İnnemâ-ssadekâtu lilfukarâ-i velmesâkîni vel’âmilîne ‘aleyhâ velmu-ellefeti kulûbuhum vefî-rrikâbi velġârimîne vefî sebîli(A)llâhi vebni-ssebîl(i)(s) ferîdaten mina(A)llâh(i)(k) va(A)llâhu ‘alîmun hakîm(un)
Söz budur ancak; sadakalar, yoksulların, hiçbir şeyi bulunmayanların, o malı toplayıp devşirmeye memur olanların, gönülleri Müslümanlıkla uzlaştırılmak istenen kişilerin, kölelerle tutsakların, borçluların, Allah yolunda savaşanların ve yolda kalmışların hakkıdır, Allah'ın hükmüdür bu ve Allah her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar (zekât ve devlet vergisi harcamaları), -Allah’tan bir farz olarak- sadece: (Zaruri ihtiyaçlarını karşılayamayan) Fakirler, (iş bulamayan ve engelleri sebebiyle çalışma yeteneği bulunmayan) düşkünler, (ortak bütçeden verilmek üzere kamu hizmeti) işinde görevli kimseler, (örtülü ödenek bütçesinden) kalpleri (İslamiyet’e ve devlete) ısındırılmak istenenler, köleler (hapisten ve esaretten kurtulmak isteyenler), borcunu ödeyemeyenler, Allah yolunda (cihad edenler, savunma giderleri) ve yolculukta (muhtaç düşmüşler) içindir. Allah (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Hüküm ve Hikmet sahibidir.
Devlet gelirlerinden olan zekatlar, Allah'tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, zekat toplamakla görevli memurlara, kalpleri İslâm'a ısındırılmak istenen kimselere boyunduruklarından kurtarılacak tüm insanlara, borçlarını ödeyemeyecek durumda olup, borca batmış kimselere, Allah uğruna girişilebilecek her türlü çabayı sarfedenlere ve yolda kalmış kimseler içindir. Allah herşeyi en iyi bilen ve herşeyi yerli yerince yapandır.
İmanda sadakatin ve kemalin ifadesi olan sadakalar, vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâtlar, hazine gelirleri, ancak fakirler, çevresi, çaresi olmayan yoksullar, göçmenler, devlet memurları, müellefe-i kulûp-gönülleri, düşünceleri İslâm'a ısındırılacak olanlar-örtülü ödenekler,kölelikten kurtulma sözleşmesi yapanların borçlarını ödemek-borçtan dolayı mahkum olanları mahkûmiyetten kurtarmak, borçlular, Allah yolunda, İslâm uğrunda cihad edenler, faaliyet gösterenler, eğitim, tebliğ, sağlık ve askerî giderler, yolda kalan muhtaç yolcular, yol güvenliği ve yolcu sağlığı için kullanılır. Bu Allah tarafından farz kılınmıştır. Allah her şeyi bilir, hikmet sahibi ve hükümrandır.
Sadakalar (zekatlar) Allah tarafından bir farz olarak, yoksullara, düşkünlere, onların toplanmasında çalışanlara, gönülleri İslam'a ısındırılacak olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalanlaradır. Allah alimdir, hakimdir.
Sadakalar, -Allah'tan bir farz olarakyalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalbleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar (zekâtlar), Allah tarafından bir farz olarak ancak şunlar içindir: Fakirler, miskinler, zekât toplayıcıları, kalbleri müslümanlığa ısındırılmak istenenler, mükâteb köleler, borçlular, Allah yolundaki gaziler ve yolda kalmışlar. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
Zekât ancak; fakirlerin, miskinlerin, onda çalışan memurların, kalpleri (İslam’a) ısındırılacakların, (azad edilecek) kölelerin, borçluların, cihad edenlerin ve yolda kalanlarındır. Bu, Allah’tan bir tayin ve taksimdir. Şüphesiz Allah, her şeyi bilen ve her şeyi yerli yerinde yapandır.
Sadakalar/zekâtlar Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, zekât memurlarına, gönülleri ısındırılmış olanlara, kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolda kalana/toplumun bitirilemeyen işlerine aittir. Allah hakkıyla bilen, işini yerli yerince yapandır.[176]
Sadakalar ancak Allahın katından kesin olarak, yoksulların, miskinlerin, bu yolda çalışmış bulunanların, gönülleri alınacak olanların, salınacak kölelerin, borcu olanların, hak yolunda bulunanların, yolda kalmış kimselerindir; Allah bilicidir, Allah bilgedir
Zekâtlar yalnızca yoksullara, düşkünlere, zekât toplamakla görevli memurlara, kalpleri (İslam'a) ısındırılmak istenenlere, sözleşmeli (azad edilecek) köle ve esirlere, (borcunu vermeyecek kadar fakir düşen) borçlulara, Allah yolunda çalışanlara ve yolda kalmış kimselere verilir. Bu paylaştırma sırası Allah tarafından belirlenmiştir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar dilencilik itmeyen fukarâ ve miskinler ve zekât tahsîline sa’y iden ’âmiller ve kalblerinde îmânı henüz za’îf olanlar ve kendilerini satun alub âzâd olmak isteyen esirler ve gâzîleri techîz idenler ve sefere ’azîmetle malından dûr kalanlar içündir. Bu Allâh’ın mecbûriyyu’l itâ’a emridir Allâh ’alîm ve hakîmdir.
Zekatlar; Allah'tan bir farz olarak yoksullara, düşkünlere, onu toplayan memurlara, kalbleri Müslümanlığa ısındırılacaklara verilir; kölelerin, borçluların, Allah yolunda olanların ve yolda kalanların uğrunda sarfedilir. Allah bilendir, hakimdir.
Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar (zekât gelirleri) ancak şunlar içindir: Yoksullar, düşkünler, sadakaların toplanmasında görevli olanlar, kalpleri kazanılacak olanlar, âzat edilecek köleler, borçlular, Allah yolunda (çalışanlar) ve yolda kalmışlar. İşte Allah’ın kesin buyruğu budur. Allah bilmekte ve hikmetle yönetmektedir.
Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olana, yolda kalana mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir.
Sadakalar, ALLAH'tan bir yükümlülük olarak, yoksullara, düşkünlere, bu konuda çalışan görevlilere, sempatizanlara, kölelerin özgürlüğü için, borçlulara, ALLAH yoluna ve yolda kalmışlara verilmeli. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefei kulûb (kalbleri İslâm'a ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar ancak şunlar içindir: fukara, mesâkîn, onun üzerine me'mur olanlar, müellefetülkulûb, rakabeler hakkında borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar, Allah tarafından kat'î olarak böyle farz buyuruldu, ve Allah alîmdir, hakîmdir
Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, *müellefe-i kulûb (ehl-i küfürden olup da kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlar), (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihat edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar¹, Allah'tan bir farz olarak; ancak yoksullara, düşkünlere, bununla ilgili görevlilere², kalpleri kazanılacak kimselere³, rikâb olanlara⁴, borçlulara, Allah yoluna ve yol oğluna5 aittir. Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir.
Sadakalar, Allahdan bir farz olarak, ancak fakirlere, miskinlere, (sadakaların) üzerine me'mur olanlara, kalbleri (müslümanlığa) alışdırılmak istenenlere, kölelere, esirlere, (borcundan fazla nisaabı olmayan) borçlulara, Allah yolunda (harcamıya) ve yol oğluna (ya'ni memleketinde zengin bile olsa meşru' bir maksadla seyr-ü sefer ederken muhtâc kalmış olan yolculara) mahsusdur. Allah hakkıyle bilendir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.
Sadakalar (zekâtlar), Allah'dan bir farz olarak ancak, fakirlere, yoksullara, (zekâtı toplamak için me'mur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara, kalbleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (âzâd edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur.(1) Ve Allah, Alîm(menfaatinize olanı hakkıyla bilen)dir, Hakîm (en doğru hükmü veren)dir.
Sadakalar (zekât vb. gelirler; devlet vergisi harcamaları), Allah’tan (zorunlu) bir farz olarak yalnızca fakirler, düşkünler (muhtaçlar, iş bulamayan işsizler, amme hizmeti işinde) görevli kimseler, (örtülü ödenek bütçesinden) gönülleri kazanılacak olanlar, boyunduruklarından (herhangi bir nedenle özgürlüğü elinden alınan, köle konumunda bulunan veya hapis, iflas, haciz, işsizlik ve yoksulluk gibi benzeri durumlarda olup da, bundan) kurtulmak isteyenler, (meşru yöntem ve amaçlarla) borçlanmış (olup elinde olmayan sebeplerle sıkıntıya düştüğü için, paraya ihtiyacı) olanlar, Allah uğruna her türlü çabayı sarfedenler ve yolculukta (muhtaç düşmüş) olanlar içindir. Ve Allah (her şeyi hakkıyla) bilendir, doğru hüküm verendir.*
Ancak sadakalar fakirlerin, çalışamayacak durumda olanların, sadakaları toplamakla görevlendirilen memurların, kalpleri Allah’ın dinine ısındırılanların, kölelerin kölelikten kurtulması için, borçlarını ödeyemeyecek duruma gelenlerin, Allah yolunda savaşmak için ve yolda kalmışların hakkıdır. Allah her şeyi bilen ve hükmünü ona göre verendir.
Gerçekten, sadakalar yalnız yoksullar, düşkünler bunlar için çalışanlar, İslam dinine ısındırmak istenenler, boşlanacak köleler, borçlular, Allah uğrunda savaşanlar, yolda kalanlar içindir. Allah bunları borç yazmıştır. Allah bilicidir, doğruyu bildiricidir.
Sadakalar yalnız züğürtler ve yoksullara, sadakaları toplamaya memur olanlara [³], müellife-i kulübe [⁴], azat kılınacak kölelere, borçlulara, Allah yolunda sarfa [⁵] ve yolculara mahsustur. Bu ahkâm Allah tarafından farz kılınmıştır. Allah hakkıyle âlimdir, hakimdir.
Ancak sadakalar/zekâtlar, Allah’tan bir farz olarak; fakirler, düşkünler [mesâkîn], zekât toplayan memurlar, kalpleri kazanılacak/ısındırılacak olanlar, (özgürlüğüne kavuşacak) köleler, borç içindekiler, Allah yolunda olanlar, yolda kalmış yolcular içindir. Zira Allah Alîm’dir, Hakîm’dir.
Sadakalar (zekâtlar); Allah'tan bir farz olarak yoksullara, düşkünlere, onu toplayan memurlara ve kalpleri Müslümanlığa ısındırılacaklar içindir ve de köleler, borçlular, Allah yolunda olanlar ve yolda kalanlar uğrunda verilir. Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir.
Zekât malları ancak;
Temel ihtiyaçlarını gideremeyen yoksulların, hiç çalışamayacak durumdaki hasta, yatalak, yaşlı, özürlü ve benzeri düşkünlerin,
Zekât toplamak ve dağıtmakla görevli memurların,
İslâm’a yeni giren veya girmesi umulan kişilerin, yani gönülleri İslâm’a ve Müslümanlara ısındırılması gereken kimselerin,
Başkalarının boyunduruğu altında ezilen işçi, hizmetçi, esir ve kölelerin,meşrû yöntem ve amaçlarla borçlanmış olup da, elinde olmayan sebeplerle sıkıntıya düştüğü için, acil paraya ihtiyacı olanların,
Allah yolunda çarpışan mücahitlerin, İslâm’ı anlamak, öğrenmek, öğretmek, duyurmak için yola çıkmış ama ihtiyaç içinde olanların,
Ve evinden yurdundan uzak düşmüş, memleketine dönemeyecek şekilde yolda kalmış kimselerin hakkıdır.
Bu düzenleme, bizzat Allah tarafından konulan ve hepinizin uyması gereken bir yasadır. Allah, her şeyi bilendir; sonsuz ilim ve hikmetiyle en mükemmel kanunları koyan bir hakîmdir.
O hâlde, gücünüz yettiğince bu yasaları uygulamalı, birtakım çıkar hesaplarıyla buna engel olmaya çalışan ikiyüzlüleri iyi tanımalısınız:
Allah’tan bir farz olarak Sadakalar, Fakirler içindir; bir de Düşkünler, onu toplamaya Görevlendirilenler, Kalbleri Isındırılmışlar, Kölelik ve Ağır Borç içindekiler, Allah Yolundakiler ve Yolda Kalanlar içindir. Allah hakîm alîmdir.
Sadaka / zekat: yoksullara, düşkünlere, vergi toplayan görevlilere, kalpleri kazanılacak olanlara, köle ve esirlere, ödeme güçlüğü çekenlere, Hak yolcularına, yol mağdurlarına yapılacak zorunlu bir ödemedir. İlahî bir fermandır. Allah, engin bilgi gücüyle her şeye hakimdir.
Müminlerin zenginlerinden toplanan yardımlar; Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, sadaka toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlar, özgürlüğüne kavuşturulacak köleler, borçlular, Allah yolunda mücadele edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah bilendir, hakîmdir!
[Sadaka]lar Allah’tan bir farz olarak ancak yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, kalpleri (İslam’a) ısındırılmış olanlara, (özgürleşmek isteyen) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara, yolcuya mahsustur. Allah bilendir, doğru hüküm verendir. [*]
Sadakalar (zekâtlar)¹ Allah’tan bir farz olarak² ancak; fakirlere,³ düşkünlere,⁴ (zekât toplama) memurlarına,⁵ kalpleri İslâm’a ısındırılacaklara,⁶ kölelere, borçlulara, Allah yolunda⁷ yapılan hizmetlere ve yolda kalmışlara verilir. Gerçekten Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm (ve hikmet) sahibidir.⁸
Allah için ⁸³ sunulan şeyler, yalnızca yoksul ve düşkünler, bu konuyla ilgilenen görevliler, ⁸⁴ kalpleri kazanılacak olan kimseler içindir; ve insanları boyunduruklarından kurtarmak için; ve borçlarını ödeyemeyecek durumda olanlar için; ve Allah uğruna girişilebilecek her türlü çaba için ve yolda kalmış kimseler için: bu, Allah’tan (uyulması zorunlu) bir yönergedir; çünkü Allah, doğru hüküm ve hikmetle yön gösteren mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir. ⁸⁵
Sadakalar Allah’ın kesin hükmü uyarınca yalnızca fakirlerin, düşkünlerin, bu uğurda çalışanların, kalpleri İslam’a ısındırılacak kimselerin kölelerin, borç yükü altında ezilenlerin, Allah yolunda savaşanların ve yolda kalmış kişilerin hakkıdır. Allah her şeyi bilen ve her hükmünde doğru karar verendir. 2/177, 4/36, 9/79- 103, 30/38, 51/19
Zekâtlar[¹⁴⁶⁹] yalnızca yoksullara ve düşkünlere, bu işi yapan görevlilere ve kalpleri kazanılacak kimselere; özgürlükleri elinden alınanlar ve borç yükü altında ezilenler için, Allah yolunda gösterilen her türlü faaliyet ve yolda kalmışlar için[¹⁴⁷⁰] verilir: bu Allah’ın koyduğu bir kuraldır. Ve Allah her şeyi bilir, her hükmünde tam isabet sahibidir.
Sadakalar, - Allah tarafından bir farz olarak -ancak fakirlere, yoksullara, (sadakaların toplanmasında) çalışan görevlilere, kalpleri İslam'a ısındırılmak istenen gayr-ı müslimlere, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda harcamaya (cihad ve Hac masraflarına ilim ve hayır müesseselerine) ve (sefer ederken muhtaç kalmış) yolculara (misafir hacılara) mahsustur. Allah, herşeyi hakkıyle bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar, (zekâtlar) Allah’tan bir farz olarak ancak fakirlere, miskinlere (düşkünlere), zekât toplayan memurlara, kalbleri (İslâm’a) ısındırılacak olanlara, Boyunduruk altında bulunanlara, borçlulara, Allâh yoluna ve yolcuya mahsustur. Allâh bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar, ancak fakirlere, miskinlere, onun üzerine memur olanlara, kalpleri telif edilmiş bulunanlara, azad edilecek kölelere, borçlulara, Allah yolunda cihada atılanlara ve yolculara Allah tarafından bir fariza olarak (mahsustur) ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.
Zekâtlar sadece fakirlere, düşkünlere, zekât toplayan görevlilere, kalpleri İslâm'a ısındırılacak olanlara, esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyenlere, borçlulara, Allah yoluna ve bir de muhtaç kalmış yolcu ve gariplere mahsustur. Allah tarafından kesin olarak böyle farz buyuruldu. Allah alîmdir, hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir). [2, 177. 215]
Sadakalar, (zekatlar) Allah'tan bir farz olarak ancak fakirlere, düşkünlere, onlar üzerinde çalışan (zekat toplayan) memurlara, kalbleri (İslam'a) ısındırılacak olanlara, kölelik altında bulunanlara, borçlulara, Allah yoluna ve yolcuya mahsustur (toplanan zekat, ancak bu sayılanlara verilir). Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakalar (zekât) hiç bir tarafdan geliri olmayan fakîrlere, kazancı ma'îşetini idâre itmeyen mesâkine, onı tahsîl iden me'mûrlara, kalbleri İslâm'a ısındırılacak yeni mühtedilere, esîrlikden kurtılacak köle ve câriyelere, borcını viremeyen medyûnlara, cihâd ve gazâya ve vatanlarından cüdâ garîbleredir. Allâh böyle farz itmişdir. Cenâb-ı Hak her şeyi bilir ve muktezâ-yı hikmeti icrâ ider.
Zekatlar (Sadakalar) sadece fakirler, çaresizler, bu işte çalışanlar[1] ve kalpleri ısındırılanlar[2] içindir. Bir de esirler, borçlular, Allah yolunda çalışanlar ve yolda kalanlar uğrunda harcanır. Bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır. Allah bilir, doğru kararlar verir.
Sadakalar, Allah'tan bir farz olarak fakirler, düşkünler, onu toplayan memurlar, kalpleri (İslam'a) ısındırılanlar, köle ve esirler, borçlular, Allah yolunda ve yolda kalanlar içindir. Allah alimdir, hakimdir.
Sadakalar(16) ancak yoksullar, düşkünler, sadaka toplamakla görevli olanlar, kalpleri İslâma ısındırılacak olanlar, esaret altındakiler,(17) borçlular, Allah yolunda harcamalar ve yolcular(18) içindir. Bu Allah tarafından size böylece farz kılınmıştır. Allah herşeyi bilir, her hükmünü hikmetle verir.
Sadakalar/zekât malları Allah'tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
bayıķ śadaķalar ya'nį zekāt malları yoħsullaruñdur daħı miskinlerüñdür daħı işçilerüñdür anuñ üzere daħı göñülleri düzinilmişlerüñdür daħı mükāteblerüñdür daħı borçlularuñdur. daħı Tañrı yolında daħı yol erinüñ farįżadur Tañrı’dan. daħı Tañrı bilicidür. dürüst işlüdür dürüst sözlüdür.
Ṣadaḳalar vācib degüldür illā faḳīrlere, daḫı miskinlere, daḫı ol ṣadaḳalarıyıġışduran kişilere, daḫı göñülleri birlik olanlara, daḫı mekātiblere, daḫı borç‐lulara, daḫı ġazālıġa yā ġāzīlere, daḫı ġarīblere. Farż oldı Tañrıdan anlara.Daḫı Tañrı Ta‘ālā her nesneyi bilicidür, ḥikmetler issidür.
Sədəqələr (zəkatlar) Allah tərəfindən müəyyən edilmiş bir fərz (vacib əməl) olaraq ancaq yoxsullara, (ehtiyacı olan, lakin utandığından əl açıb dilənməyən) minskinlərə, zəkatı yığıb paylayanlara, ürəkləri (müsəlmanlığa) isinişib bağlanmaqda olanlara (iman gətirib hələ kamil mö’min olmayanlara), azad ediləcək kölələrə (və ya boynuna kəffarə düşüb verə bilməyənlərə), həmçınin (borcu ödəməyə imkanı olmayan) borclulara, Allah yolunda cihad edənlərə və yolçulara (pulu qurtardığı üçün yolda qalan, vətəninə qayıda bilməyən müsafirlərə) məxsusdur. Allah (hər şeyi) biləndir, hikmət sahibidir!
The alms are only for the poor and the needy, and those who collect them, and those whose hearts are to be reconciled, and to free the captives and the debtors, and for the cause of Allah, and (for) the wayfarers; a duty imposed by Allah. Allah is knower, Wise.
Alms are for the poor and the needy, and those employed to administer the (funds); for those whose hearts have been (recently) reconciled (to Truth); for those in bondage and in debt; in the cause of Allah. and for the wayfarer:(1320) (thus is it) ordained by Allah, and Allah is full of knowledge and wisdom.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |