14 Şubat 2025 - 16 Şaban 1446 Cuma

ANA SAYFA | SURELER  | AYET KARŞILAŞTIRMA |KUR'AN'DA ARA! |FİHRİST | DOWNLOAD | MOBİL
Kullanıcı : Şifre :   Şifremi Unuttum    KAYDOL
Fecr Suresi 17. Ayet

Ayeti Dinle



Meal Ekle/Çıkar

Hepsini Göster/Gizle


Tercihinizin bir sonraki oturumda hatırlanması için giriş yapmalısınız.

Arapça Metin
Türkçe Transcript
Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Abdullah-Ahmet Akgül Meali
Abdullah Parlıyan Meali
Ahmet Tekin Meali
Ahmet Varol Meali
Ali Bulaç Meali
Ali Fikri Yavuz Meali
Bahaeddin Sağlam Meali
Bayraktar Bayraklı Meali
Besim Atalay Meali (1965)
Cemal Külünkoğlu Meali
Cemil Said (1924)
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Kur'an Yolu (Diyanet İşleri)
Diyanet Vakfı Meali
Edip Yüksel Meali
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Elmalılı Meali (Orijinal)
Emrah Demiryent Meali
Erhan Aktaş Meali
Hasan Basri Çantay Meali
Hayrat Neşriyat Meali
İhsan Aktaş Meali
İlyas Yorulmaz Meali
İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Yakıt
Kadri Çelik Meali
Mahmut Kısa Meali
Mahmut Özdemir Meali
Mehmet Çakır Meali
Mehmet Çoban Meali
Mehmet Okuyan Meali
Mehmet Türk Meali
Muhammed Esed Meali
Mustafa Çavdar Meali
Mustafa İslamoğlu Meali
Orhan Kuntman Meali
Osman Fırat Meali
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Suat Yıldırım Meali
Süleyman Ateş Meali
Süleyman Tevfik (1927)
Süleymaniye Vakfı Meali
Şaban Piriş Meali
Ümit Şimşek Meali
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eski Anadolu Türkçesi
Satıraltı Meal (1534)
Bunyadov-Memmedeliyev
M. Pickthall (English)
Yusuf Ali (English)
Tercihinizin hatırlanması için
giriş yapmalısınız.

Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır.
 
 

Kellâ(s) bel lâ tukrimûne-lyetîm(e)

İş öyle değil, hayır; siz, ne yetimi ağırlıyorsunuz.

Hayır; aksine siz gerçekten yetime (sahipsiz kimselere) ikram etmiyorsunuz (diye başınıza bu belalar sarılmaktadır).

Hayır, hayır Allah'a karşı yaptığınız bu kötü zannın yanı sıra siz insanlardan yetimlere karşı da cömert değilsiniz.

Böyle yanlış düşüncelere kapılmayın! İşin aslını öğrenmek istiyorsanız eğer, siz yetime, dula, kimsesize ikramda bulunmuyorsunuz.

Hayır. Aksine siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

Hayır; aksine, siz yetime ikram etmiyorsunuz.

Hayır, (iyilik zenginlikle, ihanet fakirlikle değildir. İyilik ve fenalık, itaat ve isyan iledir). Doğrusu siz, yetime ikram etmezsiniz, (miras hakkını vermezsiniz).

Hayır! (Alçaklık ve üstünlük, mal ile değildir.) Bilakis siz, yetimlere ikram etmiyorsunuz.

17,18,19,20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz; yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz; haram helâl demeden mirası yiyorsunuz; malı aşırı derecede seviyorsunuz.

Hayır siz, öksüzü ağırlamazsınız, yoksulu doyurmaya öğütlemezsiniz

Hayır! Doğrusu siz, (Allah'tan ikram bekliyorsunuz ama kendiniz) yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.

17,18,19,20. Lâkin siz yetime hürmet itmez ve fukarâyı beslemek içün biri birinizi teşvîk iylemezsiniz, fukarânın ve yetimlerin mîrâsını ekl idersiniz ve harîsâne zenginliği seversiniz.

Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.

Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz.

Hayır hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.

17, 18, 19, 20. Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz.  

 Cahiliye devrinde Araplar, mirastan kadınlara, çocuklara ve yetimlere pay vermezlerdi.

Hayır! Doğrusu siz öksüze cömert davranmıyorsunuz?

Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.

Hayır hayır doğrusu siz yetîme ikram etmiyorsunuz

Hayır! (Şeref ve üstünlük, sizin zannettiğiniz gibi mal, mülk ile değildir.) Gerçek şu ki, siz yetimlere ikram etmiyorsunuz.

Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.

Hayır. Siz bil'akis yetime iyilik etmezsiniz.

Hayır! (Siz) doğrusu yetime ikrâm etmiyorsunuz!

Hayır, (değer ve üstünlük, mal ile değildir.) Bilakis siz (ey insanlar!), yetime (kimsesize) değer vermiyor ve ikramda (yardımda) bulunmuyorsunuz.

Hayır! (Rabbinin senin rızkını kısmasının sebebi) Yetime ikramlarda bulunmuyordunuz.

Oysaki siz öksüzü ağırlamıyorsunuz,

Yok yok, böyle demeyin. Belki sizin başka suçunuz da vardır, siz yetimi ağırlamıyorsunuz,

Hayır, asla! Bilakis siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

Hayır! Aksine siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

Hayır; Allah sonsuz lütuf, merhamet ve adâlet sahibidir fakat siz, ey nankörler, bunu hak edecek davranışlar yapmıyorsunuz; örneğin, yetime ikramda bulunmuyorsunuz!

Hayır! Aksine, Yetim’e ikram etmezsiniz.

Hiç olur mu? Yetimin hakkını vermeyen siz,

Hayır! Ne yazık ki onlar yetime hakkını vermiyorlar.

Hayır! Doğrusu, siz yetime ikram etmiyorsunuz. [*]

[el-Yetîm] kelimesi, öncelikle ana veya babası ya da hem anası hem de babası olmayan çocuklar için kullanılan özel bir sıfattır. Kelimeyi “muhtaç olun... Devamı..

Hayır! (Sakın böyle yapmayın!) Doğrusu siz, yetime ikram etmiyorsunuz.

Ama hayır, hayır, [ey insanlar, bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün:] siz yetime karşı cömert değilsiniz,

– Hayır, aslında siz yetimi koruyup gözetmiyorsunuz. 2/177, 4/2-6

Asla! Bilakis siz yetime izzet ikram göstermiyorsunuz,

(Ey müşrikler) Hayır!.. Siz yetime ikram etmezsiniz;

Hayır. Doğrusu siz (Allah’tan ikrâm bekliyorsunuz ama kendiniz) yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

Yok, yok. Belki siz yetime ikram etmezsiniz.

Hayır! (Siz Allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama, ) yetime değer vermezsiniz!

Hayır, doğrusu siz (Allah'tan ikram bekliyorsunuz ama kendiniz) yetime ikram etmiyorsunuz.

Öyle değildir. (İnsânın zu'm iylediği gibi gınâ ve vüs'at-i rızık ile ibtilâm, ikrâm ve kıllet-ı rızık ve dıyk-ı ma'îşet ile ibtilâm da ihânet değildir. Bunlar 'amele mükâfât ve cezâdır.) Belki siz yetîme ikrâm itmezsiniz.

Hayır, hayır… Siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz,

-Hayır, Yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

Hayır, siz yetime ikram etmiyorsunuz.

Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

degül eyle! belki aġırlamazsız ögsüzi.

Bel ki ikrām eylemezler öksüzlere.

Xeyr! (Belə deməyin). Doğrusu, siz özünüz yetimə hörmət etmirsiniz (yetimin haqqını vermirsiniz).

Nay, but ye (for your part) honour not the orphan

Nay, nay! But ye(6121) honour not the orphans!

6121 Even at our own valuation, if we are favoured with superfluities, do we think of the fatherless children, or the struggling poor? On the contrary... Devamı..


Designed by ÖFK
En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir.