Mâ kâne linnebiyyi velleżîne âmenû en yestaġfirû lilmuşrikîne velev kânû ulî kurbâ min ba’di mâ tebeyyene lehum ennehum ashâbu-lcehîm(i)
Şüphesiz olarak cehennem ehli oldukları kendilerince bilindikten sonra akraba bile olsalar Peygamberin ve inananların, müşriklerin yarlıganmalarına dua etmeleri yakışmaz.
Ne peygamber ve ne de mü’minler; gerçekten onların, çılgın ateşin ashabı (ve cehennemin yakıtları) oldukları kendilerine açıklandıktan sonra -velev ki yakınları dahi olsa- artık müşrikler için bağışlanma dilemeleri olacak şey değildir.
Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıran kimselerin cehennemlik oldukları besbelli olduktan sonra, yakın akrabalar olsa bile, onların bağışlanmalarını dilemek, artık ne peygambere, ne de iman edenlere yakışır.
Kâfir olarak öldükleri için kaynayan köpüren Cehennem azâbına maruz oldukları, kendilerince de açıkça bilinen kimseler, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a şirk koşanlar için akraba dahi olsalar bağışlanmalarını, koruma kalkanına alınmalarını dilemek peygamber için de, iman edenler için de mümkün değildir.
Cehennemlik oldukları belli olduktan sonra, akraba bile olsalar Allah'a ortak koşanlar için mağfiret dilemek Peygambere ve mü'minlere yaraşmaz.
Kendilerine onların gerçekten çılgın ateşin arkadaşları oldukları açıklandıktan sonra -yakınları dahi olsamüşrikler için bağışlanma dilemeleri peygambere ve iman edenlere yaraşmaz.
Müşriklerin cehennemlik oldukları (küfür üzere öldükleri) müminlere belli olduktan sonra-bunlar akraba bile olsalar- artık onlar için, ne Peygamberin, ne de mümin olanların mağfiret dilemeleri yoktur.
Kendilerine, onların cehennem ehli oldukları açıklandıktan sonra, akraba da olsa müşrikler için istiğfar etmek, Peygambere ve Müminlere yakışmaz.
Hiçbir peygambere, hiçbir inanlıya, cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, hısımları olsa da, eş koşanların yarlıganmasını istemek yoktur
Akraba bile olsalar, cehennemlik oldukları belli olduktan sonra müşrikler için Allah'tan af dilemek, nebiye de müminlere de yakışmaz.
Nebî’ye ve mü’minlere müşrikler içün mağfiret taleb itmek yakışmaz, velev akrabâsı bile olsun ânların ateşe atılacağı zâhirdir.
Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, akraba bile olsalar, puta tapanlar için mağfiret dilemek Peygamber'e ve müminlere yaraşmaz.
Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah’a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır, ne de mü’minlere.
Müşriklerin cehennemlik oldukları müminler nezdinde açıklık kazandıktan sonra, akraba bile olsalar peygamber de müminler de onların bağışlanmalarını dileyemezler.
(Kâfir olarak ölüp) cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah'a) ortak koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de inananlara.
Akraba bile olsalar, ne peygamber, ne de inananlar, cehennem halkı oldukları kendilerine belli olduktan sonra ortak koşanlar için bağışlanma dileyemez.
Ne peygambere, ne iman edenlere akraba bile olsalar cehennemlik oldukları iyice belli olduktan sonra müşriklere istiğfar etmek yoktur.
Ne Peygambere ne iyman edenlere, akrıba bile olsalar Cehennemlik oldukları onlara tebeyyün ettikten sonra müşrikler için istiğfar etmek yoktur
Cehennem ehli oldukları (küfür üzere öldükleri) onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah’a) ortak koşanlar için mağfiret dilemek ne peygambere ne de inananlara yaraşır.
Nebi ve mü'minlere; Cehennemlik oldukları açıkça belli olduktan sonra, yakınları da olsa, müşriklere bağışlanma dilemeleri yaraşmaz.
Müşriklerin, o çılgın ateşin yârânı (cehennemlik) oldukları muhakkak meydana çıkdıkdan sonra, artık onların lehine, velev hısım olsunlar, ne peygamberin, ne de mü'min olanların istiğfaar etmeleri doğru değildir.
Hakikaten onların, Cehennem ehli oldukları kendilerine belli olduktan sonra, akrabâ bile olsalar, ne peygamberin ne de îmân edenlerin, müşrikler için mağfiret dilemeleri(doğru) olmaz!(1)
Şirk koşan (Allah’tan başkalarına ilahlık yakıştıran) kimselerin (hakkıyla İslam tebliğini aldıkları hâlde iman etmeyi reddedip küfür üzere ölüp) cehennemlik oldukları besbelli olduktan sonra, yakınları olsa bile, onların bağışlanmalarını dilemek (onlar için şefaatte bulunmak), artık ne peygambere, ne de iman etmiş olanlara yakışır. *
Bir peygamber ve inananlar için, yakın akrabaları da olsa, Allah’a ortak koşmalarından dolayı, onların cehenneme girecekleri kesin ve açıkça belli olduktan sonra, onlar için Rablerinden bağışlanma dilemeleri mümkün değildir.
Cehennnemlik oldukları iyice anlaşıldıktan sonra, tanımazlar için yakınları olsalar bile, yarlıgama dilemek peygamber için de, inananlar için de doğru olmaz.
Müşriklerin Cehennemlik oldukları belli olduktan sonra hısım olsalar da yine onlar için yarlıganmak dilemek peygambere de, mü/min olanlara da yaraşmaz.
Cehennem [cahîm] ehli oldukları kendilerine apaçık belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, Allah’a ortak koşanlar için bağışlanma dilemek ne peygambere ne de mü’minlere yaraşır.
Peygambere ve müminlere, akraba bile olsalar Cehennem ehli oldukları anlaşıldıktan sonra şirk koşanlar için mağfiret dilemek yaraşmaz.
Ne Peygambere, ne de diğer inananlara, kâfir olarak ölen ve cehennemlik oldukları artık kesinleşmiş olan müşrikler ve kâfirler için —onlar yakın akrabaları bile olsalar— bağışlanma dilemek yaraşmaz. Zira Allah, kendisine ortak koşanları ve inkâr edenleri bağışlamayacağını kesin hükme bağlamıştır (4. Nisâ: 48, 116).
Peki, nasıl oldu da İbrahim, kâfir olarak ölen babası için bağışlanma diledi?
Onların Cahîm (Yakıcı Alevli Ateş) arkadaşları oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba da olsalar Müşrikler için bağışlanma dilemek, inanmış olanlar ve Nebiyy için olası değildir.
Hiçbir peygamber, hiçbir mümin, çok tanrıcı müşrikler için Allah'tan af talep edemez. isterse en yakın akrabaları olsun, hele hele cehennemlik oldukları belli olmuşsa.
Cehennem ehli oldukları ayetlerimizle açıkça belli olanlar için yakın akrabalarınız bile olsa af dilemek; ne Nebilere yaraşır ne de Müminlere! Sakın biz onların cehennemlik olduğunu bilmiyorduk demeyin! Sizlere yeterince ayetlerimizle kimin kâfir, kimin münafık olduğunu açıklıyoruz. Ayetlerimizi inkâr edenlerin, riyakârlık, ikiyüzlülük yapan Münafıkların kimler olduğunu, neler yaptıklarını, neler yapabileceklerini açıkladık. Buna rağmen hâlâ onlara yakınlık duyarak acırsanız; ayetleri anlamak istemiyorsunuz demektir. O zaman kalbinizdeki imanınızı gözden geçirin! Göreceksiniz! Bir türlü ayetlerimizi anlamak istemiyor, dünyadaki kurduğunuz yakınlıkların duygusal anaforlarını ayetlerin üzerine gölge yapıyorsunuz demektir.
(Kâfir olarak ölüp) cehennem halkı oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba bile olsalar, (Allah’a) ortak koşanlar için af dilemek, Peygamber için de iman etmiş olanlar için de söz konusu olamaz. [*]
Cehennemlik oldukları, iyice belli olduktan sonra Peygambere de îman edenlere de akraba bile olsalar, müşrikler için (Allah’tan) af dilemek yoktur. ¹
[GÜNAH içinde ölen] kimselerin cehennemlik olduğu kendilerine açıklandıktan sonra, yakın akraba olsalar bile, Allah’tan başkasına tanrılık yakıştıran kimselerin bağışlanmasını dilemek artık ne Peygamber’e yaraşır, ne de imana erişenlere. ¹⁴⁸
Ne nebiye ve ne de inananlara, cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, yakın akrabaları bile olsalar ortak koşan müşrikler için bağışlanma dilemek yakışmaz. 19/47, 60/4
(KÜFRE saplanarak ölenlerin) cehennemlik olduğu berikiler için ortaya çıktıktan sonra, müşrikler için -isterse yakın akrabalık bağları bulunsun- Allah’tan af dilemek, ne nebiye ne de iman eden kimselere yakışır.[¹⁵⁴⁵]
Ne Peygamber'in ne de iman edenlerin, -akrabaları dahi olsa- cehennemlik oldukları (vahiyle) belli olduktan sonra, Allah'a ortak koşanlar için bağışlanma dilemeleri doğru değildir.
Akrabâ bile olsalar, cehennem halkı oldukları belli olduktan sonra (Allah’a) ortak koşanlar için bağışlama dilemek; ne peygamberin, ne de inananların yapacağı bir iş değildir.
Peygamber için ve imân edenler için muvafık değildir ki, müşrikler hakkında mağfiret talebinde bulunsunlar, velev ki, karabet sahipleri olsunlar. Onların cehennem ashâbı oldukları kendilerine tebeyyün ettikten sonra.
Kâfir olarak ölüp cehennemlik oldukları kendilerine belli olduktan sonra, akraba bile olsalar, müşriklerin affedilmelerini istemek, ne Peygamberin, ne de müminlerin yapacağı bir iş değildir. [2, 119]
Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları belli olduktan sonra (Allah'a) ortak koşanlar için mağfiret dilemek; ne peygamberin, ne de inananların yapacağı bir iş değildir.
Ehl-i cehennem oldukları tebeyyün iyledikden sonra akrabâları bile olsa müşrikler içün mağfiret taleb itmek Nebî'ye ve mü'minlere câiz olmaz. [¹]
Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, akraba bile olsalar müşrikler için bağışlanma dilemek Peygambere ve iman edenlere yaraşmaz.
Cehennemlik oldukları açığa çıktıktan sonra, akraba bile olsalar, müşrikler için Allah'tan af dilemek ne Peygambere, ne de mü'minlere yakışmaz.
Akraba bile olsalar, cehennem halkı oldukları açıkça belli olduktan sonra müşrikler için af dilemek ne peygambere yakışır ne de iman edenlere.
olmadı peyġamber’üñ daħı anlaruñ kim įmān getürdiler kim yarlıġamaķ dileyeler müşriķlere eger oldılar ise daġı ħıśımlıķ isleri andan śoñra kim belürdi anlara kim bayıķ anlar ŧamu isleridür.
Yoḳdur nebīye daḫı mü’minlere istiġfār eylemek müşrikler‐çün,eger ḳarāyibleri daḫı olsalar, özlerinden bellü olduḳdan ṣoñra anlar cehen‐nem ehli olduḳları.
Müşriklərin cəhənnəmlik olduqları (müsəlmanlara) bəlli olduqdan sonra onlarla qohum olsalar belə, Peyğəmbərə və iman gətirənlərə onlar üçün bağışlanma diləmək yaraşmaz!
It is not for the Prophet, and those who believe, to pray for the forgiveness of idolaters even though they may be near of kin (to them) after it hath become clear that they are people of hell fire.
It is not fitting, for the Prophet and those who believe, that they should pray for forgiveness for Pagans, even though they be of kin, after it is clear to them that they are companions of the Fire.(1364)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |