmedi. Lâkin onlar (hakkı inkâr etmekle) kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nûh, Âd ve Semûd halklarının, İbrahim halkının ve Medyen sahiplerinin ve mûtefikelerin¹ haberi gelmedi mi? Resûlleri onlara açık kanıtlar getirmişti. Allah, onlara haksızlık etmiş değildi. Fakat onlar kendi kendilerine haksızlık yapıyorlardı.

1- Lut kavminin helak olduğu yerler.

Onlara kendilerinden evvelkilerin, Nuh, Âd, Semûd kavm (lerinin, Ibrâhîm kavminin, Medyen saahiblerinin, Mü'tefikelerin haberi de gelmedi mi? Peygamberleri onlara apaçık mu'cizeler getirmişdi. (İnanmadıkları için tamamen helak oldular). Demek ki Allah onlara zulmediyor değildi, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Onlara kendilerinden öncekilerin; Nûh, Âd ve Semûd kavminin, İbrâhîm kavminin, Medyen halkının ve (Lut kavmi gibi) alt üst olan (şehir)lerin haber(ler)i gelmedi mi?Peygamberleri onlara mu'cizeler getirmişti. Böylece Allah onlara zulmediyor değildi; fakat(onlar bu inkârlarıyla) kendilerine zulmediyorlardı.(1)

(1)“Kavm-i Nûh ve Semûd ve Âd ve Fir‘avun ve Nemrûd gibi bütün muârızlar (karşı çıkanlar)gadab-ı İlâhîyi (Allah’ın gazabını) ve azâbını ihsâs edecek (... Devamı..

Onlara, (inkârcılara ve münafıklara) kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve alt üst olan şehirlerin haberi gelmedi mi? Resulleri onlara açık delillerle gelmişlerdi (onlar ise, inkâra, zulme ve azgınlığa devam ettikleri için yıkama uğradılar). Demek ki, Allah onlara zulmedecek değildi, lakin onlar (azgınlaşıp kötü işler yaptıkları sebebiyle) kendi nefislerine zulmediyorlardı. *

(*) Kur’an’da birçok kez tekrarlanan bu ve bunun gibi geçmiş peygamberlerin kıssaları ders almamız için vahiy yoluyla bize anlatılıyorsa, bizim yaşadı... Devamı..

Onlardan önce yaşamış olan Nuh kavminin, Ad, Semud, İbrahim’in kavminin, Medyen halkının ve daha nice yerle bir olmuş toplumların haberleri onlara gelmedi mi? Allah’ın elçileri onlara açık deliller getirmişti. Allah onlara zulmetmemiş, ancak onlar kendi kendilerine zulmetmişlerdi.

Onlardan önce gelip geçen Nuh, Ad, Semud uluslarının, İbrahim ulusunun, Medyen’lilerin, Lut ulusunun,yıkılan kentlerinin yankısı onlara erişmedi mi? Peygamberler onlara apaçık belgelerle gelmişlerdi. Böyle olunca Allah onlara kıymış olmadı, onlar kendi kendilerine kıymış oldular.

Onlardan evvel gelen Nuh, Âd, Semud kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medinelilerin altı üstüne geçen kasabalar ahalisinin kıssaları onlara naklolunmadı mı? Onlara peygamberleri açık mucizeler getirmişti. Onlar tekzip etmekle helâk oldular. Allah onlara zulüm etmedi. Fakat onlar kendilerine zulüm ettiler.

Onlara kendilerinden öncekilerin; Nûh, Ad ve Semûd kavminin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altüst olmuş şehirlerin/beldelerin haberi gelmedi mi? Elçileri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Öyleyse Allah onlara zulmediyor değildi. Onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Kendilerinden önce olan Nuh, Ad, Semud kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen ve altüst olmuş şehirler halkının haberleri onlara gelmedi mi? (Oysa) Peygamberleri onlara belgeler ile gelmişti. Allah, onlara zulmediyor değildi; lakin onlar kendilerine zulmediyorlardı.

Onlara, kendilerinden önceki toplumlarla ilgili ibret verici bilgiler ulaşmadı mı? Örneğin, tufana yakalanıp sulara gömülen Nûh kavminin, biri korkunç bir kasırga, diğeri sarsıntıyla yok edilen Âd ve Semûd kavimlerinin, ya da İbrahim’i ateşe atmak isteyen Nemrut ve halkının, yâhut müthiş bir zelzeleyle haritadan silinenMedyen ahâlîsinin ve tepe taklak edilmiş Lut kavminin yaşadığı Sodom ve Gomore adlı şehirlerin başlarına gelenleri duymadılar mı? Bunların hepsi de, hakîkati pekâlâ biliyorlardı. Çünkü Peygamberleri onlara apaçık mûcizeler getirmiş ve hiçbir şüpheye yer vermeyecek biçimde dâvâlarını ispat etmişlerdi. Fakat onlar, bütün bunlara rağmen inkârda diretmişlerdi. Demek ki, Allah onlara asla zulmetmiş değildi, ne var ki onlar, bizzat kendilerine zulmediyorlardı.
İşte bu zâlimlere karşı, inananların birlik ve beraberlik içerisinde mücâdele etmeleri gerekir:

Altı Üstüne Gelmiş Şehirler, Medyen arkadaşları, İbrahim’in kavmi, Semûd, Âd, Nûh’un kavmi gibi onlardan önce gelip geçmiş kimselerin uyarıcı haberi onlara gelmedi mi? Rasûlleri onlara Beyyineler / Açık Belgeler getirdi. Allah onlara zulmedecek değildi; ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı.

Acaba bunlar daha öncekilerin öykülerini hiç duymadılar mı? Nuh, Ad ve Semûd halkının, İbrahim halkının, Medyen gibi daha nice yerebatan şehir öykülerini ? Hepsine de Tanrı elçileri belgeleriyle gelmişti. Allah, onlara hiç haksızlık etmemiş, bilakis onlar kendilerine saygısızlık etmişlerdi

Onlara kendilerinden önceki Nuh, Âd ve Semud kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve yerle bir olan şehirlerin haberleri ulaşmadı mı? Resulleri onlara apaçık bilgiler, belgeler, kanıtlar getirmişti. Buna rağmen inanmadılar. Bütün bilgileri, belgeleri, kanıtları ret ettiler. Allah’ın yasalarına uymayarak kendi uydurdukları yasalara göre yaşadılar. Allah da onları cezalandırdı. Demek ki Allah onlara zulmediyor değildi. Ama onlar kendilerine zulmediyorlardı. Yaptıklarıyla cezayı kendileri hak ediyordu.

Onlara kendilerinden öncekilerin, Nuh kavminin, Âd’in, Semûd’un, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altüst olan şehirlerin haberi ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık deliller getirmişti. [*] Allah onlara haksızlık edecek değildi fakat onlar kendi kendilerine haksızlık etmekteydiler. [*]

Bu ayette eski kavimlerin içerisinden sadece bir kısmının adı verilmekte, örneklendirme yapılarak aslında bütün azgın ve sapkın kavimler bu kapsamda k... Devamı..

O münâfıklara kendilerinden önceki; Nûh, Âd ve Semûd toplumunun, İbrahim halkının, Medyen halkının ve o altı üstüne gelen şehirlerin (halklarının başlarına gelen azap) haberi ulaşmadı mı?¹ Onlara da Peygamberleri apaçık deliller getirmişti. Allah, onlara asla zulmetmedi. Bilakis onlar (helâki gerektirecek suçu işleyerek) kendi kendilerine, zulmettiler.²

1 Mü’tefike: Bütün müfessirlerce, Lût toplumunun helâk edilen şehirleri, (Sodom ve Gomore) diye tefsir edilmiştir. Ancak bu âyetten; altı üstüne geler... Devamı..

O halde, hiç gözönüne almazlar mı, kendilerinden öncekilerin başına gelenleri? Nûh toplumunun [başına gelenleri], ‘Âd ve Semûd toplumlarının, İbrahim toplumunun, Medyen halkının ve yıkılıp giden bütün o şehirlerin [başına gelenleri]? ⁹⁸ Bunların hepsine, kendi [içlerinden çıkarılan] elçiler, hakkı ortaya koyan apaçık delillerle gelmişlerdi, [fakat bu toplumlar onlara karşı çıktılar:] dolayısıyla, Allah değildi [azabıyla] onlara zulmeden; onların bizzat kendileriydi kendilerine zulmeden.

98 Yani, Hz. Lût kavminin iki şehri Sodom ve Gomore’nin başına gelenleri (bkz. 7:80-84 ve 11:69-83). Hz. Nûh toplumunun, ‘Âd ve Semûd’un ve Medyen (Es... Devamı..

Yoksa onlara, kendilerinden önce gelip geçenlerin, Nuh kavminin, Ad ve Semûd kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altüst olmuş şehirlerin halklarının haberleri gelmedi mi? Elçileri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Oysa Allah, onlara haksızlık etmemişti fakat onlar kendi kendilerine zulmedip yazık etmişlerdi. 3/34, 6/34, 10/13, 12/102, 20/99

Yoksa kendilerinden önce geçip gidenlerin, Nûh kavminin, ‘Âd ve Semud’un, İbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve bütün o altı üstüne gelmiş kentlerin (felaket) haberleri onlara ulaşmadı mı? Öncekilere (de) elçileri hakikatin apaçık delilleriyle gelmişlerdi (fakat inkâr ettiler). Sonuçta, Allah onlara zulmetmiş değildi; fakat onlar asıl kendi kendilerine zulmediyorlardı.

(Ey Muhammed) Onlara, -kendinden önceki ümmetlerin- Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve kasabaları alt üst olanların (Lut kavminin) haberleri ulaşmadı mı? (Elbette ulaşmıştır, çünkü bu kavimlerin nasıl helake uğradıkları dillere destandır) Ki, onlara, Peygamberleri açık mucizelerle gelmişti, (buna rağmen onlar Rablerinin ayetlerini) inkar ettiler! (Peygamberlerinin-şirk ve küfürde direndikleri takdirde başlarına azap ineceğine dair- uyarılarını alay ile karşıladılar ve sonunda azabı hak ettiler, helak olup gittiler) Allah onlara elbette zulmetmedi, onlar kendilerine yazık ettiler! (Ey müşrikler bu uyarılardan da ibret alıp imana gelmeyecek misiniz?)

Onlara kendilerinden öncekilerin haberi verilmedi mi? Nûh, Âd ve Semûd kavimlerinin; İbrahim’in kavminin; Medyen halkının ve yerle bir olan şehirlerin... Peygamberleri onlara apaçık mucizeler getirmişti. Allah onlara zulmediyor değildi, lakin onlar kendilerine (işledikleriyle) zulmediyorlardı.

Onlara, o kendilerinden mukaddem olanların, Nûh, Âd, Semûd kavminin ve İbrahim kavminin ve Medyen ile Mü'tefikat ashâbının haberi gelmedi mi? onlara peygamberleri açık mûcizeler ile gelmişti. Artık Allah Teâlâ onlara zulmeder olmadı, velâkin onları kendi nefislerine zulmeder oldular.

Kendilerinden önce gelip geçmiş milletlerin başlarına gelen olaylara dair haber onlara ulaşmadı mı? Nuh kavminden, Âd, Semud ve İbrâhim kavminden, Medyen halkından ve şehirleri yerle bir edilen toplumdan haberdar olmadılar mı? Onlara peygamberleri açık deliller getirdi ama inanmadılar, bundan dolayı Allah'ın gazabına uğradılar. Ama onlara Allah zulmetmedi, lâkin onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Şehirleri yerle bir edilen toplum Lut halkıdır.

Onlara kendilerinden öncekilerin, Nuh, Ad, Semud kavminin, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve başları üstüne ters dönen şehirlerin haberi gelmedi mi? Elçileri, onlara açık deliller getirmişti (Ama inanmadılar, bundan dolayı Allah'ın gazabına uğradılar). Allah onlara zulmediyor değildi, onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

Münâfıklara kendilerinden evvel geçen Nûh ve 'Âd ve Semûd ve İbrâhîm kavimlerinin ve Medyen (Şu'ayb kavmi) ve Mü'tefikât (Kavm-i Lût)ın haberleri gelmedi mi? Onlara mu'cizât ile rasûller geldiler. (Onları tekzîb iylediler) Allâh Te'âlâ onlara zulüm ider değildi ve lâkin kendi nefislerine kendileri zulüm itdiler.

Öncekilerin haberleri; Nuh’un, Ad’ın, Semud’un halkının, İbrahim halkının, Meyden’lilerin ve altı üstüne getirilmiş yerlerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara o açık belgelerle(mucizelerle) gelmişlerdi. Allah onlara yanlış yapmış değildir ama onlar yanlışı kendilerine yapmışlardı.

Onlara, kendilerinden önce geçen Nuh, Ad, Semûd kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen ve alt üst olmuş şehirlerin halklarının haberleri gelmedi mi? Resulleri onlara belgeler getirmişlerdi. Allah, onlara zulmetmemiş fakat onlar, kendi kendilerine zulmetmişlerdi.

Onlara kendilerinden önce geçenlerin, Nuh kavminin, Âd'ın, Semud'un, İbrahim kavminin, Medyen halkının, yerle bir olan şehirlerin(20) haberi ulaşmadı mı? O kavimlere peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi. Allah onlara bir haksızlık etmedi; onlar kendilerine yazık etmekteydiler.

(20) Lût kavminin.

Gelmedi mi onlara kendilerinden öncekilerin haberi: Nûh kavminin, Âd'ın, Semûd'un, İbrahim kavminin, Medyen halkının ve altı üstüne gelmiş kentlerin. Resulleri onlara açık-seçik ayetler getirmişti. Allah onlara zulmediyor değildi; aksine, öz benliklerine onlar zulmediyorlardı.

gelmedi mi anlara ħaberi anlaruñ kim anlardan ilerü-di nūḥ ķavmı daħı āduñ daħı ŝemūd daħı ibrāhįm ķavmı daħı medyen isleri şu'ayb ķavmı daħı dönmiş yir isleri ya'nį lūŧ ķavmı geldi anlara resūlları ḥüccetler-ile. pes olmadı Tañrı kim žulm eyleye anlara velįkin oldılar gendüzilerine žulm eylerler.

Gelmedi mi özlerine ḫaberi ol ümmetlerüñ ki kendülerinden önce geçdilerNūḥ ḳavmi gibi, daḫı Ād ḳavmi gibi ve ẞemūd, daḫı İbrāhīm ḳavmi gibi,daḫı Şu‘ayb ḳavmi gibi, daḫı Lūṭ ḳavmi gibi. Geldi anlara peyġamberleri dürlümu‘cizātlar‐ıla. Pes anlara Tañrı Ta‘ālā ẓulm eylemedi, līkin öz nefslerineẓulm eylediler.

Məgər onlara özlərindən əvvəlki Nuh, Ad, Səmud tayfasının, İbrahim qövmünün, Mədyən əhalisinin və Mö’təfikilərin (şəhərləri alt-üst olmuş Lut tayfasının) xəbəri gəlib çatmadımı? Peyğəmbərləri onlara aşkar mö’cüzələrlə gəlmişdilər. Allah onlara zülm edən deyildi, lakin onlar özlərinə zülm etdilər.

Hath not the fame of those before them reached them the folk of Noah, Aad, Thamud, the folk of Abraham, the dwellers of Midian and the disasters (which befell them)? Their messengers (from Allah) came unto them with proofs (of Allah's sovereignty). So Allah surely wronged them not, but they did wrong themselves.

Hath not the story reached them of those before them?- the People of Noah, and ´Ad,(1328) and Thamud; the People of Abraham, the men(1329) of Midian, and the cities overthrown.(1330) To them came their messengers with clear signs. It is not Allah Who wrongs them, but they wrong their own souls.

1328 The story of Noah is told in 7:59-64; of 'Ad in 7:65-72; and of Thamud in 7:73-79; of Abraham in numerous places, but see specially 6:74-82; of M... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.