19 Nisan 2024 - 10 Şevval 1445 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tevbe Suresi 7. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satır Altı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Keyfe yekûnu lilmuşrikîne ‘ahdun ‘inda(A)llâhi ve’inde rasûlihi illâ-lleżîne ‘âhedtum ‘inde-lmescidi-lharâm(i)(s) femâ-stekâmû lekum festekîmû lehum(c) inna(A)llâhe yuhibbu-lmuttekîn(e)

Müşriklerin, Allah ve Peygamberi katında nasıl bir ahitleri olabilir ki? Ancak Mescidi Haram yanında ahitleştikleriniz müstesna. Onlar, size karşı doğru hareket ederlerse siz de onlara karşı doğru hareket edin. Şüphe yok ki Allah, çekinenleri sever.

(Fetihten sonra) Mescid-i Haram yanında (Beytullah ve civarında) kendileriyle anlaştıklarınız dışında, (o zalim) müşriklerin Allah katında ve Resulünün yanında (artık) nasıl bir ahdleri (emniyet garantileri) olabilir? (Cahiliye dönemindeki sözleşme ve gelenekler feshedilmiştir.) Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz Allah, müttaki olanları sevmektedir.

Ey inananlar! Mescidi Haram'ın yanında, kendileriyle antlaşma yaptıklarınız hariç, diğer Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıranların, Allah ve O'nun elçisiyle antlaşma sağlamaları nasıl mümkün olabilir ki? Sizin antlaşma yaptıklarınıza gelince, onlar size karşı dürüst oldukları sürece, siz de onlara karşı dürüst olun. Çünkü unutmayın ki Allah, yalnızca yolunu Allah ve kitabıyla bulanları sever.

Ahitlerini, antlaşmalarını bozup duran, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında, Allah'a ortak koşan müşriklerin, Allah indinde ve Rasûlünün yanında nasıl saldırmazlık ve himâye antlaşmaları olabilir?
Ancak Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız, size karşı dürüst davranıp, antlaşmalarına riayet ettikçe, siz de onlara dürüst davranarak, antlaşmalara riâyet edin.
Allah kendisine sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minleri sever.

Kendileriyle Mescidi Haram'ın yanında antlaşma yaptıklarınızın dışında müşriklerin Allah katında ve Peygamber'i yanında nasıl antlaşmaları olabilir? Onlar size karşı dürüst davrandıkça siz de onlara karşı dürüst davranın [1]. Allah sakınanları sever.

7."Kendileriyle Mescidi Haram`ın yanında antlaşma yaptıklarınızın dışında..." denirken kastedilenlerin kimler olduğu konusunda farklı rivayetler bulun... Devamı..

Mescid-i Haram yanında kendileriyle anlaştıklarınız dışında, müşriklerin Allah katında ve Resûlünün katında nasıl bir ahdi olabilir? Şu halde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz Allah, muttaki olanları sever.

O müşriklerin Allah katında ve Rasûlüllah yanında nasıl bir sözleşmesi olabilir? (Onlar sözleşmeyi bozarlar.) Ancak Mescîd-i Harâmda muahede yaptığınız kimseler (Damîre ve Kinâne kabileleri) vardır ki, onlar müstesnâdır. Bunlar size karşı doğru durdukça (ahidlerini bozmadıkça) siz de onlara doğru harekette bulunun. Allah, şüphesiz ki hiyânetten sakınanları sever.

Mescid-ül Haram’da kendileriyle antlaşma yaptıklarınız hariç, diğer müşrikler için Allah ve Resulü katında nasıl bir antlaşma olabilir? O antlaşma yaptığınız müşrikler, sizin için doğru davrandıkça, siz de onlar için doğru davranın. Şüphesiz Allah, hak ve hukuka riayet edenleri sever.

Şirk koşanların Allah katında ve Peygamber'inin yanında nasıl antlaşmaları olabilir? Ancak Mescid-i Harâm'da antlaştıklarınız hariçtir. Onlar size dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davranınız; çünkü Allah, müttakîleri/sakınanları sever.

Sayın mescit yanında ahitleşmiş olduğunuz kimselerden olmayan, eş koşanların, Allah ile peygamberi katında nice ahti bulunur? Size karşı onlar doğru oldukça, onlara karşı, siz de doğru olunuz, Allah sever sakınçları

Mescid-i Haram yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında, o (sözünden dönen) müşriklerin Allah katında ve Resul'ünün yanında nasıl (geçerli) bir sözleşmeleri olabilir? Şu hâlde o (anlaşmalı olanlar), size karşı (doğru) bir tutum takındıkça, siz de onlara karşı doğru bir tutum takının. Şüphesiz ki Allah, kendisine karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanları sever.

Mescidü’l Harâm’da ’akd iylediğiniz mu’âhede müstesnâ olmak üzere Allâh ve rasûli ile müşrikler beyninde nasıl mu’âhede ’akd olunabilür? Ânlar sizinle müstakîmâne hareket itdikce siz de ânlar ile müstakîmâne hareket idiniz Allâh kendinden korkanları sever.

Mescidi Haram'ın yanında andlaştıklarınızın dışında, puta tapanların Allah katında ve Peygamberi önünde nasıl bir andlaşmaları olabilir. Size doğru davrandıkça siz de onlara doğru davranın. Allah, sözleşmelerini bozmaktan sakınanları sever.

Allah’a ortak koşanların Allah katında ve Resûlü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece, siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları sever.

Müşriklerin Allah’ın yanında, peygamberinin yanında geçerli ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Harâm yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız müstesnadır. Onlar size verdikleri söze sadık kaldıkları sürece siz de onlara verdiğiniz sözde durun. Şüphesiz Allah günahtan sakınanları sever.

Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında müşriklerin Allah ve Resûlü yanında nasıl (muteber) bir ahdi olabilir? Onlar size karşı dürüst davrandıkları müddetçe siz de onlara dürüst davranın. Çünkü Allah (ahdi bozmaktan) sakınanları sever.  

 Tefsircilere göre âyette istisna edilenler, Hudeybiye antlaşmasına dolaylı olarak iştirak etmiş olan Huzeyme ve Müdlic oğullarıdır. Kureyş ve onlara ... Devamı..

Putperestlerin ALLAH ve elçisi yanında nasıl bir anlaşması olabilir ki? Kutsal Mescid'de sizinle anlaşma yapmış olanlar hariç. Onlar sizin haklarınızı gözettikleri sürece siz de onların haklarını gözetin. ALLAH erdemlileri sever.

O müşriklerin Allah katında ve Resulü katında herhangi bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescidi Haram yanında antlaşma yaptıklarınız var ki, bunlar size karşı doğru durdukça siz de onlara doğru olun. Allah (hainlikten) sakınanları elbette sever.

O müşriklerin Allah yanında, Resulü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak mescidi haram yanında muahede yaptıklarınız var ki bunlar size doğru durdukça siz de onlara doğru bulunun, Allah, hıyanetten sakınanları elbette sever

O (sözünden dönen) müşriklerin, Allah nezdinde ve Resûlü yanında nasıl bir (geçerli) antlaşmaları olabilir ki? Ancak, Mescid-i Harâm yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız müstesnadır. Onlar size (karşı ahitlerinde) dürüst davrandıkça, siz de onlara dürüst davranın. Şüphesiz Allah, muttakîleri (emirlerine uyan ve ahdini bozmaktan sakınanları) sever.

Yaptıkları antlaşmayı bozan müşriklerin, Allah ve Resul'ünün yanında nasıl itibarları olabilir ki? Kendileriyle Mescid-i Haram yanında sözleşme yaptıklarınızın durumu başkadır. Onlar, size karşı sözlerinde durdukları sürece siz de sözünüzde durun. Allah, takvâlı olanları sever.

O müşriklerin Allah yanında, resulü yanında nasıl bir ahdi olabilir? Mescid-i haraamın yanında muaahede etdikleriniz müstesnadır. O halde bunlar size karşı (ahidlerine sadâkat hususunda) doğrulukla haraket ederlerse siz de kendilerine öylece doğrulukla muamele edin. Şübhesiz ki Allah (ahde vefâsızlıkdan) sakınanları sever.

Müşrikler için, Allah katında ve Resûlü yanında (sözlerinde durmadıkları hâlde)nasıl bir andlaşma olabilir? Ancak (Hudeybiye günü) Mescid-i Harâm'ın yanında kendileriyle andlaşma yaptıklarınız müstesnâ. Artık (onlar) size dürüst davranırlarsa, o hâlde (siz de) onlara böyle doğrulukla muâmele edin! Şübhesiz ki Allah, takvâ sâhiblerini sever.

Allah’a ortak koşanların, Mescid-i Haram yanında sizinle yaptıkları sözleşmeden başka, Allah ve elçisinin yanında nasıl bir sözleşmeleri olabilir ki? Onlar size doğru ve düzgün davranırlarsa, sizde onlara doğru ve dürüst davranın. Şüphesiz Allah sakınıp korunanları sever.

Tanımıyanlar Allah yanında, onun elçisi yanında nasıl antlaşabilir? Yalnız Mescid-i Haram yanında yaptığınız antlaşma başka. Onlar size karşı doğru davrandıkça, siz de onlara karşı doğru davranın. Çünkü Allah sakınanları sever.

Müşriklerin Allah yanında, peygamberi yanında nasıl ahitleri olabilir? Mescid-i Haram yanında muahede ettikleriniz başka. Bunlar size doğruluk gösterdikçe siz de onlara doğruluk gösterin. Çünkü Allah ahit şikenlikten sakınanları sever.

Müşriklerin/ortak koşanların, Allah’ın katında ve elçisinin yanında nasıl bir antlaşması olabilir? Ancak Mescid-i Harâm’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız hariçtir. Onlar size karşı dürüst davrandığı sürece siz de onlara dürüst davranınız! Muhakkak ki Allah sorumluluk bilincinde olanları sever.

Mescid-i Haram'ın yanında antlaştıklarınızın dışında, şirk koşanların Allah katında ve resulü nezdinde nasıl bir antlaşmaları olabilir ki? Size doğru davrandıkça siz de onlara doğru davranın. Allah, takva sahiplerini sever.

Verdikleri sözü her fırsatta çiğneyen, imzaladıkları antlaşmaları hiçe sayan bumüşriklerin, Allah katında ve Elçisi nazarında nasıl bir ahdi olabilir ki?Onların imzaladığı antlaşmaların, verdikleri sözlerin artık hiçbir hükmü ve değeri yoktur. Ancak, Mescid-i Haram’ın yanında, yani Kâbe yakınlarında, Hudeybiye mevkiinde antlaşma yaptığınız ve antlaşmaya sadık kalmış olan Kinâne Oğulları, Huzâa Oğulları ve Damra Oğulları gibi müşrik kabileler hariç; onlar size karşı ahitlerinde doğru davrandıkları sürece, siz de onlara karşı doğru davranın! Çünkü Allah, düşmanlarına karşı bile âdil davranan, hak hukuk çiğnemekten sakınan kimseleri sever.

Mescid ül-Harâm’ın yanında andlaşma yaptıklarınız / söz aldıklarınız dışında Müşrikler için, Allah’ın katında ve O’nun rasûlünün katında bir andlaşma nasıl olur?
Onlar sizin için doğru oldukça, onlar için doğru olun!
Allah, Müttakîler’i / Sakınıp Korunanlar’ı sever.

Allah ve resulünün, Kabe avlusunda yapılan sözleşme dışında,müşriklere verilmiş herhangi bir sözü yoktur. Resulüm! Kabe’de sözleştikleriniz size dürüst olurlarsa siz de onlara dürüst olun. Çünkü Allah, sağlamcıları sever.

Allah’a ortak koşanların Allah katında, Allah’ın Resulü yanında bir ahdi nasıl olabilir? Ancak Mescid-i Haram’ın yanında kendileriyle sözleşme yaptıklarınız başkadır. Bunlar size karşı dürüst davrandığı sürece siz de onlara dürüst davranın! Çünkü Allah kendine karşı gelmekten sakınanları sever.

Mescid-i Haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınızın dışında, müşriklerin Allah ve Elçisi yanında nasıl bir sözü olabilir ki! [*]Onlar size karşı dürüst davrandıkları sürece siz de onlara dürüst davranın! Şüphesiz ki Allah [muttakî]leri (duyarlı olanları) sever.

Yüce Allah müslümanlarla müşriklerin sözleşme yapmaları ve antlaşma imzalamalarıyla ilgili olarak bir detay vermekte, Mescid-i Haram’da antlaşma yapıl... Devamı..

O müşriklerin Allah’la ve Onun elçisiyle herhangi bir antlaşması, nasıl mümkün olabilir ki?¹ Ancak, Mescid-i Haram yakınında antlaşma yaptıklarınız,² bunun dışındadır. Bunlar, size karşı dürüst oldukça, siz de onlara karşı dürüst olun. Muhakkak ki Allah kendisinden hakkıyla sakınanları sever.

1 Buradaki soru, inkari olduğu için bu ifâde aslında: “O müşriklerin Allah’la ve Onun elçisiyle herhangi bir antlaşması, kesinlikle yoktur.” demektir.... Devamı..

SİZİN [ey inananlar] Mescid-i Harâm’ın yakınında kendileriyle bir andlaşma yapmış olduğunuz kimselerin dışında, Allah’tan başkalarına tanrılık yakıştıranların Allah ve O’nun Elçisi’yle bir andlaşma sağlamaları ¹² nasıl mümkün olabilir ki? ¹³ [Sizin andlaşma yaptıklarınıza gelince,] onlar size karşı dürüst kaldıkları sürece siz de onlara karşı dürüst olun: çünkü, (unutmayın), Allah, yalnızca, kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıyanları sever.

12 Lafzen, “Allah ve O’nun Elçisi’nin huzurunda [ya da Allah ve O’nun Elçisi’nin tanık olduğu] bir andlaşma sağlaması...” yani, Allah’a ve O’nun Elçis... Devamı..

(Sözlerinde durmayan) Müşriklerin nasıl Allah katında ve elçisinin yanında antlaşmalarının bir değeri olabilir. Yalnız Mescidi Haram’ın yanında antlaşma yaptıklarınız hariç. İşte onlar ahitlerinde/sözlerinde durduğu müddetçe siz de verdiğiniz ahdinizde/sözünüzde durun. Zira Allah sorumlu davrananları sever. 9/1-10-12-13, 13/20, 33/22- 23, 42/15, 47/21, 3/159, 5/13

Şirk koşan kimselerin Allah’la ve O’nun Elçisi’yle[¹⁴¹¹] anlaşma yapmaları nasıl mümkün olabilir ki! Ne var ki sizin Mescid-i Haram’ın yanında kendileriyle anlaşma yaptığınız kimseler hariç; onlar size verdikleri söze sadık kaldıkları sürece siz de onlara verdiğiniz söze sadık kalın: unutmayın ki Allah sorumlu davrananları sever.[¹⁴¹²]

[1411] “..ve O’nun elçisi”, elçiye zeval olmaz vurgusuna sahiptir. Zımnen: Ona saldıran onu gönderen makama saldırmış olur. [1412] Son cümle, en şi... Devamı..

O müşriklerin -yaptığı andlaşmanın- Allah katında ve Resulü yanında, biç değeri olur mu? (Elbette ki olmaz, onlar her defasında andlaşmayı bozarlar) Ancak Mescid-i Haram'ın yanında (Hudeybiye’de) andlaşma yaptığınız kabileler müstesna! (Evvelce olduğu gibi) Onlar size karşı dürüst davrandıkları süre, siz de onlara karşı dürüst davranın, Şüphe yok ki Allah, (haksız her davranıştan) sakınanları sever.

Müşriklerin Allah katında ve Resûlü yanında nasıl bir ahdi olabilir ki? Ancak Mescidi Haram’ın yanında kendileriyle antlaşma yaptıklarınız hariç. Bunlar size karşı doğru dürüst davrandığı sürece, siz de onlara doğru dürüst davranın. Çünkü Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlan sever.

Allah Teâlâ'nın katında ve peygamberinin katında o müşrikler için nasıl bir ahd olabilir! Mescid-i Haram'ın yanında kendileriyle muâhede yapmış olduklarınız müstesna. İmdi onlar size karşı istikamet gösterdikçe siz de onlar için istikamette bulunun. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ muttakîleri sever.

O müşriklerin Allah yanında, Resulü yanında nasıl olup da bir ahitleri olabilir ki! (olamaz, zira onlar daima hainlik edip verdikleri sözden dönerler). Mescid-i Haram'ın yanında antlaşma yaptıklarınız bundan müstesna olup, onlar size karşı dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davranın. Allah, Kendisine karşı gelmekten, özellikle ahdi bozmaktan sakınanları sever.

Ortak koşanların, Allah'ın yanında ve Elçisinin yanında nasıl andlaşması olabilir? Ancak Mescid-i haram'da andlaştklarınız hariç. Onlar size dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davranın, çünkü Allah, korunanları sever.

Allâh ve Rasûli 'indinde müşrikler içün nasıl 'ahid olur? (Olmaz) Ancak kendileriyle Mescid-i Harâm'da mu'âhede iyledikleriniz 'ahidlerinde kâim oldukca onlara karşı 'ahdinizde kâim olunuz. Allâh nakz-i 'ahidden sakınanları sever.

Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız hariç Allah katından ve elçisi katından o müşrikler lehine verilmiş bir söz nasıl olabilir? Bunlar size karşı doğru davrandıkça siz de onlara karşı doğru davranın. Allah kendisinden çekinerek korunanları sever.

Mescid-i Haram'ın yanında antlaştıklarınızın dışında, müşriklerin nasıl Allah katında ve resulü yanında bir antlaşmaları olabilir. (Bununla beraber) size doğru davrandıkça siz de onlara doğru davranın. Allah sakınanları sever.

O müşriklerin(3) Allah ve Resulü katında nasıl bir ahdi olabilir ki? Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız ise müstesnadır. Onlar size dürüst davrandıkları müddetçe siz de onların hakkına riayet edin. Muhakkak ki Allah kötülükten sakınanları sever.

(3) Antlaşmalarına riayet etmeyenlerin.

Müşriklerin Allah katında, O'nun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın. Allah, sakınanları sever.

nite ola müşriķlere 'ahd ķavl Tañrı ķatında daħı yalavacı ķatında illā anlar kim 'ahd ķavl eyledüñüz mescidi’l harām ķatında. pes niçe kim. ŧoġru olalar size ŧoġru oluñ anlara. bayıķ Tañrı sever saķınıcıları.

Nice olaçaḳdur müşriklerüñ ‘ahdi Tañrı Ta‘ālā ḳatında ve peyġamberḳatında? Līkin ol kişiler ‘ahd eyledi‐siz Ka‘be ḳatında. Mādām ki duralar‘ahd üzerine siz daḫı duruñuz vefā eylemege. Tañrı Ta‘ālā sever müttaḳīleri.

Məscidülhəramın yanında (Hüdeybiyyədə) müqavilə bağladığınız kəslər (Bəni–Zəmirə və Kinanə qəbilələri) istisna olmaqla, müşriklərin Allah və Onun Peyğəmbəri yanında necə əhdi ola bilər?! Onlar sizinlə doğru-düzgün davrandıqca (əhdi pozmadıqca) siz də onlarla doğru-düzgün dolanın. Həqiqətən, Allah müttəqiləri (xəyanətdən, əhdi pozmaqdan çəkinənləri) sevər!

How can there be a treaty with Allah and with His messenger for the idolaters save those with whom ye made a treaty at the Inviolable Place of Worship? So long as they are true to you, be true to them. Lo! Allah loveth those who keep their duty.

How can there be a league, before Allah and His Messenger, with the Pagans, except those(1255) with whom ye made a treaty near the sacred Mosque? As long as these stand true to you, stand ye true to them: for Allah doth love the righteous.

1255 In this section we have the reasons why the treaties with treacherous Pagan foes were denounced. The clause introducing the exception is a parent... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.