Vemâ mene’ahum en tukbele minhum nefekâtuhum illâ ennehum keferû bi(A)llâhi vebirasûlihi velâ ye/tûne-ssalâte illâ vehum kusâlâ velâ yunfikûne illâ vehum kârihûn(e)
Mal harcayışlarının kabulüne mani olan da ancak onların Allah'ı ve Peygamberini inkar edip kafir oluşları, namazı, ancak üşene üşene kılışları ve zorla, istemeyerek Tanrı uğrunda mallarını verişleridir.
(Bunların) İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah’ı ve Elçisini inkâr (gizlice isyan ve itiraz) etmeleri, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken (istemeyerek) infak etmeleridir. (Böylece fasıkları ve münafıkları sizlere tanıtıyoruz.)
Sadakalarının kabul edilmesine engel olan sadece şudur: “Onlar Allah'ı ve O'nun elçisini tanımaktan kaçındılar, namaza da istemeyerek, üşene üşene geldiler, iyi amaçlar için yapılacak harcamaları da gönülsüzce yaptılar.
Onların harcamalarının kabul edilmesini engelleyen, sadece, Allah'ı ve Rasulünü inkârda ısrar etmeleri, üşene üşene namaza gelmeleri, kerhen, istemeyerek Allah yolunda mallarını harcamalarıdır.
Sadakalarının kabul edilmesine engel olan tek şey, onların Allah'ı ve Peygamberini inkâr etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve istemeye istemeye sadaka vermeleridir.
İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.
Harcadıklarının, onlardan kabul edilişine engel ancak şudur: Allah'a, Peygambere küfretmeleridir. Namaza ancak tenbel tenbel geliyorlar, verdiklerini de ancak istemiyerek veriyorlar.
Sadaka ve harcamalarının onlardan kabul edilmesini engelleyen şey, onların Allah’ı ve Resulünü inkâr etmeleri ve namaza ancak tembelce gelmeleri ve istemeyerek harcama yapmalarıdır.
Verdiklerinin kabul olmasına engel olan hususlar, özellikle Allah'ı ve Peygamberini inkâr etmeleri, namaza üşenerek gelmeleri ve istemeyerek sadaka vermeleridir.
Onların mallarının kabul olunmayışı, ancak Allah ile peygamberine karşı kâfir olmalarından, namaza haylazlık ettiklerinden, gönülsüz mal vermiş olduklarından
Virdiklerinin makbûl olması içün Allâh’a ve rasûlüne îmân itmemelerinden salâta ehemmiyet virmemelerinden ve kerhen zekât virmelerinden başka ne mâni’ vardır?
Verdiklerinin kabul olunmasına engel olan, Allah'ı ve Peygamberini inkar etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri, istemeye istemeye vermeleridir.
Harcamalarının kabul edilmesine, yalnızca, Allah’ı ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve ancak gönülsüzce harcamaları engel olmuştur.
Yaptıkları harcamaların kabul edilmesine engel olan esas sebep de şudur: Onlar Allah’ı ve peygamberini tanımadılar; namaza da ancak üşene üşene gelirler ve harcamalarını gönülsüz olarak yaparlar.
Onların harcamalarının kabul edilmesini engelleyen, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve istemeyerek harcamalarından başka bir şey değildir.
Yardımlarının kabul edilmesine engel sadece şudur: ALLAH'ı ve elçisini inkar ettiler, namaza ancak üşenerek yaklaşırlar ve yardımları da isteksiz yaparlar.
İnfakların onlardan kabul olunmamasına sebep, gerçekte Allah'a ve Resulüne inanmamaları, namaza ancak üşene üşene gelmeleri, verdiklerini de ancak istemeye istemeye vermeleridir.
Kendilerinden nefakalarının kabul olunmasına mani' olan da sırf şudur: çünkü bunlar Allaha ve Resulüne küfrettiler ve namaza ancak üşene üşene geliyorlar, verdiklerinide ancak istemiyerek veriyorlar
Onların yaptıkları infakın kabul edilmeyişinin sebebi, onların Allah’ı ve Resûlü’nü inkâr etmeleridir. Bir de onlar namaza üşenerek gelirler ve (mallarından) istemeyerek infak ederler.
Nafakalarının onlardan kabul edilmesini men'eden de (başkası değil) onların Allaha ve resulüne küfretmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleridir. Onlar iştahsız olmadıkça da harcamazlar.
Onların harcamalarının, kendilerinden kabûl edilmesine mâni' olan, gerçekten onların Allah'ı ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak tenbel tenbel gelmeleri ve(mallarını) ancak isteksiz kimseler olarak harcamalarından başka bir şey değildir.
İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah’ı ve Resulünü (tanımayıp) inkâr etmiş olmaları, (bir kulluk göstergesi ve arınma ibadeti olan) namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken (sırf riya için) infak etmeleridir.
Onların insanlara yapmış oldukları yardımların kabul edilmesine engel olan şey, Allah’ı ve Elçisini kabul etmemeleri, sonra namaza istemeye istemeye gelmeleri ve insanlara yaptıkları yardımları gönülsüz yapmalarındandır.
Onların yoksullar için harcadıklarının onanmasına engel olan yalnız şunlardır: Onlar gerçekten Allah’ı, Onun elçisini tanımadılar, namaza üşene üşene durdular, mallarını da istemiye istemiye harcadılar.
Onların Allah/a ve peygamberini tanımamaları, namaza üşenerek gelmeleri, istemeyerek harcetmeleridir ki harcettikleri şeyin kabul olunmasına mâni olmuştur.
Harcamalarının/sadakalarının kabulüne, onların yalnızca Allah’ı ve elçisini inkâr etmeleri, namaza üşene üşene gelmeleri ve sadakaları da ancak istemeye istemeye vermeleri, engel olmuştur.
Verdiklerinin kabul olunmasına engel olan; Allah'ı ve peygamberini inkâr etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri ve de istemeye istemeye infakta bulunmalarıdır.
Onların bu harcamalarının kabul edilmesini engelleyen tek sebep, Allah’ı ve Elçisini reddederek inkâr etmiş olmalarıdır. Bu inançsızlık sebebiyledir ki, cemaatle namaza, ancak üşene üşene geliyor, o harcadıkları malları da aslında ancak gönülsüzce harcıyorlar. O hâlde, ey hak yolunun yolcusu!
Onların infâklarının (harcamalarının) onlardan kabul edilmesine engel olan şeyler, onların, Allah’ı ve O’nun rasûlünü inkâr ettikleridir; Namaz’a ancak üşenerek gelmeleri ve ancak istemeyerek infâk etmeleridir.
Aslında onların yaptığı harcamaların makbule geçmemesi için sebep yoktu, Ne var ki Allah ve resulünü hiçe sayıyorlar, namaza gönülsüz geliyorlar, verdiklerini gönülsüz veriyorlardı...
Harcamalarının kabul edilmeme nedenleri; Allah’ı ve Resulünü inkâr etmeleri, salat-ı ikame etmek için üşenerek harekete geçmeleri, Allah yolunda gönülsüzce harcama yapmaları, harcama yaparlarsa sadece şan, şöhret, mevki kazanmak için yapmalarıdır.
Onların sadakalarının kabul olunmamasının sebebi; onların Allah’ı ve Rasûlünü inkâr etmeleri, namaza üşenerek gelmeleri ve sadakalarını da gönülsüzce vermeleridir.
Onların yaptığı harcamaların kendilerinden [bir iyilik olarak] kabul edilmesinde biricik engel, ⁷⁷ onların Allah’ı ve O’nun Elçisi’ni tanımaktan kaçınır bir eğilim göstermeleri, (dolayısıyla) namaza ancak üşene üşene katılmaları ⁷⁸ ve [iyi amaçlar için] ancak gönülsüzce harcamalarıdır.
Onların harcamalarının kabul edilmemesinin nedeni, Allah ve Allah’ın mesajlarını tebliğ eden Elçisine nankörlük etmeleri, namaza üşenerek gelmeleri ve verdiklerini de istemeye istemeye vermeleridir. 3/21- 22- 116- 117, 4/170, 5/5
Onların hayır için harcadıklarının kabulüne tek engel, Allah’a ve Rasulü’ne ısrarla nankörlük etmeleridir; onlar namaza hep üşene üşene katılırlar ve onlar her daim gönülsüzce hayır yaparlar.
Onların bu harcamalarının kabul edilmemesinin sebebi, Allah'ı ve Resulünü inkar etmeleri, namaza (ibadet maksadıyle değil, gösteriş için) üşene üşene gelmeleri ve (sonunda yüklü ganimet yoksa) sefer için harcamada isteksiz davranmalarıdır.
Onların infaklarının kabul edilmesine mani olan şey; Allah’ı ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve gönülsüzce infakta bulunmalarıdır.
Onlardan infak ettikleri şeylerin kabul edilmesine mani olan şey de, onların Allah Teâlâ'yı ve peygamberini inkâr etmiş olmalarıdır ve onlar namaza ancak üşenici oldukları halde gelirler ve onlar ancak kerih görür oldukları halde infakta bulunurlar.
Bu teberrûlarının kabul edilmemesinin tek sebebi şudur: Çünkü onlar Allah'a ve Resulüne karşı inkâr ve nankörlük içindedirler. Namaza ancak üşene üşene gelirler. Yardımda bulunurken de istemeye istemeye, gönülsüz verirler.
Sadakalarının kabul edilmesine engel olan sadece şudur: Onlar Allah'a ve elçisine karşı nankörlük ettiler; namaza da üşene üşene gelirler ve istemeye istemeye sadaka verirler.
Onların infâklarının kabûlüni men' iden şey Allâh ve Rasûlüne küfürleri, namâzı tenbellik ve isteksiz kılmaları ve ikrâh ile infâk iylemeleridir.
Yaptıkları harcamaların kabulüne tek engel, Allah’ı ve Elçisini görmezlik etmeleri, üşenerek namaza gelmeleri ve harcamalarını gönülsüzce yapmalarıdır.
Verdiklerinin kabul olunmasına engel olan, Allah'ı ve resulünü inkar etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri ve istemeyerek vermeleridir.
Onların bağışlarının kabulüne engel olan şey, Allah'ı ve Resulünü inkâr etmiş olmaları, namaza üşenerek kalkmaları ve bağışlarını gönülsüzce yapmalarıdır.
İnfaklarının onlardan kabul edilmesini engelleyen sadece şudur: Onlar, Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler. Namaza/duaya ancak üşene üşene gelirler, infak edip dağıttıklarını da içlerinden gelmeyerek verirler.
daħı yıġmadı anları kim ķabūl olmaya anlardan nafaķaları illā bayıķ anlar Tañrı’ya daħı yalavacına. daħı gelmezler namāza illā ol ḥālde kim anlar [98a] kāhellerdür daħı ḥarc eylemezler illā anlar duşħar göricilerdür.
Daḫı men‘ olmadı nafaḳaları ḳabūl olmaġı özlerinden, illā kāfir olduḳlarısebebi‐y‐ile Tañrı Ta‘ālāya, daḫı resūline. Daḫı gelmezler namāza illā kāhil‐lıḳ bile. Daḫı ḫarc eylemezler māllarını illā özleri güç görür‐iken ol māl gitdü‐gini.
Onların xərclədiklərinin qəbul olunmasına mane olan yalnız Allahı və Onun Peyğəmbərini inkar etmələri, namaza tənbəl-tənbəl gəlmələri və istəməyə-istəməyə xərcləmələridir.
And naught preventeth that their contributions should be accepted from them save that they have disbelieved in Allah and in His messenger, and they come not to worship save as idlers, and pay not (their contribution) save reluctantly.
The only reasons why their contributions are not accepted are: that they reject Allah and His Messenger. that they come to prayer without earnestness; and that they offer contributions unwillingly.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |