Ve şâhidin ve meşhûd(in)
Ve tanığa ve görünene.
Şahitlik edene (gerçekleri gören bahtiyar kimselere) ve şahitlik edilene (görülen hakikatlere ve yaratılış harikası eserlere ve basiret-feraset ehli mü’minlerin sezdikleri hikmetlere) andolsun ki, (medeniyet inkılâbı ve kıyamet olayı yaşanacaktır.)
Kıyamet günü hazır olanlara ve o gün görülecek acaip şeylere veya peygambere ve ümmetine veya son peygamberin ümmetine ve diğer ümmetlere veya peygamberlerden her biri ve ümmetlerine andolsun ki;
Muhammed'e, peygamberlere, meleklere, Kur'ân'ı bilen ve tebliğ eden, çözüm getiren, güvenilir, örnek önderlere, müslümanlara zulmeden zâlimlerin aleyhinde şahitlik yapanlara, denetlenen ümmetlere ve insanlara, delilleri, şâhitleri ortaya konarak, uğradıkları zulmün hesabı sorulacak olan mü'minlere yemin ederim.
Şahide ve şahit olunana. [1]
Şahid olana (görene) ve şahit olunana (görülene).
Cumaya ve arefe gününe ki,
Gören ve görünene (şahit ve şahit olunana) andolsun ki (her şeyiniz korunuyor ve kaydediliyor.)
1,2,3. Burçlar sahibi göğe; vaad edilen o güne; tanık olan ve tanık olunana yemin olsun ki, [740][741]
Tanık olan peygambere inanan, tanıklanan ümmete ant
Kıyamet günü şahitlik eden peygamberlere ve onların şahitlik ettiği ümmetlere andolsun ki;
1,2,3. Burcı hâvî semâ, mev’ûd olan gün şâhid ve meşhûd hakkı içün yemîn iderim.
Şahitlik edene ve edilene and olsun ki, insanlar öldükten sonra diriltileceklerdir.
3,4,5. Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lânetlenmiştir.[576]
Tanıklık edene ve edilene ki,
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene andolsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.
Ve tanığa da tanık olunana da andolsun.
Şahitlik edene ve edilene andolsun ki,
Ve şâhide ve meşhûda kasem olsun
1-2-3. Burçlarla dolu göğe, vadedilen (kıyamet) gü (nü) ne, şahitlik edene ve şahitlik edilene kasem olsun ki,
Tanığa ve tanıklık edilene ant olsun,
şâhidle meşhûde ki,
Hem (o günde) şâhid olana ve şâhid olunana!
1,2,3,4, 5. Burçlar (galaksiler, takımyıldızlar) sahibi semaya, o (geleceği) vaad edilen güne (hesap gününe), şahit olana (zatımın varlığına, kudretine, eşsiz ve ortaksız oluşuna tanıklık eden bütün varlık âlemine) ve şahit olunana (bütün varlık âlemi tarafından varlık delilleriyle birliğine, kudretine, eşsiz ve ortaksız oluşuna tanıklık edilen zatıma) kasem ederim ki, (iman edenleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar (rahmetten) dışlanmıştır. (*)
Şahitlik eden ve şahitlik edilene yemin olsun ki.
tanıklık edenle, tanıklık edilen hakkı için,
Şehadet edenle şehadet olunan şey [³] hakkı için
Ve şahit olana (görene) ve şahit olunana (görülene).
Ve o Gün ilâhî mahkemede şâhitlik eden Peygamberlere, meleklere, İslâm dâvetçilerine ve kendileri için şâhitlik edilen geniş halk kitlelerine andolsun ki, inancından dolayı işkencelere maruz kalan çaresiz mazlumların intikamı mutlaka alınacaktır! Öyleyse;
Tanıklık edene de, tanıklık edilene de and olsun!
3,4. Tanığa, sanığa yemin ederim ki, // müminlerin kuyusunu kazanların canı cehenneme!
Yaşanan olaylara şahit olan tüm şahitlere, şahitlik edilenlere andolsun!
Şahit(ler)e ve şahitlik edilen(ler)e.
(O kıyamet gününe) şâhitlik edene ve edilene¹ yemin olsun.
ve O [her şeye] tanıklık eden ile [O’nun tarafından] tanıklık edileni! ²
Şahit olan şahit olunan toplumlar şahit olsun ki. 16/89, 39/69
her bir tanık ve sanık şahit olsun[⁵⁶⁵¹] (da şu gerçeği ünlesin):[⁵⁶⁵²]
Ve (o acı olaya) şehadet eden ve şehadet olunana ki,
Ve şâhide ve şâhidlik edilen..
Ve şehâdet eden ve şehâdet olunana.
(O gün) Şahide ve şahidlik edilene andolsun,
Şâhid olan nebî ve şehâdet olunan ümmeti ile kasem iderim ki
Hakka şahit olana ve şahit olunan hakka yemin olsun ki[2],
Şahid olana ve şahid olunana..
Tanıklık edene, tanıklık edilene/seyredene, seyredilene,
daħı cum'a güni ḥaķķı-çun yā muḥammed yā muḥammed ümmeti yā gündüz ile gice daħı 'arefe güni ḥaķķı-çun yā ķıyāmet yā ayruķ ümmet yā ādem oġlanı
daḫı cum‘a güni ḥaḳḳı‐çun ve ‘arefe güni ḥaḳḳı‐çun.
And olsun şəhadət verənə və (haqqından) şəhadət verilənə (peyğəmbərlərə və onların ümmətlərinə, yaxud cümə və Ərəfə günlərinə) ki,
And by the witness and that whereunto he beareth testimony,
By one that witnesses, and the subject of the witness;-(6054)
Designed by ÖFK En iyi 1024 x 768 pikselde görüntülenir. |