Lekad nasarakumu(A)llâhu fî mevâtine keśîratin(ﻻ) veyevme huneynin(ﻻ) iż a’cebetkum keśratukum felem tuġni ‘ankum şey-en vedâkat ‘aleykumu-l-ardu bimâ rahubet śümme velleytum mudbirîn(e)
Andolsun ki Allah size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmişti; hani o gün çokluğunuzla övünüp sevinmiştiniz de bu çokluk, düşmanı defedememişti, hiçbir işinize yaramamıştı, yeryüzü, o kadar genişken daralmıştı size, sonra da arka çevirip geri çekilmiştiniz.
Andolsun, birçok yerlerde ve Huneyn gününde Allah size (manevi) yardım ulaştırmıştı. Hani o zaman sayıca çok (fazla) oluşunuz sizi böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat bu size (yararlı) bir şey de sağlayamamıştı. (Bir kabile karşısında hezimete uğramış) Bütün genişliğine rağmen, yeryüzü başınıza dar gelmeye başlamıştı. Nihayet bozularak arkanızı dönmüş (ve kaçmaya mecbur kalmıştınız).
Gerçekten de Allah, sayıca az olduğunuz zaman, pekçok savaş meydanında ve Huneyn gününde size yardım etmişti. Hani o Huneyn günü, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de, size hiçde yararı olmamıştı. Bütün genişliğine rağmen, yeryüzü size dar gelmişti ve sonra da bozularak arkanızı dönüp geri çekilmiştiniz.
Andolsun ki Allah vatan edindiğiniz birçok topraklarda, harp meydanlarında ve Huneyn savaşında size yardım etmişti. Kalabalık oluşunuz kendinizi beğenmenize, gücünüze güvenmenize sebep olmuş, fakat sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak ikbalinize ve istikbalinize sırt çevirip arkanızı dönerek kaçmıştınız.
Şüphesiz Allah size pek çok yerde ve Huneyn gününde yardım etti. O gün çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, ancak bunun size bir yararı olmamıştı ve bütün genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da bozularak arkanızı dönüp çekilmiştiniz.
Andolsun, Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip-gururlandırmıştı, fakat size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz.
Şüphe yok ki Allah, size bir çok savaş yerlerinde zafer verdi; ve “HUNEYN” gününde size yardım etti. O vakit Huneyn'de çokluğunuz size güven vermişti de, bir faydası olmamıştı. Yeryüzü, o genişliği ile başınıza dar gelmişti. Sonra da bozularak arkanızı dönmüştünüz.
Andolsun ki; çok yerde Allah size yardım etti ve Huneyn gününde… Hani çokluğunuz sizi böbürlendirdi. Fakat o çokluğunuz size bir fayda sağlamadı, yeryüzü genişliğiyle beraber size dar geldi. Sonra sırt çevirerek kaçtınız.
Yemin olsun ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Huneyn Savaşı'nda da size yardım etti. Hani çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, fakat bu hal, sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonunda gerisin geri dönmüştünüz.[169]
Allah size, bir çok yerlerde, Hüneyn gününde de yardım etmiştir, hani sizi çokluğunuz kurumlandırıp, bir fayda vermemişti, geniş olan yeryüzü sizlere dar gelmişti, arka dönüp yüz çevirmiştiniz
Andolsun ki; Allah, size (samimiyetinizden dolayı) birçok yerde ve Huneyn (savaşı) gününde yardım etmişti. Hani, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de size bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Sonra gerisin geri dönüp gitmiştiniz.
Huneyn muhârebesi güni size Allâh muhtelif fırsatlarda yardım itdi, siz ’adedinizin kesretine güvenmiş idiniz. Ne kadar vâsi’ olur ise olsun arz size o vakit dar göründi ki arkanızı çevirdiniz, kaçdınız.
And olsun ki Allah size birçok yerlerde, ve çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydası da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti.
Andolsun, Allah birçok yerde ve Huneyn savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet (bozularak) gerisingeriye dönüp kaçmıştınız.[255]
Allah birçok yerde, bu arada Huneyn Savaşı’nda gerçekten size yardım etmiştir. O gün çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, fakat bunun size hiçbir yararı olmamıştı; o yer geniş olmasına rağmen size dar gelmiş, nihayet geriye çekilmeye başlamıştınız.
Andolsun ki Allah, birçok yerde (savaş alanlarında) ve Huneyn savaşında size yardım etmişti. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat sizi hezimete uğramaktan kurtaramamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, sonunda (bozularak) gerisin geri dönmüştünüz.
ALLAH bir çok durumda size yardım etti. Huneyn günü sayısal çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat sayınızın size hiç bir yararı da olmamıştı. Nitekim, tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmiş ve sonunda dönüp kaçmıştınız.
İnkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çokluğunuz size güven vermişti de o gün size onun bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya başlamıştınız.
İnkâra mecal yoktur ki Allah size bir çok mevkı'lerde nusret etti, «Huneyn» günü de: o lâhzada ki çokluğunuz sizi güvendirmişti de bir faidesi olmamıştı, yer yüzü o genişliğiyle başınıza dar gelmişti, sonra da bozularak arkanıza dönmüştünüz
Kasem olsun ki, Allah size birçok yerde ve Huneyn gününde yardım etti. O gün çokluğunuz sizi böbürlendirmiş, ancak bunun size bir yararı olmamıştı ve bütün genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti. Sonra gerisin geri dönmüştünüz.
Andolsun ki Allah bir çok (savaş) yerler (in) de ve Huneyn gününde size yardım etmişdir. (O Huneyn gününde ki) çokluğunuz o zaman size ucub vermişdi de bu, size (gelecek kazaadan) bir şey'i gidermiye yaramamışdı. Yer yüzü, o genişliğine rağmen, başınıza dar gelmişdi. Nihayet (bozularak) gerisin geri dönüb gitmişdiniz.
And olsun ki Allah, size birçok yerlerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani(o gün) çokluğunuz sizi gururlandırmıştı da (bu i'timâdınız) size hiçbir fayda vermemişti ve yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti; sonra (düşmana) arkanızı çeviren kimseler olduğunuz hâlde dönüp kaçmıştınız.(2)
(Ey mü’minler!) Şüphesiz Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size (manevi) yardım ulaştırmıştı. Hani o zaman çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirmişti de bunun size hiçbir faydası olmamıştı. Yeryüzü, genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti, sonra arkanıza dönüp gerisin geri gitmiştiniz. *
Pek çok yerlerde Allah size yardım etmişti. Huneyn gününde savaşa kalabalık olarak gitmeniz hoşunuza gitmişti. Fakat kalabalık olmanız size hiçbir şekilde fayda sağlamamış hatta yeryüzü bütün genişliğine rağmen dar gelmiş ve arkanıza dönüp kaçmıştınız.
Doğrusu Allah bir çok yerlerde, Huneyn gününde size yardım etti. Sizler o gün çokluğunuza kapılmıştınız. Ancak bu çokluk sizin hiçbir işinize yaramamıştı. Yeryüzü o genişliği ile size dar gelmişti. Sonra da arkanızı dönüp kaçmıştınız.
Andolsun ki Allah size birçok yerde (özellikle), çokluğunuzun sizi böbürlendirdiği fakat bir faydasının da olmadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz/kaçtığınız Huneyn gününde yardım etmişti⁸.
Allah birçok yerlerde ve Huneyn gününde size yardım etti. Hani çok sayıda oluşunuz sizi böbürlendirip gururlandırmıştı da lakin size bir şey de sağlayamamıştı. Yer ise, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti de sonra (bozguna uğrayarak) gerisin geri dönüp kaçmaya başlamıştınız.
Gerçekten de Allah, sayı ve silah bakımından kendinizden çok daha üstün ordularla çarpıştığınız birçok yerde olduğu gibi, düşmandan güçlü olduğunuz Huneyn savaşında da size yardım etmişti: Hani sayıca ve silahça çokluğunuz, Allah’ın yardımı olmaksızın zaferin kazanılamayacağı gerçeğini unutturarak sizi yersiz bir gurura sürüklemiş, fakat bu gurur, sizi düşman karşısında bozguna uğramaktan kurtaramamıştı; öyle ki, bütün genişliğine rağmen dünya başınıza dar gelmiş ve sonunda dağılarak arkanızı dönüp kaçmaya başlamıştınız.
And olsun Allah size birçok yerde yardım etti! Huneyn günü’nde o an çokluğunuz, sizi hayrete düşürdü (gururlandırdı); bir şeye yaramadı. Geniş olmasına rağmen Yeryüzü size dar geldi. Sonunda arka dönmüş olarak yüz çevirdiniz.
Allah size birçok yerde yardım etmiştir. Huneyn savaşında dahi yardım etmiştir. Hatırlarsın, hani o gün kalabalıktan dört köşe olmuştunuz ama, hiçbir işe yaramamıştı. Onca genişliğine rağmen dünya başınıza dar gelmiş, gerisin geri kaçıp gitmiştiniz.
Andolsun! Allah birçok yerde ve Huneyn savaşında size yardım etmiştir. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat bu çokluk size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet bozularak gerisin geriye dönüp kaçmıştınız.
Şüphesiz ki Allah birçok yerde ve Huneyn gününde [*] size yardım etmişti. Hani çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, (fakat bu durum) sizden hiçbir (sıkıntıyı) gidermemişti. [*]Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti; [*] sonunda (bozulup) geri dönenler olarak yüz çevirmiştiniz (kaçmıştınız).
(Ey îman edenler!) Gerçekten Allah size birçok yerde yardım ettiği gibi, o çokluğunuzla gururlanıp da size bir faydası olmayıp, yeryüzünün tüm genişliğine rağmen başınıza dar geldiği, sonra da bozguna uğrayarak geri çekilip kaçmaya başladığınız Huneyn gününde¹ de yardım etmişti.
Gerçekten de Allah, [sayıca az olduğunuz zaman] pek çok savaş meydanında size yardım etmişti; ve Huneyn Günü’nde de, o sayıca çokluğunuz sizi kurumlandırdığı ama (tek başına) pek bir işinize yaramadığı o gün de [öyle yapmıştı]; çünkü yeryüzü, bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti de arkanızı dönüp geri çekilmiştiniz: ³³
Andolsun ki, Allah size birçok savaşta yardım etmişti özellikle de Huneyn günü. Hani siz çokluğunuza güvenmiştiniz ama çokluğunuzun size hiç bir yararı olmadı hatta o gün yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmiş ve arkanıza dönüp kaçmaya başlamıştınız. 2/249, 3/172- 173, 4/95, 29/56
Doğrusu Allah, size bir çok savaş alanında yardım etmişti; özellikle de Huneyn Günü: Hani o zaman çokluğunuz sizi gururlandırmıştı, fakat hiçbir işinize yaramadı;[¹⁴²⁶] ve olanca genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti, sonra da geri kaçmıştınız.
Andolsun ki Allah, (savaş alanlarında) birçok yerde ve Hüneyn savaşında size yardım etmişti. Fakat o gün (savaş başlarken) kuvvetinizin çok olması, size fazla güven ve kibir vermiş (ve bu üstünlüğünüz) size hiçbir yarar sağlamamıştı. (Düşmanın hücumu karşısında) Yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti, gerisin geri dönüp gitmiştiniz! (Savaş alanında sadece Resulullah s.a.s ile bir kaç sahabe kalmıştı.)
Şüphesiz Allah, size birçok yerlerde, yardım etmişti. Ve Huneyn gününde; çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat size hiçbir yarar da sağlamadı. Bütün genişligine rağmen yeryüzü başınıza dar gelmişti, sonunda da (savaş alanından) arkanızı dönmüştünüz.
Muhakkak ki, Allah Teâlâ size birçok mevkilerde nusret bahş olmuştur. Huneyn gününde de. O gün ki, çokluğunuz sizi güvendirmişti. Fakat bu size faide vermemiştir. Yeryüzü, genişliğiyle beraber sizin üzerinize dar gelmişti. Sonra da arka çevirir olduğunuz halde dönüp gitmiştiniz.
Şu kesindir ki Allah size birçok savaş yerlerinde yardım etti, Huneyn günü de. . . O gün ki sayıca çokluğunuz sizi böbürlendirmiş ama bu, size fayda etmemişti. Olanca genişliğine rağmen, dünya başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak düşmana arka çevirip kaçmaya başlamıştınız.
Andolsun Allah size birçok yerlerde, Huneyn gününde de yardım etmişti. Hani (o gün) çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat size hiçbir yarar da sağlamamıştı. Bütün genişliğine rağmen yeryüzü başınıza dar gelmişti, nihayet bozularak arkanızı dönmüş(kaçmağa başlamış)tınız.
Allâh Te'âlâ bir çok harb yerlerinde ve Huneyn gününde size nusret ihsân buyurdı. O gün çokluğunuz sizi mağrûr itmişdi. Fakat o kesret size fâide virmedi. Korkunuzdan dünyâ size dar geldi. Bozgun olarak küffâra arka dönüb kaçdınız.
Andolsun ki, Allah size bir çok yerde ve çokluğunuzun sizi böbürlenderdiği fakat bir fayda sağlamadığı, yeryüzünün geniş olmasına rağmen size dar gelip de bozularak arkanıza döndüğünüz Huneyn gününde yardım etmişti.
Gerçek şu ki, Allah size pek çok yerde ve Huneyn Gününde de yardım etmişti.(7) O gün siz çokluğunuzla böbürlenmiştiniz; fakat bu size bir fayda vermemiş ve yeryüzü, onca genişliğiyle beraber, size dar gelmişti de arkanızı dönüp gitmiştiniz.
Yemin olsun ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Huneyn gününde de. Hani, çokluğunuz sizi böbürlendirmişti de bu hiçbir işinize yaramamıştı. Tüm genişliğine rağmen, yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da sırtınızı dönüp kaçmıştınız.
bayıķ arķa virdi size Tañrı çoķ yirlerde daħı ḥuneyn çalışı güni ol vaķt kim ŧañlatdı sizi çoķlıġuñuz pes aśśa eylemedi size nesene daħı ŧār oldı size yir, giñligi-y- ile. andan yüz döndürdüñüz ard döndüriciler-iken.
Taḥḳīḳ nuṣret virdi size Tañrı Ta‘ālā çoḳ yirlerde, Ḥuneyn güninde. Daḫısiz begendügüñüz vaḳt sizüñ çeriñüz çoḳluġını, pes size hīç aṣṣı eylemediol çoḳluḳ. Daḫı ṭar oldı sizüñ üstüñüze yir bunca geñişlig‐ile. Andan ṣoñra arḳa ḳaytarup ḳaçasız.
Allah sizə bir çox yerlərdə, həmçinin Hüneyn (vuruşu) günündə kömək etdi. O gün çox olmağınız xoşunuza gəlsə də, bir faydası olmadı, gen dünya sizə dar oldu (yer üzü genişliyinə baxmayaraq sizə dar gəldi), sonra dönüb qaçdınız.
Allah hath given you victory on many fields and on the day of Huneyn, when ye exulted in your multitude but it availed you naught, and the earth, vast as it is, was straitened for you; then ye turned back in flight;
Assuredly Allah did help you in many battle-fields and on the day of Hunayn:(1274) Behold! your great numbers elated you, but they availed you naught: the land, for all that it is wide, did constrain you, and ye turned back in retreat.(1275)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |