Śumme lâ yemûtu fîhâ velâ yahyâ
Sonra da orada ne ölür, ne dirilir.
Sonra onun içinde o, ne ölüp (kurtulacak), ne de (huzurla) yaşayacaktır. (Azap içinde kıvranıp duracaktır.)
ve orada ne ölecektir ne de diri kalacak.
Üstelik ateşte, ne ölüp kurtulabilecek, ne de mutlu bir hayat sürmesi mümkün olacaktır.
Sonra onun içinde ne ölür, ne de yaşar.
Sonra onun içinde o, ne ölür, ne yaşar.
Sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır...
Sonra orda ne ölecektir ne de dirilecektir. [İşte imtihan böylece gerçekleşmiş olacaktır.]
11,12,13. En şakî olan da ondan kaçınır. O da en büyük ateşe girer. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
Sonra orda, ne ölür, ne de dirilir!
12,13. Büyük âteş ’azâbına dûçâr olan ne ölecek ne de hayâtda kalacak!
O, orada ne ölecektir ne de dirilecektir.
Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar.
Sonra orada ne ölür ne de yaşar.
10, 11, 12, 13. (Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
Nitekim, orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır.
Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır.
Sonra ne ölecek onda ne hayat bulacaktır
10-11-12-13. (Allah’tan) korkan öğüt alacaktır, en büyük ateşe girecek olan kâfir kimse ise (îmân etmekten ve) öğüt almaktan kaçınacaktır, sonra (o kâfir) orada (cehennemde) ne ölür (kurtulur) ne de (rahat bir hayat) yaşar.
sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O.
Sonra orada ne ölecek (ki kurtulsun), ne de yaşayacak!
Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar.
O ateşin içinde ne ölüp yok olmak, nede hayat bulup dirilmek var.
Sonra da orada ne ölecek, ne de dirilecektir.
Sonra onun içinde o; ne ölür, ne de dirilir.
Ve orada öyle amansız bir cezaya mahkûm edilecek ki, ne ölüp kurtulacak, ne dedoğru dürüst yaşayacak!
İman edenlere gelince:
Evet! Ne ölür orada, ne yaşar!
Artık ne ölümleri ölüm, ne de yaşamları yaşamdır...
Ayetlerimizden öğüt almayıp yalanlarıyla yaşayanlar, ahiret hayatındaki cehennemden kurtulamazlar. O gün kurtulmak için ölmek isterler ama ölemezler. Cehennem ateşi içlerinde büyük bir huzursuzluk olarak karşılarına çıkar. Dünya yaşamları tedirginlik ve korku içinde geçer.
12,13. (İşte böyleleri) cehennem ateşine atılacak sonra, ne ölüp oradan (kurtulacak), ne de (rahat bir şekilde) yaşayacaktır.¹
Artık orada ne ölebilecek; ne de yaşayabilecektir. 14/17, 78/39-40
11,12,13. Bedbaht olan (imandan nasibi olmayan) ise ondan kaçınır ki o; cehenneme girer, orada ne ölür (kurtulur); ne de bir an olsun rahata kavuşur. (Sonsuza kadar içinde kıvranır durur)
Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
Sonra orada ne ölür ve ne dirilir.
Orada artık ne ölür, ne de rahat yüzü görür.
Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
Sonra orada ne ölür ve ne yaşar.
Sonra orada ne ölecek, ne de hayat sürecektir.
Orada ne ölür; ne de yaşar.
Ne ölür, ne de yaşar orada.
Sonra orada ne ölür ne de hayat bulur.
andan ölmeye anuñ içinde daħı dirilmeye ya'nį aśśılu dirlıķ.
Andan ṣoñra anda ölmez, velā dirilmez.
Orada nə öləcək, nə də yaşayacaqdır! (Nə ölü kimi ölü, nə də diri kimi diri olacaqdır!)
Wherein he will neither die nor live.
In which they will then neither die nor live.(6090)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |