Ve te/kulûne-tturâśe eklen lemmâ(n)
Ve mirası, habbesine dek yiyorsunuz.
Mirası (Allah’ın lütfettiği imkân ve fırsatları) hırsla yutuyorsunuz, (muhtaçları ve yakınlarınızı düşünmüyorsunuz diye, bu tür belalarla Allah sizi uyarmaktadır.)
Size kalan mirası aç gözlülükle yiyip bitiriyorsunuz
Size miras olarak kalan malları haram helâl gözetmeden, oburcasına yiyorsunuz.
Mirası hak gözetmeksizin habire yiyorsunuz.
Mirası, sınır tanımaz (helal, haram aldırmaz) bir tarzda yiyorsunuz.
Mirası, helâl - haram ayırmaksızın habire yersiniz.
Ve (helal-haram demeden) her çeşit mirası (başkalarının hakkını dahi) toplayarak yiyorsunuz.
17,18,19,20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.
Malı da çok severek yığarsınız !
Sınır tanımaz bir biçimde (hak hukuk gözetmeden) mirası alabildiğine yiyorsunuz.
17,18,19,20. Lâkin siz yetime hürmet itmez ve fukarâyı beslemek içün biri birinizi teşvîk iylemezsiniz, fukarânın ve yetimlerin mîrâsını ekl idersiniz ve harîsâne zenginliği seversiniz.
Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
Haram helâl demeden mirası alabildiğine yiyorsunuz.
Mirası hak hukuk demeden yiyorsunuz.
Mirası da hak gözetmeden yiyorsunuz.
Oysa mirası öyle bir yiyorsunuz ki, haramhelal gözetmeden.
Halbuki mîrası öyle bir yiyiş yiyorsunuzki
Miras (ta payları bulunan, kadınların ve yetimlerin hakların) ı (vermeyerek, kendi hakkınızla beraber, onların hakkını da) hak (hukuk) gözetmeden yiyorsunuz.
Mirası halâl, haaram demeyib alabildiğinize yersiniz.
Hem mîrâsı, helâl haram demeyen bir yiyişle yiyorsunuz!
Oysa (bununla birlikte kadın ve çocukları mirastan mahrum bırakarak) sınır tanımaz bir biçimde (helal haram demeden) mirası alabildiğine yiyorsunuz. *
Size kalan mirası yedikçe yiyip duruyordunuz.
mirası haram, helal demeyip yiyorsunuz,
Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
Yoksullara yardım etmemekle kalmıyor, bütün hak ve adâlet ilkelerini çiğneyerek, hatta zavallı yetimlerin hakkı olan mirası haksız şekilde yiyorsunuz!
Miras’ı alabildiğince (hak gözetmeden) yiyorsunuz.
mirası hapur hupur yutan siz,
Büyük bir hırsla yetimlerin yoksulların hakların yiyorlar.
Mirası hırslı bir yiyişle (helal-haram demeden) yiyorsunuz.
18,19. Birbirinizi yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz. Fakat mirası, nereden geldiğine bakmadan yiyorsunuz.¹
[başkalarının] mirasını aç-gözlülükle yiyip bitiriyorsunuz,
Mirası da hak hukuk gözetmeden yiyorsunuz. 2/180, 4/7…14-176
Mirası hak gözetmeden yersiniz;
Mirâsı (helal haram demeden) öyle yersiniz ki...
Ve miras bırakılan malı şiddetlicesine yersiniz.
Mirasları helâl haram demeden ne gelse yersiniz.
Mirası hırsla yutuyorsunuz.
Helâl'e harâma bakmayub mîrâsı yersiniz.
Helal-haram demeden mirası yiyorsunuz,
Mirası da hak gözetmeden yiyorsunuz.
Mirası haram helâl demeden yiyorsunuz.(3)
Mirası derleyip toplayıp yiyorsunuz.
daħı yirsiz mįrāŝı yimek ķatı dirmek.
Daḫı yirler mīrāẟları dirüp yimek.
Mirası (halal-haramına) varmadan yeyirsiniz (qadınların, uşaqların paylarını vermirsiniz).
And ye devour heritages with devouring greed
And ye devour inheritance -(6123) all with greed,
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |