25 Nisan 2025 - 27 Şevval 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Tevbe Suresi 38. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû mâ lekum iżâ kîle lekumu-nfirû fî sebîli(A)llâhi-śśâkaltum ilâ-l-ard(i)(c) eradîtum bilhayâti-ddunyâ mine-l-âḣira(ti)(c) femâ metâ’u-lhayâti-ddunyâ fî-l-âḣirati illâ kalîl(un)

Ey inananlar, size ne oldu da Allah yolunda savaşa çıkın dendiği zaman olduğunuz yerde mıhlanıp kaldınız. Âhireti bıraktınız da dünya yaşayışına mı razı oldunuz? Fakat dünya hayatının faydası, ahirete nispetle pek azdır.

Tebük savaşına işaret edilmektedir. Meyve zamanı olduğu için münafıklar, savaşa gitmek istememişler, sahâbeyse kadınları da dahil olduğu halde malları... Devamı..

Ey inananlar! Size ne oldu ki: "Allah yolunda seferber olup (topluca cihada) çıkınız" dendiği zaman (ürkeklik ve gevşeklikle ağırlaşarak) yere çakılıp kalıyorsunuz? Yoksa ahireti bırakıp, dünya hayatına (rahatlığına ve çıkarına) mı razı oldunuz? (Hâlâ anlamıyor ve inanmıyor musunuz?) Halbuki dünya hayatının nimet ve lezzeti ahirete nazaran pek az (ve kıymetsizdir).

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda savaşa çıkın” diye çağrıldığınızda, yere çakılıp kalıyorsunuz. Sonraki hayatın iyiliklerini gözden çıkarıp, bu dünya hayatının rahatlığıyla kendinize, doyum sağlama peşindesiniz. Fakat bu dünya hayatının verdiği haz ve doyum, sonraki hayatın vereceği yanında, değersiz bir şeyden başka nedir ki!

Ey iman edenler, nerde kaldı müslümanlığınız! Niçin Allah'ın emrinden uzak durarak :
“Allah yolunda, İslâm uğrunda koşarak seferber olun” denilince yerinizde yurdunuzda çakılıp kaldınız, ağırlaştınız. Yoksa âhiretten, ebedî yurttan vazgeçip dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatının zevki, âhiret hayatının, ebedî yurttaki hayatın yanında lafı edilmeyecek bir değerdedir.”

Ey iman edenler! Size ne oldu ki "Allah yolunda savaşa çıkın" denildiği zaman yere çakılıp kaldınız. Ahiretin yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Oysa dünya hayatının geçimliği ahirete göre çok azdır.

38.İbnu Cerir`in Mücahid`den rivayet ettiğine göre bu ayeti kerime Mekke`nin fethinden sonra Müslümanların Tebük savaşına çıkmaları istenince bazı kim... Devamı..

Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman, yer(iniz)de ağırlaşıp kaldınız? Ahiretten (cayıp) dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama ahirettekine (göre), bu dünya hayatının yararı pek azdır.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, size: “- Allah yolunda topluca savaşa çıkın, seferber olun.” dendiği zaman, yere ve meskenlerinize meyledip ağırlaştınız? Yoksa âhiretten vazgeçip dünya hayatına mı razı oldunuz? Fakat âhiretin yanında, dünya hayatının zevk ve faydası pek az bir şeydir.

Ey iman edenler! Ne oldu size? “Allah yolunda akın edin” denildiğinde yere çakılıp kaldınız. Siz, ahiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Ahiret yanında, dünya hayatının faydası çok az bir yaşamdan başka bir şey değildir.

Ey insanlar, size ne oldu ki “Allah yolunda topluca savaşa çıkın!” denildiği zaman olduğunuz yere çakılıp kalıyorsunuz? Âhiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama dünya hayatının malı âhiretin yanında pek azdır.[171]

[171] Tebük Seferi hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, VIII, 203-204.

Ey inanmış olanlar! Noldu sizlere, «Allahın yolunda savaşa çıkın!» denildiğinde, yerinizde ağırlaşıp kaldınız, bu dünya dirliğini, sonraki günden daha çok mu hoş buldunuz? Bu dünyanın dirliğinin matahı, ahret matahı yanında az durur

Ey inananlar! Size ne oluyor ki: “Allah yolunda seferber olun (savaşa çıkın)!” denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Yoksa ahiretten (vazgeçip yalnız) dünya hayatına mı razı oldunuz? (Unutmayın ki) dünya hayatının nimeti ahirete oranla pek azdır.

Bu ve bundan sonraki ayetler Tebük Seferi ile ilgili olarak inmiştir. Öyle ki bu sefer, gerçek Müslümanlarla münafıkları birbirinden ayırmıştır. Bizan... Devamı..

Ey mü’minler fîsebîli(A)llah muhârebeye gidiniz dinildiği zamân ne oldunuz? Ağırlaşdınız ve yerinize merbût kaldınız, Dünyâ sa’âdetini âhiret sa’âdetine tercîh itdiniz! Dünyânın ezvâkı âhiretin ezvâkına nisbeten pek cüz-îdir.

Ey inananlar! Size ne oldu ki, "Allah yolunda, savaşa çıkın" dendiği zaman yere çöküp kaldınız? Ahireti bırakıp dünyâ hayâtına mı râzı oldunuz? Oysa dünyâ hayâtının geçimi âhirete göre pek az bir şeydir.

Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda seferber olun” denilince yerinize çakılıp kaldınız; yoksa âhiretten vazgeçip de dünya hayatıyla yetinmeye razı mı oldunuz? Halbuki dünya hayatının sağladığı fayda âhiretinkine göre pek azdır.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.

Ey inananlar, size ne oldu ki, "ALLAH yolunda harekete geçin," dendiği zaman yere çakılıp kaldınız? Ahiret yerine bu dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatının nimetleri ahiret hayatına oranla pek azdır.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çıkın." denilince olduğunuz yere yığılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatına razı mı oldunuz? Fakat dünya hayatının zevki ahiretin yanında ancak pek az birşeydir.

Ey o bütün iyman edenler! Ne oldu ki size Allah yolunda seferber olun denilince yerinize yığıldınız kaldınız yoksa Âhıretten geçib Dünya hayata razı mı oldunuz? Fakat o Dünya hayatın zevkı Âhıretin yanında ancak pek az bir şey

Ey îmân edenler! Size ne oldu da, “Allah yolunda cihada çıkın!” denildiği zaman yer (iniz) e çakılıp kaldınız? Yoksa (şu değersiz) dünya hayatını, (mü’minler için ebedî saadet yurdu olan) âhirete mi tercih ediyorsunuz? Fakat (iyi bilin ki) dünya hayatının menfaati, âhiret nimetlerinin yanında pek azdır.

Âyet-i kerîmedeki sorular, ezelî ve ebedî ilmi ile her şeyi hakkıyla bilen Rabbimizin, Tebûk seferine katılmada gönülsüz davrananlara kınama ifadeleri... Devamı..

Ey iman edenler! Size ne oluyor ki, Allah yolunda seferber olun¹ denildiği zaman, işi ağırdan aldınız. Yoksa ahiret hayatı yerine dünya hayatını mı tercih etiniz. Ama ahiret hayatının yanında dünya hayatının değeri pek azdır.

1 – Savaşa katılın.

Ey îman edenler, ne oldunuz ki size: «Allah yolunda elbirlik gazâye çıkın» denildiği zaman yere (mıhlanıb) ağırlaşdınız? Âhiretden (vaz geçib yalınız) dünyâ hayaatına mı raazî oldunuz? Fakat bu dünyâ hayaatının fâidesi âhiretin yanında pek azdır.

Ey îmân edenler! Size ne oldu ki: “Allah yolunda seferber olun!” denildiği zaman(olduğunuz) yere ağırlaştınız (çakılıp kaldınız)! Âhiretten (vazgeçip) dünya hayâtına mı râzı oldunuz? Fakat (iyi bilin ki) dünya hayâtının menfaati, âhiretin yanında ancak pek azdır.(2)

(2)Bu âyet Tebük Seferi hakkındadır. Mevsim çok sıcak, yol pek uzun ve Medîne’de tam hurma toplama zamânı olduğundan, bazı mü’minlerin bu sefere iştir... Devamı..

Ey iman etmiş olanlar! Size ne oluyor ki, Allah yolunda (size saldırı hazırlığı içinde olan o saldırganlara karşı) seferber olun denildiği zaman, yere çakılıp kaldınız. (işi ağırdan aldınız). Yoksa ahiret hayatı yerine dünya hayatını mı tercih etiniz. Oysa ahiret hayatının yanında dünya hayatının değeri pek azdır. *

(*) Bu sûrenin bundan sonraki çoğu ayeti gibi, bu ayet de H. 9. yılda yapılan Tebük seferine ilişkindir. Bu seferin en önde gelen sebebi, Hz. Peygambe... Devamı..

Ey İman edenler! Size ne oluyor ki, Allah yolunda savaşmak için, “Haydi yürüyün” denildiğinde, bulunduğunuz yerde ağırlaşıp kaldınız. Yoksa ahiret hayatına karşılık, dünya hayatına razı mı oldunuz? Dünya hayatındaki elde ettikleriniz, ahiret hayatında elde edeceklerinize göre çok azdır.

Ey inananlar! Size ne oldu ki "Allah uğrunda savaşa çıkın" denilince olduğunuz yere çöküp kaldınız? Yoksa siz öbür dünyayı bırakıp da bu dünya yaşayışı ile mi yetindiniz? Ancak, bu dünya yaşayışının gönenmesi sonrakinin yanında pek azdır.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki Allah yolunda gazaya [³] çıkın dendi mi yere yapışıp oyalandınız, durdunuz? Âhirete bedel dünya diriliğine mi razı oldunuz? Dünya diriliğinin faydası âhirete nisbetle az bir şeyden ibarettir.

[3] Tebük gazvesine.

Ey inananlar! Size ne oldu da “Allah yolunda topluca sefere çıkınız!” denildiğinde öylece yere çakılıp kaldınız? Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatına mı razı oldunuz? Oysa dünya hayatının yararı [metâ’] ahiretin yanında çok azdır.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda, savaşa çıkın” dendiği zaman yere ağırlık edip (yüklenip) kaldınız? Oysa dünya hayatının geçimi ahirete göre pek az bir şeydir.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda seferber olup savaşa çıkın!” denilince yerinize çakılıp kaldınız! Yoksa âhiretin sonsuz mutluluk ve nîmetleri yerine, dünya hayatının şu basit ve gelip geçici çıkarlarını mı tercih ettiniz? Fakat şunu iyi bilin ki, dünya hayatının güzellikleri, âhirete nazaran gerçekten yok denecek kadar değersiz ve azdır.

Ey iman edenler! Sebep nedir ki; size: -“Allah yolunda savaşa / sefere katılın!” denildiği zaman Yer’e yığılıp kaldınız. Âhiret’ten daha çok Dünya Hayatı’na mı razı oldunuz? Oysa Âhiret’in içinde Dünya Hayatı’nın geçimliği ancak birazdır.

Sevgili müminler! N'oldu da size: " Allah için sefere çıkın " emri verildiği halde yere çakılıp kaldınız! (30 bin askerle Bizansa yapılan Tebûk Seferi) dünya hayatını ahiretten daha çok mu sevdiniz? Halbuki dünya zevkleri, ahirettekilere oranla bir hiç sayılır.

Ey iman edenler! Ne oldu size ki: "Allah yolunda sefere çıkın!" denilince yere çakılıp kaldınız? Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı tercih ettiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı pek azdır.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki “Allah yolunda savaşa çıkın!” dendiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz! Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz! Dünya hayatının geçimliği (yararı) ahirete göre azdır. [*]

Yüce Allah ölümden korktukları için savaştan kaçınan ve bu yüzden “keşke ertelenseydi” diye isteklerini dile getirenlere cevap vermekte, dünya geçimli... Devamı..

Ey îman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda topluca savaşa çıkın.”¹ denilince, olduğunuz yere çakılıp kaldınız. Yoksa dünya hayatını âhirete mi tercih ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının geçici kazançları, âhiretin yanında ancak pek az bir şeydir.²

1 Nefr: Lugatte heyecan verici bir emirden dolayı fırlayıp ileri çıkmak demektir. “Nefr” düşmana karşı gaza için fırlayıp çıkmak anlamında kullanılır.... Devamı..

SİZ EY imana erişenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda savaşa çıkın” diye çağrıldığınız zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? ⁵⁹ Sonraki hayatı[n iyiliklerini] gözden çıkarıp bu dünyadaki hayat[ın rahatlıklarıy]la mı kendinize doyum sağlama peşindesiniz? Fakat bu dünyadaki hayatın verdiği haz ve doyum sonraki hayatın vereceği yanında değersiz bir şeyden başka nedir ki!

59 Yani, “geçici haz ve doyumlarıyla bu dünyadaki hayata sarılıp tutunarak, savaşa çıkın buyruğuna icabet etmekte yılgınlık ve atalet gösteriyor, ağır... Devamı..

– Ey İman edenler! Size ne oluyor ki ‘Allah yolunda savaşa çıkın!’ denildiğinde adeta yere çakılıp kaldınız? Yoksa siz ahireti bırakıp geçici dünya hayatına mı razı oldunuz? Oysa dünya hayatının zevkleri ahiretin nimetlerinin yanında hiç kalır. 4/77, 8/8, 61/8, 10/7, 42/20

SİZ ey iman edenler! Size ne oluyor da “Allah yolunda savaşa çıkın!” denildiğinde yere çakılıp kalıyorsunuz?[¹⁴⁴⁴] Öte dünyadan vazgeçip bu dünya hayatıyla mı tatmin oldunuz?[¹⁴⁴⁵] Ama unutmayın ki, bu dünya hayatının sefası öte dünyaya kıyasla[¹⁴⁴⁶] pek değersizdir.

[1444] Bu Tebük seferidir. Hicrî 9. yılın Recebi, yılın en sıcak ayına denk gelmişti. Allah Rasûlü’nün düşmanı Ebu Âmir’in kışkırttığı Bizans uyruğu u... Devamı..

Ey iman edenler, (kafirlerin durumundan ibret alın) size ne oldu da, "Allah yolunda savaşa çıkın" denildiği zaman yere çakılıp kaldınız? Yoksa, ahiretten vazgeçip, dünya hayatına razı mı oldunuz? Halbuki, dünya hayatının geçici zevk ve sefası, sonsuz ahiret nimetleri yanında pek az ve değersiz kalır! (Sefere hazırlık için Allah yolunda harcama yapmaktan sakın kaçınmayın)

Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size "Allah yolunda sefere çıkın" denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatınına mı razı oldunuz? Oysa ahirete göre dünya hayatının faydası, çok az bir şeydir.

Ey imân edenler! Sizin için ne var ki, size, «Allah yolunda seferber olunuz,» denildiği zaman yere yığıldınız kaldınız. Yoksa ahirete bedel dünya hayatına mı razı oldunuz? Halbuki, dünya hayatının metaı, ahiretin yanında pek az bir şeyden başka değildir.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki “Allah yolunda seferber olunuz! ” emri verilince bulunduğunuz yere yığılıp kaldınız? Yoksa âhiretten vazgeçip dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama iyi bilin ki dünya hayatının zevki, âhiretin yanında pek az bir şeydir!

Ey inananlar, size ne oldu ki: "Allah yolunda topluca savaşa çıkın!" dendiği zaman yere çakılıp kaldınız? ahirettense dünya hayatına mı razı oldunuz? Ama dünya hayatının geçimi, ahiretin yanında pek azdır.

Ey Mü'minler! Allâh yolunda cihâda kalkınız denildiği zamân size ne oldı ki yere yapışmış gibi ağır davranırsınız. (Heman sür'atle kalkmazsınız) Dünyâ hayâtı âhiret hayâtına nisbeten pek az bir şeydir.

Ey inanıp güvenenler! Neyiniz var ki “Allah yolunda sefere[*](savaşa) çıkın.” denince yere çakılıp kaldınız? Ahiret değil de dünya hayatı mı hoşunuza gidiyor? Dünya hayatının menfaatleri ahirettekinin yanında pek azdır.

[*] Savaşmak, savaşa hazırlanmak, savaş veya eğitim maksatlı intikal, savaş şartları nedeniyle askeri ve ekonomik imkanların bu işe tahsis edilmesi da... Devamı..

-Ey İman edenler! Size ne oluyor da 'Allah yolunda savaşa çıkın!' dendiği zaman yere çöküp kaldınız? Ahireti bırakıp dünya hayatına mı razı oldunuz? Oysa dünya hayatının geçimi ahirete göre çok az bir şeydir.

Ey iman edenler! Size ne oldu ki, “Allah yolunda seferber olun” dendiğinde yerinize yapışıp kaldınız? Yoksa âhiret yerine dünya hayatına mı razı oldunuz? Fakat âhiretin yanında dünya menfaati pek az birşeydir.

Ey iman sahipleri! Size ne oldu ki, "Allah yolunda seferber olun" denilince yere çakılıp kaldınız. Âhiretten vazgeçip iğreti hayata mı razı oldunuz? O iğreti hayatın nimeti âhiret yanında pek azdır.

iy anlar kim įmān getürdiler! nedür sizüñ ķaçan eyidildi size “çıķuñ Tañrı yolında” aġır olduñuz yirde ḥoşnud mı olduñuz yaķın dirliġe āħiretde degül yaķın dirlik manfa'atı āħiretde illā az.

İy īmān getüren kişiler, n’oldı size ḳaçan size eyidilse yürüñüz, ġazālıḳeyleñüz Allāh yolında aġırlanursız ḳalursız yir üstine. Rāżī mi olduñuzdünyā dirligine, āḫiret yirine? Pes degüldür metā‘ı dünyā dirliginüñ āḫiretyanında, illā az ve ḥaḳır nesne.

Ey iman gətirənlər! Sizə nə oldu ki, “Allah yolunda döyüşə çıxın!” – deyildikdə yerə yapışıb qaldınız. Yoxsa axirətdən vaz keçib dünya həyatına razı oldunuz? Halbuki dünya malı axirət yanında (axirətlə müqayisədə) yalnız cüz’i bir şeydir!

O ye who believe! What aileth you that when it is said unto you: Go forth in the way of Allah, ye are bowed down to the ground with heaviness. Take ye pleasure in the life of the world rather than in the Hereafter? The comfort of the life of the world is but little in the Hereafter.

O ye who believe! what is the matter with you,(1299) that, when ye are asked to go forth in the cause of Allah, ye cling heavily to the earth?(1300) Do ye prefer the life of this world to the Hereafter? But little is the comfort of this life, as compared with the Hereafter.

1299 The immediate reference is to the expedition to Tabuk (A.H. 9), for which see the Introduction to this Surah. But the lesson is perfectly general... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.