Vehum ‘alâ mâ yef’alûne bilmu/minîne şuhûd(un)
İnananlara yaptıklarını seyrediyor onlar.
Ve onlar mü’minlere yaptıklarını (şeytani duygularla şahitlik edip) seyrediyorlardı.
mü'minlere yaptıkları azap ve işkenceyi seyrederlerdi.
Dinlerinden döndürmek için acımasızca şuurlu ve kâmil mü'minlere yaptıkları işkence ve zulmü de seyrediyorlardı, yaptıkları işkence ve zulüm sebebiyle kendi aleyhlerine şâhitlik de edecekler.
Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Ve mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Ve müminlere yaptıklarına, (onları yakmalarına) şahid bulunuyorlardı.
Ve inananlara ne yaptıklarını görüyorlardı.
Ateşin, inanlı olanlara yaptıkların seyrederlerdi
6-7. Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuş, (ateşe attıkları) mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
4,5,6,7. Âteş ile memlû uçurumun ashâbına la’net olsun. Ânlar da vaktiyle mü’minleri âteşe atub hendek’in kenarında seyir iderler idi.
4,5,6,7. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
6,7. O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
6-7. Hani o sırada ateşin başında oturmuşlar, inananlara yaptıklarını seyrediyorlardı.
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
Ve inananlara yaptıkları işkenceyi seyrediyorlar.
Müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Mü'minlere yaptıklarına karşı şâhid de oluyorlardı
6-7. Hani, onlar (ateşle doldurdukları hendeğin) çevresinde oturmuş, (ateşe attıkları) mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Mü'minlere yaptıklarını izliyorlardı.
Onlar (Allaha) îman edenlere yapacakları (işkenceler) hususunda (hükümdarları nezdinde) şâhidlik edeceklerdi.
6,7. O vakit onlar, onun üzerine (ateşin etrâfında) oturmuş kimseler idiler. Ve onlar, mü'minlere yapmakta olduklarını seyredicilerdi!(2)
6, 7. Hani o vakit kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuş, (ateşe attıkları) müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
İnanan insanlara yapılanlara şahitler olarak,
İnananlara yapılanları gözleriyle görmüşlerdi.
Mü/minlere yaptıkları işkenceyi temaşa etmişlerdi de yine acımamışlardı.
İnananlara yaptıkları (işkenceyi) seyrediyorlardı [şuhûd].
Onlar müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Müminlere yaptıkları korkunç işkenceleri keyifle seyrediyorlardı.
Müminler’e yapacaklarına şahid olmuşlar;
müminlere yapılan işkenceleri seyrediyorlardı.
İnananları ateşe atmışlar, yanışlarını seyrederek zevkle gülüp eğleniyorlardı.
6,7. Hani onlar o (ateşli çukur)un başında oturmuş, müminlere yaptıkları (işkenceyi) seyrediyorlardı. [*]
6,7. Bir zamanlar onlar,¹ o (ateşin) çevresine oturmuşlar ve Müslümanlara yaptıklarını² seyrediyorlardı.
Müminlere yaptıkları zulmü seyrediyorlar. 3/146, 16/41
zira mü’minlere yaptıkları kendi başlarına gelmiştir.[⁵⁶⁵⁶]
6,7. O kâfirler (o ateşin) başına oturmuşlar; müminlere yaptıkları işkenceyi seyrediyorlardı.
Ve onlar, (yaktıkları) mü’minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
Ve onlar, mü'minlere yapar olduklarını seyrediciler idi.
6, 7. Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.
Ve onlar, mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
6,7. O vakit ki onlar o ateşin kenarında oturmuş mü'minlere yapdıklarını temâşâ iderlerdi.
Müminlere yaptıklarını seyrederlerdi.
Müminlere yaptıklarını seyretmekteler.
Ve mü'minlere yaptıkları işkenceyi seyrederlerdi.
Ve hepsi, müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
daħı anlar anuñ üzere kim işlerler mü’minlere ḥāżırlardur.
Daḫı anlar işledügine mü’minleri ṭanuḳ iderlerdi.
(Öz əsgərlərinin) mö’minlərin başlarına gətirdiklərinə (müsibətlərə) tamaşa edirdilər.
And were themselves the witnesses of what they did to the believers.
And they witnessed (all) that they were doing against the Believers.
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |